Friday, 14 March 2014

Orta Asya-Çin doğalgaz boru hattı inşaatı hızlandırılacak

Orta Asya-Çin doğalgaz boru hattı inşaatı hızlandırılacak



Orta Asya-Çin doğalgaz boru hattı 27983798283793


Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in Eylül 2013′te Orta Asya ziyareti kapsamında inşa edilmesi kararlaştırılan Orta Asya-Çin doğalgaz boru hattının dördüncü etabının inşaatı hızlandırılacak. Çin’in Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ile Tacikistan’ın Taciktransgaz şirketi arasında sözkonusu hattın inşaatı ve kullanımı için ortak şirket kurulması yönünde anlaşma imzalandı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Taciktransgaz şirketi müdürü Saidahmad Şarofiddinov, Tacikistan’ın Türkmenistan gazının Çin’e sevkiyatında transit ülke konumunda olacağını söyledi. Şimdilik yeni çekilecek hat ile Tacikistan’ın doğalgaz alımı konusunda bir anlaşmasının bulunmadığını söyleyen Tacik yetkili, “Halihazırda Çin’e doğalgaz A ve B hattıyla sevkediliyor. Türkmenistan-Özbekistan-Kazakistan-Çin hattı devrede. Yakın bir zamanda bin 840 kilometre uzunluğunda C hattı inşa edilecek. D hattı ise Türkmenistan’dan başlayarak, Özbekistan-Tacikistan-Kırgızistan üzerinden Çin’e ulaşacak” diye konuştu. Şarofiddinov, D hattın inşaat maliyetlerinin Çin şirketleri tarafından karşılanacağını ifade etti.
CNPC şirketi tarafından yapılan açıklamaya göre, sözkonusu hattın fizibilite çalışmaları tamamlandı ve bu sene inşaatına başlanması bekleniyor. Türkmenistan’dan Çin’e kadar uzanacak ve Tacikistan üzerinden de geçecek olan doğalgaz boru hattıyla ilgili Tacikistan ile Çin arasındaki anlaşma, 12 Eylül 2013 tarihinde Bişkek’te yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında imzalanmıştı. Hattın 400 kilometresi Tacikistan topraklarından geçecek ve 2016 yılında hizmete açılması bekleniyor. Sözkonusu hat ile her sene Türkmenistan’dan Çin’e 25-30 milyar metreküp doğalgaz taşınması hedefleniyor. Bu proje, Tacikistan’a 3 milyar dolara yakın Çin sermayesinin gelmesine katkı sağlayacak.
Bu arada, 2009 yılında Türkmenistan’dan gaz almaya başlayan Pekin yönetimi, 2020 yılına kadar Orta Asya’dan her sene yaklaşık 80 milyar metreküp doğalgaz almayı hedefliyor. Bunun 65 milyar metreküpünü Türkmenistan’dan karşılayacak ve bununla ilgili iki ülke arasında mevcut anlaşma bulunuyor.

5 ildeki enerji projeleri için acele kamulaştırma yapılacak

5 ildeki enerji projeleri için acele kamulaştırma yapılacak



enerji projeleri acele kamulaştırma 23879237833

Bakanlar Kurulu, Artvin, Bingöl, Konya, İzmir ve Kahramanmaraş illerinde yapılacak enerji projeleri için acele kamulaştırma yapılmasına karar verdi.
Artvin’de tesis edilecek Artvin Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı amacıyla bazı taşınmazların maliye bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması hakkında karar, Maliye Bakanlığı’nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından 27 Ocak 2014′te kararlaştırıldı. Karara göre Artvin’inYusufeli İlçesi, Esenkaya, Havuzlu, Tarakçılar, Sebzeciler ve İnanlı Köyleri’ndeki taşınmazlar kamulaştırılacak.
Bingöl’ün Solhan İlçesi ile Muş’un Merkez İlçesinde tesis edilecek Yukarı Kaleköy Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı amacıyla bazı taşınmazların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılması hakkında karar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu’nca 10 Şubat 2014 tarihinde kararlaştırıldı. Buna göre Bingöl Solhan’ın Aslanbeyli, Asmakaya, İnandık, Kale, Kırık, Tarhan ile Muş Merkez İlçesi’nin Gölköy ve Yörecik Köylerinde kamulaştırma yapılacak.
Konya’da tesis edilecek Bağlar Rüzgâr Elektrik Santrali’nin yapımı amacıyla bazı taşınmazların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Konya’nın Selçuklu İlçesi Güvenç ve Çandır’da bazı taşınmazların, Artvin’de yapılacak Kavak Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı amacıyla Arhavi ilçesi Cumhuriyet, Konaklı, Kemerköprü ve Dereüstü köylerinde bazı taşınmazların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından kamulaştırma yapılacak. Kararlar Enerji Bakanlığı’nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu’nca 10 Şubat 2014 tarihinde kararlaştırıldı.
İzmir’in Aliağa İlçesinde yapılacak Aliağa Rüzgâr Enerji Santrali’nin yapımı amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Kahramanmaraş’ta tesis edilecek Kale Hidroelektrik Santrali’nin yapımı amacıyla bazı taşınmazlar Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaştırma yapılacak.

Bakan Yıldız: ‘Akkuyu NGS’nin 2019′da ilk ünitesinin devreye girmesi için direniyoruz’

Bakan Yıldız: ‘Akkuyu NGS’nin 2019′da ilk ünitesinin devreye girmesi için direniyoruz’



Taner Yıldız Sergey Krienko 283893893

Enerji Bakanı Yıldız, Mersin Akkuyu’da inşa edilecek Türkiye’nin ilk nükleer santralinin 2019′da ilk ünitesinin devreye girmesi için direndiklerini söyledi.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Rusya’nın devlet atom enerjisi kuruluşu olan Rosatom Genel Müdürü Sergey Krienko ile görüşmesi öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yaklaşık 20 milyar dolarlık dev yatırımın 2020′de ilk ünitesinin devreye alınacağına dair Rus tarafın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yıldız, “Biz nükleer güç santrali yapmada kararlıyız. Birinci ünitenin 2019′da devreye girmesi takviminde direniyoruz. 2020′ye aktarmamak istiyoruz” diye konuştu. Yıldız, dört üniteden oluşacak toplam 4,800 MW kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santrali takvimini geciktirebilecek unsur olaraksa Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna işaret etti. Yıldız, “Dünyada ÇED raporları ortalama 500 sayfa ama bizde biraz daha fazla ve yaklaşık 3 bin sayfa civarı” dedi.

Rus şirketten ÇED eleştirisi

Rosatam Genel Müdürü Krienko, Türkiye’deki ÇED sürecinden şikayet etti. Krienko, “Türkiye’de ÇED sürecinde bize yöneltilen bazı sorular dünya standartları dışında. Ama biz yine de bunlara yanıt verdik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 3 bin 500 sayfalık bir rapor sunduk. Buna rağmen Bakanlık’tan yanıtları 1,500 sayfayı bulan ek sorular aldık” dedi. Hukuken ilave soruların yarıdan fazlasının ÇED ile alakalı olmadığını söyleyen Krienko, “Ama bizim için önemli olan güven. Ay sonuna kadar 1500 sayfalık ekle birlikte ÇED raporumuzu tamamlayıp bakanlığa sunmuş olacağız” diye ekledi.

Yerli şirketlere 5 milar dolarlık iş hacmi

Krienko, 20 milyar dolarlık Mersin Akkuyu Nükleer santralinin yüzde 40′ını yerli şirketlerin yapacağını hatırlattı. Krienko, “Sadece inşaat ve montaj çalışmaları için Türk şirketlere 5,5 milyar dolarlık iş hacmi sunuyoruz” dedi. Krienko, bugüne kadar Rosatom olarak projeye fiilen 1,5 milyar dolar yatırım yaptıklarını belirtti. Krienko, Türkiye ile üçüncü ülkelerde de birlikte çalışabileceklerini söyledi.

“Kırım gerginliği Akkuyu’yu etkilemez”

Rosatom Genel Müdürü, Kırım konusunda Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerginliğin Türkiye’deki nükleer çalışmaları etkilemeyeceğini vurguladı. Krienko, “Nükleer anlaşmalar uzun vadeli olduğu için anlık siyasi gelişmelerden etkilenmeyeceklerdir” dedi. Krienko, Ukrayna’daki nükleer santrallerin işletmesinin kendilerinde olduğunu ve en gergin günlerde bile santrallerin faaliyetlerinin aksamadığını belirtti. Yıldız da, siyasi riskleri omuzlayabilecek büyüklükte bir proje yapmaya çalıştıklarını söyledi.
 KAYNAK:http://enerjienstitusu.com

Thursday, 13 March 2014

Dünyadan Haberler

Dünyadan  Haberler

Malezya sınırında gizemli ‘Türkler’

Malezya sınırında gizemli ‘Türkler’


Son güncelleme: 13 Mart 2014 15:25  bu haber 14.480 defa okundu.

Malezya sınırında gizemli ‘Türkler’


Tayland polisi, Malezya sınırı yakınında saklanan ve Türk olduklarını iddia eden yaklaşık 220 kişilik bir grubu yakaladı. Mültecilerin kimlikleriyle ilgili belirsizlik sürüyor.


polisi, ülkenin güneyindeki bir dağlık bölgede saklanan yaklaşık 220 kişilik bir gruba rastladıklarını ve bu kişilerin gözaltına alındıklarını açıkladı. Ülkenin güneyinde sınırı yakınlarındaki Songkhla vilayetinde bulunan kamptaki mültecilerin kendilerini ‘Türk' diye nitelendirdiği bildirildi.
  Polis Müdürü Thatchai Pitaneelaboot, ‘Burada bu kadar çok Türk'ün ele geçirilmesi eşi benzeri görülmemiş bir durum' diye konuştu. Göçmen polisinden Chitchai Phibabutra da söz konusu
kişilerinyanlarında kimlik belgesi bulunmadığını, Türkiye'den geldiklerini iddia ettiklerini söyledi.

  İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Tayland temsilcisi Sunai Phasuk ise gruptakilerin Çin'den gelen Uygur Türkleri olup olmadığını saptamaya çalıştıklarını kaydetti.
Tayland polis yetkilileri mültecilerin aileler halinde bulunduğunu ve çoğunun kadın ve çocuk olduğunu belirterek, eşyalarını yanlarında taşımaları nedeniyle buradan başka bir yere gitmek istedikleri izlenimi verdiklerini kaydetti.
  Grubun Tayland'a nasıl geldiği belirsizliğini koruyor. Polis gözaltına alınanların sorgulanması için tercüman beklendiğini açıkladı. Tayland'daki Türk Büyükelçiliği'nin ise konuyla ilgili bilgisi olmadığını bildirdiği kaydedildi.
© Deutsche Welle Türkçe
AFP/dpa, BK/BS

The Unknown Polish Sappers

The Unknown Polish Sappers

polish sappersUnknown in this country, anyway. Well remembered in Poland; how little most Americans understand of the horrors of the Eastern Front of World War II.
On the 1st of August, 1944, with the Americans and British crossing France and the Soviets routing German divisions across the northern European plain, Polish partisans staged the largest insurgent operation of the war. It was called the Warsaw Uprising, and it was a grisly two months. Tens of thousands of Germany and Polish soldiers were killed in combat, and hundreds of thousands of Polish civilians died in mass executions. The Soviets stayed outside of the city and watched and let the Polish bleed. The Americans and British airdropped supplies, but a pittance of what was needed.
In Warsaw today there are several memorials to the uprising, 1970′s chunks of brutalist bronze. One is to the Warsaw Sappers, primitive EOD technicians who cleared booby-traps and mines from the city, during the uprising and in the rebuilding that followed.
I’ve been thinking a lot about memorials lately. Maybe it’s because of my book research. Maybe because of this new Atlantic article, about the jihad museum in Herat and the wall of names of mujahideen dead. Maybe it’s because our annual EOD Memorial, our opportunity to add to our own wall of names, is only two months away and I’m making travel plans now.
The wars in Iraq and Afghanistan have been rough on the US military’s EOD forces. We have lost 129 men and women, our bloodiest conflict by far, over twice what we lost in World War II. The Marines have been particularly hit, their 49 dead represents 10% of their total active duty force. But all four services have sacrificed, everyone has lost close friends, and even as the wars draw down we have still lost six more in 2013.
But the Polish Sappers show how much worse it could have been, if we didn’t have the armored trucks and robots and bomb suits and jammers and a suite of explosives. We lost 129 EOD techs in thirteen years of war in two countries. The Polish lost 600 sappers in one city. If you Google the Polish Sapper Memorial you’ll notice that in most of the pictures the monument is covered in flowers left by the people of Warsaw. For good reason.
kaynak:http://briancastner.com/2014/03/12/the-unknown-polish-sappers/

Wednesday, 12 March 2014

TÜRKİYE GÜNDEMİNDEN BAŞLIKLAR

 
ÇİÇEK’TEN FEZLEKE AÇIKLAMASI

53 saniye önce




















  • Dünyadan diğer Haberler

    Dünyadan diğer  Haberler

    Paylaşılamayan yarımada: Kırım


    Paylaşılamayan yarımada: Kırım
    Son güncelleme: 12 Mart 2014 saat:14:40, bu haber 376 defa okundu.

    Paylaşılamayan yarımada: Kırım

    Rusya ve Ukrayna arasındaki Kırım gerginliği bölgede tansiyonu yükseltmiş durumda. Peki, Kırım krizinin arka planında nasıl bir tarih yatıyor? Karadeniz'in kıyısındaki Kırım yarımadası çok hareketli bir geçmişe sahip. İskitliler, Antik Yunanlar, Tatarlar ve Türkler… Rusların eline geçinceye kadar bu topraklarda yüzyıllar boyunca Orta Asya'dan göç eden halklar yaşadı.
    Leipzig Üniversitesi'nden Ortadoğu uzmanı Wilfried Jilge "Kırım her zaman Rus İmparatorluğu'nun en büyük hayaliydi. Karadeniz'e inmek Rus çarlarının en büyük arzusuydu" diyor.
    Bu düşü Büyük Katerina olarak da anılan Çariçe II. Katerina gerçekleştirdi. Rusya İmparatorluğu 1783'te Kırım'ı topraklarına kattı.
    Kırım 1954'te, dönemin Ukraynalı Sovyet lideri Nikita Kruşçev tarafından Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne bağlı federe devletlerden biri olan Ukrayna'ya devredildi. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasının ardından Kırım bağımsızlığını ilan eden Ukrayna'da kaldı. Ancak nüfusunun üçte ikisi etnik olarak Rus kökenli vatandaşlardan oluşan Kırım'da bu durum gerginliğe neden oldu. Rus Parlamentosu 1992 yılında Kruşçev'in kararının geçersiz olduğunu açıkladı. Kırım Ukrayna'dan bağımsızlığını ilan etti, ancak Kiev yönetimi gerginliği yatıştırdı.
    Gerilim 1994 yılında yeniden tırmandı. Kırım Rusya'ya bir an önce bağlanmak isteyen Yuri Meşkov'u devlet başkanı seçti. Kiev yönetimi bir kez daha Kırım'ı elinde tutmayı başardı. Görevinden azledilen Yuri Meşkov Rusya'ya kaçtı.
    • Ortaklık anlaşması

    Kırım ve Rusya arasındaki Karadeniz donanmasının paylaşımı konusundaki anlaşmazlık 1997'de bir ortaklık anlaşmasının imzalanmasına kadar sürdü. Bu anlaşma uyarınca Rusya'nın birliklerini 2017 yılında Kırım'dan çekmesi gerekiyordu. Ancak Ukrayna eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç görevdeyken kira anlaşmasının tarihi 2042'ye kadar uzatıldı.

    • Peki,Kırım halkı son gelişmelere ne diyor? Vatandaşlar ne istiyor?
    Kırım'da yaşayan vatandaşların gelecekle ilgili beklentileriyle ilgili olarak son gelişmelerin ardından yapılmış bir araştırma bulunmuyor. Ancak Kiev'de bulunan Razumkov Merkezi'nin 2013 yılında yaptığı bir ankete göre vatandaşların yüzde 31'i Ukrayna'nın bağımsızlığını desteklerken, çoğunluğunu Rusların oluşturduğu yüzde 36'sı buna karşı çıkıyor.

    Öte yandan Kırım'da bölünmeye karşı olan Ukraynalılar ve Tatarlar da yaşıyor. Sovyetler Birliği'nin eski lideri Stalin 1944 yılında Nazi Almanya'sıyla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Tatarları Kırım'dan Orta Asya'ya sürmüştü. Orta Asya'ya sürülen Tatarlar yirmi yıldan uzun bir süredir yavaş yavaş Kırım'a geri dönüyor. Tatarlar hâlihazırda 300 bin kişiyle Kırım nüfusunun yüzde 14'ünü oluşturuyor. Leipzig Üniversitesi'nden Ortadoğu uzmanı Wilfried Jilge Kırım Tatarlarının Ukrayna yanlısı olduğunu vurguluyor.

    • Ekonomik etkiler

    Ancak Kırım'ın yüz yüze olduğu tek sorun siyasi değil. Ukrayna'dan ayrılması Kırım ekonomisi için felç etkisi yapacak bir durum. Yarımadanın en büyük geçim kaynağı turizm. Ancak bu da gelecekte değişecek gibi görünüyor. Zira Kırım ve Karadeniz'in genelinde büyük doğalgaz yatakları bulunduğu tahmin ediliyor.
    Ukrayna hükümeti Karadeniz'deki petrol ve doğalgaz çıkarma çalışmaları için 2013 yılının sonunda Amerikan ExxonMobil ile doğalgaz ve petrol anlaşması imzalamayı planlıyordu. Ancak söz konusu anlaşma ertelendi.
    Ukrayna Enerji Bakanlığı projenin hayata geçirilmesi halinde 2017 yılından itibaren yılda yaklaşık 10 milyar metreküp doğalgaz çıkarılacağını, bunun da Rus gazına bağımlılığı büyük oranda azaltacağını tahmin ediyor.
    ©Deutsche Welle Türkçe
    Roman Goncharenko / Banu Wöltje
    Editör: Ahmet Günaltay

    Monday, 10 March 2014

    POLİTİKA VE POLİTİK EKONOMİ

    POLİTİKA VE POLİTİK EKONOMİ

    Politika, insanlar arasında yüzyıllardır insanlara rasında yönetim ve iletişim için bir araç olmuştur. Ancak Lidyalı'ların parayı bulmasıyla siyasette yeni bir dönem başladı ''politik ekonomi''ve ''ekonomi politikası''.Ekonomik açılımlar yapılıyor, komşu şehir devletciklerine şartlı ve politik kaynaklar aktarılıyor hatta satın almalar yapılarak devletçik'ler genişletilip vatandaşlardan daha fazla vergilaınıyordu birzamanlar ANADOLU topraklarında.
    Şimdi ise 2000 yıl öncesiyle pek kıyaslanmayacak kadar politikleşen beşeri ilişkiler ve uluslararası ilişkiler, çok da kültürek memnuniyet ve insan refahını yükseltici durumda değildir. Hatta iktidarlar adeta parayı ve maaşları ''cülüs'' gibi keyfi dağıtılıyormuşcaına lanse etmeye başlamaları dejenere olmuş ekopolitik ilişkiler meydana getirmiştir.
    '' muhittin çiftçi''

    Featured post

    Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

      ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

    Popular Posts