Tuesday, 13 January 2015

Muaythai Ankara İl Temsilciliği DUYURUsu

DUYURU
 
Muaythai Ankara  İl Temsilciliği Büyükler, Gençler, Bay ve Bayan Muaythai İl Seçmesi 22 – 25 Ocak 2015 tarihlerinde 19 Mayıs Spor Kompleksi Şefik Tetik Boks Spor Salonunda yapılacağına dair  09/01/2015 tarihli duyrusu: 






BÜYÜKLER, GENÇLER, BAY-BAYAN MUAYTHAİ
İL ŞAMPİYONASI ve İÇ ANADOLU BÖLGESİ BÖLGE ŞAMPİYONASI
SEÇME MÜSABAKALARI, WAİ KRU YARIŞMALARI
Spor Kulüplerine talimat gönderilmeyecektir. www.ankara.gsb.gov.tr adresinden müsabaka talimatlarını görebilirsiniz.
MÜSABAKA TALİMATI
Muaythai İl Temsilciliğinin 2015 yılı faaliyet programında yer alan Büyükler, Gençler, Bay ve Bayan Muaythai İl Seçmesi 22 – 25 Ocak 2015 tarihlerinde 19 Mayıs Spor Kompleksi Şefik Tetik Boks Spor Salonunda aşağıda belirtilen talimat doğrultusunda yapılacaktır.

Hakan Yıldız
Muaythai İl Spor Temsilcisi
MÜSABAKANIN ADI : Gençler, Büyükler Bay-Bayan Muaythai İl Şampiyonası ve İç Anadolu Bölgesi
Bölge Şampiyonası Seçme Müsabakaları, Wai Kru Yarışmaları
MÜSABAKA YERİ : 19 Mayıs Spor Kompleksi Şefik Tetik Boks Spor Salonu
MÜSABAKA TARİHİ : 22 – 25 Ocak 2015
1. Gün: 22 Ocak 2015 Saat: 09:00 – 13:00 arası Genel Tartı
TARTI GÜNLERİ : 2. Gün: 23 Ocak 2015 Saat: 09:00 – 10:00 arası Günlük Tartı
TARTI SAATLERİ 3. Gün: 24 Ocak 2015 Saat: 09:00 – 10:00 arası Günlük Tartı
4. Gün: 25 Ocak 2015 Saat: 09:00 – 10:00 arası Günlük Tartı

1. Gün: 22 Ocak 2015 Saat: 18:00 – 20:00 arası
MÜSABAKA GÜNLERİ : 2. Gün: 23 Ocak 2015 Saat: 10:30 – 20:00 arası
MÜSABAKA SAATLERİ 3. Gün: 24 Ocak 2015 Saat: 10:30 – 20:00 arası
4. Gün: 25 Ocak 2015 Saat: 10.30 – 20.00 arası
TEKNİK TOPLANTI : 22 Ocak 2015 Saat: 13:00 – 14:00 arası
KURA ve EŞLEŞMELER : 22 Ocak 2015 Saat: 14:00 – 16:00 arası
1. Gün: 22 Ocak 2015 Saat: 16:00 – 17:30 arası Müsabaka Hakem Semineri
HAKEM SEMİNERİ : 2. Gün: 23 Ocak 2015 Saat: 10:00 – 10:30 arası Toplantı
HAKEM TOPLANTISI 3. Gün: 24 Ocak 2015 Saat: 10:00 – 10:30 arası Toplantı
4. Gün: 25 Ocak 2015 Saat: 10:00 – 10:30 arası Toplantı
AÇILIŞ SEREMONİ : Şampiyonanın açılış seremonisi 23 Ocak 2015 Saat: 14:30
SIKLET YAŞ VE KATEGORİLER:
• BÜYÜK ERKEKLER A DİVİSYON: 17 - 35 Yaş 1997 - 1980 doğumlular ay gün yok (9. Khan)
-48-51-54-57-60-63,5-67-71-75-81-86-91- +91
• BÜYÜK ERKEKLER B DİVİSYON: 18- 25 Yaş 1997 - 1990 doğumlular ay gün yok (9. Khan)
48-51-54-57-60-63,5-67-71-75-81-86- +86
• BÜYÜK BAYANLAR: 17-35 Yaş 1997 - 1980 doğumlular ay gün yok (9. Khan)
-45-48-51-54-57-60-63,5-67- 71
• ALT GENÇ ERKEKLER: 14-15 YAŞ Avrupa Şampiyonası 31 Mayıs 2015 tarihi itibarı ile (31.05.1999 - 31.05.2001) arasında doğanlar (EN AZ 6.KHAN) 39-42-45-48-51-54-57-60-63,5-67-71-75 ( Üstü Katılmayacaktır)
• ALT GENÇ BAYANLAR: 14-15 Yaş 31 Mayıs 2015 tarihi itibarı ile (31.05.1999 - 31.05.2001) arasında doğanlar
42-45-48-51-54-57-60 ( Üstü Katılmayacaktır)
• ÜST GENÇ ERKEKLER: 16-17 YAŞ (31.05.1997 - 31.05.1999 arasında doğanlar ( 6.KHAN)
45 -48-51-54-57-60-63,5-67-71-75-81 ( Üstü Katılmayacaktır)
• ÜST GENÇ BAYANLAR: 45 -48-51-54-57-60-63,5 (Üstü Katılmayacaktır)
Not: Alt genç olup bayan 63,5 kg ile erkek 81 Kg gelenler üst gence alınabilir.
WAİ-KRU: 14-16 yaş Bay –Bayanlar 1999-2001 DOĞUMLULAR AY GÜN ARANMAZ
A – Alt Gençler Bay ve Bayan Kategorisi: 1 Dakika 30 saniye (90 Saniye), 3 Raund , ( 1 ) dakika dinlenme İFMA uluslararası kural geçerlidir. Kafaya tekme ve yumruklar uygulanır, diz ve dirsekler vücuda uygulanabilir. Ancak kafaya diz ve dirsek vurmak kesinlikle yasaktır.
B - Üst Gençler Bay ve Bayan Kategorisi : (2 ) dakikadan ( 3 ) Raund , ( 1 ) dakika dinlenme İFMA uluslararası kural geçerlidir. doğru tüm teknikler uygulanır.
C – Büyükler Bay Bayan Kategorisi: Elemeler ve Finaller 3 dakika’ dan 3 Raunt, 1 dakika dinlenme arası verilir. İFMA uluslararası kural geçerlidir. Doğru tüm teknikler uygulanır.

