AK Parti niçin oy kaybetti?
1. BAŞKANLIK SİSTEMİ: Başkanlık Sistemi’nin bu seçimin ana eksenlerinden biri yapılması için çok erkendi. Seçim başka alanlarda yürümeli, seçimden sonra konu gündeme gelmeliydi. Çünkü millet Cumhurbaşkanı seçiminde zaten ‘başkan’ı seçmiş, ‘kağıt işlerinin’ tamamlanmasını bekliyordu. Recep Tayyip Erdoğan alerjisi bulunan dar bir kesime ‘Seni Başkan Yaptırmayacağız’ stratejisi üzerinden çalışma imkanı verilmemeliydi. Çok dar bir kesim bu noktada çok kilit rol oynadı.
2. İDEOLOJİ YENİDEN ÜRETİLEMEDİ: AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Davutoğlu, dünyanın sayılı entelektüellerinden birisi olmasına rağmen, mütahitlik’e sıkışmış ideolojiyi yeniden üretecek zaman dilimine sahip değildi. Mefkure yıpranmış ve yeniden üretilmeyi bekliyordu...
3. YANDAŞ MEDYA İFLAS ETTİ: Yandaş medyanın borazanlık ile iktidardan nemalanmaya çalışan isimleri koruması, onun siyaseti de etkileyen bir gazetecilik yapmasına izin vermedi. Ya dışarıdan çıkarcılar ithal edildi, ya da içeriden yetersizler kritik noktalara yerleştirildi. Kayıpta büyük rol oynadılar.
4. VAAD VERİLMEDİ: Özellikle ekonomi kanadının ve ekonomi bürokrasisinin dar bakışına teslim olundu. Refahı halka yaymayı hedefleyen AK Parti’nin bu politikası net ve basit vaadler ile seçmene anlatılmadı.
5. TEMİZLİK YAPILMADI İMAJI: 13 yıl iktidarda bulunan bir parti elbette belli ölçüde kirlenir. Bu kirli unsurlar parti dışına çıkartıldı ama bu ilan edilerek yapılmadı. Seçmen temizliğin yapıldığını anlamadı.
6. KARARGAH ZAYIFTI: Parti dokusundan yeni bir ‘kurmay aklı’ çıkmadı. Aşı da yapılmadı.
7. ERDOĞAN’I TEMSİL EDENLER SORUNU: Medyada ve kamuoyu önünde Sayın Cumhurbaşkanı’nı temsil eden isimlerin büyük çoğunluğu sorunlu isimlerdi. Sayın Cumhurbaşkanı geniş gönüllülüğü ile bu isimlerin konuşmasını engellemedi. Onların imajı, ve üslupları Sayın Cumhurbaşkanı’nın imajı ve üslubu olarak anlaşıldı.
8. DAVUTOĞLU MEŞGUL EDİLDİ: Sayın Davutoğlu, seçimin rutini ile meşgul edildi. Oysa oyun kurucu faaliyette bulunması gerekiyordu. Bazen sembolik hareket ve davranışların, 5-10 mitingden daha etkili olduğu gerçeği unutuldu. Hem seçim süreci hem de başbakanlık rutinleri, olmazsa olmaz gibi konumlandı ve Başbakan’a öyle sunuldu. Oysa, mücadele başka bir alandaydı.
8 Haziran, 2015 - 02:11