Monday, 8 December 2014

Kyoto Doshisha Üniversitesi “Türkiye ile Japonya Arasındaki İlişkilerin Derinleştirilmesi” konulu sempozyum düzenledi




T.C. Tokyo Büyükelçiliği 3 yeni fotoğraf ekledi.
3 saat · 
Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 90. yıldönümü vesilesiyle 24 Kasım 2014 tarihinde Kyoto Doshisha Üniversitesi tarafından Japonya-Türkiye Cemiyeti hamisi Prenses Akiko ve Büyükelçi Meriç’in de katıldığı “Türkiye ile Japonya Arasındaki İlişkilerin Derinleştirilmesi” konulu sempozyum düzenlenmiştir.

ALAN DEĞİL VEREN UTANSIN

ALAN DEĞİL VEREN UTANSIN


Bazen konuşuyoruz, dertlesiyoruz, arkadaş ve dostlarla, niyetimiz halis, onunda halis olduğu, düşüncesi ile, bu düşünceler içerisin de, konulari yazip, doğru bildiklerini ve dahi yaşadıklarımı yazasim var, tane tane, sonra ve sonra düşününce, bu kadar dansöz un oldugu yerde, kiviramiyor san söylenenleri not et yeter...
Çünkü aslinda kişi, soylemek istediğini, sen demissin gibi gidip satıyor ve karsiligin dada büyük buyuk aferinler, hakemlikler, millikler ve etiketler aliyor....
Alsin be, alan deyil veren utansın, bugün getiren yarin senden misli ile götürecek ve dahi, seni ayakda götürecek bunun farkinda deyil sin...
Ne denir ki Allah akil ve fikir vermiş, düşünce vermiş, Atalarimiz ne demis; Kirk killik kani, Olurmu yani...
Bugune kadar kabindan disari çıkmamış, mahallesinden başka bir yer tanımayanlar, kendini superguc zannetmesi çok komik ve gülünç geliyor.
Asil isini yapamayan, kilik deyis tirip kivrim kivrim kirilarak, ortaya bir şey ler çıkarsa da, bugünü kurtarmis olusunuz sadece, ancak geleceği yok edersiniz gerçekte ki gelecek kalmadi bu gidişle...

KEMAL YOLCU

Sunday, 7 December 2014

DOĞAL GAZ IRAK'A KADAR GELECEK...




TRT Avaz 2 yeni fotoğraf ekledi.
Az önce · 
DOĞAL GAZ IRAK'A KADAR GELECEK...
Şırnak Doğalgaz Boru Hattı Projesi ile doğalgazı Türkiye-Irak sınırına kadar ulaşacak.
BOTAŞ, alternatif enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve ülke içinde doğalgaz boru hatlarının bir ağ gibi birbirine bağlanması amacıyla doğalgaz iletim hatları planlamaları yapmaya devam ediyor.
...Devamını Gör

Beşiktaş:3 Trabzonspor:0


Beşiktaş:3 Trabzonspor:0
Beşiktaşımız, Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu’nun 12. haftasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-0 yendi.
Karşılaşmanın başlama vuruşunu siyah-beyazlılarımız yaptı. İki ekip de maça istekli başladı. Siyah-beyazlılarımız, Veli Kavlak’ın ceza yayı dışından çektiği şutla 1-0 öne geçti. 5. dakikada kaleci Fatih’in kısa düşen pasında araya girerek topa sahip olan Veli Kavlak, topu düzelttikten sonra ceza yayı üzerinden şutunu çekti, top filelerle buluştu(1-0). Golden sonra skora denge getirmek isteyen bordo-mavili ekip tempo yaptı. İlerleyen bölümde oyuna ağırlığını koyan takımımız, Demba Ba ile farkı ikiye çıkaran golü buldu. 21. dakikada sağ taç çizgisinde rakibinden topu çalmayı başaran Olcay Şahan, topla birlikte ceza sahasına girdi ve pasını kale sahası içindeki Demba Ba’ya attı. Demba Ba, kaleciden önce davranıp şık bir topuk vuruşuyla golünü attı(2-0). Oyun ritmini bulan ekibimiz, orta sahada kaptığı toplarla çok hızlı bir şekilde hücuma çıkmaya çalıştı. Mücadelenin ilk otuz dakikasını 2-0 önde geçen siyah-beyazlılarımız, göze hoş gelen futboluyla da taraftarlarımızın beğenisini topladı. Devrenin son bölümünde oyunu tutmasını bilen takımımız, Jose Sosa’nın akıl dolu paslarıyla hafızalara kazındığı ilk yarıyı 2-0 önde tamamladı.
İkinci yarı Trabzonsporlu oyuncuların vuruşuyla başladı. İlk yarıda bir pozisyonda yerde kalan Demba Ba, ikinci yarıya başlayamadı ve yerini Mustafa Pektemek’e bıraktı. İkinci devrenin ilk 10 dakikası ekibimizin kontrolünde geçti. Topa daha fazla sahip olan siyah-beyazlılarımız, Olcay ve Sosa ile gol girişimlerinde bulundu. 60. dakikada Ramon Motta’nın pasında topla buluşan Gökhan Töre ceza sahasına girdi ve önce Musa’yı sonra da kaleci Fatih’i çalımladı. Gökhan’ın topu düzelttikten sonra yaptığı vuruşta kale çizgisi üzerindeki Medjani topun gol olmasını önledi. 71. dakikada rakibiyle kafa topunda çarpışan ve yerde kalan Mustafa Pektemek’in yerine Cenk Tosun oyuna dahil oldu. Bu pozisyondan sonra tempo yükseldi ve iki takım da gol girişimlerinde bulundu. Siyah-beyazlılarımızı iyice rahatlatan gol Cenk Tosun’dan geldi. 84. dakikada sağ kanattan gelişen atağımızda rakibinden topu kapan Serdar pasını Sosa’ya attı. Sosa rahat pozisyondaki Cenk’i gördü. Cenk gelişine bir vuruşla golü yaptı(3-0). Kalan bölümde rahat bir oyun ortaya koyan Beşiktaşımız, sahadan 3-0 galip ayrıldı.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Konya Büyükşehir
Hakemler: Mete Kalkavan, Serkan Ok, Arkın Akgöl, Ali Palabıyık(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Serdar, Pedro, Ersan, İsmail, Atiba, Veli, Gökhan(Dk.86 Kerim), Sosa, Olcay, Demba Ba(Dk.46 Mustafa)
Yedekler: Emre, İsmail, Necip, Kerim, Furkan, Cenk, Mustafa(Dk.71 Cenk)
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Trabzonspor: Fatih, Musa, Belkalem, Papadopoulos(Dk.35 Constant), Bosingwa, Medjani, Özer, Sefa, Mehmet(Dk.66 Fatih), Yusuf, Cardozo
Yedekler: İbrahim, Aykut, Serdar, Constant, Fatih, Yatabare, Waris
Teknik Direktör: Ersun Yanal
Goller: Veli (Dk.5), Demba Ba (Dk.21), Cenk T. (Dk.84)
Sarı Kartlar: Özer (Dk.22), Mehmet (Dk.36), Gökhan (Dk.42), Belkalem (Dk.45+1), Veli (Dk.45+2), Musa (Dk.45+2), Yusuf (Dk.90+1)
1. DEVRE
5. dakikada kaleci Fatih’in kısa düşen pasında araya girerek topa sahip olan Veli Kavlak, topu düzelttikten sonra ceza yayı üzerinden şutunu çekti, top filelerle buluştu(1-0).
21. dakikada sağ taç çizgisinde rakibinden topu çalmayı başaran Olcay Şahan, topla birlikte ceza sahasına girdi ve pasını kale sahası içindeki Demba Ba’ya attı. Demba Ba, kaleciden önce davranıp şık bir topuk vuruşuyla golünü attı(2-0).
2. DEVRE
60. dakikada Ramon Motta’nın pasında topla buluşan Gökhan Töre ceza sahasına girdi ve önce Musa’yı sonra da kaleci Fatih’i çalımladı. Gökhan’ın topu düzelttikten sonra yaptığı vuruşta kale çizgisi üzerindeki Medjani topun gol olmasını önledi.
84. dakikada sağ kanattan gelişen atağımızda rakibinden topu kapan Serdar pasını Sosa’ya attı. Sosa rahat pozisyondaki Cenk’i gördü. Cenk gelişine bir vuruşla golü yaptı(3-0).

YAHUDİLER ABDULHAMİD HAN'I TAHTAN NASIL VE NEDEN İNDİRDİ, BU HAİN OPERASYONA OSMANLI TOPRAKLARINDA KİMLER YARDIM ETTİ...





YAHUDİLER ABDULHAMİD HAN'I TAHTAN NASIL VE NEDEN İNDİRDİ, BU HAİN OPERASYONA OSMANLI TOPRAKLARINDA KİMLER YARDIM ETTİ...

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Doç. Dr. Caner Arabacı'nın haber7.com'a yaptığı çapıcı ve bir o kadar da ilginç açıklamaları;

Filistin'de yaşanan insanlık dramı devam ederken, nasıl oldu da İsrail bu bölgeye yerleşti ve olaylar bugünlere geldi diye herkes düşünüyor. Elbette ki Yahudilerin Filistin ve Kudüs bölgesine yerleştirilmesi bir tesadüf değil. Yahudilerin Ortadoğu bölgesine yerleştirilmesini en çok isteyenlerin başında Batı geliyor. Peki, Batı bunu neden istedi? Yahudilerin bu bölgeye yerleştirilmesini reddeden ve Yahudilerin "Bize bu toprakları sat" teklifine "Vatan toprakları satılmaz. Kan akıtılarak kazanılan vatan toprakları ancak kan akıtılarak verilir" sözüyle cevap veren II. Abdulhamid nasıl bir oyunla tahttan indirildi? Yine "Ben Filistin ve Kudüs'te Yahudilere yerleşim izni vermediğim için tahttan indirildim" diyen II. Abdülhamid, sürgünde olduğu Selanik'ten şeyhine nasıl bir mektup yazdı ve neyi anlattı?

Müslümanların İsrail ve Yahudi düşmanlığının Filistin'de yaşanan insanlık dramından kaynaklandığını anlatan ve Osmanlı'nın, Yahudileri, Batı'nın kanlı elinden kurtardığının altını çizen Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Doç. Dr. Caner Arabacı, haber7.com'a çapıcı ve bir o kadar da ilginç açıklamalar yaptı.
Arabacı, Batı'nın, Yahudileri İslam dünyası içinde nasıl kullandığını, nasıl İslam ülkelerinin başına bela edildiğini ve II. Abdülhamid'in nasıl oyun hazırlanarak tahttan indirildiğini anlattı.

ANTİSEMİTİZM İSLAM ÂLEMİNDE Mİ DOĞDU?

Batı'nın Yahudileri kendi topraklarından atmak için Osmanlı'yı kullandığını anlatan Doç. Dr. Caner Arabacı, Yahudi düşmanlığı anlamına gelen Antisemitizm'in Batı uygulaması olduğunu söyledi. Antisemitizm'in İslam âleminde doğmadığının altını çizen Arabacı, Yahudilere, Filistin bölgesine yerleşmeden önce düşmanlık güdülmediğini anlattı.
Müslümanların Yahudi düşmanlığı nereden geliyor? sorusunun cevabını veren Arabacı, "Dünya tarihinde 1948 yılında ülke olarak var olan İsrail, Osmanlı zamanında da devletleşme ve alan kazanmak için birçok çabaya girmişti. 1834'te Alman Generali Von Moltke Osmanlı ordusuna katılır ve 1840'a kadar Osmanlı ordusunda kalır. Amaç Yahudileri Ortadoğu bölgesine sürmektir. Bu General, hem Batı'nın içindeki safra temizlenir. Hem de Ortadoğu'da Almanca konuşan kullanabileceğimiz temaslar kurabileceğimiz bir Müslüman olmayan halk, Müslüman halkın içine yerleştirilmiş olur diye düşünür. İşte Batı'nın bu bölgede Yahudi devleti kurdurmasının nedeni de bu. Batı'nın Yahudilere bakışı hep böyledir. Katolik olan ve Katolik olmayan da bu dışlama ve pislik olarak görme değişmiyor. Asırlar boyuncu Hz. İsa'nın haça gerilmesinin sorumlusu olarak gördükleri için Yahudileri hep dışlamışlar ve bir kirlilik olarak görmüşler. Batı'da özel bir Yahudi düşmanlığı var. Antisemitizm'in doğduğu yer İslam Âlemi değildir. Antisemitizm'in kaynağı Hristiyan âlemidir. Kavim, ırk olarak Yahudi düşmanlığını Batı yürütüyor" diye konuştu.

ABDULHAMİD'İN TAHTTAN İNDİRİLDİĞİ KARANLIK OPERASYON

II. Abdülhamid'in İttihatçılar tarafından Osmanlı ordusuna getirilen avcı taburları tarafından tahttan indirildiğini anlatan Arabacı, "II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi 2.Meşrutiyet'ten sonradır. Abdulhamid 27 Nisan gibi tahttan indirilir. 31 Mart Vakası Osmanlı tarihinin son dönemlerinin en karanlık olaylarından biridir. Abdulhamid 31 Mart Vakası'ndan dolayı sorumlu tutulur ama enteresan bir şeydir. 31 Mart olaylarını çıkaran avcı taburlarıdır. Avcı taburları 3.ordu içinden meşrutiyeti korumak üzere İstanbul'a ittihat ve terakki tarafından getirilip yerleştirilen askeri birliklerdir. Avcı taburlarının kullanılarak isyanın başlatılması oyun içinde oyundur. Tahttan indirildiğini tebliğe gelen ekibin içinde Emanuel Karasu diye Selanikli Yahudi bir ittihat terakki milletvekili vardır. Esat Toptani bir Arnavut ırkçısı Balkan harbinde Osmanlı devletine büyük ihanet eden adamlardan biridir. Abdulhamid'e 1909'da tahttan indirildiğini tebliğe gelenlerden ikisi bunlardır. Yani Abdülhamid 33 yıllık bir devlet başkanlığından sonra böyle karanlık bir operasyonla Osmanlı devletinin başından indirilir. Ardından gelen yönetimler de Kudüs-Filistin yöresine Yahudi yerleşimini kolaylaştırmışlar. Tüm engelleri kaldırmışlar. O Abdulhamid titizliğini göstermemişlerdir. Abdulhamid'in tahttan indirilip götürülüp hapsedildiği yer de Selanik'te bir Yahudi'ye ait Alatini köşkü'dür. İşte Abdulhamid şeyhine yazdığı Filistin mektubunu burada sürgün hayatı yaşarken kaleme alır ve Filistin'i vermediği için Yahudiler tarafından tahttan indirildiğini anlatır" diye konuştu.

SİYONİSTLERLE İŞBİRLİĞİ YAPAN EKİP

Jön Türkler'in Siyonist ekiple işbirliği yaparak II. Abdülhamid'in tahttan indirildiğini ifade eden Arabacı, "Abdulhamid'in özellikle Theodor Herzl başkalığındaki Siyonizm grubun planlarına karşı duruşu tahttan indirilme sürecinde tam bir cezaya dönüşür. Ancak cezayı görünürde verenler Siyonist ekip değildir. Ama onlarla iş birliği yapan Jön Türklerdir. Filistin ve Kudüs yöresini Yahudi yerleşime açma Abdulhamid'in tezine ters bir uygulamadır. İsrail'in ya da Siyonist Yahudilerin Kudüs bölgesine yerleşmesiyle ilgili çok net iddialar var. Mesela Abdulhamid'ten yerleşme izni istediklerinde Abdulhamid'in teklifleri var. 'Neden Kudüs civarı? Anadolu'ya veya Mezopotamya'ya yerleştirelim' der. İşte bu dönem Rusya'nın 3 milyon Yahudi'yi ülkesinden sürdüğü dönemdir. Theodor Herzl de '3 milyon insanımızı nereye yerleştireceğiz. Osmanlı Devletiyle çatışmadan bunu halletmeliyiz' der. İlk önce Madagaskar tarafını düşünürler ama tutmaz. Geleneksel Siyonizm ile siyasi Siyonizm Kudüs bölgesinde örtüştürülür. Vaatlerde bulunarak, basını kullanarak Osmanlı'dan izin alamayınca bu tavrı sürdüren Osmanlı yönetimini cezalandırma tarzına dönüştürürler. İçeriden yardım eden Jön Türklerdir" şeklinde konuştu.

YAHUDİ DÜŞMANLIĞI FİLİSTİN SORUNU DEVAM ETTİKÇE SÜRECEK

Ortadoğu'da tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu işaret eden Arabacı, "Filistin'de sorun sürdükçe insanların kafa yormaya devam edeceği bir konu olacak. Orada tedavi olması gereken bir hastalık ve insanlık dramı var. İnsanların etrafına 700 kilometre duvar ördüler. Utanç duvarlarının yıkıldığı bir dönemde İsrail dünyanın gözünün içine baka baka bir halkı 700 kilometrelik betonarme bir utanç duvarının içine alıyor. Berlin'i ayıran duvar kaldırılıp müzelik bir haline getirilirken, bugün Gazze'de insanlık ayıbı işleniyor. İş hayatı, tedavisi, suyu, inşaat malzemesi kısıtlanan ve canına kastedilen bir konumda. Bu dram devam ettiği müddetçe insanların aklı Siyonizm'e gidecektir ve düşmanlık devam edecektir" ifadelerini kullandı.

İŞTE ABDÜLHAMİD'İN O MEKTUBU

İşte 31 Mart olayıyla İttihatçılar tarafından tahttan indirilip Selanik'e gönderilen Sultan II. Abdülhamid'in, bu dönemde Suriye'deki şeyhi Mahmut Ebu Şamat'a yazdığı Filistin mektubundan dikkat çeken satırlar:
"Ancak ve ancak 'Jön Türk' ismiyle maruf ve meşhur olan İttihat Cemiyeti'nin rüesasının tazyik ve tehdidiyle Hilâfet-i İslâmiyeyi terke mecbur edildim. Bu ittihatçılar, Arazi-i Mukaddese ve Filistin'de Yahudiler için bir vatan-ı kavmî kabul ve tasdik etmediğim için ısrarlarında devam ettiler. Bu ısrarlarına ve tehditlerine rağmen ben de katiyen bu teklifi kabul etmedim. Bilâhare yüz elli milyon altun İngiliz lirası vereceklerini vaat ettiler. Bu teklifi dahi katiyen reddettim ve kendilerine şu sözle mukabelede bulundum: 'Değil yüz elli milyon İngiliz lirası, dünya dolusu altın verseniz bu tekliflerinizi katiyen kabul etmem! Ben otuz seneden fazla bir müddetle Millet-i İslâmiye'ye ve Ümmet-i Muhammediye'ye hizmet ettim. Bütün Müslümanların ve salatin ve Hulefa-i İslâmiyeden aba ve ecdadımın sahifelerini karartmam ve binaenaleyh bu tekliflerinizi mutlaka kabul etmem' diye kat''î cevap verdikten sonra hal'imde ittifak ettiler. Ve beni Selanik'e göndereceklerini bildirdiler. Bu son tekliflerini kabul ettim ve Allah Teâla'ya hamd ettim ki ve ederim ki; Devlet-i Osmaniyye ve Alem-i İslâm'a ebedî bir leke olacak olan tekliflerini, yani Arazi-i Mukaddese ve Filistin'de Yahudi devleti kurulmasını kabul etmedim. İşte bundan sonra olan oldu. Ve bundan dolayı da Mevlâ-yı Müteal Hazretlerine hamd ederim."

haber7.com

İslam Terek bölgesinin Tamgacı (İzyumovka) köyünde, su hattı döşeme çalışmaları sırasında tahmini olarak XIII-XIV asırlara ait baştaşları ve insan kemikleri bulundu.




İslam Terek bölgesinin Tamgacı (İzyumovka) köyünde, su hattı döşeme çalışmaları sırasında tahmini olarak XIII-XIV asırlara ait baştaşları ve insan kemikleri bulundu.
Kırım Müslümanları Dini İdaresi'nin bildirdiğine göre, olay yerine İslam Terek imamı Nariman Köroğlu ve Eksi Kırım’ın Vetan din cemiyeti Başkanı Rasim Sadredinov gitti.

Ortaçağa ait Müslüman mezarlığında çalışmaların kimin tarafından yapıldı belli değil. Çünkü Köroğlu ve Sadredinov'un mezarlık yerine geldiği zaman, su boru çalışmalarını yapan işçilerden kimsenin olmadığı kaydedildi.
İlgili yerin ‘Kemal Ata Kurganı’ adını taşıdığını anlatan Sadredinov, halk arasında bu mezarlıkta Berdibek Han’ın kızının kocası olan Altın Ordu’nın ünlü komutanı Mamay’ın (1335-1380) yattığının kabul edildiğini belirtti.
1990'lı yıllarda bu yerde araştırmacı Mark Kramarovskiy'in araştırma yaptığını belirten Kırım Müslümanları Dini İdaresi, kurganın yakınlarında tahminen XIII-XIV asırlara ait Müslüman mezarlığının bulunduğunu kaydetti.
Söz konusu yerde bulunan insan kemikleri, yapılan su boru döşeme çalışmalarını durdurmadı.
Kırım Müslümanları Dini İdaresi, ilgili devlet organlarına başvurup Müslüman kemiklerinin üzerinde yürütülen çalışmaların durdurulmasını sağlamayı planlıyor.
Olay yerinde arkeolog ve tarihçilerin getirilmesi isteniyor. Bulunan tüm baştaşlar uzmanlar tarafından dikkatlice incelenecek, naaşlar ise İslam normlarına uygun gömülecek.


Başkonsolos Ahmet Akıntı, 4 Aralık 2014 tarihinde Stuttgart Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fritz Kuhn'a nezaket ve çalışma ziyareti gerçekleştirdi




T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu 3 yeni fotoğraf ekledi.
1 saat · Düzenlendi · 
Başkonsolos Ahmet Akıntı, 4 Aralık 2014 tarihinde Stuttgart Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fritz Kuhn'a nezaket ve çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir.
Sözkonusu ziyarette, Stuttgart'ta yaşayan Türklerin durumu ve önümüzdeki dönemde birlikte yapılabilecek projeler ele alınmıştır.
Ziyaret hakkında Stadt Stuttgart'ın internet sayfasında yayınlanan basın açıklamasına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
OB Kuhn begrüßt den neuen türkischen Generalkonsul in Stuttgart, Ahmet Akıntı im Rathaus. Foto Lichtgut / Leif Piechowski / Rechte Landeshauptstadt Stuttgart.

Emine Kara,Federal Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından "Federal Liyakat Nişanı (Verdienstorden der Bundesrepublik Deutschland)" ile onurlandı




T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu 7 yeni fotoğraf ekledi.
11 dk. · 
Stuttgart / Fellbach'ta yaşayan vatandaşımız Emine Kara, yaklaşık 35 yıldan beri yürüttüğü fahri vatandaşlık görevleri, sosyal çalışmalar ve yardım faaliyetleri dolayısıyla, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından "Federal Liyakat Nişanı (Verdienstorden der Bundesrepublik Deutschland)" ile onurlandırılmıştır.
5 Aralık 2014 günü Stuttgart'taki Neues Schloss'ta düzenlenen ödül töreninde, Baden-Württemberg Eyaleti'nden aralarında Sayın Emine Kara'nın da bulunduğu 22 kişiye topluma hizmet amacıyla yaptıkları fahri vatandaşlık görevleri çerçevesinde layık görüldükleri Federal Liyakat Nişanı Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Winfried Kretschmann tarafından takdim edildi.
Türklerin uyumunun kolaylaştırılması, Türk kadınlarının toplumdaki rolünün güçlendirilmesi ve Türkçe anadil eğitiminin teşvik edilmesi alanlarında çalışmalar yürüten Sayın Emine Kara'yı canı gönülden tebrik ediyoruz.
Ayrıca, fahri vatandaşlık görevlerinde çalışmaları nedeniyle Federal Liyakat Nişanı ile ödüllendirilecek Türklerin sayısının önümüzdeki dönemde hızla artmasını umuyoruz.

Türkiye insani yardımda dünya birincisi




Türkiye Kalkınma Yardımları 2013 Raporu'na göre, ‪#‎Türkiye‬, GSMH bazında en çok uluslararası insani yardım yapan ülke oldu.
Türkiye, 2013 yılında dünya genelinde resmi yollardan ve sivil toplum kuruluşları (STK) aracılığıyla ulaştırdığı 4 milyar 347 milyon dolarlık yardımla gayri safi milli hasıla (GSMH) bazında en çok uluslararası insani yardım yapan ülke oldu.
T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı - TİKAtarafından hazırlanan Türkiye Kalkınma Yardımları 2013 Raporu'na göre, 2013 yılında Türkiye’nin resmi ve özel yollardan ulaştırdığı toplam kalkınma yardımları 4 milyar 347 milyon dolara ulaştı.
@OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Kalkınma İşbirliği Komitesince (DAC) 2013 yılında yayımlanan verilere göre, Türkiye; ABD, Avrupa Birliği kurumları ve İngiltere’nin ardından en fazla insani yardım sağlayan 4. donör olurken insani yardım/GSMH’de ulaştığı yüzde 0,21 oranla dünyada birinci sırada yer aldı.(via Anadolu Ajansı)
Türkiye Kalkınma Yardımları 2013 Raporu'na göre, Türkiye, GSMH bazında en çok uluslararası insani yardım yapan ülke oldu.
AA.COM.TR|EKLEYEN: ANADOLU AJANSI (C) 2011

EYVAH AK PARTİ DÜŞMANI PARALELCİ PARTİLER BİRLEŞİYOR !



EYVAH AK PARTİ DÜŞMANI PARALELCİ PARTİLER BİRLEŞİYOR !
PATLAMA YAPARLAR MI DERSİNİZ ?
Türk siyasetinde görülmemiş hedef
2011 seçim sonuçlarına göre toplam oy oranları yüzde 3'ü bile bulmayan partilerin bir araya gelmesi akıllara Köşk seçimlerini getirdi.
Aralarında Mustafa Destici'nin genel başkanlığını yaptığı Büyük Birlik Partisi, Mustafa Kamalak'ın Saadet Partisi, İdris Naim Şahin'in Millet ve Adalet Partisi ile İdris Bal’ın Demokratik Gelişim Partisi gibi partilerin de bulunduğu 8 siyasi partinin 2015 seçimleri öncesi birleşme kararı alacağı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Saadet Partisi bu iddialarla ilgili olarak bir açıklamada bulundu ve ittifak iddialarını yalanladı. Buna rağmen Saadet Partisi'ne yine de ittifak teklifi götürülecek mi? sorusu sıcaklığını koruyor.
TOPLAMDA YÜZDE 3 BİLE ETMİYORLAR
2011 genel seçim sonuçlarına göre toplam oy oranı yüzde 3’i bile bulmayan bu partilerin birleşme kararı akıllara 10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini getirdi. Bilindiği üzere AK Parti'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı CHP ve MHP'nin önderliğinde Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde durularak bir çatı aday yöntemi benimsenmişti. Ancak Köşk seçimlerinin ardından bu yöntemin tutmadığı net bir şekilde anlaşıldı.
8 PARTİLİ İTTİFAK TUTAR MI?
Şimdi benzer bir yöntemi, seçimlerde hiçbir varlık göstermeyen partiler uygulamaya koyacak. Millet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Liberal Demokrat Parti, Alternatif ve Demokrasi Partisi, Demokrat Parti, Merkez Parti, Millet ve Adalet Partisi ve Demokratik Gelişim Partisi, Haziran 2015'te yapılacak seçimler öncesi AK Parti'ye karşı bir ittifaka gitmeye hazırlanıyor. Bu ittifak tutar mı tutmaz mı bilinmez ancak 2011 seçimlerinde milletin karşısına çıkarak gücünü sınayan partilerin aldığı oy oranı gelecek adına seçmene yol gösterecek. 8 partinin seçimlerdeki hedefi AK Parti'ye ağır darbe vurarak AK Parti'ye giden oyların büyük bölümünü almak olacak.
2011 GENEL SEÇİMLERİNE GÖRE PARTİLERİN OY DAĞILIMI:
Saadet Partisi: Yüzde 1,25
Büyük Birlik Partisi: Yüzde 0,74
Demokrat Parti: Yüzde 0,65
Liberal Demokrat Parti: Yüzde 0,04
Millet Partisi: Yüzde 0,14
Toplam oy oranı yüzde 2,82 olan ve yeni kurulan partilerin 2015 seçimlerinde göstereceği performans şimdiden merak konusu oldu.
omer.sut@haber7.com
Haber7
Fotoğraf: EYVAH AK PARTİ DÜŞMANI PARALELCİ PARTİLER BİRLEŞİYOR !
PATLAMA YAPARLAR MI DERSİNİZ ?
Türk siyasetinde görülmemiş hedef
2011 seçim sonuçlarına göre toplam oy oranları yüzde 3'ü bile bulmayan partilerin bir araya gelmesi akıllara Köşk seçimlerini getirdi.
Aralarında Mustafa Destici'nin genel başkanlığını yaptığı Büyük Birlik Partisi, Mustafa Kamalak'ın Saadet Partisi, İdris Naim Şahin'in Millet ve Adalet Partisi ile İdris Bal’ın Demokratik Gelişim Partisi gibi partilerin de bulunduğu 8 siyasi partinin 2015 seçimleri öncesi birleşme kararı alacağı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Saadet Partisi bu iddialarla ilgili olarak bir açıklamada bulundu ve ittifak iddialarını yalanladı. Buna rağmen Saadet Partisi'ne yine de ittifak teklifi götürülecek mi? sorusu sıcaklığını koruyor.
TOPLAMDA YÜZDE 3 BİLE ETMİYORLAR
2011 genel seçim sonuçlarına göre toplam oy oranı yüzde 3’i bile bulmayan bu partilerin birleşme kararı akıllara 10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini getirdi. Bilindiği üzere AK Parti'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı CHP ve MHP'nin önderliğinde Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde durularak bir çatı aday yöntemi benimsenmişti. Ancak Köşk seçimlerinin ardından bu yöntemin tutmadığı net bir şekilde anlaşıldı.
8 PARTİLİ İTTİFAK TUTAR MI?
Şimdi benzer bir yöntemi, seçimlerde hiçbir varlık göstermeyen partiler uygulamaya koyacak. Millet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Liberal Demokrat Parti, Alternatif ve Demokrasi Partisi, Demokrat Parti, Merkez Parti, Millet ve Adalet Partisi ve Demokratik Gelişim Partisi, Haziran 2015'te yapılacak seçimler öncesi AK Parti'ye karşı bir ittifaka gitmeye hazırlanıyor. Bu ittifak tutar mı tutmaz mı bilinmez ancak 2011 seçimlerinde milletin karşısına çıkarak gücünü sınayan partilerin aldığı oy oranı gelecek adına seçmene yol gösterecek. 8 partinin seçimlerdeki hedefi AK Parti'ye ağır darbe vurarak AK Parti'ye giden oyların büyük bölümünü almak olacak.
2011 GENEL SEÇİMLERİNE GÖRE PARTİLERİN OY DAĞILIMI:
Saadet Partisi: Yüzde 1,25
Büyük Birlik Partisi: Yüzde 0,74
Demokrat Parti: Yüzde 0,65
Liberal Demokrat Parti: Yüzde 0,04
Millet Partisi: Yüzde 0,14
Toplam oy oranı yüzde 2,82 olan ve yeni kurulan partilerin 2015 seçimlerinde göstereceği performans şimdiden merak konusu oldu.


Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts