Puma (Dağ aslanı), Kuzey ve Güney Amerika'da yaşayan, kedigiller (Felidae) familyasından yırtıcı bir hayvan türüdür. Bu büyük ve yalnız dolaşan kedi kuzeyde Kanada'nın Yukon bölgesinden güneyde And Dağları'nın güneyine kadar oldukça geniş bir alanda yaşar. Bulunduğu çevreye uyum sağlayabilen puma Amerika kıtasındaki belli başlı her habitatta yer alır. Aşırı avlanma ve doğal yaşam alanlarındaki insan yerleşmeleri sonucu tarihi olarak bulundukları bölgelerde sayıları azalmıştır.Ancak bazı alanlarda son zamanlarda yapılan koruma çalışmaları ile popülasyonlarının arttığına rastlanmıştır.
Çok geniş bir alana yayılan puma değişik habitatlarda çok çeşitli renklerde ve cüssededir. Amerika kıtasında jaguardan sonra ikinci en büyük kedi olan puma, kaplan, aslan ve jaguardan sonra dünyanın en büyük dördüncü kedisidir. Kuzey Amerika'daki pumalar tropik leoparlardan daha da büyük olsa bile puma kükreyemediği için büyük kediler arasında sayılmaz ve Panthera cinsi içinde değil de Puma cinsi içinde sınıflandırılır.
Hem pusu hem de takip avını yapabilen pumanın avları da oldukça çeşitlidir. Ana besini geyikdir fakat aynı zamanda fare, tavşan, evcil kedi ve köpek, alpaka, sürü hayvanlarını da avlar. Sürekli olarak saklanan bir kedi olan puma insanlardan uzak durur fakat çok nadir de olsa insanlara saldırdığı görülmüştür.
Puma adı Güney Amerika'nın yerli dillerinden olan Quechua diline dayanır. Bulunduğu bölgelerde çok sayıda başka adla da anılır. Nahuatl dilinde miztli, Tupi-Guarani dilinde de suçuarana denir. İngilizcesi cougar olan ve bu dilde kırka yakın farklı ad verilen pumanın, yerel adlarının bir kısmı Türkçeye şöyle çevrilebilir: panter, Amerikan aslanı, Meksika aslanı, Florida panteri, gümüş aslan, kızıl aslan, kızıl panter, kızıl kaplan, kahverengi kaplan, geyik kaplanı, hayalet kedi, dağ çığlıkçısı, Yerli şeytanı, sinsi kedi, kral kedi, ve boyalı kedi.
Kuzey Amerika'da özellikle ABD'de konu içinde yerel türlerden söz edildiğinde panter puma anlamında kullanılır. Güney Amerika'da ise panter, jaguarın benekli ve siyah türleri için kullanılır.
Aslında aslan, kaplan gibi büyük kediler ile yakın akraba olmayıp daha çok küçük kediler sınıfına girse de, en büyük kedilerden biridir. Omuz yüksekliği 70 santimetre civarındadır. Boyu erkeklerde 180, dişilerde 150 santimetreyi bulur ve bunlara ek olarak 66 ila 78 santimetre arası uzunluğunda bir kuyruk gelir. Erkekleri 100 kilogram ağırlığa ulaşırlar, dişileri ise istisnalar dışında 50 kilogramdan fazla çekmez. Ekvator çevresinde yaşayan pumalar, türlerinin en küçükleri olup, kutuplara doğru gidildikçe büyüklük artar.
Postu kısa, tüyleri sık, rengi ise değişkendir. Sıklıkla sarımsı kahverengi ya da gümüş-gri olurlar. Gırtlak kısmı ve göğsü her zaman beyaza çalar. Alt bölümdeki tüyler daha soluk renklidir. Kulakları küçüktür ve uçları siyahımsı tüylerle kaplıdır. Küçük kulaklarına rağmen iyi işitir. Burnu ise siyah renktedir. Yeni doğanlar lekeli olup bu lekeler puma 9 aylıkken solmaya başlar 24 veya 30 ay sonrasında tamamen yok olur. Leoparlardaki gibi melanizm belirtisi göstermez.
Pumanın ön pençelerinde dört, arkada ise üç parmağı vardır. Pençelerinin büyük olması, yere sağlam basmasını sağlar. Bu yüzden yaklaştığını fark etmek zordur . Pençe tırnaklarını içeri çekebilir. Çok çeviktir ve kuvvetli şekilde sıçrar. Dört metre yükseğe ve on metre kadar uzağa sıçrayabilir.
Bu hayvanlar çok geniş yelpazede, cinsiyetler arasında ayrılan, farklı sesler çıkarırlar. Bununla birlikte hakiki büyük kedilerden farklı olarak bu sesler arasında kükreme sesi yoktur. Truman Everts gibi Kuzey Amerikalı araştırmacılar Puma çığlığını insanınkine benzer olarak tarif etmişlerdir.
Pumalar vahşi hayatta 12 ile 13 yaşa kadar ulaşırken, esaret altında 21 yaşını bulabilirler.