Showing posts with label Tahşiye kimdir?. Show all posts
Showing posts with label Tahşiye kimdir?. Show all posts

Sunday, 14 December 2014

Tahşiye kimdir?



Tahşiye kimdir?

tahşiye kimdir?
FG masum cemaatleri hedef göstermeye de başladı.
Fethullah

Gülen geçenlerde, her sene depreşen korkusunu dile getirdi.Bu konuşmasının bir

yerinde şöyle bir ifade geçti. `Yarın da Tahşiye diye bir şey icat edebilirler, Allah korusun. Kitap okuyan Müslümanlarla, okudukları kitaplarla ayakta durmaya çalışanların içine adam sokmaya çalışabilirler. Kitapların sahibi zatın posterlerini evlerine asabilirler. Ellerine de Kalaşnikofları verirler. İki yerde eylem yaptırıp, `demek ki fırsat bulunca bunlar da silaha sarılabilir` derler. Çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist damgası vurmak isteyebilirler.`

Pek çok kimse bunu sadece okuyup geçti. Hiç kimse de neden Tahşiye ismine vurgu yapıldı demedi. Çünkü kimse Tahşiye`yi tanımıyor. Alelade bir isim türünden zikrettiler. Oysa Fethullah G. Orada Tahşiye`yi kasıtlı olarak zikretti.

Bahse konu olan kelime bir cemaatin yayınevidir. Tahşiye yayınları olarak bilinir.El Hac Muhammed Ali Doğan isimli (Molla Muhammed Muşî olarak da tanınır.) önderliğinde varlıklarını sürdürmektedirler.Cemaat müntesibi çok azdır. Kendisi bildiğim kadarıyla Muş`ta ikamet etmektedir. Birkaç müridiyle tanışıklığımız vardır. Kendileri Muhammed Ali Doğan`ın Bediüzzaman`ın talebelerinden Hulusi`nin tavsiye ettiğini söylemekteler. Muhammed Ali Doğan`ın pek çok risale şerhleri çıkmıştır. Kendisi birileri gibi piyasa önünde şov yapıp ona buna hoşgörü dağıtan birisi değildir. Üstadın talebesi olmakla övünen ama onunla zerre alakası olmayan Abdulkadir Badıllı gibi ona buna sataşan birisi de değildir. Zaten internette bakarsanız Muhammed Ali Doğan`a yazılan tek reddiyenin de onu bunu çekiştirmekten, ona buna iftira atmaktan başka bir şey yapmayan Abdulkadir Badıllı`ya ait olması da dikkati çeken bir husustur. Abdulkadir Badıllı`nın reddiyesindeki komediye sonra gerek olursa değiniriz.

Peki FG ve Abdulkadir Badıllı neden bu Tahşiye`ye karşılar? Buna verilecek çok cevap var. Bunlardan ikisini size yazayım da FG`nin neden Tahşiye ismini zikrettiğini anlayasınız. Tahşiye yayınları Reddül Evham yani şüphelerin giderilmesi adına bir takım kitaplar çıkarıyorlar.

Bu

kitaplarda en sert eleştiri FG`nin misyonunu üstlendiği Dinler Arası Diyalog

konusunda yapılıyor. Dinler Arası Diyalog`un olmadığını Kuran`dan Hadis`ten ve

hatta risalelerden delillerle ispatlıyorlar. Zaten son günlerde FG cemaati Dinler

Arası Diyalog tabirini kullanamıyor. Ömer Öngüt, Haydar Baş, Mahmut

Ustaosmanoğlu, Cübbeli Ahmet gibi isimler diyalog konusunda kitaplar

bastırdılar ve hatta dinden kaymaya sebep olacağını dile getirdiler. Bu

sebepten malum cemaat yazılan reddiyelerin sertliği ve ilmiliği karşılığında

kendilerini savunamadılar ve tırsarak isim değiştirdiler, kavramı değiştirip medeniyetler

arası diyalog şeklinde sunmaya başladılar. Anlayacağınız birinci sebep bu.

Dinler Arası Diyalog`a karşı olan Tahşiye, kitapları maliyetine satarak

milletin bu konuda bilinçlenmesini sağladılar. O sebepten bu husumet var ki

isim zikredildi.

Tahşiye

yayınları Bediüzzaman`ın ahir zaman Mehdi``si olmadığını, ahir zaman

Mehdi`sinin daha gelmediğini, onu beklemek gerektiğini vurgularken Badıllı ve

avanesi kendilerine Mehdi``nin hizmetçileri payesini sunabilmek için Bediüzzaman`ı

Mehdi olarak sunma derdine düşmüşlerdir. FG cemaatinin de bundan geri kalır

yanı yoktur. Açıkça dile getirmezler ama onlar da bu düşüncededirler. Bu

sebepten de karşıdırlar.

Tahşiye

isminin dile getirilmesinde bu iki sebep çok önemlidir. İşlerine geldiği zaman

Risale-i Nur şakirtleri kardeştir derler ama gördüğünüz gibi işlerine gelmeyen

isimler oldu mu kardeşlik, gıybet gibi mevzular unutuluverir. Muhammed Ali

Doğan gibi dini ilimlerle uğraşmaktan

başka bir gayesi olmayan birine silahlı eylem yaptırabilirler gibi itham etmek

hoşgörüden bahsedip ondan nasipsizlere yakışan bir davranıştır. M.Ali Doğan ne

derin devletin adamıdır, ne mehdilik iddiasındadır, ne de müridlerini silahlı

eyleme teşvik edecek kadar bağnazdır.

Şunu

da söylemeden edemeyeceğim. Son zamanlarda Zaman Gazetesi Hizbullahcı eylemleri

dilinden düşürmüyor Doğuda Hizbullah çok kanlı eylemlere imza atmıştı. Yıllar

önce bitirilmesine rağmen Zaman neden bunu üstelemeye çalışıyor. Hizbullah`ın

yerine gelmiş ama onun metotlarıyla alakası olmadığını açıkça beyan eden bir

Mustazaf Der var. Hizbullah ile ilgili pek çok konuda Zaman Gazetesine tekzip gönderdikleri halde Zaman Gazetesi yayınlamadı. Doğuda FG cemaatine diyalog meselesinden bir de bu tekzip meselesinden açık bir şekilde karşı çıkıyorlar. Doğuda

hakimiyeti ele geçirip Mustazaf Der`in gücünü elinden almak isteyen cemaat o

yüzden şimdi pişirip Hizbullah haberlerini piyasaya koyuyor.

Bundan

sonra sıra Cübbeli,Haydar Baş ve Ömer Öngüt olacaktır. Bu kimseleri ya bir

şiddet eylemiyle ya da Ergenekon meselesiyle ilişkilendirmezlerse hiç şaşırmayın.

Tahşiye ve Mustazaf-Der de bunu gördük çünkü.

cuneytunal476@gmail.com



Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts