Showing posts with label Türk. Show all posts
Showing posts with label Türk. Show all posts

Tuesday, 18 February 2025

Turkey and Ukraine Strengthen Cooperation Amid Ongoing Conflict: Erdoğan and Zelenskyy Hold Joint Press Conference







Turkey and Ukraine Strengthen Cooperation Amid Ongoing Conflict: Erdoğan and Zelenskyy Hold Joint Press Conference


Ankara, Turkey – In a significant diplomatic meeting, Turkish President Recep Tayyip Erdoğan and Ukrainian President Volodymyr Zelenskyy held a joint press conference following bilateral talks and the signing of several agreements aimed at enhancing cooperation between the two nations. The meeting took place against the backdrop of the ongoing Russia-Ukraine war, now entering its fourth year, with both leaders emphasizing the importance of peace and strategic partnership.


 Key Agreements Signed

The two leaders oversaw the signing of two key agreements:

1. Memorandum of Understanding on Media and Communication Cooperation**: Signed between the Turkish Presidency's Directorate of Communications and Ukraine’s Ministry of Culture and Strategic Communications, this agreement aims to strengthen collaboration in the media and communication sectors.

2. **Education Cooperation Agreement**: Signed between the Turkish and Ukrainian governments, this agreement focuses on enhancing educational ties and exchanges between the two countries.


### Erdoğan’s Remarks: A Call for Peace and Strategic Partnership

President Erdoğan began his speech by expressing condolences to the Ukrainian people for the lives lost in the ongoing conflict. He reiterated Turkey’s commitment to mediating peace efforts, stating, *"There will be no winners in war, and no losers in peace."* He highlighted Turkey’s active diplomatic role since the beginning of the war, including hosting direct negotiations between Russia and Ukraine in Istanbul in March 2022 and facilitating the Black Sea Grain Initiative.


Erdoğan emphasized that Turkey’s diplomatic efforts align with the recent initiative by U.S. President Donald Trump to negotiate an end to the conflict. He expressed confidence that Turkey, given its neutral and trusted mediator role, would be an ideal host for future talks involving Russia, Ukraine, and the United States.


The Turkish president also underscored Turkey’s unwavering support for Ukraine’s territorial integrity, sovereignty, and independence. He called for an immediate end to the war, which has caused immense destruction and loss of innocent lives. Erdoğan further highlighted the importance of ensuring commercial navigation safety in the Black Sea, which he believes could serve as a confidence-building measure in the peace process.


On economic cooperation, Erdoğan noted that despite the challenges posed by the war, bilateral trade between Turkey and Ukraine is steadily progressing toward the $10 billion target. He also mentioned that Turkish companies are eager to support Ukraine’s reconstruction efforts.


### Zelenskyy’s Response: Gratitude and Call for Security Guarantees

President Zelenskyy expressed his gratitude to Turkey for its consistent support, particularly in safeguarding Ukraine’s territorial integrity. He acknowledged Turkey’s role in facilitating the release of Ukrainian prisoners of war and its efforts in mediating peace talks.


Zelenskyy stressed the importance of achieving a just and lasting peace, emphasizing that any peace agreement must include strong security guarantees for Ukraine. He called for the involvement of international partners, including the United States and European Union, in providing these guarantees to prevent future conflicts.


The Ukrainian president also highlighted the need for prisoner exchanges and the return of Ukrainian children forcibly taken to Russia. He praised Turkey’s humanitarian efforts, particularly in hosting Ukrainian orphans and supporting their well-being.


### Focus on Strategic Partnership

Both leaders discussed ways to deepen the strategic partnership between Turkey and Ukraine, particularly in trade, education, and cultural exchanges. Zelenskyy expressed optimism that bilateral relations would reach new heights once peace is restored.


### Questions from the Press

During the Q&A session, journalists raised questions about the possibility of a near-term peace agreement and Turkey’s role in the process. Erdoğan reiterated Turkey’s readiness to facilitate negotiations, while Zelenskyy emphasized that any peace deal must be fair and involve Ukraine’s direct participation.


When asked about the recent U.S.-Russia talks in Saudi Arabia, Zelenskyy expressed surprise at not being invited, stating that Ukraine’s absence from such discussions undermines the legitimacy of any peace process. He reaffirmed Ukraine’s commitment to a diplomatic solution but insisted that the country’s sovereignty and territorial integrity must be respected.


### Conclusion

The meeting between Erdoğan and Zelenskyy underscored the strong bilateral ties between Turkey and Ukraine and their shared commitment to ending the war through diplomacy. While challenges remain, both leaders expressed hope that sustained dialogue and international cooperation could pave the way for a just and lasting peace.


As the conflict continues, Turkey’s role as a mediator and Ukraine’s resilience in defending its sovereignty remain critical to achieving a resolution that ensures stability in the region.

Sunday, 29 March 2015

TÜRK DÜNYASI’N DA BİR KARANFİL AĞLIYOR!(YAZININ SONUNDA +18 FOTOĞRAFLAR VAR)- BIR MIILET KAN AĞLIOYOR



Üniversite yıllarımdan bir arkadaşım aradı,anılarımızı tazeledik.İyi dilek ve temennilerden sonra  bende adeta soğuk duş etkisi yapan şu cümleler döküldü dudaklarından:
“Abi,çalışmalarını takip ediyorum.Güzel konulara değiniyorsun.Ancak beni hayrete düşüren şey,yıllar önce bize nakşeddiğin Türk Dünyası ve özellikle asrın en büyük katliamının yaşandığı Uygur Türkleri davasına hiç değinmiyorsun…Neden?”
Kendimi bir anda boşlukta hissettim.Ayaklarım adeta yerden kesilmişti.
Beynimde soru işaretleriyle acı acı yutkunduğumu hatırlıyorum sadece.Yıllar sonra aldığım bu telefon milli hislerimi yeniden sorgulamamı hatırlattı bana.
Yoksa bende mi sefahat denizinde yelkenleri açmıştım?
Aman Allah’ım bu kadar duyarsız olamazdım.
Arkadaşıma sadece “İnşallah kardeşim” demekle yetimdim.
Evet,biz sıcacık yataklarımızda mışıl mışıl uyurken kim bilir hangi Uygur Türk‘ü nün idamı gerçekleşti?
Hangi Uygur kadınının karnı yarılarak bebeği ve kendisi şehit edildi?
Hangi Uygur çocuğu sokaklarda onlarca Çin‘li nin tekmeleriyle linç edildi?
Hangi Uygur kızına tecavüz edildi?
Filistin davamız, ilgileniyoruz.
Suriye komşumuz,ırkdaşlarımız var.
Somali,müslüman.Hicrete zorlanan Sahabe orada Necaşi‘nin adaletine sığındı.Bugün oranın kalkınmasına yardım ediyoruz.
Peki, Çin zulmü altında inleyen ve  bir katliama tâbî tutulan Doğu Türkistanlılar neyimiz?
Çin, en masum hak ve özgürlük isteğini bile en şiddetli biçimde müdahale edip kanlı bir şekilde bastırıyor.
Gençler sebepsiz yere tutuklanıp rejime karşı oldukları iddiasıyla idam ediliyor.
Toplu infazlar sıradan bir hal aldı.
Yargısız infazların yapıldığı mahkemeler var.İnsanlar öldüresiye dövüldükten sonra diri diritoprağa gömülüyor.İslam’ın ilk şehidi Hz.Sümeyye gibi insanlar iki bacağından  iki ayrı Öküz‘e bağlanarak parçalanıyor.
Çırılçıplak soyup meydanlarda teşhir ediliyor.  Binlerce siyasî tutuklu var. Tutuklular hapishanelerde kayboluyor, bir daha haber alınamıyor.
“Doğum kontrolu kanunu”nu acımasızca uyguluyorlar. Kanuna uymayanlar çok ağır cezalandırılıyor.
Kadınlara toplu kürtaj  yapılıyor.Kadınlar kısırlaştırılıyor.
Bitmedi…
Bölgeye yerleştirilen Çinliler Uygur Türklerine saldırmaya, katletmeye de başladılar.
Çocukları ve kadınları hedef aldılar.
Kafası taşla ezilerek öldürülen Uygur çocuğun tüyler ürperten videosu internete bomba gibi düştü….
Yaralanan çocuğun kafasını, büyükçe kaya parçaları ile ezip hunharca öldürüyorlar… Hatta ölen çocuğa, işkenceye devam edip karnını tekmeliyorlar…
Yüzüne İşiyorlar…
 Tek suçları Müslüman Türk olmaları…
Keşke kalemimden kan damlasaydı da bunları yazmak zorunda kalmasaydım.
Biz, üzerimizdeki ölü toprağını atmadıktan sonra keşkeler neye yarar ki?
Bizim kan ve göz yaşlarımız üzerinden birilerinin saltanatlarına daha ne kadar seyirci kalacağız?
Örs olup sabit durmaya daha ne kadar devam edeceğiz?
Çekiç olup zamanında vurma vaktimiz gelmedi mi?
“Neden bu konuyu yazmıyorsun” diye bana sitem eden arkadaşım.
İşte zalim dünyanın fotoğrafı bu.
Peki ne  kaldı elimizde?
Erkekler gibi döğüşmeyene,kadınlar gibi oturup ağlamak düşer”.
Tıpkı benim gibi…Yüreğimi yakan sessiz bir çığlık var.
“Ağla karanfil ağla”
Karanfil şehit kanı,ağla karanfil ağla
Ağla inlet meydanı,ağla karanfil ağla
Cavanlara kıydılar,tanklar alta koydular
kanım içip doydular,ağla karanfil ağla
Ağla yürek boşalsın,sesin göğe başalsın
Ağla dağlar yumşalsın,ağla karanfil ağla
Bu günahsız kanlara,bu didilmiş canlara
Bu cansız cavanlara,ağla karanfil ağla…
iLHAN NEZOR
10888521_831520796906529_8515243357381273236_n[1]
10942757_831520926906516_9112307293834411832_n[1] 10410519_831521026906506_7933334399424153965_n[1] 10940612_831521086906500_2785056900477830899_n[1] 10392480_831521400239802_2763821172431792520_n[1] 10388629_831521540239788_6861999090235615838_n[1] 10952535_831521633573112_2149849581167476137_n[1] 10432467_831521840239758_6717716434681678836_n[1] 10513355_831521916906417_4381117202672173912_n[1] 10945387_831521993573076_3051572725389276682_n[1] 10947202_831522216906387_8467205180039400179_n[1] 10888533_831522333573042_6845013694810878225_n[1] 10393877_831522553573020_8571028652153598921_n[1] 10403521_831522650239677_7932494002731642293_n[1] 10940612_831522866906322_750992478514073998_n[1] 10407209_831522983572977_8797057035274613818_n[1]

Friday, 31 January 2014

İRAN SESSIZ SEDASIZ 3 TÜRK ŞIRKETINI SATIN ALDI



İran sessiz sedasız 3 Türk şirketini satın aldı

İran sessiz sedasız 3 Türk şirketini satın aldı
                  ABD’nin ambargosu nedeniyle elindeki kaynakları yurtdışında değerlendirmekte zorlanan İran, Türkiye’ye Dubai üzerinden giriş yaptı. 7-8 milyar dolarlık kaynağı elinde tutan İran kökenli fon Türkiye’de adımını Onur Air ve Ulusoy ile attı.
Ticari ambargolar nedeniyle kaynaklarını yatırıma çevirmekte büyük güçlüklerle karşılaşan İran, rotayı Türkiye’ye çevirdi. Edinilen bilgilere göre İran, şirket satın alması ve doğrudan yatırımlar için 7-8 milyar dolarlık nakit bir fonu Türkiye için ayırdı. Dubai’de park eden kaynak adım adımTürkiye’ye yatırımlara akacak.
ONUR’A GENEL MÜDÜR
Habertürk’ün haberine göre; Pek çok farklı sektörde şirket satın almaları planlayan fonun yönetiminin ise Atlasjet ile yakın zamanda yollarını ayıran Sami Alan’a teslim edildiği ileri sürüldü. Alan, Türkiye’de satın alınan şirketlerin yönetimine girecek ve yeni satın almalara yön verecek isim olacak. Birleşmiş Milletler çatısı altında İran ile ABD arasında 36 yıl aradan sonra yeniden görüşmelerin başladığı bir dönemde bu adımlarla da iki komşu ülke İran-Türkiye’nin dolaylı yoldan da olsa ticari köprüsü yeniden inşa edilmiş olacak.
İLK HEDEF 2-3 MİLYAR $
Fon aslında ulaştırma sektöründe bir iki büyük markaya yatırımıyla da sessiz sedasız Türkiye’de adını duyurmaya başlamış. Öyle ki yıl içinde Dubai asıllı işadamı Mahdi Shams’ın satın aldığı Onur Air, Ulusoy ve Varan şirketlerinin de bu dev fonun yatırımları arasında olduğu ifade edildi.
Nitekim Alan’ın Onur Air’in de Genel Müdür ve İcra Kurulu Başkanlığı’na oturacağı da gelenbilgiler arasında. Söz konusu fonun yatırımları sadece ulaştırma sektörü ile de sınırlı kalmayacak. Fonun özellikle gıda ve petrokimya sektörü ile de yakından ilgili olduğu iddia ediliyor. Ve ilk etapta 2-3 milyar dolarlık yatırım için düğmeye basıldığı belirtiliyor.
ONUR VE ULUSOY’LA 350 MİLYON $
Özel havayolu şirketi Onur Air’in çoğunluk hissesi için 250 milyon dolar yatırım yapan Dubai merkezli şirketin başındaki işadamı Mahdi Shams bir süre önce de Varan’ı bünyesine katan Ulusoy Seyahat’e yüzde 50 ortak olmuştu. Ulusoy ve dolaylı olarak Varan’a da 100 milyona yakın bir yatırım yapıldığı öğrenildi. Böylece ana kaynağı İran olduğu ileri sürülen fonun Türkiye’deki yatırımlarının büyüklüğü 350 milyon doları şimdiden aştı. Ambargonun etkisiyle fon yatırımlarını Dubai üzerinden yapıyor. Son dönemde Türkiye’de kurulan İranlı şirket sayısı da hızla artıyor. Öyle ki, geçen yıl Türkiye’ye gelen 6 yabancı şirketten 1′i İran sermayeli.
ALAN’IN HAVADAKİ YOLCULUĞU
İranlıların Türkiye’ye yatırım için 7-8 milyar dolarını teslim ettiği kişi Sami Alan’ı Türk kamuoyu havacılık sektöründen tanıyor. Amerika’da University of California’dan işletme yüksek lisansıyapan Alan sektöre adımını 2003 yılında Türk Hava Yolları’nda Genel Müdür Danışmanı olarak attı.
THY’de Gelir Yönetim Başkan Yardımcısı iken şirketin bir alt marka olarak oluşturduğu Anadolujet’in emanet edildiği Alan, havadaki yoluna daha sonra Atlasjet’le devam etti. Atlasjet’te bir yıl İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapan Sami Alan, son olarak iki üç hafta önce sürpriz bir şekilde buradan ayrılma kararı almıştı. Aradan çok geçmeden Onur Air ile geri dönmeye hazırlanan Sami Alan’ı, İranlı fonun yöneticilerinin bulduğu uzun süren görüşmelerin ardından bu iş için ikna ettiği konuşuluyor.

Monday, 30 December 2013

ABD’nin kaya gazı ile rekabet üstünlüğü sağlaması Türk sanayicisini tedirgin ediyor


kaya gazı 9283743


Kaya gazı ile ucuz enerjiye sahip olan ABD dünyada yeni yatırımın adresi haline gelmeye başladı.
ABD’nin kaya gazı ile rekabet üstünlüğü sağlaması özellikle Türk sanayicisini tedirgin ediyor. ABD’nin kaya gazı Türk sanayicisini korkutmaya başladı. ABD’nin kaya gazına yönelmesinin özellikle enerji kullanımının yoğun olduğu çelik, çimento ve kimya sektörlerini olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, “Kaya gazı sebebiyle rekabette dezavantajlı bir konuma düşebiliriz. ABD’deki kaya gazı sadece Türkiye’de değil dünyada da dengeleri değiştirecek. Avrupa’daki bazı yatırımlar ucuz enerji sebebiyle ABD’ye kaymaya başladı” dedi. Türkiye petrol ve doğalgaz üretiminin yetersizliğinden dolayı enerji açısından yüzde 74 oranında dışa bağımlı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu açığı kapatacak yeni bir kaynak alternatifi olarak kaya gazı gösteriliyor. Bu alanda önemli rezervlere sahip olduğu tahmin edilen Türkiye’de Trakya ve Güneydoğu havzalarında, mevcut tüketim rakamını 100 yıl karşılayacak 4.6 trilyon metreküplük kaya gazı olduğu tahmin ediliyor. Kaya gazını ekonomiye kazandırmak için harekete geçen TPAO kuyu açma çalışmalarına başladı. Diyarbakır Sarıbuğday-1 kuyusunda yapılan sondaj çalışmalarının ardından son olarak Diyarbakır-Konacık’ta Shell’le açılayan kuyuda 2 bin 500 metreye ulaşıldı. Bölgede yeni bir kuyu açma çalışması da sürüyor. Trakya’da da TPAO’yla tek başına kuyu açmaya hazırlanan Türkiye bunun için teknoloji transfer edecek. Türkiye’nin kaya gazı konusunda henüz yolun başlangıcında olduğunu belirten Namık Ekinci, 7 Ocak’ta düzenleyecekleri seminerle ABD’deki kaya gazının Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konusunda sektörleri bilgilendireceklerini söyledi. Kaya gazının özellik çelik sektörü açısından hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Ekinci, “Çünkü çelik sektörü Türkiye’deki enerjinin yüzde 21′ini tüketiyor. Çelik sektörü için ABD önemli bir pazar. Fakat kaya gazının çoğu da orada. Bu enerjiyi kendi sanayileri için kullanacaklar. Rekabet açısında avantajlı konuma gelecekler. Bu sadece bizi etkilemeyecek çimento ve kimya sektörlerini de etkileyecek. İhracatımız bile bundan etkilenecek. Yerli kaya gazı için elimizi çabuk tutmalıyız” diye konuştu. Kaya gazının sadece Türkiye’de değil dünyada da dengeleri değiştireceğini ifade eden Ekinci, “ABD şu an enerjisinin yüzde 30′unu kaya gazından temin ediyor. 2030 yılında ise ABD enerji ithal eden değil ihraç eden bir konuma yükselecek. Avrupa’daki bazı yatırımların ucuz enerji sebebiyle ABD’ye kaydığını duyuyoruz. Bu durum en çok Çin ve Hindistan gibi ülkeleri etkileyecek. Ayrıca Çin enerjisinin yüzde 50′sini kömürden sağlıyor. Kömür ise çevresel faktörlere yol açıyor. Yani istenilen bir enerji kaynağı değil” değerlendirmesinde bulundu.

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts