Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (
OMÜ)
Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Türkiye’de bir ilk
gerçekleşti. Aşılama ile iki ayrı rahminde gebelik oluşan ve dünyada ilk kez
sezeryan sonrası uygulanan yöntem (iki rahmin birleştirilip tek
rahim haline getirilmesi ) ile 21 yaşındaki kadın, her
iki rahminde bulunan bebeklerin sezaryen yöntemiyle alınmasıyla iki bebek sahibi
oldu.
Ordu’nun Ünye ilçesine bağlı Pelitliyatak köyünde oturan inşaat işçisi 28
yaşındaki Ferda Gümüş ve 21 yaşındaki Hatice Gümüş çifti çocuk sahibi
olamadıkları gerekçesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Kadın
Doğum Hastalıkları Anabilim Dalı’nda sağlık kontrolünden geçti. Çift, aldığı
haberle şoke oldu.
Yapılan tetkiklerde kadının çift rahimli olduğu ortaya çıktı. Çift rahimli
Hatice Gümüş’ün, hormonların yetersiz salgılanması nedeniyle çocuk sahibi
olamadığı teşhisi anlaşıldı. Sonrasında OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
bünyesinde kurulan Tüp Bebek Merkezi’nde tedavi altına alındı.

Çocuk sahibi olamayan Hatice Gümüş’ün tedavisinde IUI (aşılama) yöntemi
uygulandı. Daha sonra gebeliği oluşan 21 yaşındaki Hatice Gümüş, OMÜ Tıp
Fakültesi Kadın Doğum Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Davut Güven tarafından 34 hafta düzenli olarak kontrolleri gerçekleştirildi.
Bugün sezaryen yöntemi ile iki rahimden alınan bebekler kuvözlere alındı.

Hastaya normalde gese olmayan kadınlara uygulanabilen rahim birleştirme
ameliyatı ilk kez sezeryan sırasında uygulandı. Ferda ve Hatice çiftinin doğum
sonrası heyecanları yüzlerinden okunurken, kuvöze alınan bebeklerin sağlık
durumunun iyi olduğu belirtildi.
Dünyada sayılı ve Türkiye’de ilk olan operasyonla ilgili bilgi veren OMÜ Tıp
Fakültesi Kadın Doğum Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Davut Güven, hastanın iki rahmi bulunduğunu, rahim ağzının ise tek olduğunu
söyledi. Hastanın gebe kalmasına engel olan ‘hipogonadotropik hipogonadizm’
denilen bir durumun söz konusu olduğunu belirten Güven, "Beyinde ‘hipofiz’ denen
hormon salgılayan bir merkez var. Oradan yumurtalıkları uyaran bazı hormonlar
salgılanıyor. Bizim hastamızda bu hormonların yetersiz salgılanması hali de
mevcuttu. Bu nedenle hastamız evliliği süresince gebelik elde edememişti. Bize
geldiğinde bu durumunu tespit ettik. Hastaya en az zarar verecek, en az
uğraştıracak yöntem olarak IUI dediğimiz halk arasında ‘aşılama’ olarak bilinen
yöntemi tercih ettik. Salgılanması gereken hormonları biz kendimiz tüp bebek
merkezimizde verdik. Daha sonra arkasından ‘aşılama’ yöntemini uyguladık. Fakat
bu yöntemi uyguladıktan sonra çok ilginç bir durum ortaya çıktı. Hastamızın iki
ayrı rahminde iki ayrı gebelik oluştu. İkisi de belli bir gelişme sürecini
tamamladılar" dedi.
Tedavi ile annenin gebelikte 34 haftaya girdiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr.
Davut Güven, "Bu gebelikte normalde bir gebelik 38, 39 hafta olmadan
sonlandırmıyoruz. Fakat rahimler biraz küçük olduğu için bebeklerden bir
tanesinin gelişimi oldukça geri kaldı. Bu şekilde takip edememeğimiz için 34
haftalık gebelik haftasında gebeliğimizi sezaryenle sonlandırdık. Dünya
literatüründe böyle bir vaka yok. Çift rahimli ve ikiz gebelik çok nadir bir
durum. Hastamızda ‘hipogonadotropik hipogonadizm’ olması durumuyla makale
taradığımızda böyle bir durumla ilk kez karşılaşmış oluyor. Ben kendi adıma ve
hastamız adına çok sevinçliyim” diye konuştu.
Ameliyat sonrası açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Davut Güven, OMÜ Kadın Doğum
Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Sertaç Batıoğlu
yönetiminde yapılan ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi. 1 saat süren ameliyat
ile ilgili bilgi veren Güven, “Hastamızın iki erkek bebeğini de sağlıklı bir
şekilde çıkarttık. Yeni doğan bölümündeki arkadaşlarımıza teslim ettik. Bugün
yaptığımız ameliyat dünyada yapılmış değil. Sezaryen sonrası iki ayrı uterusu
birleştirme operasyonu yok. Ameliyatımız başarılı geçti, hasta bundan sonra
sağlığına kavuşacak” şeklinde konuştu.
(İHA)