D– Günlük sporcu tartılarında kilo toleransı olmayacaktır. 22 Ocak 2015 tarihinde tüm sporcuların tartıları ve doktor kontrolleri olacaktır. Diğer günler ise müsabakaya çıkacak sporcuların tartı ve doktor kontrolleri yapılacaktır.
ŞAMPİYONAYA KATILACAK HAKEM, ANTRENÖR VE SPORCULARIN KILIK KIYAFETLERİ:
Müsabakada görev alan antrenörler, yardımcı antrenörler 2015 yılı vizeli olmalıdır. Ring köşelerinde antrenöre yardım edecek kişilerin en az 11. khan yardımcı antrenör derecesine sahip yine 2015 vizeli olmalıdır, antrenörler ve yardımcıların ring köşelerine sadece eşofman ile çıkacaklardır maç esnasında kendilerine tahsis edilen sandalye oturacaklardır. Antrenör ve yardımcılarının sporcuların köşelerine çıkabilmek için kartları ibraz etmeli ve yakalarında takılı olarak görev yapacaklardır, vizeli olamayanlara görev verilmeyecek ve ringin yanına yaklaştırılmayacaktır.
Antrenörler ve yardımcıları; sporcuları ringte müsabaka yaparken ayağa kalkmaları, sporcuya bağırmaları, hakem veya yöneticilerle konuşmaları, müsabaka esnasında itiraz etmeleri yasaktır, talimata uymayan kişiler, Müsabaka ahengini bozan spora ve sporcuya kötü örnek sergileyen kişiler tavizsiz tedbirli ceza kuruluna sevk edilecektir. Tedbirli ceza kuruluna sevk edilenlere müsabaka boyunca görev yaptırılamaz.
Sporcular; müsabakalarda şort ve tişört ile belirlenen koruyucu eldivenler ile müsabakaya çıkacaklardır. Müsabakalara katılan tüm idareci, antrenör ve sporcular, belirlenen kılık-kıyafet talimatları esaslarına uyacaklardır, aksi davranışta bulunanlar hakkında gereken yasal işlem yapılacaktır.
Hakemler; 2015 yılı vizeli olacak olup, Federasyonumuzun talimatları gereğince siyah pantolon, beyaz gömlekle görev yapacaklardır, (Uluslar arası dereceye sahip hakemler mavi gömlek ,siyah Pantolonla) Merkez Hakem Üst Kurulu ile Amatör Muaythai Hakem Kurulu üyeleri haricindeki hakemler papyon takılı görev yapacaklardır, Merkez Hakem Üst Kurulu ile Amatör Muaythai Hakem Kurulu üyeleri kumaş pantolon ceket ve kravat ile görev yapar, federasyonun bilgisi dışında kıyafetlerin üzerinde logo gibi reklamlar içeren semboller olmayacaktır. Hakemler derecesini belirten Federasyonun kendilerine verdiği kokartı takacaklardır.
İTİRAZLAR:
İtiraz, maçın bitiminden en fazla 30 dakika içinde sadece 2015 ulusal vizeli belgeli antrenör tarafından imzalı dilekçesi ile yapılabilir. Sözlü yapılan itirazlar ile hakemleri, yöneticilere zan altında bırakacak davranışlarla müsabakaların ahengini bozacak gereksiz itirazlar görüldüğünde derhal Disiplin ve Ceza kuruluna sevk edilebilecektir.
Müsabakalara yapılacak her türlü itirazları İl Hakem Kurulu tarafından değerlendirilecektir. Müsabakaları gençler, büyükler bay ve bayan kategorilerinde üç (3) raunt üzerinden yapılacaktır. İtiraz müsabakası o günün sonunda yapılacaktır.
ŞAMPİYONAYA KATILIM, İZİN İŞLEMLERİ:
Müsabakalara katılan idareci, hakem, antrenör ve sporcuların izin işlemleri Ankara Gençlik Hizmetleri ve Spor İl müdürlüğünce yapılacaktır.
KATILIM ŞARTLARI:
Müsabakalara 2015 yılı vizeli lisanslı ve müsabakaya katılacak olan sporcular, koki, dişlik, sarı renk Muaythai şortu ve atleti, dirseklik ve ayak baldırlık malzemelerini kendileri temin edeceklerdir.
Kask, Eldiven ve Sevikardları Ankara İl Temsilciliği tarafından temin edilecektir. Dereceye giren sporculara (1, 2, 3, 3) madalya verilecektir.
Yukarıda hazırlanan Müsabaka Talimatında yer alan Sıklet, Yaş ve Kategoriler Muaythai Federasyonu Başkanlığımız Resmi Web Sitesinden alınmış olup, müsabaka gününe kadar varsa yapılan herhangi bir değişiklik için Muaythai İl Spor Temsilcisine ulaşılması gerekmektedir.
Talimatta yer almayan her türlü konularda Ankara Muaythai İl Spor Temsilciliği yetkilidir.
İLETİŞİM: Ankara Muaythai İl Spor Temsilcisi Hakan YILDIZ – 0543 6352007

Müslümanların Son Sancağını Sokaklarda Dolaştırıyorlar



Müslümanların Son Sancağını Sokaklarda Dolaştırıyorlar

İspanya'dan yürek yakan kareler

Endülüs'ten günümüze ulaşan ve her yıl İspanyollar tarafından Müslümanlardan kurtuluşun bir nişanesi olarak sokaklarda dolaştırılan İslam sancağının hikayesini tarih araştırmacısı Özhan Bayram yazdı.
İşte o hikaye:
ENDÜLÜS'ÜN MAHZUN HATIRASI
Günümüzde pek çok ülkede Müslümanlara ait çeşitli İslam mirası eserler bulunmaktadır. Bunların bazıları ya ait oldukları ülkelerden kaçırılmış, ya da bir dönem Müslümanlar tarafından yönetilmiş coğrafyalarda kalan eserlerdir. Bunlardan birisi ise günümüzde İspanya'nın Toledo (Tuleytula) şehir katedralinde bulunan ve bir Müslüman hükümdara ait sancaktır.
(Sancak, her milletin kendine has renk ve işâretlerini taşıyan veya bir askerî birliğin şerefini temsil eden bayrağa denir.)
TOLEDO KATEDRARALİNDEKİ SANCAK
Toledo Katedralindeki sancak ise Endülüs Müslümanlarından günümüze ulaşan mahzun bir hatıradır. Çünkü onun dokunduğu şehir, onu dokutan hükümdar ve onu taşıyan ordu Endülüs'ün kaderi idi. Sancağı taşıyan ordu ve kumandanları Hıristiyan ilerleyişini durdurmak için Müslümanların çıkardığı son büyük ordu olmuştu. Sancak ise bu ordunun şeref nişanesi olarak bulunuyordu. Ancak kaderin bir cilvesi olsa gerek Müslümanların tıpkı günümüzde olduğu gibi birlik olamaması ve Hıristiyanlar karşısında tek vücut olamayışları ağır bir yenilgiye ve Endülüs'ün sonraki yüzyılda kaybedilmesine sebep olmuştur.
SOKAKLARDA DOLAŞTIRIYORLAR
Her yıl Toledo şehrinde düzenlenen festivallerde bu sancak çıkarılarak Müslümanlardan kurtuluşun bir nişanesi olarak sokaklarda dolaştırılır. Merinî hükümdarı Ebu'l-Hasan'a ait bu sancak 3.70x2.20cm ebadındadır. Üzerine beyaz renkli harflerle şu ibareler nakşedilmiştir: "en-Nasru ve't-temkîn ve'l-fethu'l-mübîn li-Mevlânâ Ebî'l-Hasen Emîri'l-Müslimîn" (zafer ve hâkimiyet ve apaçık bir fetih Müminlerin emîri efendimiz Ebu'l-Hasanâ aittir), "Ve mâ'n-nasru illâ min indi'llâhi'l-Azîzi'l-Hakîm" (zefer, ancak Azîz ve Hakîm olan Allah'tandır. Âl-i İmrân Sûresi, âyet 126'dan), "el-Hamdü lillâhi alâ ni'metihî" (nimetlerinden dolayı Allah'a hamdolsun), "el-mülkü'd-dâim" (daimî mülk), "el-izzü'l-kâim" (kalıcı izzet/şeref), "el-yümnü'd-dâim" (kalıcı bereket). Son kısmında da, bu sancağın Sultan için el-Beyzâ şehrinde ve Cemâziyelâhir 740/Aralık 1339 tarihinde yapıldığı kayıtlıdır. Bu sancak pek azımızın bildiği kadim bir İslam medeniyeti olan Endülüs'ten günümüze kalan çok az hatıradan biridir. Endülüs'ün hatırası bu sancakta, sancağın geçmişi ise Endülüs'te gizlidir.
HER ŞEY TARIK BİN ZİYAD İLE BAŞLADI
Aslında her şey ünlü İslam komutanı Tarık Bin Ziyad'ın ordusu ile 711 yılında Cebelitarık Boğazı'nı geçerek İspanya'nın fethini gerçekleştirmesi ile başladı. Bir süre Şam Emevi Hanedanlığına bağlı kalan Endülüs bu devletin yıkılması ile müstakil Endülüs Emevi Devleti'ne dönüşmüştür. 756-1031 tarihleri arasında Endülüs'te hüküm süren Emevi Hanedanlığı askeri faaliyetlerinden ziyade bilim, kültür, sanat ve mimaride öne çıkmıştır. Ancak hem iç karışıklıklar hem de kuzeydeki Hristiyan baskılarına daha fazla dayanamayan Endülüs Emevi Hanedanlığının yıkılışı yarımadadaki Müslüman birliğini bozmuştur. Bu durum Hristiyanlar için uygun ortam oluşturmuş ve İspanya'yı Müslümanlardan temizleme fikrini ortaya çıkarmıştır. Bu fikir İspanyolca'da Reconquista (Yeniden Geri Alma) olarak isimlendirilmiştir. Takip eden yıllarda Endülüs İslam ülkesi Arap, Berberî (Kuzey Afrikalı), İspanyol Müsta'rib-Müvelled (İspanyol Müslüman) gibi unsurların iktidar için mücadele ettikleri ve birbirlerini boğazladıkları bir arenaya dönüştü.
Bu hâkimiyet mücadeleleri sonucu, Endülüs'te 20 civarında küçük devletçik ortaya çıktı ve siyasî birlik parçalandı. Tavâif-i Mülûk diye adlandırılan ve Endülüs tarihinde üç kez (Endülüs Emevileri'nin, Murâbıtlar'ın ve Muvahhidler'in yıkılmalarından sonra) ortaya çıkan bu dönemin en bariz özelliği, her bir emîrin diğerlerinden bağımsız hareket etmesi ve İspanyollar'dan da yardım alarak hâkimiyet alanını genişletmeye veya kendisine saldıran öteki Endülüslü emîri yok etmeye çalışmasıdır. Yani, böylesi dönemlerde Endülüs'te sadece kişisel bağımsızlık veya hâkimiyet mücadelesine dayanan ve bütün Endülüslüler'in kaynaklarını, güçlerini kurutan bir iç savaşlar manzarası hâkim olmuştur.
Endülüs Müslümanlarının durumu böyle olunca, Hıristiyan İspanyollar'ın Reconquista için harekete geçmeleri gayet kolay ve doğal bir gelişme oldu. Zaten onlar da Endülüslüler'in birbirlerine düşmelerini dört gözle bekliyorlar ve saldırı için fırsat kolluyorlardı. Hıristiyan İberya devletleri, bu tür emellerin adı olan Reconquista hareketini Tavâif-i Mülûk döneminden itibaren yavaş yavaş, 1085 yılında Tulaytula'nın (Günümüzde Toledo) işgali gibi büyük başarılarından aldıkları cesaretle ise hızla gerçekleştirme aşamasına getirdiler. Buna karşı çaresiz düşen Endülüslüler, kıta dışındaki güçlü Mağrib Müslüman devletlerinden imdat istemek durumunda kaldılar.

Mağrib (Kuzey Afrika) Müslüman devletlerinden biri olan Merinîler Devleti Endülüs Müslümanlarına en zor zamanlarında yardım eli uzatmıştır. Dönemin Merinî hükümdarı Ebü'l-Hasan dönemi Endülüs'ün kaderi açısından İslâm-Hıristiyan mücadelesinin zirveye ulaştığı bir devir oldu. Ebü'l-Hasan saltanatının ikinci yılında Endülüs Nasrî (Gırnata) Emirliği ile ittifak kurdu. Bu ittifak sonrası, gönderdiği kuvvetleri 1339 yılında Hıristiyanlar tarafından yenilgiye uğratıldı. Bunun üzerine Ebü'l-Hasan, bizzat kendisi 60.000'e ulaşan ordusuyla Endülüs'e geçti. Nasrî (Gırnata) sultanı Ebü'l-Haccâc I. Yûsuf kumandasındaki birliklerin kendisine katılmasına rağmen Endülüs'ün son büyük umudu olan Ebü'l-Hasan kalabalık ordusu ve sancakları ile savaşa yürüdü. Kastilya Kralı XI. Alfonso ve Portekiz Kralı IV. Alfonso'nun birleşik kuvvetleri karşısında Tarif civarında vuku bulan Rio Salado Savaşında mağlup oldu (30 Ekim 1340). İslam kaynaklarına göre Ebü'l-Hasan savaş meydanında büyük cengaverlik göstermiş, fakat başarı sağlayamamıştı. Sabah saatlerinde başlayan savaşın seyrini İspanyol yardımcı kuvvetlerinin ani baskını belirlemiş, öğleden sonra ise Müslümanlar için bir felaket yaşanmıştı.
3 SANCAK İSPANYOLLARIN ELİNE GEÇTi
Ebü'l-Hasan'ın bütün savaş ağırlıkları, hazinesi ve savaş meydanına getirdiği 3 adet sancak İspanyolların eline geçmişti. Bu sancaklardan birisi Toledo Katedralinde sergilenen sancaktır. Müslümanların Endülüs'teki son çırpınışında dalgalanmış, fakat o da nihayetinde teslim olmuştu. Savaşta ele geçen ganimetler İspanyollar tarafından toplanarak Toledo (Tuleytula) şehrine götürülmüş ve burada paylaştırılmıştır. Sultan Ebü'l-Hasan'ın sancağı ise bazı değerli eşyalarla birlikte Toledo'daki camiden bozma katedrale bırakılmıştır. Sonraki dönemlerde şehir halkı arasında Müslümanlardan kurtuluşu simgeleyen festivaller yapılması geleneği başlamıştır. Ocak ayında kutlanan "Kutsal Haç Festivali" bunların en önemlisidir. Bu festival sırasında katedralden çıkarılan Sancak şehir sokaklarında Müslümanlardan kurtuluşun nişanesi olarak askeri ünüformalı kişiler tarafından taşınır.
Endülüs tarihinin dönüm noktalarından biri olan Rio Salado mağlubiyeti Endülüs Müslümanlarının İspanyollar karşısına çıkardığı son büyük ordunun yok olduğu savaş olmuştu. Bundan sonra Kuzey Afrika'daki devletler de Endülüs'ü kendi kaderine terk ettiler. Nitekim Hıristiyanlar bu galibiyetin ardından pek çok Müslüman beldesini tahrip edip en nihayetinde Gırnata'yı da düşürmeyi başardılar. 800 Yıllık Müslüman hakimiyeti sonrasında, 1492 senesine gelindiğinde İber Yarımadası'nın tamamı Hristiyan hâkimiyetine geçti.
TÜM İSLAM ESERLERİ YERLE BİR EDİLDİ
Endülüs'te yaşayan Müslümanların bir kısmı Kuzey Afrika'ya göç etmek zorunda kaldı. Ancak asıl çoğunluk Endülüs'te kaldı. Endülüs'te kalanlar, çok zulüm ve işkence gördüler. İslam Medeniyetinin tüm birikimleri yerle bir edildi. Kütüphaneler tarumar edildi, milyonlarca kitap nehirlere atıldı. Bu kitaplardan akan mürekkebin renginden dolayı nehirler günlerce mürekkep renginde aktı. Yüzlerce cami yerle bir edildi. Şu anda ayakta kalan eserler, muhteşem zerafetinden ve görkeminden dolayı, en zalim ve gaddar insanın bile yok etmeyeceği türden eserler. Bunlarda kısmi tahribatlarla katedrale dönüştürüldü. Zorla Hristiyanlaştırılmaya çalışıldılar.
MÜSLÜMANLARA ZULÜM
Milyonlarca Müslüman toplu kıyıma uğratıldı. Endülüs'ü terk etmeyen ve dağlara, köylere sığınan Müslümanlara 'yerlerinden ayrılmayanlar' veya 'zulmette kalanlar' mânâsında 'Müdeccenler' veya 'Müdecceller' denilmekteydi. 1502 senesinde, Endülüs'te kalan Müslümanlar, zorla Hristiyanlığı kabul etmek zorunda bırakıldılar. Görünüşte Hristiyan olan, ancak gerçekte İslâmiyet'i bırakmayan Endülüslülere 'Morisko' denilmekteydi. Bir Morisko, eğer domuz eti yemezse, Cuma günü evini temizlerse, çocuğuna Müslüman ismini verirse, 'Allah' veya 'Muhammed' derse, Ramazan ayında kendine sunulan bir yemeği yemezse, Arapça konuşursa ya da yatak odasında haç bulundurmazsa engizisyon mahkemesine sevk ediliyordu.
Tarihte eşi benzeri görülmemiş ve burada yazmakla sayfalara sığamayacak kadar çok maddî-mânevî işkence gören Endülüslü Müslümanlar, 1568-1570 seneleri arasında ayaklandılar. Ancak bir netice elde edemediler. En son 1609 senesinde İspanya Krallığı Müslümanları ülkeden çıkarmak için bir sürgün fermanı yayınladı. Yaklaşık beş yüz bin Müslüman beş sene içerisinde İspanya'nın dışına çıkartıldılar. Mallarına ve mülklerine el konuldu. Bir kısmı sürgün esnasında hayatını kaybetti. Müslümanlarla aynı akıbete düçar olan Yahudiler de Osmanlı'nın himayesine sığındılar. Endülüslü Müslümanların çok küçük bir grubu Osmanlı'ya sığındı. Büyük bir kısmı Kuzey Afrika'ya yerleşti. Bir kısmı da Fransa ve İtalya üzerinden geçerek İstanbul, Bursa, Adana, Belgrad ve Selanik gibi Osmanlı şehirlerine yerleştiler. Sultan 1. Ahmed, İstanbul'a gelen Endülüslü Müslümanları Galata semtine yerleştirmiştir.

http://www.akhaber.com/

Adana –Karataş arasına hafif raylı sistem geliyor



Adana –Karataş arasına hafif raylı sistem geliyor



karatasa-hafif-rayli-sistem







Adana –Karataş arasına hafif raylı sistem geliyor :

Adana’nın Karataş Belediye Meclisi 20015 yılının ilk toplantısını yaptı. Belediye Başkanı Boğaçhan Ünal’ın başkanlığında toplanan belediye meclisinde önemli projeler görüşüldü ve karara bağlandı.
Meclis toplantısından sonra açıklama yapan Başkan Ünal, ilçenin geleceğinin turizmde olduğunu belirterek, 2015 yılında önemli atılımlar yapacaklarını, bu nedenle Karataş’a yatırım yapmak isteyen turizmcilere yer göstereceklerini açıkladı.
2015 yılında Adana –Karataş arasında hafif raylı sistemi yapılması için ilgili yerlerle görüşmelere başladıklarını kaydeden Başkan Ünal, “Karataş-Magosa arası feribotla birlikte hafif raylı sistem de hizmete başlarsa bu Adana ve Karataş için tarihi bir dönüm noktası olacak. Adana ve Karataş’ta turizm canlanacak.” dedi.
karatasa-hafif-rayli-sistem

Monday, 12 January 2015

CHP BU YOLSUZLUK HABERİ İLE ÇALKALANIYOR PARALAR KAYIP



CHP BU YOLSUZLUK HABERİ İLE ÇALKALANIYOR PARALAR KAYIP
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir TV kanalına sahip olabilmesi için CHP'lilerden para toplanırken, toplanan bu paraların nereye gittiği merak konusu oldu.
CHP'deki KAYIP para krizine bir tepki de CHP eski MYK üyesi Savcı Sayan'dan geldi. Sayan, CHP'nin içinde bulunduğu durumla ilgili savcıları göreve çağırdı.
Beyaz Tv ekranlarında yayınlanan 'Dinamit' programında önemli açıklamalar Sayan, bu iddiaların daha önce özel kulislerde de konuşulduğunu söyledi.
Sayan, şunları söyledi;
DAHA ÖNCE DUYMUŞTUK
Ortada bir iddia var. Bu iddia ortaya atılmadan önce biz kendi özel dostlarımızla yaptığımız konuşmalarda bu işi duyduk. Belediyelerden para toplanıyor. Özel bir televizyon kurulacak. CHP'nin propagandasını yapacak bir televizyon kurulacak. O yüzden bizden para toplandı.' denildi. Biz bunu duyum olarak aldık.
BELEDİYELERDEN PARA İSTEMİŞLER
Biz bunu bir sene önce duyduk ama son günlerde Türkiye'nin önemli bir gazetesi manşet attı. CHP'nin üst kademesi Kılıçdaroğlu'nun eşliğinde bir oteldeki toplantıda belediye
başkanlarından Biz Artı Bir televizyonunu satın alacağız diye 500 bin dolar para istedikleri yazdı. Sarıyer ve Ataşehir'den de 2 milyon dolar para istendiği yazıldı.
MUSTAFA ZENGİN AÇIK AÇIK SÖYLEDİ
Bu olaylar daha konuşulmadan önce, Artı 1 televizyonunda bir hareketlenme duyduk ama sonradan susuldu. Mustafa Zengin bey dedi ki; 'Benden direk olarak istemediler. Endirek olarak bir milletvekili geldi bir televizyon kanalı kurulacak ve tadilat işleri var dediler. Bende bunu kabul ettim ve arkadaşları gönderdim. 500 bin lira masraf çıkardılar.'
PARALER NEREYE GİTTİ?
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen diyor ki 'Ben verdim. Savcı beni çağırırsa ben giderim ve bütün şeyleri söylerim' diyor. Savcılar nerede? Peki Kılıçdaroğlu'na soruyorum bu paralar nereye gitti?
SARIGÜL'Ü TASVİYE ETMEK İSTİYORLAR
Sayan, Deniz Baykal'a oynanan oyunun Mustafa Sarıgül'e de oynandığını ifade ederken
'Sarıgül'ü de CHP'yi de dizayn ediyorlar. Bugünkü olay Sarıgül'ü tasfiye operasyonudur. Baykal'ı tasfiye ettiren güç, Kılıçdaroğlu üzerinden Sarıgül'ü de tasfiye ediyor. Sarıgül'ü bilerek tasarlayarak siyasetten yok ediyorlar.'diye konuştu.
KAYNAK: BEYAZ GAZETE-

‘Düşmanı’ Bosna önlerinde durduracağız!


‘Düşmanı’ Bosna önlerinde durduracağız!
Paris saldırısı duyulur duyulmaz dünya şoke oldu.
Amerika şoke oldu.
Almanya, İngiltere, İsrail, Belçika, Hollanda… 
Hepsi şoke oldu.
Haliyle “en şoke” olan da Fransa’ydı.
Zaten dünyanın bir bölümü “şoke” olmak için hazır bekliyordu.
Peki, dünyayı kim şoke etti?
Üç Müslüman!
Yahut üç dinci!
Veya üç fundamentalist!
Ya da üç ‘İslamcı’ terörist!
Neydi dertleri?
Hazreti Peygamber aleyhinde karikatürler yayımlayan bir dergiyi cezalandırmak!
Sonuç?
“Müslümanlar barbardır, teröristtir”!
Peki ya İsrail?
Yahut Amerika?
Veya Fransa?
Ya da İngiltere?
Paris saldırısının olduğu gün Yemen’de, Afganistan’da, Pakistan’da patlayan bombalar sebebiyle 135 kişi hayatını kaybetti.
Ama dünya “şoke” olmadı.
Daha dün İsrail Gazze’ye bomba yağdırırken; yüzlerce bebek, çocuk ölürken dünya yine “şoke” olmamıştı.
Avrupa’nın göbeğinde Sırplar Bosnalıları katlederken de “şoke” olmamışlardı.
Sisi katlederken de!
Esad katlederken de!
Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da camiler kundaklanırken de “şoke” olmamışlardı.
Olmadıkları gibi bu katliamların faili yahut sorumlusu ve de destekçisi kendileriydi.
Peki, bin kişi öldüğünde şoke olmayanlar, 12 kişi öldüğünde niçin şoke oluyorlar?
Çünkü bin kişi Müslüman.
Çünkü dünya beşten küçük!
O vakit bir Müslüman olarak bize düşen; 12 kişi öldüğünde şoke olmaktır!
Değilse siz de teröristsiniz!
Paris saldırısı için “oh olsun” mu diyoruz?
Asla!
Bu bir terör saldırısıdır ve katliamdır.
Yapana da yaptırana da lanet olsun.
Ya diğer katliamlar için ne demeliyiz?
Filistinliler hak etmişti!
Bosnalılar da, Mısırlılar da, Iraklılar da!…
Böyle inanmıyorsan sen de teröristsin!
Ve son bir not.
Dünya yeniden şekilleniyor.
Üçüncü ve en büyük “dünya savaşının” tam ortasındayız.
Bu savaş tarihe “algı savaşı” olarak geçecek.
Özünde ise en büyük Haçlı Seferi olacak.
5 yıl kadar sürecek!
İflasın eşiğindeki Batı ‘medeniyeti’ yine eski sömürgelerine, Doğu’nun zenginliğine saldıracak.
Türkiye’yi, önlerindeki en büyük engel olarak görüyorlar.
Ya bu engeli aşacaklar ya da uzlaşacaklar.
Açık söylemek gerekirse Gezi ve paralel yapı başarılı olsaydı şu ana kadar bizi çoktan ezip geçmişlerdi.
MİT TIR’larına yönelik operasyona bir de bu gözle bakarsanız, sanırım fotoğrafın tamamını daha iyi görme fırsatı bulabilirsiniz.
Ümitsiz olmaya gerek yok, bu savaşı kazanacağız.
Yazın bir köşeye; düşmanı Bosna önlerinde durduracağız.
TURGAY GÜLER- FACEBOOK-

BENİM ADIMA ÖLDÜRME!

9/11 PARİS

 

    Yeni bir 9/11 kışkırtmacasıyla karşı karşıyayız. Allah islam alemini bu gibi harici ve dahili düşman oyunlarından korusun ve bir araya getirsin. Biz Paris e gidebilen dünyaliderlerini(!)  trabzon a da bekliyorduk . Paris vukatları ile Aym katliamı aynı torna tezgahından iıkmışcasına aynı nitelkte ve aynı amaca hizmet etmektedir. Burdaki açık özne hernekar öldürülenler olsada gizli özne islam düşmalığıdır. Hiç kimse inkar yoluna gitmesin burada gizli özneyi açık öznelere vurgu yaparak gizleme amacındasın ama sen hem suçu işleyeceksin dönüp kimliğini araçta unutacaksın bu arada islam adına yaptığını ima edeceksin hatta piyonları ateşe atıp imha edeceksin sana  ancak " neyin kafasını yaşıyorsun sen?, Parisi senin mi sandın?" derler.

 http://06cedmuho.blogspot.com.tr/muhittin çiftçi

Tuesday, 6 January 2015

UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ ANKARA'YI KEŞFEDECEK

UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ ANKARA'YI KEŞFEDECEK
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova’yı Ankara’da Tarihi ve Kültürel Zenginliklerimizle Tanışacağı Bir Programla Ağırlayacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova için özel bir program hazırladı.
Daha önce birkaç kez Türkiye’ye gelen Bokova’nın bu ilk Ankara ziyareti olacak. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, UNESCO Genel Direktörü’ne Anadolu’nun tarihi zenginliklerini bu kez Başkent Ankara'da tanıtacak.
Program kapsamında Bakan Ömer Çelik, Bokova’ya Anadolu Medeniyetleri Müzesini gezdirecek ve yurt dışından iadesi sağlanan ve Müzede sergilenen tarihi eserleri göstererek, eserler hakkında bilgi verecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığının özellikle son dönemde izlediği kararlı ve ısrarcı politikaları sonucunda Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin bazılarının yurda dönüşü sağlanmıştı.
Öyle ki Bakanlık, 5 bin yıllık bir Yortan kabını, takipçi sayısı oldukça yüksek olan bir internet alışveriş sitesinde belirleyerek yurda getirmiş, 64 yıl önce ABD’ye götürülen 8. yüzyıla ait iki adet amfora, yarım asır önce yurt dışına kaçıralan Bodrum bölgesine ait iki amfora ve Aralık ayındaki son operasyonda 69 kültür varlığının daha ait oldukları topraklara iadesini gerçekleştirmişti.
Bakan Ömer Çelik, Bakanlığının tarihi eser kaçakçılığına karşı diplomatik ve hukuki yollardan dikkatli ve ısrarlı bir şekilde verdiği sıkı mücadele hakkında konuğunu bilgilendirecek ve Genel Direktörden yurt dışına kaçırılan eserlerimizin ait oldukları topraklara iadesi için destek isteyecek.
Bergama ve Bursa'nın Dünya Miras Listesi'ne İlişkin Sertifikaları, Bakan Ömer Çelik'e Tevdi Edilecek
Bokova’nın Türkiye programının önemli ayaklarından birini Bergama ve Bursa’nın Dünya Miras Listesi’ne kabulüne ilişkin sertifikalarının, Bakan Ömer Çelik’e tevdi edilmesi oluşturuyor.
Her iki alana ait sertifikalar, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde 6 Ocak Salı günü düzenlenecek törenle UNESCO Genel Direktörü Bokova tarafından Bakan Ömer Çelik’e tevdi edilecek.
Bilindiği üzere; “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” ve “Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı” dosyaları 2014 yılında Katar’ın Başkenti Doha’da düzenlenen Dünya Miras Komitesi 38. oturumunda, ülkemizin 12. ve 13. alanları olarak Dünya Miras Listesi’ne alınmışlardı.
Bakan Ömer Çelik Bokova'ya Türk Kahvesi İkram Edecek
Bakan Ömer Çelik, Bokova’ya geleneksel Türk mutfağından örneklerin yer aldığı bir yemek verecek ve Ankara’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini yaşatan Ankara Kalesi'nin önemli bir parçası Çengelhan’da konuğuna 2013 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kabul edilen Türk kahvesini ikram edecek.
UNESCO Genel Direktörü, Bakan Ömer Çelik’in kendisine hazırladığı kısa Ankara programı ile yönettiği kurumun dünya mirasına bir bir kaydettiği somut olan ve olmayan değerlerimizin az da olsa bir bölümünü somut olarak görüp yaşamış olacak.

Devrim gibi karar açıklandı: TÜRK FUTBOLUNU BİTİRME KURALI! "YABANCI DEĞİL YERLİ KURALI": ihanet kuralı


Devrim gibi karar açıklandı: TÜRK FUTBOLUNU BİTİRME KURALI!



TFF'nin yabancı sınırı ile ilgili gerçekleştirdiği toplantıda nihai karar çıktı.

Devrim gibi karar açıklandı

TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in de katıldığı Kulüpler Birliği Vakfı toplantısında yeni yabancı kuralı ile ilgili son karar verildi.
Buna göre; gelecek sezondan itibaren, Süper Lig'de mücadele eden takımlar, TFF'ye 28 kişilik kadro bildirecek. Bu kadroda 14 yerli bulundurma zorunluluğu olacak. Süper Lig ekipleri, kadrolarında 14 yabancı futbolcu bulundurabilecek.
Ayrıca 18 kişilik kadroda 7 yerli bulundurma zorunluluğu getirildi. Bu 7 oyuncudan birisinin de altyapıdan yetişmiş olması gerekiyor. Takımlar, 11 yabancı ile sahaya çıkabilecek.
Türk olduğu halde yabancı milli takımlarda oynayan Veli Kavlak, Erkan Zengin gibi futbolcular, yabancı sayılacak.
"YABANCI DEĞİL YERLİ KURALI"
Yıldırım Demirören'in konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
"Yeni kurala, yabancı kuralı değil yerli kuralı diyoruz. 28 oyuncuya lisans verilecek. 14'ü yerli 14'ü yabancı olacak. 2 altyapıdan, 4 de Türkiye'den yetişmiş oyuncu olacak. 11 yabancı oyuncu da sahada olabilecek. Başka milli takımlarda oynayan Türk oyuncular, yabancı sayılacak. Bütün sisteme uyanlara teşvik verilecek. "

Aslında bu ihanet kuralıdır. 

1) Çünkü;Türkiye kalitesiz yabancı cenneti olmaya devam edecek
2) Çünkü; A milli takımın kondisyon ve maç eksiği olan birbirinden becereksiz yerlilerle dolacak
3) Çünkü; milli servetimiz gözlerimiz önünde heba edilecek 

 işte bu yüzden bu bir ihanet kuralıdır. Bu bir paralel ve fenerasyöne tük futboluna darbe  vurma girişimidir. Derhal hükümetin bu paralel fenerasyonel ihanet çetesini çökertmeli ve milli bir spor politikası izleyerek bu yanlıştan geri dönmelidir. Sayın Gençlik ve Spor bakanına ve sayın Başbakana sesleniyorum lütfen bu TFFyönetimindeki paralelfenerasyon çetesine karşı harekete geçiniz yoksa farkettiğinizde FGTÖ DE OLDUĞU Gİ ÇOK GEÇ KALACAKSINIZ!

HTTP://06CEDMUHO.BLOGSPOT.COM.TR-MUHİTTİN ÇİFTÇİ





Ankara metro istasyonlarında tuvalet yok ,tedbirinizi alın



Ankara metro istasyonlarında tuvalet yok ,tedbirinizi alın



ankara-metro-istasyonlarinda-tuvalet-yok-tedbirinizi-alin
Ankara metro istasyonlarında tuvalet yok ,tedbirinizi alın :Başkent metrolarında halen çalışır durumda olan 44 istasyon bulunuyor. Metro altyapısındaki diğer yetersizliklere her geçen gün yenisi ekleniyor. Yetersizliklerden biri de tuvalet sorunu.. Belediyeye şikayetlerini ileten yurttaşlara verilen yanıt: Tedbirinizi alın.
Uzun raylı sistem hatlarına karşın yalnızca Kızılay’daki merkez ve Ankaray’ın Beşevler İstasyonu’nda halka açık tuvalet bulunuyor. Diğer istasyonlarda ise yalnızca görevli personelin kullanımına açık olan tuvalet bulunuyor. Bu tuvaletleri yolcuların kullanması yasak. Ara istasyonlarda fazla hissedilmeyen tuvalet krizi özellikle yoğun istasyonlar ile hatların son istasyonlarında yaşanıyor. Metronun Koru İstasyonu’na ring otobüsüyle gelen yolcular, halka açık tuvalet bulunmadığı için ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Özellikle çocukların ihtiyaçları, çevredeki sitelerin bahçelerinde ve parkların tenha bölgelerinde gideriliyor. Ancak yetişkinlerin yaşadığı soruna çözüm bulunamıyor.
‘Tedbirinizi alın’
Yolcuların belediyeye başvurusu da yaşanan tuvalet sorununu çözmedi. Son çare olarak belediyenin “Mavi Masa” uygulaması olan “Alo 153” hattını arayarak sorunu anlatan bir kişiye ilginç bir yanıt verildi.
Metro ve daha sonra ring otobüsleriyle yapılan yolculukların saatler sürdüğünü belirten yurttaş, istasyonlarda var olan tuvaletlerin halkın kullanımına açılmasını istedi. Daha sonra başvuruyu yapan yurttaşa şu yanıt verildi:
“… sayılı başvurunuz değerlendirilmiş olup, metro hatlarında Kızılay İstasyonu çarşı katında ve Beşevler İstasyonu’nda halka açık tuvaletler bulunmaktadır. Buraların temizliği ve güvenliği işletmecileri tarafından yapılmaktadır. Diğer istasyonlarımızda halka açık tuvaletler bulunmamaktadır. Yolcuların ve işletmenin güvenliği açısından personel tuvaletlerinin kullandırılması mümkün değildir. Kart kullanmadan ücretli alana geçişleri söz konusu olamaz. Yolcuların gün içerisindeki programlarında aksaklık ve mağduriyet yaşamaması için tedbirlerini önceden almaları gerekmektedir.”
Yaşanan tuvalet krizini CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Gök, metro istasyonlarında yaşanan yetersizliklere tuvalet sorununun da eklendiğini, sorunun çözümlenmesi için önlem alınıp alınmadığını sordu.
ankara-metro-istasyonlarinda-tuvalet-yok-tedbirinizi-alin

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts