Showing posts with label Oyun Değil; Ölüm. Show all posts
Showing posts with label Oyun Değil; Ölüm. Show all posts

Sunday, 31 August 2014

Bonzai, Oyun Değil; Ölüm

Turgay SÖZEN ( EGE'DEN )
Bonzai, Oyun Değil; Ölüm
Turgay SÖZEN ( EGE'DEN )
Share on bloggerShare on buzzzyShare on twitterShare on googleShare on faceb
19 Temmuz 2014 Cumartesi

Ülkemizin olduğu gibi, Samsun'un da son birkaç yıldır "Bonzai" adı verilen bir uyuşturucu tehdidiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Tehlikenin boyutları o kadar büyümüş olmalı ki hükümet ek yeni tedbirler alma zorunluluğu hissetti. Geçtiğimiz günlerde mevzuatta değişiklik yaparak, bu uyuşturucunun ihbarındaki ödül miktarını ve verilecek cezaları artırdı. Uzmanlık alanım olmadığı için bilemiyorum, ancak son yıllarda uyuşturucu kullanımında büyük artış olduğunu basından ve medyadan takip ediyoruz. Devlet kurumları ise yasal mevzuatla bağlantılı olarak uyuşturucu ile mücadelelerini sürdürüyor. Yeterli mi? Bana göre değil! Tabi ki olayın uluslararası boyutları ve diğer boyutları da var. Anlayacağınız çok karmaşık! Bize düşen, çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı geleceği için okuduklarımızı, araştırdıklarımızı, bilgi dağarcığımızda bulunanları dilimizin döndüğü kadar çocuklarımıza, gençlerimize, anne ve babalara aktarmaya çalışmak.
Samsun'daki "Bonzai" olayını, hastaneye kaldırılan bir gencin medyada yer alan haberleri ile kalemine ve yüreğine her zaman güvendiğim genç gazeteci kardeşim Miraç Öztürk'ün yazılarından öğrendim. Miraç kardeşim, tek kişilik bir ordu gibi "uyuşturucuya, özellikle de Bonzai'ye" savaş açmış. Kendisine bu kutsal savaşında kolaylıklar diliyor ve kutluyorum. Öncelikle belirtmek gerekir ki zehirlenen bu çocuklar bizim, sizin çocuklarınız! Çocuklarımıza sahip çıkalım ve sevgili Miraç'ı ve uyuşturucuyla mücadele edenleri yalnız bırakmayalım. Nitekim, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da düzenlediği basın toplantısında: "Bu bir toplumsal sorun ve toplumsal sorunun giderilmesinde herkese önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir" diyor. Bu sözün altını Samsunlular doldurmalıdır.
Sayın Vali'nin basın toplantısında söylediklerini ve verdiği istatistiki bilgileri, gazetelerde okumuş, TV'lerde izlemişsinizdir. Sayın Vali’nin açıklamalarını tekrara gerek yok. Sadece Samsun'daki genel uyuşturucu istatistikleri ile özelde de "Bonzai" ile ilgili rakamları paylaşmak ve düşüncelerimi belirtmek istiyorum.
Sayın Vali, uyuşturucu için genel olarak şöyle diyor: "Samsun il genelinde 4,5 yıl içerisinde meydana gelen uyuşturucu olaylarına baktığımızda toplam 3 bin 053 olay meydana gelmiştir. Bu olaylar sonucunda 6 bin 949 kişi yakalanmış, 886 kişi tutuklanmıştır. Bunların 5 bin 163 kişisi kullanıcı, 1.673 kişisi de satıcı konumundadır.”
Yine, "Bonzai" ile ilgili ise şu ifadeleri kullanıyor: "İlimizde ilk defa 2012 yılının Aralık ayında ‘sentetik kannabinoid’ uyuşturucu maddesi ile karşılaşıldı. Bu tarihten sonra yapılan çalışmalar sonucunda 2012 yılında 5, 2013 yılında 78 ve 2014 yılı altı aylık dönem içerisinde de 125 olmak üzere toplam 208 olay meydana gelmiştir. Bu olaylarda 5 bin 637 gr sentetik kannabinoid ele geçirilmiştir. Bu olaylar sonucunda 486 kişi yakalanmış, 32 kişi de tutuklanmıştır. Bunların 368’i kullanıcı ve 118’de satıcı konumundadır."
Burada özellikle rakamlara Samsunluların dikkatini çekmek istiyorum. Sayın Vali'nin ifadelerine göre ‘Bonzai’ denilen uyuşturucunun yayılımı felaket denilebilecek bir gelişme çizgisinde görünüyor. 2012 Aralık ayında 5 olan olay sayısı 2013'de 78'e, 2014'ün ilk altı ayında ise 125'e fırlıyor. Bu uyuşturucu 2012'nin Aralık ayında kayıtlara geçmeye başladığı için bu yılı dikkati almazsak, 2013'de 78 olan olay sayısı 2014'ün ilk altı ayında 125'e çıkarak yüzde 62 gibi bir artışa ulaşmıştır. Bunu yıllığa aktardığımızda ise felaketin boyutları daha da ortaya çıkacaktır. Yine 2013'de ele geçen 3 bin 585 gr uyuşturucu miktarı, 2014'ün ilk altı ayında 2 bin 23 grama çıkmıştır. Sentetik zehir olarak adlandırılabilecek bu uyuşturucuda toplam yakalanan kişi sayısı 486, tutuklanan kişi sayısı ise 32 olarak görünmektedir. Yakalananların 368'i kullanıcı, 118'i ise satıcı olarak istatistiklerde yerini almıştır. 3 de firar bulunmaktadır. Rakamları Sayın Vali Aksoy'un verdiği istatistiklerden aynen aldım. Ancak garibime giden, yakalanan kişi ile tutuklanan kişi arasındaki büyük fark! Buraya dikkat çekmek isterim. Güvenlik görevlilerimiz, ellerinden gelenin azamisini yapmış ve olayı yargıya taşımıştır. Yargı ise kanunlara göre karar vermek durumundadır. Demek ki kanunlarımızda bir sıkıntı var gibi görünüyor. Bu düşüncemin doğru olduğunu da, hükümetin özellikle "Bonzai'yi dikkate alarak yaptığı mevzuat iyileştirmesinden anlıyoruz.
Bu kadar istatistiki bilgiden ve yorumdan sonra "Bonzai" adı verilen sentetik uyuşturucunun ne olduğunu, insan vücudunda nasıl bir hasar meydana getirdiğini Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un açıklamalarından ve internetten yaptığım araştırmadan aktarmaya çalışacağım.
Vali Hüseyin Aksoy, halk arasında ‘Bonzai’ olarak adlandırılan sentetik kannabinoid adlı uyuşturucunun en yoğun olarak İlkadım İlçesi'nde görüldüğünü, daha sonra Terme, Atakum, Çarşamba, Canik ve Bafra ilçelerinde de yaygınlaşmaya başladığını söylüyor. Aksoy,  "Şu ana kadar Emniyet ile Sağlık Müdürlüğü kayıtlarına baktığımızda sentetik uyuşturucu kullanımı sonrasında hastaneye kaldırılan kişi sayısı 2013 yılında 4 olayda 4 kişi ve 2014 yılı 6 aylık dönem içerisinde 32 olayda 37 kişi olmak üzere iki yılda toplam 36 olayda 41 kişi hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır" diyor. Bu da olayın vahametini ve acil tedbir alınması gerekliliğini açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Peki, nedir bu Bonzai (Sentetik kannabinoid)?
İnternette, http://bonzaigercegi.com/ internet sitesinde, ayrıntılı bilgi veriliyor. Bu sitedeki bilgiler şöyle:
" Sentetik Kannabinoid – BONZAİ' Kimyasal bir sentetiktir. Sokaklarda genel olarak 'bonzai' olarak adlandırılan uyuşturucu, gerçekte Sentetik Cannabinoid ismi altındaki birçok maddeden oluşmaktadır. Tamamen kimyasal olan bu maddeler bazı bitkilerin kurutulmuş yapraklarına emdirilerek yapılmaktadır...  Bonzai olarak adlandırmakta olduğumuz yeni nesil bu uyarıcı madde genel olarak uluslararası polisiye literatürde 'spice' adı altında tanımlandırılmaktadır. Ülkemizde kullanımın hızla artmakta olduğu bu uyarıcı madde üretiminde sıklıkla kullanılan bonzai ağacının yaprakları sebebi ile bonzai adını almıştır. En önemli husus burada kurutulan madde olarak herhangi bir başka bitkinin yapraklarının da kullanılabiliyor olmasıdır...  Avrupa genelinde Spice olarak adlandırılmakla birlikte satışının 'Plant food' 'not for human use' şeklindeki ibareler bulunan paketlerde satışa sunulmuştur. Başka bir  'herbal incense' veya 'herbal product' olarak da piyasaya sürülmüştür. Kimyasal olan bu maddenin zehirleyici özellikleri sebebi ile insan sağlığına verdiği zararlarının Herbal ürün olarak adlandırarak sağlığa zararlı olmadığı algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bakanlar Kurulu'nun 13 Şubat 2011 tarih ve 27845 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2011/1310 sayılı kararınca Uyuşturucuların Murakabesi Kanunu'ndaki uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin listesine ekleninceye kadar yoğun bir kullanım alanı bulmuştur."
Daha ayrıntılı bilgi almak isteyen bu siteye başvurabilir.
Görüldüğü gibi 'Bonzai' adı verilen uyuşturucu doğal yapıda değil, yüzlerce zehrin yapraklara emdirilmesi ile elde edilen kimyasal sentetik bir zehirdir. Bunu da Samsun Başsavcı Vekili Fahri Gülay'ın Haber Gazetesi’nde yer alan açıklamasındaki şu ifadelerden daha iyi anlıyoruz: “Gençler, doğal bir uyuşturucu madde kullandığını zannediyor. Ancak bonzai tamamen yapay bir sentetik uyuşturucudur. Kullanımı diğer uyuşturucu etkilerinden kat be kat felaket doğurucu netice ortaya çıkartmaktadır. Bonzai maddesinin kriminal inceleme sonuçlarında içerisinde etken madde olarak pire ve kene mücadelesi için kullanılan haşere ilaçlarında bulunan etken maddenin olduğu tespit edilmiştir. Kullandıkları uyuşturucu bile değil, pire ve kene öldürmek için kullanılan haşere ilacıdır.”
Bütün bunlardan sonra, halk arasında 'Bonzai' adı verilen Sentetik Kannabinoid'un insan vücudu üzerindeki tahribatını da Vali Aksoy, açıklamasında, şöyle dile getiriyor: “...Bu maddeyi kullanan kişileri gözlemlediğimizde başlıca etkileri, aşırı endişe, algıda değişiklikler, gevşeme, şüphecilik, kolay yönlendirilebilme, yükselmiş duygu durumu, gerçeği değerlendirebilme becerisinde azalma, olayları algılayabilmede sorunlar, aşırı reaksiyon gösterme, bağımlılık, kusma, ağızda kuruluk, kalp atım hızında artma, çarpıntı, kan basıncında artma, kalp krizi, huzursuzluk ve akıl karışıklığı gibi birçok olumsuz sonucunun olabileceği uzmanlarca ifade edilmektedir...”
Sayın Vali'nin de belirttiği gibi, kimyasal sentetik bir zehir olan 'Bonzai'nin çok az bir miktarda kullanılmasının bile insan hayatını nasıl tehdit ettiği açık şekilde ortadadır.
Kamu yönetimi; çocukları, gençleri, sonuç olarak da insanlığı tehdit eden bu zehir ile mücadele çalışmalarını sürdürüyor.  Daha önce de söylediğim gibi hükümet; tedbirleri, cezaları ve ödülleri artıran bir mevzuatı yürürlüğe koydu. Samsun'da 2013–2015 Yerel Uyuşturucu Eylem Planı yürürlüğe girdi. Kamu kuruluşları seminer, panel, konferans gibi eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bütün bunların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Nedenine gelince, uyuşturucuyla mücadelenin bir seferberlik halini almasını, içerisinde mutlaka sivil toplumun bulunmasını, sadece gençlerin ve çocukların değil, ailelerin de eğitilmesinin gereğini ve önemini vurgulamak istiyorum. Bu seferberlik içerisinde bilim dünyasının ve bilim insanlarının da yer almasını, genelde uyuşturucu, özelde ise 'bonzai' için araştırmalar yapılmasını, gençlerin neden bu illete bulaştıklarıyla ilgili araştırmalar yapılmasını, bunların kamuoyunun anlayacağı dille yayımlanmasını diliyorum. Burada önemli gördüğüm bir hususu da ifade etmeliyim ki gençlerin boş zamanlarını faydalı uğraşlarla dolduracak çalışmalar da yapılması gerekiyor.
Sonuç olarak; “Bonzai, Oyun Değil; Ölüm.” Bu çocuklar, bu gençler bizim. Toplumun bütün kesimleri olarak onlara sahip çıkmalıyız. Polisiye tedbirlerin yanında, gerek kamu, gerekse STK'ların konuya sahip çıkarak, geleceğimizi karartan bu ve benzeri zehirleri ortadan kaldırmak için topyekün mücadele etmeliyiz. Çevresinde uyuşturucu ile ilgili bir hareket, bir kıpraşma görenlerin zaman kaybetmeksizin ücretsiz olan 155 POLİS İMDATtelefonunu aramasının evlatlarına borcu olduğunu da vurgulamak benim vatandaşlık görevimdir.
Sağlıklı ve sevgiyle kalın...

kaynak: http://www.kuzeyhaber.com

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts