Friday, 9 May 2014

YİĞİT BULUT: 'BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE İÇİN ZARURİ'

YİĞİT BULUT: 'BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE İÇİN ZARURİ'

Yiğit Bulut: 'Başkanlık sistemi Türkiye için zaruri'
Başbakan Erdoğan'ın danışmanı Yiğit Bulut Başkanlık sisteminin Türkiye için zaruri olduğunu söyledi.
  
Başbakan'ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, A Haber’de Banu El’in sunduğu Aklın Yolu’na konuk oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni görevine kadar birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulunan Yiğit Bulut, Türkiye'de artık başkanlık sisteminin zaruri olduğunu söyledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İLE ÇANKAYA’NIN DUVARLARI YIKILACAK

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde 2003 yılına kadar ekonomik, siyasal, askeri, finansal ve medya vesayeti vardı. Bu vesayet duvarlı yavaş yavaş yıkılmaya başlandı. Bu vesayet duvarlarının çoğunun kendine güç bulduğu arkasına saklandığı, dönem dönem  yerleştiği yerler maalesef halkın içinden çıkması gereken makamların bulunduğu binalardı. Cumhurbaşkanlığı makamı da zaman zaman Türkiye’de vesayetin desteklendiği makam olarak tecelli etti. Hiçbir makam halkın içinden çıkmadan, halka rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde vesayet aracı olamaz.

Genelkurmay Başkanlığı da olamaz, Başbakanlık da olamaz, Cumhurbaşkanlığı da olamaz,  bakanlıklar da olamaz. 2003’ten sonra bunların yıkıldığını gördük. Şimdi son bir adım, son bir aşama, son bir kale; Cumhurbaşkanın halkın içine inmesi. Aslında bu Çankaya’nın duvarlarının yıkıldığı bir seçimdir.

BAŞKANLIK SİSTEMİ ZARURİ

Türkiye başkanlık sistemine geçmek sorundadır. Türkiye’nin başkanlık sisteminden başka çıkışı yoktur. Bugün sistemin eksikliklerini Recep Tayyip Erdoğan liderlik özellikleriyle tamamlıyor olabilir. Her tür saldırıya göğüs geriyor olabilir. Ama sistemler şahıslar üzerine kurulmuyor. Sayın Başbakan var gücüyle savaşıyor. Son dönemde yaşananlar başka bir ülkede olsaydı, o ülkede hükümet ve başbakan dümdüz olmuştu. Ayakta durma şansı yoktu. Ama başbakan Türkiye için direndi, küresel ve yerel saldırıya boğun eğmedi ve bu süreçten çıktı. Ama sayın başbakana daha 30 yıl bu işi yap, bizi koru diyemeyiz. Kendimizi sistemsel olarak koruyacak bir dönüşüme girmemiz lazım. Bu ne demek: Başkanlık Sistemi. Başkanlık sistemine geçtiğinizde koalisyon hükümeti yok demek. Kim başkan olursa olsun 50,01 ile seçilecek. 50.01 ile seçilmiş bir başkan gerek küresel gerek yerli her zaman güçlü durabilecek bir başkandır. Hangi siyasal partiden olursa olsun. İçerideki yerleşik düzenin patronları ve dışarıdaki küresel efendileri güçlü lider mi ister yoksa %25 ile başta duran koalisyon mu ister? Koalisyon ister. Eğer koalisyon hükümetinin başbakanıysan medya patronları seni eli cebinde karşılar ve sana sürekli akıl veriri. İki milletvekilini çeker koalisyon düşer. Geçmişte bunları gördük. Defalarca düşürdüler,defalarca çıkardılar.

KILIÇDAROĞLU’NUN KÖŞK’E ADAY OLABİLMESİ GEREKİYOR

Eğer bir siyasi partinin lideri kendisinin en çok oy alacağına inanmıyorsa, kendilerini oraya aday olarak görmüyorlarsa, o partinin başında durmamalı.  Kılıçdaroğlu Köşk’e aday olabilmeli. Ben bir partinin başkanı olacağım ve cumhurbaşkanlığında iddiam olmayacak. O partinin başında duramam ben. Aday olsun ya da olmasın, adının dahi geçmemesi ilginç. Normal olarak bir partinin başkanı, cumhurbaşkanı adayıdır. Olmak istemeyebilir. Ama  ne kamuoyunda, ne halkın nezdinde ne basında adı geçmiyor. Sonuçta seçilmiş cumhurbaşkanlığı da halkın seçtiği bir erktir. Ve muhalefet partisi liderlerinin de bu erke aday olabilmesi gerekir. Kazanır, kazanmaz ama aday olabilmesi gerekir.

İSLAMİ BANKACILIĞIN MERKEZİ LONDRA

Bazı ülkeler Türkiye’de altın çıkmaması için savaş verdiler. Altın dosyası hazırlayan Hablemitoğlu’nun ölümünü şüpheli buluyorum. Türkiye’nin altın çıkarmaması için kimler ne kadar uğraştı? Türkiye’de altın borsasını yok ettiler. Bu hatalı kararı kim aldırttı, kim uygulattı. Biz İslami bankacılık yapacağız diyoruz, metal borsamız yok. İslami bankacılık, metal borsası olmadan olur mu? Türkiye’deki İslami bankacılık, Londra üzerinden metal borsası üzerinden yapılıyor.

ASYA MENKUL KIYMETLER BORSASI KURULMALI

Borsa İstanbul’un yapısını geçmişte de eleştirdim. Bugünkü Borsa İstanbul’un yapısını anlamış değilim. 600’den fazla personel, günde 2 saat öğle arası, 17:30 sonrası hiçbir seansın yapılmadığı ölü saatler varken kalkıp İstanbul finans merkezi olacak, Borsa İstanbul’da bu merkezin kalbi olacak deniliyor. Böyle bir şey yok. Bizim böyle bir borsaya ihtiyacımız yok bana göre.

Eğer Türkiye bugün “ben Ortadoğu’nun , Balkanların, bu coğrafyanın lideriyim” diye ortaya çıkıyorsa bunu destekleyecek finansal enstrümanları olması lazım. Bir metal borsası olması lazım, Borsa İstanbul haricinde  (Avrasya Menkul Kıymetler Borsasını acilen kurarak bu bölgedeki bütün şirketleri işlem gördüğü yeni bir platformu hayata geçirmesi lazım.

TÜRK TELEKOM’DAN 40 BİN DEĞİL, 8 BİN TL MAAŞ ALIYORUM

Yönetim kurulu üyeliği başlı başına bir görev değildir. Başbakan başdanışmanı kadrosunda bulunduğunuz zaman, devletin kamudaki paylarına yönelik olarak, yönetim kurullarına zaten girersiniz. Bu eskiden beri devam eden bir süreçtir. Başbakan başdanışmanlığının yanında ek olarak verilmiş, bağımsız yönetim kurulu üyesi sıfatıyla kamu kontenjanından girilmiş bir görevdir. Bazı basın yayın organlarının iddia ettiği gibi bunun ücreti aylık 40 bin lira, yıllık da 400 bin lira değildir. Her şeyi abarttıkları gibi, her şeyi bir karalama kampanyasına, bir itibarsızlaştırma dönüştürdükleri gibi, bunu da aynı şekilde kullandılar. Aylık yönetim kurulu ücreti 8000 liradır. Yıl sonunda da yönetim kurulu üyesine hiçbir ödemesi yoktur. Halka açık bir şirkettir, bütün ödemeler şeffaftır, dolayısıyla takip edilebilir.
kaynak: http://www.haber3.com/yigit-bulut-baskanlik-sistemi-turkiye-icin-zaruri-2656219h.htm

SATILIK KANUNI SCHOOTER

SATILIK KANUNI SCHOOTER
BENZİNLİ
ARKA JANT LASTIK BALATA YENI
YURUYENI SIKINTISIZ
RUHSAT SİGORTA PLAKA WAR

FİYATI:700 TL PAZARLIK PAYI WAR ARABA ALDIGIM ICIN SATIYORUM
İRTİBAT NO : 0534 554 19 66

GÜNÜN SÖZÜ

Açık konuşacam dediğimde bile karşımdakinin kalbi kırılmasın diye bazı kelimelerimi yutan bi insanım..... Tevazu gösteriyosun saf diyolar gülüp geçiyorum... Ama bundan sonra ne kelime yutarım nede tevazu gösteririm...........( RAMAZAN DOĞAN)

84 yıldır yarım kalan maç yarın tamamlanacak

84 yıldır yarım kalan maç yarın tamamlanacak


Yarım kalan, Türkiye ile Yunanistan arasında Yunan topraklarında oynanan ilk dostluk futbol karşılaşması Sakız Adası'nda yarın tamamlanacak.


Nüfus mübadelesinde Türkiye ile Yunanistan arasında Yunan topraklarında oynanan ilk dostluk futbol karşılaşması olarak bilinen ancak Sakız Adası'ndaki sağanak nedeniyle yalnızca üç dakika oynandıktan sonra tatil edilen Karşıyaka-Lailapas maçının kalan 87 dakikası, 84 yıl sonra yine Sakız Adası'nda yarın oynanacak.
İkiülkearasında84yılönceFafalionStadyumu'ndabaşlayanKarşıyakaileLailapastakımlarıarasındakidostluk maçının, kulüp yöneticileri tarafından kaldığı yerden devam
edilmesi kararlaştırıldı.

Karşıyaka ile Sakız Adası takımı Lailapas7 Aralık 1930'da karşı karşıya gelmiş ancak dostluk maçı, üçüncü dakikasında başlayan sağanak yüzünden devam edememişti. Daha sonra kulüp yöneticileri yarım kalan maçın tamamlanması için anlaşmıştı.
Sakızlı tarihçi ve yazar Yiannis Makridakis, yarın oynanacak maç öncesinde AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Sakız Adasın'nın yakın tarihi ile ilgili yaptığı incelemeler sırasında dönemin yerel basınında söz konusu müsabakaya gözünün takıldığını ve büyük bir ilgi ve heyecanla konu üzerindeki araştırmalarını derinleştirdiğini söyledi.
Sakız Adası'nasavaştan sonra yerleşen yaklaşık 40 bin Rum göçmenin kurdukları kültür dernekleri aracılığıyla Türk kıyılarına kayıklarla geçerek dostlarını ziyaret ettiklerini anlatan Makridakis, böyle bir eğlence sırasında bir dostluk maçının düzenlenmesi fikrinin gündeme geldiğini kaydetti.
- "Türkiye'den 2 bin kişinin gelmesi bekleniyor"
Savaşın 8 yıl sonrasında yapılan bu ilk karşılaşmanın Atatürk ve Venizelos'un izledikleri yakınlaşma politikası çerçevesinde yapıldığını belirten Makridakis, yerel basının iki ülke yakınlaşmasının ilk etkinliği olduğu için Ada limanının Türk ve Yunan bayraklarıyla donatıldığını ve bir dizi etkinliğin de düzenlendiğini yazdığını ifade etti.
Makridakis, yağmur nedeniyle maçın 3. dakikasında kesildiğini belirterek, "En sonunda yıllarca devam eden girişimlerden sonra dağılan Lailapas takımını 2009'da tekrar hayata geçirdik ve cumartesi günü Türk- Yunan dostluk maçı kaldığı yerden devam edecek. Umarım hava yine bozmaz" diye konuştu.
Türkiye'den yaklaşık 2 bin kişinin gelmesi beklendiğini ve etkinlikler arasında bir de konser verileceğini söyleyen Makridakis, takımların 84 yıl önce giydikleri formaların aynısını yaptırdıklarını kaydetti.
Makridakis, "Bu sembolik müsabakanın iki ülke halkının dostluğu açısından çok önemli bir boyutu var. Keza iki ülke ilişkilerini daha da yakınlaştıracak bu maçın her yıl dönüşümlü olarak yapılması için temaslarda bulunuyoruz. Yani şimdi tekrar bir araya geldik yine kaybolmayalım."
- "Bu müsabaka iki halkın beraberliğini sembolize ediyor"
Lailapas takımının teknik direktörü Mihalis Kottakis ise 2012 yılında takımın gönülü antrenörü iken Makridakis'ten Lailapas-Karşıyaka olayını öğrendiğinde büyük bir ilgi gösterdiğini ve yönetime yarıda kalan 87 dakikalık tarihi maçın tekrarlanması teklifini sunduğunu söyledi.
Profesyonel bir takım olan Karşıyaka'nın ise bu teklifi çok büyük birmemnuniyetle karşıladığını belirten Kottakis, "O andan sonra zaten projenin hayatta geçmesi için deliler gibi koşuyoruz" diye konuştu.
Kottakis, bu müsabakanın her iki ülkehalkı için çok büyük sembolik önemi olduğunu belirterek, "Bu müsabaka iki halkın beraberliğini sembolize ediyor. Umarız bu, iki ülke ilişkilerinin iyileşmesi yönünde çok önemli bir adım teşkil edecek" şeklinde konuştu. Kottakis, maç ve konser için 3 bin biletin basıldığını sözlerine ekledi.
Yarın saat 17.30'da oynanacak maçı Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Kerim Uras da izleyecek. Uras, maçın yanı sıra ulaştırma alanında işbirliği gibi konuları da ele almak üzere Sakız Adası'nı ziyaret edecek. (AA)

Thursday, 8 May 2014

Türkiye negatif reel faize doğru

Türkiye negatif reel faize doğru

06.05.2014
 


Merkez Bankası’nın bundan sonraki faiz adımının aşağı yönlü olacağını açıklaması ve Pazartesi gelen Mart ayı enflasyon verisinin 2 yılın zirvesi olan yüzde 9,38’e yükselmesi, Türkiye’de negatif reel faiz döneminin başlayacağına işaret ediyor.
Fercan Yalınkılıç
bigpara.com


Şu anda Türkiye’de reel politika faizi yüzde 0,62 seviyesinde bulunuyor. Politika faizi olarak kullanılan yüzde 10’luk haftalık repo oranından enflasyonun çıkarılmasıyla elde ediliyor.

Uzun dönemli piyasa faizi ise reel olarak zaten ekside seyrediyor. 10 yıllık tahvil faizi yüzde 8,9’dan geçiyor. Yani reel faizi ise eksi yüzde 0,4’ten işlem görüyor.

Bankaların mevduat faizleri ise yıllık yüzde 10 -11 civarında seyrediyor. Bu da reel olarak parasını bankada tutan mudiinin reel getirinin yüzde 0,62 – 1,62’ye indiği anlamına geliyor. Gerçek değeri göz önüne alınırsa parayı artık güvenli mevduatta tutmanın getirisi düşüyor.

Negatif faiz oranlarının piyasalar, tüketici ve ekonomi üzerinde çeşitli etkileri oluyor. Kısaca:

• Kredi hacminde büyüme yaşanıyor
• Mevduat ve tahvil getirileri düştüğü için yatırımcılar hisse senedi, emtia gibi yatırım araçlarına yöneliyor
• Tasarruf oranı düşüyor çünkü reel olarak para zaman içinde değer kaybediyor
• Kredi hacmi arttığı için tüketim artıyor
• Faizler düştüğü için yatırım artma eğilimine giriyor
• Lirada aşağı yönlü baskı yaşanıyor
• Enflasyonda artış eğilimi güçleniyor
• İthalat azalırken, ihracat artıyor
• Carry trade’den ve ülke varlıklarında yaşanan göreceli fiyat kaybı dolayısıyla sermaye girişinde azalma

Türkiye ekonomisi için şu aşamada faizleri düşürmenin en büyük olumsuz etkisi enflasyonda artışı tetikleyecek olmasıdır. Enflasyondaki artış tahvil faizleri üzerinde artış baskısı yaratacağı için, yüksek enflasyon ortamında büyüme için beklenen etkiyi de yaratmayabilir.

Meksa Yatırım Stratejisti Zeynel Abidin Balcı artan faiz ortamında Merkez Bankası’nın faiz indirmek için çok fazla marjı olmadığını belirtiyor. “Enflasyon düşmeden faiz indirim konusunda Türkiye’nin çok fazla marjı yok gibi geliyor bana. Enflasyon faizler için en önemli parametrelerden biridir. Zaten son toplantısında enflasyonda Haziran’a kadar yükseliş bekleyen Merkez Bankası’da ekonominin gereği olarak faiz oranlarını değiştirmedi. Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı varken, FED varlık alımlarını azaltma, likidite kısma sürecine girmişken ve de aynı ligde yer aldığımız Brezilya, Rusya’nın faiz artırdığı bir ortamda Türkiye’nin enflasyon düşmeden faiz indirimine gitmesi doğru bir davranış olmaz, gibi geliyor. Merkez Bankası bu dengeleri de göz önüne alarak gerekli hamleleri yapıyor.”

Bir diğer olumsuz etki de zaten çok düşük seyreden tasarruf oranın daha da azalması. IMF, Türkiye’nin yıllık yüzde 4 büyüme oranını tutturması için milli gelirin yüzde 21’i oranında yatırım ve tasarruf oranının yüzde 14’ten yüzde 18’e çıkartılması gerektiğinin altını çiziyor. Tasarruf oranının artması sıcak paraya olan bağımlılığı azaltacağı için daha istikrarlı büyüme sağlayacağı IMF’nin altını çizdiği bir nokta.

Düşük faizin ekonomiyi canlandırma etkisi 2008 krizinden sonra ABD başta olmak üzere Avrupa’da ve Japonya’da kullanıldı. ABD’nin ekonomik toparlanması ancak olgunlaşmaya başlarken, Avurpa’da ise büyüme hala kırılgan. Bu üç ekonomide şu anda en büyük tehlikenin de yüksek değil, düşük enflasyon oranı olduğunun altını çizmek gerekiyor.
Abidin, twitter hesabından diğer ülkelerin reel faiz oranlarını da paylaştı:




KAYNAK: http://www.bigpara.com

Wednesday, 7 May 2014

Sitetistik - 06cedmuho.blogspot.com - Haber Yaorum

Sitetistik - 06cedmuho.blogspot.com - Haber Yaorum

Uçağı eve çakılan pilot yaralanmadı

Uçağı eve çakılan pilot yaralanmadı


Son güncelleme: 6 MAYIS 2014 - TSİ 09:55
ABD'nin Colorado Eyaleti'nde küçük bir uçak kullanılmayan bir evin üstüne çakıldı.
Uçağın, motorunun arıza yapması sonucu düştüğü düşünülüyor.
 
Ciddi bir şekilde yaralanmayan pilot uçaktan çıkıp bahçe hortumuyla yangını söndürmeye çalıştı.
Uçak düştüğü sırada bir sigorta şirketinin reklam pankartını taşıyordu.
Uçak kullanılmayan evin üzerine çakıldıktan sonra uçağın içinden çıkan pilot, benzinin alev alıp onu uzakta durmak zorunda bırakmasına kadar bahçe hortumuyla yangını söndürmeye çalıştı.
Pilot kazadan çok küçük yaralarla kurtulurken uçak tahrip oldu.
Olayın görgü tanıklarından Shanna Rudd CNN'e, kendisinin ve kocasının uçağı gördüklerinde ortada bir aksilik olduğunu anladıklarını çünkü uçağın epey alçaktan uçtuğunu söyledi.
KAYNAK:http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/05/140506_abd_ucak_dustu.shtml

Tuesday, 6 May 2014

ÜLKEMİZDE SPORTİF KAOS VAR!!!

ÜLKEMİZDE SPORTİF KAOS VAR!!!

Kimse kusura bakmasın FBTÖ üyeleri geçtiğimiz günlerde GS. STORE' YE SALDIRARAK ADETA SPORTİF KAOS ORTAMININ DAHADA ALEVLENMESİNE SEBEP OLDULAR. Ama şunu asla unutmamalılarki bu yaptıkları eger kar hanelerine yazılırsa yarın BEŞİKTAŞ,TRABZON VE DİĞER kulüplerimizn başına aynısı olacaktır.
Bu FBTÖ kapatılmadığı sürece, futbolumuzdaki kaos'un yanısıra sporrumuzda daha kaotik bir ortama doğru sürüklenmektedir. Fakat ne hikmetse eski Beşiktaş başkanın ve federasyon( fenerasyon) başkanı sayın 'DEMİRÖREN' acaba Aziz beyi nasıl hapisten kurtatırırımın derdine düştü.
Şimdi kendisie sormak istiyorum acaba ;
1) Ülkemiz 2016 AVRUPA FUTBOL KUPASINDA ŞANSI NEKADARDIR YOKSA SADECE KATILSAK YETERMİ DENİLMEKTEDİR?
2) ŞİKE DAVASI ONAYLANDI. HALA AZİZ BEY HAPSE GİRMESE OLMAZMI DEMEYE DEVAM EDECEKMİSİNİZ?
3) VİZYONUSUZ VE MİSYONER BİR ÜLKE FUTBOLUMU AMAÇLIYORSUNUZ?
4 ) TAKIMLARIMIZ MADDİ OLARAK UEFA VE FİFA kriterlerine pek uyum sağlayamıyor acaba nasıl bir düzeltici çaba içerisindesiniz.
5) Mevcut haliyle futbolumuzda sadece sporcularımız değil spor camiamızın diğer mensuplarıda ULUSAL FBTÖ'NÜN EYLEMLERİNDEN rahatsız buna nezaman son vermeyi düşünüyorsunuz.

Kıbrıs’a yılda 75 milyon metreküp su

Kıbrıs’a yılda 75 milyon metreküp su

06.05.2014-10:09
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu asrın projesi olarak bilinen KKTC Su Temin Projesi'nin ana kısımlarının tamamlandığını, Alaköprü ve Geçitköy barajlarının bitirildiğini söyledi.
Eroğlu, KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ile makamında görüştü.
Görüşmede, Bakanlık olarak KKTC'ye her türlü desteği verdiklerini dile getiren Eroğlu, asrın projesi olarak bilinen KKTC Su Temin Projesi'nin ana kısımlarının tamamlandığını, Alaköprü ve Geçitköy barajlarının bitirildiğini söyledi.
Proje kapsamında denize boru döşeme işlemlerinin de kısa zamanda tamamlanacağını ifade eden Eroğlu, şu bilgileri verdi:
"Dolayısıyla biz bu yıl, inşallah Kıbrıs'a yılda 75 milyon metreküp suyu vereceğiz. Ayrıca daha önce projede yoktu ama şu anda Kıbrıs içindeki gerek içme suyu arıtma tesisi, gerekse ana dağıtım hatlarının boruları geldi. Onların inşaatları da başladı. Dolayısıyla onu da inşallah bu sene tamamlayacağız. Sadece su götürmekle kalmayacağız. Kıbrıs'a da gerek Lefkoşa, Magosa, Girne ve Dikkarpaz tarafına da bu suyu taşıyacağız. Ayrıca bir kısmı da sulamada kullanılacak. İnşallah bu sene Kıbrıs için gerçekten bir milat olacak her açıdan. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yani proje büyük ölçüde tamamlandı. İnşallah suyu vereceğiz."
Orman teşkilatının da KKTC'de ağaçlandırma faaliyetleri gerçekleştirdiğini, bu kapsamda badem ve keçiboynuzu gibi gelir getirici türlerin dikilmesi konusunda çalışmalar yürüttüğünü aktaran Eroğlu, "Çünkü keçiboynuzuna çok talep var. Orası iklim açısından da fevkalade uygun. Bu konuda da bir seferberlik başlattık, bakanımızla birlikte. Genel müdür yardımcımız Kıbrıs'a gitmişti. Ekipler şu anda çalışıyor. Bu konuda da Kıbrıs'ta büyük bir ağaçlandırma ve gelir getirici türlerde önemli bir çalışma yapacağız" diye konuştu.
kaynak: http://www.akparti.org.tr

Monday, 5 May 2014

Tam 17 ABD devi Türkiye'ye geliyor!

Tam 17 ABD devi Türkiye'ye geliyor!
Farklı sektörlerden yabancı yatırımcıları, gösterdiği ekonomik performansı ile cezbeden Türkiye'ye, 17 ABD'li dev şirket yatırım için geliyor. Güncelleme:05 Mayıs 2014 12:03 Türkiye büyüme ve ekonomik dinamizmi ile ABD'li yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Medikal teknoloji ve sağlık sektöründe faaliyet gösteren dünyanın önde gelen 17 ABD firması ticaret için Türkiye'ye geliyor. 400'e yakın iş görüşmesi gerçekleştirecek firmaların 16'sı daha önce Türkiye'de iş yapmamış şirketlerden olması dikkat çekici. Türkiye'nin önemli fırsatlar taşıdığını aktaran ABD Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Michael A.Lally "Türkiye yeni yatırım yapmak için güzel bir ortam. ABD'nin belirlediği yedi öncelikli ülkeden biri" dedi. BAŞKA PAZARLARA GİRİŞ İÇİN ÖNEMLİ35 firmanın gelmek için başvuruda bulunduğunu aktaran Lally, şirketlerin yeni ortaklar bulmak için geldiğini aktardı. Lally "Sadece Türkiye olarak görmemek lazım. Heyetin bulacağı ortaklıklarla Türkiye dışındaki Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kafkaslara ulaşılabilir. Türkiye, diğer pazarlar için de mükemmel bir pazar " diye konuştu. Yeni ticaret ortaklıklara ile iki ülke arasındaki ticaret hedefinin 30 milyar dolara çıkarılması öngörülüyor. TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ YOLDA ABD'li firmaların Türkiye ile olan ticari ilişkilerin yavaşladığının farkında olduğunu aktaran Lally "Türkiye'de iş yapmak için güçlü bir yatırım ortamı var. Offset'in çok iyi yöntem olduğuna inanmıyoruz. Bizce yatırım için teşvik verilmeli. İlgide azalma yok. 20 firmayla da önümüzdeki yıllarda gelmeye devam edeceğiz. Bilişim sektörü ve bilgi teknolojileri bunlardan biri. Nükleere şirketlerin ilgi de devam ediyor. Burada sağlam yasal sözleşme açısında sağlam zemine oturmalı. Bu şekilde ABD'li şirketler daha çok ilgi duyacaktır" diye konuştu.

Tam 17 ABD devi Türkiye'ye geliyor! © 2014, TÜRKİYE,ANKARA , Tüm hakları saklıdır.

Featured post

Istanbul Mayor Ekrem İmamoğlu Sentenced to 20 Months for Insulting Prosecutor

  ISTANBUL, [16/07/2025]  – Istanbul’s opposition Mayor Ekrem İmamoğlu has been sentenced to 1 year and 8 months imprisonment for "insu...

Popular Posts