Thursday, 9 January 2014
Euro ilaçlara darbe vurdu!!!
Bazı ilaçların piyasada bulunamamasının nedeni euro kuru ve
SaTEİS Başkanı Nurten Saydan, “Firmaların Sağlık Bakanlığı’nın 4 sene önceki
sabitlediği euro kurunu güncellemediği için eski kur üzerinden Türkiye’ye satış
yapmak istemiyor. Zarar ettikleri için ilaçlarını ülkemize getirmek
istemiyorlar. Fiyat politikası böyle devam ederse bu sıkıntı artarak devam
edecektir” dedi.
Yıllık geliri 50 bin lira ama çalışan yok!!!
Yıllık geliri 50 bin lira ama çalışan yok!!!
Türkiye'deki küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Şanlıurfa'da, yüksek ücret vermesine rağmen çoban bulamayan besiciler sürülerine kendileri bakıyor.
Güncelleme:08 Ocak 2014 12:08
Besiciler, sıkıntılarını, "Yıllık neredeyse 50 bin lira veriyoruz ama yine
de çoban bulmakta sıkıntı çekiyoruz" diye dile getirdiler.
Türkiye'deki küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Şanlıurfa'da birçok besici, yüksek ücret vermesine rağmen "çoban" sıkıntısı yaşıyor. Geçmişte çobanlık yapacak kişilerden referans istendiğini ifade eden besiciler, o dönemlerde bu işi yapmak isteyenlerin aracı bulduğunu ancak şimdi yüksek ücrete rağmen hayvanlarına bakacak kimse bulamadıklarını belirtiyor.
Çobanlık, yaklaşık 3 bin lirayı bulan aylık ücretle bölgedeki birçok mesleği de geride bırakıyor. Mehmet Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır besicilik yaptığını, çobanlara yılda yaklaşık 50 bin lira ücret ödediğini söyledi. Son dönemlerde aylık 3 bin lira vermesine rağmen çoban bulmakta zorlandığını belirten Turan, bu süreçte sürünün başına kendisinin geçtiğini ifade etti. Yüksek girdilerin yanı sıra çobanlık ücreti nedeniyle bazı besicilerin hayvanlarını satmak zorunda kaldığını ileri süren Turan, şunları kaydetti:
"Yıllık neredeyse 50 bin lira veriyoruz ama yine de çoban bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Bütün masraflarını karşılıyoruz. Kalacakları evinden yatağına varıncaya kadar temin ediyoruz ancak kimse gelmiyor. Bu işin gocunulacak bir meslek olduğunu gördükleri için gururlarına yediremiyorlar. Böyle giderse birkaç yıla kadar diğer besiciler de hayvanlarını mecburen satmak zorunda kalacak." Köyde tarımın yok denecek kadar az olduğunu, geçimin tamamen hayvancılık üzerine kurulduğunu vurgulayan Turan, yetkililerden çoban bulunması konusunda yardım istedi. Menduh Demirdağ da çocuklarının çobanlığı basit bir iş gibi gördüğünü, bu nedenle batıdaki illere giderek daha düşük ücrete çalıştığını söyledi. Hayvancılığı sevdiğini belirten Demirağ, çoban bulamadığında sürünün başına mecburen kendinin geçtiğini ifade etti.
Çobanlık cazip hale getirilecek
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necip Özgökçe ise her ne kadar beğenilmese de çobanlığın uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu söyledi. Çobanlığın dinde de kutsal sayılan bir meslek olduğunu, bazı peygamberlerin de çobanlık yaptığını ifade eden Özgökçe, Bakanlığın çobanlıkla ilgili çalışma başlattığını anımsattı. İŞKUR tarafından ilk defa açılan "Sürü Yönetimi Eğitimi" kursunun bazı bölgelerde başladığını dile getiren Özgökçe, kalifiye çoban ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenledikleri eğitimlerin daha sonra ülke genelinde gerçekleştireceklerini kaydetti.
Söz konusu çalışmalarla çobanlığın tercih edilen bir meslek olacağına inandığını vurgulayan Özgökçe, şöyle konuştu: "Bu projeyle halk arasında çobanlık denen mesleği profesyonel, sertifikalı sürü yöneticiliği hale getiriyoruz. Şanlıurfa küçükbaş hayvan bakımından Türkiye'nin önemli merkezlerinden biri. Onun için hayvancılık burada önem taşıyor. Şanlıurfa'da sürülerin sayısına göre çobanlara 2 bin lira civarında ücret ödeniyor. Aslında birçok kişi işsizlikten şikayet ederken bu ücrete çoban bulunamaması düşündürücü. Bu nedenle eğitimlerle bu zevkli işi cazip hale getirmek gerekiyor."
Türkiye'deki küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Şanlıurfa'da birçok besici, yüksek ücret vermesine rağmen "çoban" sıkıntısı yaşıyor. Geçmişte çobanlık yapacak kişilerden referans istendiğini ifade eden besiciler, o dönemlerde bu işi yapmak isteyenlerin aracı bulduğunu ancak şimdi yüksek ücrete rağmen hayvanlarına bakacak kimse bulamadıklarını belirtiyor.
Çobanlık, yaklaşık 3 bin lirayı bulan aylık ücretle bölgedeki birçok mesleği de geride bırakıyor. Mehmet Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır besicilik yaptığını, çobanlara yılda yaklaşık 50 bin lira ücret ödediğini söyledi. Son dönemlerde aylık 3 bin lira vermesine rağmen çoban bulmakta zorlandığını belirten Turan, bu süreçte sürünün başına kendisinin geçtiğini ifade etti. Yüksek girdilerin yanı sıra çobanlık ücreti nedeniyle bazı besicilerin hayvanlarını satmak zorunda kaldığını ileri süren Turan, şunları kaydetti:
"Yıllık neredeyse 50 bin lira veriyoruz ama yine de çoban bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Bütün masraflarını karşılıyoruz. Kalacakları evinden yatağına varıncaya kadar temin ediyoruz ancak kimse gelmiyor. Bu işin gocunulacak bir meslek olduğunu gördükleri için gururlarına yediremiyorlar. Böyle giderse birkaç yıla kadar diğer besiciler de hayvanlarını mecburen satmak zorunda kalacak." Köyde tarımın yok denecek kadar az olduğunu, geçimin tamamen hayvancılık üzerine kurulduğunu vurgulayan Turan, yetkililerden çoban bulunması konusunda yardım istedi. Menduh Demirdağ da çocuklarının çobanlığı basit bir iş gibi gördüğünü, bu nedenle batıdaki illere giderek daha düşük ücrete çalıştığını söyledi. Hayvancılığı sevdiğini belirten Demirağ, çoban bulamadığında sürünün başına mecburen kendinin geçtiğini ifade etti.
Çobanlık cazip hale getirilecek
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necip Özgökçe ise her ne kadar beğenilmese de çobanlığın uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu söyledi. Çobanlığın dinde de kutsal sayılan bir meslek olduğunu, bazı peygamberlerin de çobanlık yaptığını ifade eden Özgökçe, Bakanlığın çobanlıkla ilgili çalışma başlattığını anımsattı. İŞKUR tarafından ilk defa açılan "Sürü Yönetimi Eğitimi" kursunun bazı bölgelerde başladığını dile getiren Özgökçe, kalifiye çoban ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenledikleri eğitimlerin daha sonra ülke genelinde gerçekleştireceklerini kaydetti.
Söz konusu çalışmalarla çobanlığın tercih edilen bir meslek olacağına inandığını vurgulayan Özgökçe, şöyle konuştu: "Bu projeyle halk arasında çobanlık denen mesleği profesyonel, sertifikalı sürü yöneticiliği hale getiriyoruz. Şanlıurfa küçükbaş hayvan bakımından Türkiye'nin önemli merkezlerinden biri. Onun için hayvancılık burada önem taşıyor. Şanlıurfa'da sürülerin sayısına göre çobanlara 2 bin lira civarında ücret ödeniyor. Aslında birçok kişi işsizlikten şikayet ederken bu ücrete çoban bulunamaması düşündürücü. Bu nedenle eğitimlerle bu zevkli işi cazip hale getirmek gerekiyor."
Ekonomi Haberleri
Ekonomi Haberleri
- Ünal Tarım davasında bilirkişi skandalı
- Ülker'den yeni satın alma!
- 23 bin çalışana müjde!
- Alaska'dan ithal saadet
- Kuzey Irak petrolü ay sonuna
- Bankalardan kredi için yeni taktik
- Milyonlarca Bağ-Kur'lulara iyi haber
- Euro ilaçlara darbe vurdu
- Trafik sigortasında yeni dönem başladı
- Moody's'ten Türkiye kritik not açıklaması
- Türk Kızılay'ı satmıyordu ismini değiştirdik
- Altınla ilgili müthiş tahmin!
- Yumurtanın fiyatı tavan yaptı
- Tüketicinin sabit ücret zaferi
- Yıllık geliri 50 bin lira ama çalışan yok
- 4/C'lilere kadro, 3 milyon Bağ-Kurlu'ya af
- Sanayi üretimi beklentileri aştı
- Altında alım zamanı mı?
Ülker'den yeni satın alma!
Ülker'den yeni satın alma!
Yıldız Holding patronu Murat Ülker yeni aldıkları şirketi Twitter'dan duyurdu
Güncelleme:09 Ocak 2014 09:25
Yıldız Holding patronu Murat Ülker yeni aldıkları şirketi bu kez Twitter'dan
duyurdu. Murat Ülker, "Yıldız Holding adına yine güzel bir haber... Türkiye’nin
en büyük bilgi teknolojileri ve elektronik ürün dağıtıcılarından grup şirketimiz
Penta, ülkenin önde gelen yan malzeme dağıtıcılarından Ekip Elektronik ve
iştiraki Beyaz İletişim'i satın aldı. Bu atılımla, Penta’nın ürün gamının
zenginleştirilmesini tamamlamayı hedefliyoruz. Gıda ana işimiz ama teknolojide
iyiyiz. Hayırlı olsun." diye yazdı.
İşte Murat Ülker'in attığı tweetler...

İşte Murat Ülker'in attığı tweetler...
Çiftçilere 10 milyar lira devlet desteği
Çiftçilere 10 milyar lira devlet desteği
Hükümet, bu yıl çiftçilere 10 milyar lira tutarında tarımsal destekleme
ödemesi yapacak.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bakanlığının 2014 projelerini
açıkladı.
Buna göre; eğitimli çobanları istihdam eden sürü sahiplerine
devlet desteği verilecek.
Balık varlığının korunması için 12 metreden
büyük teknelerin faaliyetleri teknolojik imkanlarla izlenecek.
Ayrıca
Tarım Bakanlığı, obeziteyle mücadele için şeker ve tuzun azaltılmasına yönelik
yeni kararlar alacak.
Wednesday, 8 January 2014
4/C'lilere kadro, 3 milyon Bağ-Kurlu'ya af
4/C'lilere kadro, 3 milyon Bağ-Kurlu'ya af
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sayıları 23 bin dolaylarında olan 4/C’lileri ilgilendiren yasa çalışmasında sona gelindi.
Güncelleme:08 Ocak 2014 11:20
Bu ay içerisinde TBMM’ye sunulması beklenen çalışmada söz konusu statüdeki
çalışanlara kadro müjdesinin de yer aldığı ifade ediliyor. Ayrıca pek çok
vatandaşın sigorta prim borcuna da yeniden yapılandırma imkanı
geliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın başta 4/C'lilerin durumu ve sigorta pirim borcu konusunda yapılandırma içeren çalışma paketinin içeriği belli olmaya başladı. Tasarı, Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) yapılan çalışmaların ardından Bakanlar Kurulu’na da sunulmuştu. 4/C’lilere kadro müjdesi içeren tasarı da diğer öne çıkan bir başlık da prim borcunda yeniden yapılandırma imkanı getirilmesi. Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yaklaşık 3,5 milyon kişinin SGK’ya 7,5 milyar TL dolayındaki borcundan sadece 350 milyon TL civarındaki bir tutar tahsil edilebilmişti. Torba yasa ile borcun faizi silinecek ve yapılandırmaya gidilecek. Böylece vatandaşlar sağlık hizmetinden yararlanabilecek. Aynı şekilde Bağ-Kur’luların borcuna da af ve yapılandırma geliyor. Buna göre de 1 ile 2 yıl üzerinde borcu olanların borcunda yapılandırmaya gidilecek.
MİLYONLARCA VATANDAŞIN PRİM VE BAĞ-KUR BORCUNA
Düzenlemeyle, borçlu olduğu için sağlık hizmetinden yararlanamayan vatandaşın borcu silinecek. 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren GSS ile 18 yaşını dolduran, öğrenci olmayan ve sosyal güvence kapsamına girmeyen herkese gelir durumuna göre prim ödeyerek sağlık hizmetinden yararlanma şartı getirildi. Yasal düzenleme ile 12,5 milyon kişi GSS kapsamına girdi. Bu kapsamda SGK, yaklaşık 7,5 milyar TL tahsilat yapması gerekirken kasasına 350 milyon TL civarında para girdi. Yapılacak bu düzenleme ile Kurum kalan alacağından büyük oranda vazgeçecek. Vatandaşın faizleri tamamen silinecek kalan miktarlar için de yapılandırma yoluna gidilecek.
Tasarı, 3 milyona yakın Bağ-Kurlu'yu da af kapsamına alıyor. Pek çok esnaf, Bağ-Kur borcu olduğu için sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Yeni düzenleme ile Bağ- Kur'a 24 aydan çok prim borcu olanlar, ana para borcu sabit kalmak kaydıyla, gecikme zamlarının yüzde 50'si silinerek 36 taksitle borcu ödeme imkanına sahip olacak.
İşsizler için de önemli bir düzenlemenin yer aldığı tasarıya göre, her hangi bir nedenden dolayı işten çıkartılan vatandaşın İŞKUR’dan aldığı işsizlik ödeneğinin geri ödemesinde değişikliğe gidiliyor. İŞKUR artık işsiz vatandaşın işe girmesi ile birlikte vatandaştan sadece 4 aylık ödemeyi geri talep edebilecek.
İMD’LERE MAAŞ MÜJDESİ
Bir başka düzenleme de İş ve Meslek Danışmaları’na (İMD) yönelik. 4 bin civarında İMD’nin kadroya geçişinde yaşanan maaş kesintisi, Torba Yasa ile birlikte giderilecek. Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı bu konuda anlaşırken, düzenleme ile 2014 memur zammı hariç İMD’lerin ücreti 2 bin 300 ile 2 bin 400 dolaylarında olacak.
114 BİN ÖĞRETİM GÖREVLİSİNE KÖTÜ HABER
YÖK’ün ve Memur-Sen’in talepleri arasında bulunan ve yaklaşık 114 bin öğretim görevlisini yakından ilgilendiren ücret iyileştirmesinde ise olumlu bir sonuç çıkmadı. Ekonomik yükünden dolayı Maliye Bakanlığı'nın bu konuya şimdilik soğuk baktığı öğrenildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın başta 4/C'lilerin durumu ve sigorta pirim borcu konusunda yapılandırma içeren çalışma paketinin içeriği belli olmaya başladı. Tasarı, Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) yapılan çalışmaların ardından Bakanlar Kurulu’na da sunulmuştu. 4/C’lilere kadro müjdesi içeren tasarı da diğer öne çıkan bir başlık da prim borcunda yeniden yapılandırma imkanı getirilmesi. Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yaklaşık 3,5 milyon kişinin SGK’ya 7,5 milyar TL dolayındaki borcundan sadece 350 milyon TL civarındaki bir tutar tahsil edilebilmişti. Torba yasa ile borcun faizi silinecek ve yapılandırmaya gidilecek. Böylece vatandaşlar sağlık hizmetinden yararlanabilecek. Aynı şekilde Bağ-Kur’luların borcuna da af ve yapılandırma geliyor. Buna göre de 1 ile 2 yıl üzerinde borcu olanların borcunda yapılandırmaya gidilecek.
MİLYONLARCA VATANDAŞIN PRİM VE BAĞ-KUR BORCUNA
Düzenlemeyle, borçlu olduğu için sağlık hizmetinden yararlanamayan vatandaşın borcu silinecek. 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren GSS ile 18 yaşını dolduran, öğrenci olmayan ve sosyal güvence kapsamına girmeyen herkese gelir durumuna göre prim ödeyerek sağlık hizmetinden yararlanma şartı getirildi. Yasal düzenleme ile 12,5 milyon kişi GSS kapsamına girdi. Bu kapsamda SGK, yaklaşık 7,5 milyar TL tahsilat yapması gerekirken kasasına 350 milyon TL civarında para girdi. Yapılacak bu düzenleme ile Kurum kalan alacağından büyük oranda vazgeçecek. Vatandaşın faizleri tamamen silinecek kalan miktarlar için de yapılandırma yoluna gidilecek.
Tasarı, 3 milyona yakın Bağ-Kurlu'yu da af kapsamına alıyor. Pek çok esnaf, Bağ-Kur borcu olduğu için sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Yeni düzenleme ile Bağ- Kur'a 24 aydan çok prim borcu olanlar, ana para borcu sabit kalmak kaydıyla, gecikme zamlarının yüzde 50'si silinerek 36 taksitle borcu ödeme imkanına sahip olacak.
İşsizler için de önemli bir düzenlemenin yer aldığı tasarıya göre, her hangi bir nedenden dolayı işten çıkartılan vatandaşın İŞKUR’dan aldığı işsizlik ödeneğinin geri ödemesinde değişikliğe gidiliyor. İŞKUR artık işsiz vatandaşın işe girmesi ile birlikte vatandaştan sadece 4 aylık ödemeyi geri talep edebilecek.
İMD’LERE MAAŞ MÜJDESİ
Bir başka düzenleme de İş ve Meslek Danışmaları’na (İMD) yönelik. 4 bin civarında İMD’nin kadroya geçişinde yaşanan maaş kesintisi, Torba Yasa ile birlikte giderilecek. Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı bu konuda anlaşırken, düzenleme ile 2014 memur zammı hariç İMD’lerin ücreti 2 bin 300 ile 2 bin 400 dolaylarında olacak.
114 BİN ÖĞRETİM GÖREVLİSİNE KÖTÜ HABER
YÖK’ün ve Memur-Sen’in talepleri arasında bulunan ve yaklaşık 114 bin öğretim görevlisini yakından ilgilendiren ücret iyileştirmesinde ise olumlu bir sonuç çıkmadı. Ekonomik yükünden dolayı Maliye Bakanlığı'nın bu konuya şimdilik soğuk baktığı öğrenildi.
Rusya neden Kiev’le bozuştu, Bakü ile kucaklaştı?
Rusya neden Kiev’le bozuştu, Bakü ile kucaklaştı?
Dünya kamuoyu Mısır’da yaşanan darbe ve Suriye’de bir türlü sonu gelmeyen katliamları konuşurken, Moskova’dan stratejik iki hamle geldi. Ukrayna’dan gelen mallara sıkı kontrol uygulamasına başlayan Kremlin, Kafkaslarda Azerbaycan’la yakınlaşma politikasını öne çıkardı. Moskova’nın arka bahçesinde statüko değişikliğine izin vermeyen hamleleri Ukrayna ve Ermenistan’da birinci gündem.
Doğu Ortaklığı Projesi çerçevesinde Brüksel’le işbirliğini geliştiren iki ülke Ukrayna ve Ermenistan Avrupa Birliği ile yeni ticari anlaşmayı imzalamak üzere. Kremlin, Ukrayna’yı anlaşmanın imzalanmasını “ticari intihar” olacağı konusunda uyardı. Ukrayna’dan gelen tüm mallara Rusya gümrüklerinde sıkı kontrol başladı. Uygulamanın devam etmesi durumunda yıl sonuna kadar Kiev’in zararı 3 milyar doları bulacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ilk kez sadece Bakü’ye bir ziyaret gerçekleştirerek Erivan’a gözdağı verdi. Rus savaş gemileri Azerbaycan’a demirledi ve Azeri lider İlham Aliyev’le birlikte gemide incelemelerde bulundu. Enerji ve askeri alanda işbirliği anlaşmaları imzalanırken, Aliyev, Putin’in de bulunduğu toplantıda Ermenistan’ı 20 yıldır Azeri topraklarında işgalci olmakla suçladı.
Eski Sovyet ülkelerini Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği çerçevesinde toplamaya çalışan Moskova, dış politika ve ekonomik perspektifini bu yönde geliştiriyor. Ancak, Rusya deneme yanılma yolu ile ilerlediği yeni strateji konusunda henüz zihin duruluğuna sahip değil.
Gazeta.ru’da konuyu değerlendiren Rus siyaset bilimci Fyodr Lukyanov’a göre Ukrayna, Ermenistan ya da Moldova, Rusya ile uzun vadeli ticari işbirliği konusunda endişeli. Moskova’nın kendisi bile 5 yıl öncesine göre Sovyetler Birliği’nin en azından ekonomik anlamda canlandırılması konusunda daha az istekli. Entegrasyondan daha çok, neyin daha avantajlı olacağı konusunda hesap yapılıyor.
Orta Asya ülkeleri de sadece Rusya kartını oynama konusunda endişeli. Kamuoyunda oluşan algıya göre Rusya sınırları açmak yerine özellikle işgücü konusunda yeni duvarlar örüyor. Erivan açısından Moskova fiziki koruma kalkanı dışında herhangi bir güvence vermiyor. Ancak bilinen o ki, bölgede batılı güçler de Ukrayna, Ermenistan ya da Kırgızistan için yeni riskler alma niyetinde değil. Lukyanov’a göre, Rusya’nın elini yavaş tutması durumunda çevrenin Batılı güçler tarafından doldurulması kaçınılmaz. Tabiat boşluk kabul etmiyor.
http://www.facebook.com/TurkDunyasiBulusmaNoktasi
Dünya kamuoyu Mısır’da yaşanan darbe ve Suriye’de bir türlü sonu gelmeyen katliamları konuşurken, Moskova’dan stratejik iki hamle geldi. Ukrayna’dan gelen mallara sıkı kontrol uygulamasına başlayan Kremlin, Kafkaslarda Azerbaycan’la yakınlaşma politikasını öne çıkardı. Moskova’nın arka bahçesinde statüko değişikliğine izin vermeyen hamleleri Ukrayna ve Ermenistan’da birinci gündem.
Doğu Ortaklığı Projesi çerçevesinde Brüksel’le işbirliğini geliştiren iki ülke Ukrayna ve Ermenistan Avrupa Birliği ile yeni ticari anlaşmayı imzalamak üzere. Kremlin, Ukrayna’yı anlaşmanın imzalanmasını “ticari intihar” olacağı konusunda uyardı. Ukrayna’dan gelen tüm mallara Rusya gümrüklerinde sıkı kontrol başladı. Uygulamanın devam etmesi durumunda yıl sonuna kadar Kiev’in zararı 3 milyar doları bulacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ilk kez sadece Bakü’ye bir ziyaret gerçekleştirerek Erivan’a gözdağı verdi. Rus savaş gemileri Azerbaycan’a demirledi ve Azeri lider İlham Aliyev’le birlikte gemide incelemelerde bulundu. Enerji ve askeri alanda işbirliği anlaşmaları imzalanırken, Aliyev, Putin’in de bulunduğu toplantıda Ermenistan’ı 20 yıldır Azeri topraklarında işgalci olmakla suçladı.
Eski Sovyet ülkelerini Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği çerçevesinde toplamaya çalışan Moskova, dış politika ve ekonomik perspektifini bu yönde geliştiriyor. Ancak, Rusya deneme yanılma yolu ile ilerlediği yeni strateji konusunda henüz zihin duruluğuna sahip değil.
Gazeta.ru’da konuyu değerlendiren Rus siyaset bilimci Fyodr Lukyanov’a göre Ukrayna, Ermenistan ya da Moldova, Rusya ile uzun vadeli ticari işbirliği konusunda endişeli. Moskova’nın kendisi bile 5 yıl öncesine göre Sovyetler Birliği’nin en azından ekonomik anlamda canlandırılması konusunda daha az istekli. Entegrasyondan daha çok, neyin daha avantajlı olacağı konusunda hesap yapılıyor.
Orta Asya ülkeleri de sadece Rusya kartını oynama konusunda endişeli. Kamuoyunda oluşan algıya göre Rusya sınırları açmak yerine özellikle işgücü konusunda yeni duvarlar örüyor. Erivan açısından Moskova fiziki koruma kalkanı dışında herhangi bir güvence vermiyor. Ancak bilinen o ki, bölgede batılı güçler de Ukrayna, Ermenistan ya da Kırgızistan için yeni riskler alma niyetinde değil. Lukyanov’a göre, Rusya’nın elini yavaş tutması durumunda çevrenin Batılı güçler tarafından doldurulması kaçınılmaz. Tabiat boşluk kabul etmiyor.
http://www.facebook.com/TurkDunyasiBulusmaNoktasi
Obama ve Erdoğan arasındaki 34 fark…
Obama ve Erdoğan arasındaki 34 fark…
Aksiyon dergisiBaşbakan Erdoğan ile Obama’yı
karşılaştırdı.
Aksiyon dergisi bu haftaki sayısında Başbakan Erdoğan ile
Obama’yı karşılaştırdı.

1 -KARİZMA:
Obama`nın karizması kendindendir, Erdoğan karizmanın kendisidir!
Obama`nın karizması kendindendir, Erdoğan karizmanın kendisidir!
2- LİDERLİK:
Obama; zirvede, az rakipli, devrini yitirmeye yüz tutmuş bir ülkenin başkanıdır. Erdoğan`sa zirve yolunda, çok rakipli, devrini yakalamış bir ülkenin başbakanı.
Obama; zirvede, az rakipli, devrini yitirmeye yüz tutmuş bir ülkenin başkanıdır. Erdoğan`sa zirve yolunda, çok rakipli, devrini yakalamış bir ülkenin başbakanı.
3- TARZ:
Obama sırasıyla a) İhtimalleri değerlendirir, b) Raporlara bakar, c) Uzmanları dinler, d) Muhalefetle tartışır, e) Karar verip uygular. Erdoğan sırayı tersine işletir.
Obama sırasıyla a) İhtimalleri değerlendirir, b) Raporlara bakar, c) Uzmanları dinler, d) Muhalefetle tartışır, e) Karar verip uygular. Erdoğan sırayı tersine işletir.
4- GEÇMİŞ: Obama; göçmen çocuğu “yarım Amerikalı”, annesi “yarım siyah”,
babası Müslüman ve dindar olmayan “yarım Hıristiyandır”. Erdoğan`ın hayatındaysa
“yarım” yoktur.
5- HİTABET:
İkisi de iyi hatiptir. Obama önce akla, sonra gönle seslenir. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali düşüktür. Erdoğan önce gönlü, sonra aklı hedefler. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali yüksektir.
İkisi de iyi hatiptir. Obama önce akla, sonra gönle seslenir. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali düşüktür. Erdoğan önce gönlü, sonra aklı hedefler. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali yüksektir.
6- GÜÇ:
Obama, süper güçlü bir ülkenin, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan
başkanıdır. Erdoğan`sa kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir ülkenin süper
güçlü başbakanıdır.
7- BAŞARI:
Obama, ABD`nin sarsılan ekonomisi ve yıpranan imajını durdurursa başarılı, Erdoğan`sa Türkiye`nin düzelen ekonomisini ve parlayan imajını durdurursa başarısızdır.
Obama, ABD`nin sarsılan ekonomisi ve yıpranan imajını durdurursa başarılı, Erdoğan`sa Türkiye`nin düzelen ekonomisini ve parlayan imajını durdurursa başarısızdır.
8- HEDEF:
Obama, ülkesini, bir önceki başkan hariç (Oğul Bush) eksi dört başkanın (Clinton, Baba Bush, Reagan, Carter) parlak zamanına geri döndürmeyi; Erdoğan`sa ülkesini, bir önceki başbakan (Gül) hariç, eski dört başbakanın (Ecevit, Yılmaz, Erbakan, Çiller) sarsıntılı zamanlarına geri döndürmemeyi hedefler.
Obama, ülkesini, bir önceki başkan hariç (Oğul Bush) eksi dört başkanın (Clinton, Baba Bush, Reagan, Carter) parlak zamanına geri döndürmeyi; Erdoğan`sa ülkesini, bir önceki başbakan (Gül) hariç, eski dört başbakanın (Ecevit, Yılmaz, Erbakan, Çiller) sarsıntılı zamanlarına geri döndürmemeyi hedefler.
9- SEVGİ:
İkisini de seven çoktur ama hiçbir Amerikalının Obama için canını verme ihtimali yoktur. Erdoğan içinse canını feda edenler çıkabilir.
İkisini de seven çoktur ama hiçbir Amerikalının Obama için canını verme ihtimali yoktur. Erdoğan içinse canını feda edenler çıkabilir.
10- NEFRET:
İkisinin de nefret edeni çoktur ama kimse Obama`yı öldürmeye kalkmamıştır. Erdoğan içinse suikast planları yapılmıştır.
İkisinin de nefret edeni çoktur ama kimse Obama`yı öldürmeye kalkmamıştır. Erdoğan içinse suikast planları yapılmıştır.
11- GÜVEN:
Seçmenleri Obama`ya değil, sisteme güvenir ve her şeyi başkandan beklemezler. Erdoğan`ın seçmenleri ise sisteme değil, Erdoğan`a güvenir ve her şeyi başbakandan beklerler.
Seçmenleri Obama`ya değil, sisteme güvenir ve her şeyi başkandan beklemezler. Erdoğan`ın seçmenleri ise sisteme değil, Erdoğan`a güvenir ve her şeyi başbakandan beklerler.
12- İKİ SORUN:
Obama ırkçılığı, Erdoğan vesayeti yenerek ülkesinin lideri oldu ama iki halk da biliyor ki iki çiçekle bahar gelmez!
Obama ırkçılığı, Erdoğan vesayeti yenerek ülkesinin lideri oldu ama iki halk da biliyor ki iki çiçekle bahar gelmez!
13- ZENCİLİK:
Dün, birisi Amerika`nın, diğeri rejimin zencisiydi. Bugün, ikisi de zor bir süreci geçerek lider oldu. Yarın, Obama`nın zenci kalacağı kesin, Erdoğan`ınki değil.
Dün, birisi Amerika`nın, diğeri rejimin zencisiydi. Bugün, ikisi de zor bir süreci geçerek lider oldu. Yarın, Obama`nın zenci kalacağı kesin, Erdoğan`ınki değil.
14- DÜNYA:
Obama, Avrupa`da hayranlık duyulan, Afrika`da sevilen, Asya`da idare edilen, Ortadoğu`da sevilmeyendir. Erdoğan`sa Ortadoğu`da hayranlık duyulan, Asya`da sevilen, Afrika`da idare edilen ve Avrupa`da sevilmeyendir.
Obama, Avrupa`da hayranlık duyulan, Afrika`da sevilen, Asya`da idare edilen, Ortadoğu`da sevilmeyendir. Erdoğan`sa Ortadoğu`da hayranlık duyulan, Asya`da sevilen, Afrika`da idare edilen ve Avrupa`da sevilmeyendir.
15- MUHALEFET:
Obama`nın ülkede iki, Kongre`de bir muhalif partisi vardır ama kök
söktürürler. Erdoğan`ın ülkede yirmi küsür, Meclis`te 3 muhalif partisi vardır
ama etkili değillerdir.
16- PARTİ İÇİ MUHALEFET:
Obama`nın vekillerinin, eyaletleri için, Obama`yı harcama ihtimalleri yüksektir. Erdoğan`ınkilerin şehirleri için harcanmayı göze alma ihtimalleri düşüktür!
Obama`nın vekillerinin, eyaletleri için, Obama`yı harcama ihtimalleri yüksektir. Erdoğan`ınkilerin şehirleri için harcanmayı göze alma ihtimalleri düşüktür!
17- POLEMİK:
Obama, muhalefetle kamuoyu önünde tartışmaz ama arka planda kuyusunu kazar. Erdoğan`a her yer Trabzon`dur!
Obama, muhalefetle kamuoyu önünde tartışmaz ama arka planda kuyusunu kazar. Erdoğan`a her yer Trabzon`dur!
18- OY ORANLARI:
Obama`nın, muhalefete şiddeti arttıkça ve ses tonu yükseldikçe oyu azalır. Erdoğan`ın, muhalefete yüklendikçe, sesi sert çıktıkça oyu yükselir.
Obama`nın, muhalefete şiddeti arttıkça ve ses tonu yükseldikçe oyu azalır. Erdoğan`ın, muhalefete yüklendikçe, sesi sert çıktıkça oyu yükselir.
19- ZENGİNLER:
ABD`de sermaye yelpazesi geniştir. En zenginlerle Obama arasında ilan
edilmiş bir savaş yoksa da gizli bir mücadele vardır. Türkiye`de ise yelpaze
dardır, savaş vardır ve açıktandır.
20- BÜROKRATLAR:
Amerika`dakiler Obama`yı sevmez ama direnmezler. Onun için Başkan çoğunlukla by-pass yapmaz. Türkiye`dekiler de Erdoğan`ı sevmez ama direnirler, onun için de Başbakan çoğunlukla by-pass yapar.
Amerika`dakiler Obama`yı sevmez ama direnmezler. Onun için Başkan çoğunlukla by-pass yapmaz. Türkiye`dekiler de Erdoğan`ı sevmez ama direnirler, onun için de Başbakan çoğunlukla by-pass yapar.
21- ADAM SEÇİMİ:
Obama, adam seçerken, liyakatine göre sıralayıp varsa kendine en sadakatlisini, Erdoğan`sa kendine sadakatine göre sıralayıp varsa en liyakatlisini seçer.
Obama, adam seçerken, liyakatine göre sıralayıp varsa kendine en sadakatlisini, Erdoğan`sa kendine sadakatine göre sıralayıp varsa en liyakatlisini seçer.
22- VEKİL:
Obama, senatör ya da vekil seçiminde minimum söz sahibidir. Erdoğan ise maksimum… ABD`de vekiller, başkandan çok seçmenine bağlılık duyar. Türkiye`de öncelik tersinedir.
Obama, senatör ya da vekil seçiminde minimum söz sahibidir. Erdoğan ise maksimum… ABD`de vekiller, başkandan çok seçmenine bağlılık duyar. Türkiye`de öncelik tersinedir.
23- KANUN:
Obama Beyaz Saray`da taslak hazırlatır, aylar sonra Kongre`den, aylar sonra da Senato`dan belki geçerse kanunlaşır. Erdoğan`ın hazırlattığı tasarı, bazen bir gecede kanun olur.
Obama Beyaz Saray`da taslak hazırlatır, aylar sonra Kongre`den, aylar sonra da Senato`dan belki geçerse kanunlaşır. Erdoğan`ın hazırlattığı tasarı, bazen bir gecede kanun olur.
24- GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ:
Obama için sıralamada çok şey değişmeyecek: Senatör-Başkan-Senatör. Erdoğan içinse değişiklik büyük: Belediye Başkanı-Başbakan-Cumhurbaşkanı…
Obama için sıralamada çok şey değişmeyecek: Senatör-Başkan-Senatör. Erdoğan içinse değişiklik büyük: Belediye Başkanı-Başbakan-Cumhurbaşkanı…
25- PARTİ:
Obama`yı dün de bugün de yarın da partiden çekip alsanız, Demokrat Parti öylece kalır. Erdoğan`ı dün alsaydınız AK Parti olmazdı, bugün alsanız parti kalmaz, yarının cevabı ise bilinemez!
Obama`yı dün de bugün de yarın da partiden çekip alsanız, Demokrat Parti öylece kalır. Erdoğan`ı dün alsaydınız AK Parti olmazdı, bugün alsanız parti kalmaz, yarının cevabı ise bilinemez!
26- SEÇMEN SADAKATİ:
Obama yeni parti kursa eski seçmeninin yüzde 5`i ya gelir ya gelmez.
Erdoğan, yüzde 95`ini yanında götürür.
27- RİSK ALMA:
Obama çoğunlukla risk almaz, Erdoğan çoğunlukla alır. Obama`nın alacağı
riski devlet belirler, devletin alacağı riski Erdoğan belirler.
28- AÇIKLAMA:
Obama`nın açıklamaları, olabildiğince geç, yavaş, muğlak, sığ, abartısız, tarafsız, temkinli, yumuşak, planlı ve koordinelidir. Erdoğan`ınkilerse alabildiğine erken, hızlı, açık, derin, abartılı, taraflı, dobra, sert, doğaçlama ve bireyseldir.
Obama`nın açıklamaları, olabildiğince geç, yavaş, muğlak, sığ, abartısız, tarafsız, temkinli, yumuşak, planlı ve koordinelidir. Erdoğan`ınkilerse alabildiğine erken, hızlı, açık, derin, abartılı, taraflı, dobra, sert, doğaçlama ve bireyseldir.
29- AÇIK KAPI:
Obama hem dost hem de düşmanıyla ilişkilerinde, her an dönebilecek bir açık kapı mutlaka bırakır. Bu onun işini kolaylaştırır. Erdoğan`ın dostu dost, düşmanı düşmanıdır, geri dönecek açık kapı çoğunlukla yoktur. Bu, işini zorlaştırır.
Obama hem dost hem de düşmanıyla ilişkilerinde, her an dönebilecek bir açık kapı mutlaka bırakır. Bu onun işini kolaylaştırır. Erdoğan`ın dostu dost, düşmanı düşmanıdır, geri dönecek açık kapı çoğunlukla yoktur. Bu, işini zorlaştırır.
30- HAYAT:
Obama 52, Erdoğan 59 yaşındadır. İkisi de evlidir ve iki kızları vardır (Erdoğan`ın iki de oğlu var). İkisi de gençlik yıllarında aktif spor yaptı. Obama basketbol, Erdoğan`sa futbol oynadı. Obama hukuk, Erdoğan iktisat eğitimi aldı.
Obama 52, Erdoğan 59 yaşındadır. İkisi de evlidir ve iki kızları vardır (Erdoğan`ın iki de oğlu var). İkisi de gençlik yıllarında aktif spor yaptı. Obama basketbol, Erdoğan`sa futbol oynadı. Obama hukuk, Erdoğan iktisat eğitimi aldı.
31- SİYASET:
Obama`yı başkanlığa çıkaran rampa, bütün siyasi tecrübesini borçlu olduğu İllinois eyaletidir. Erdoğan`ı başbakanlığa taşıyan köprü ise aktif siyasetle tanıştığı İstanbul`dur. Obama, hukukçu ve akademisyenlikten, Erdoğan ise iktisatçı ve iş adamlığından siyasete geçti.
Obama`yı başkanlığa çıkaran rampa, bütün siyasi tecrübesini borçlu olduğu İllinois eyaletidir. Erdoğan`ı başbakanlığa taşıyan köprü ise aktif siyasetle tanıştığı İstanbul`dur. Obama, hukukçu ve akademisyenlikten, Erdoğan ise iktisatçı ve iş adamlığından siyasete geçti.
32- SEÇİM:
Obama, 100 yıllık kadim bir partide, önce Hillary Clinton gibi eski başkan eşini, sonra da McCain gibi efsane gaziyi yendi. Tek rakip partiye karşı yüzde 51 oy aldı. Erdoğan`sa yeni partisini kendi kurdu, içlerinde başbakan çıkarmışlar dahil 20 partiye karşı yüzde 50 oy aldı.
Obama, 100 yıllık kadim bir partide, önce Hillary Clinton gibi eski başkan eşini, sonra da McCain gibi efsane gaziyi yendi. Tek rakip partiye karşı yüzde 51 oy aldı. Erdoğan`sa yeni partisini kendi kurdu, içlerinde başbakan çıkarmışlar dahil 20 partiye karşı yüzde 50 oy aldı.
33- SEYAHAT:
Obama başkanlığı süresince, 42 farklı ülkeye toplam 61 ziyarette bulundu. Erdoğan`sa 81 farklı ülkeye toplam 234 seyahat gerçekleştirdi. Obama, Türkiye`ye bir kez, Erdoğan ABD`ye 14 kez gitti.
Obama başkanlığı süresince, 42 farklı ülkeye toplam 61 ziyarette bulundu. Erdoğan`sa 81 farklı ülkeye toplam 234 seyahat gerçekleştirdi. Obama, Türkiye`ye bir kez, Erdoğan ABD`ye 14 kez gitti.
34- MESAİ:
Obama, yurtiçinde birkaç, yurtdışında onlarca büyük sorunla uğraşır. Erdoğan`sa yurtiçinde onlarca, yurtdışında birkaç dev sorunla mücadele eder.
Obama, yurtiçinde birkaç, yurtdışında onlarca büyük sorunla uğraşır. Erdoğan`sa yurtiçinde onlarca, yurtdışında birkaç dev sorunla mücadele eder.
ÖZET:
İkisi de olağanüstü ülkelerin olağandışı liderleridir ama bir olağanüstü farkla… Biri Amerikalı, diğeri Türk`tür.
İkisi de olağanüstü ülkelerin olağandışı liderleridir ama bir olağanüstü farkla… Biri Amerikalı, diğeri Türk`tür.
Tuesday, 7 January 2014
Kuru fasulye fiyatına tedbir
Kuru fasulye fiyatına tedbir
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ithal kuru fasulyede gümrük vergisi oranlarını yeniden düzenleyeceklerini açıkladı.
Düzenlemenin indirim yönünde olacağını ifade eden Eker, Çin ve Hindistan’da üretimde ciddi düşüş olması sebebi ile dünya fiyatlarında yükselmenin olduğunu belirterek, “Üretimde yüzde 2 düşüş var. Gümrük fiyatlarına müdahale ederek, fiyatları düzenlemeye gidebiliriz.” dedi.
Bakan Eker, tarım ve hayvancılıkta 2013'te yaşanan gelişmeleri düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi. Toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Eker, “Yükselen kuru fasulye fiyatlarına müdahale olacak mı?”sorusuna, “Kuru fasulye ile ilgili Hindistan ve Çin’de ciddi bir düşüş olması hasabi ile dünya fiyatlarında azalma oldu. Üretimimizde azalma yok. Dünya fiyatlarından kaynaklanan bir azalma var. 200 bin ton üretimimz var. 2012’dede benzerdi. Çok az bir düşüş var. Üretimde yüzde 2 düşüş var. Gümrük fiyatlarına müdahale ederek fiyatları düzenlemeye gidebiliriz.” şeklinde cevap verdi.
PATATES FİYATLARI
Eker, patates gündeme gelen yüksek patates fiyatlarının da sorulması üzerine şöyle konuştu: “Çok sayıda küçük üretici olduğu zaman, küçük alanlarda yapıldığında bunun etkisi ağır hissediliyor. Üretim, az alındığında fiyatlar artıyor. Çok ekildiğinde fiyatlar düşüyor. Patateste bu sene yüzde 17 oranında bir düşü var, 4 milyon ton. 700 bin ton azalma var. Türkiye’de malum bazı bölgelerde siğil sebebi ile blokaj oldu. Katma değeri zorluyoruz. Ekilmemesi gereken yerlerde de ekiliyor. Niğde’de araştırma merkezimiz var. TİGEM özel sektörle beraber patates tohumu ile ilgili bir takım işler yapıyor. İnşallah devreye girdiğinde, iyi noktaya gelecek.”
BİR KURUL OLUŞTU
Eker, “Resmi gazetede yayınlanan; tarım alanlarında maden aramalarının yapılacağına ilişkin yönetmeliği nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da şöyle cevap verdi:
"Bir kurul oluştu. Tarım bakanlığının görüşleri olacak. Toplumsal fayda bazı konular daha önemlidir. Ulusal ve toplumsal fayda nerededir ona ait bir karar olursa... Tarım elverişli ve faydalı ise toprak tarım için işletilecek ama maden için faydalı ise de o olacak. Toprak korumada rijitiz. Ciddi bir koruma tedbirimiz var. 2005’te çıkan kanunla kurtardığımız arazi miktarı 4,5 milyon dönüm."
AĞAÇ BAKIMINDAN İSPANYA'YI GEÇTİK
“Zeytinciliğe destek istenilen düzeyde mi?” sorusuna da Eker, “Zeytin bahçesi tesis edene dekor başına 165 milyon destek verdik. 66 milyon zeytin ağacı diktirdik. Yeni bahçe tesis etmek suretiyle. Dağlık alanlarda, oralarda da yapıldı. İspanya’yı ağaç bakımından geçmiş durumdayız. Zeytinyağına 70 kuruş destek getiriyoruz. 50'idi, 70 kuruşa çıkardık. Bizim sorunumuz, üretim ile ilgili. Bizim bakanlığımızı üretiminden sorumlu. Ticaretinden ekonomi ve sanayi bakanlığı. Türkiye üretim yapılıyor. Tankerler içinde, İspanya’ya satıyorlar. Gidip, şişelerin içine koyup, 5 kat fazla fiyatla satıyorlar. Üretim arttı ancak markalaşma da sorun var. Şişeleme ve pazarlama işi benim işim değil. Onu diğer bakanlıklarımız ile yapıyoruz.” diyerek cevap verdi.
Subscribe to:
Posts (Atom)
Featured post
Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads
ISTANBUL, JULY 2025 — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...
Popular Posts
-
Ege Denizi'nde son dönemde artan sismik aktiviteler, bölgedeki deprem riskini ve olası arama kurtarma operasyonlarının önemini yeniden ...
-
1️⃣ YOU ARE BEING DECEIVED! Dear Istanbulites! 2️⃣ We would like to share with you a visual showing how our citizens in need benefited from ...
-
Zehirli Yalova'da amatör balıkçılık yapan Burak Ulusoy, oltasına takılan zehirli trakonya balığına temas ettiği için hastanede tedavi e...