Friday, 20 March 2015

Savcı Sayan ile Abdüllatif Şener arasında Beşar Esed kavgası Çıktı!


Tv Em'de yayınlanan Gerçekler programında Savcı Sayan ile Abdüllatif Şener arasında Beşar Esed kavgası yaşandı.
Yüzbinlerce insanın ölümünden sorumlu tutulan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'ın davetlisi olarak Şam'a giden Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek başkanlığındaki 13 kişilik heyetteki isimler dikkat çekti. O heyetin arasında AK Parti'den ayrıldıktan sonra Türkiye Partisi'ni kuran ancak bir süre sonra partiyi kapatan Abdüllatif Şener de vardı.
Savcı Sayan, Şener'in Esed ile görüşmesine sert tepki gösterdi.
Sayan Şener'e, 'Sizin bir haftaki önceki Esed ziyaretinizi gördükten sonra siz bugün 'Gezi' hakkında ne konuşursanız ben size saygı duyarım. Çünkü sizin art niyetli olduğunuza inanıyorum o konuda' dedi.
Şener'e, 'Siz buraya nasıl gidersiniz?' diye soran Sayan, Esed'in yaptığı katliamların fotoğraflarını gösterdi.
Fotoğraflar üzerine Şener, 'O katliamların tamamı muhalefetin, IŞİD''in, Özgür Suriye Ordusu'nun, El-Nusra'nın katliamları' diye çıkıştı.
'Asla' karşılığını veren Savcı Sayan, Şener'in de yer aldığı görüşmedeki fotoğrafı gösterip 'Esed'in böyle durması beni bir Türk vatandaşı olarak rahatsız ediyor. Siz Amerika'yla aynı düşünüyorsunuz' dedi.
'BİZ BUYUZ'
Şener'in 'Amerika ile İsrail ile aynı düşünen sensin' ifadesini kullanması üzerine Sayan, önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı iken Gazze'deki ziyareti sırasında ağladığı fotoğrafı gösterdi ardından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde Davos'taki 'One minute çıkışının fotoğrafını gösterip, 'Ben böyle düşünüyorum. Bu halk. Türkiye Cumhuriyeti. Mazlumlar. Biz buyuz' diye konuştu.
'ESED İLE NE İŞİNİZ VAR?'
Abdüllatif Şener, Sayan'ın 'Esed ile ne işiniz var?' sorusuna ise yanıt veremedi. Savcı Sayan sorusunda ısrarcı olunca, Şener, 'Türkiye'nin menfaati için' yanıtını verdi.
Buna karşılık Sayan, 'Çözüm sürecine karşı çık, Esed ile buluş ondan sonra da ben 'Türkiye'nin yurtseveriyim' de. Olmaz ki böyle. Esed zalimlerin devleti, Kenan Evren'in devleti' dedi.

BENİM ADIMA ÖLDÜRME! ( Ji bo nawi min nekuje)

KEÇİÖREN'DE NEVRUZ KUTLAMASI



Bolluk ve bereketi temsil eden Nevruz şuurunun, yüreğimizdeki sevgiyi, birlik ve beraberliği canlı tutması dilegiyle

Karataş Belediyesi Halk Günleri çarşı meydanında çay bahçesinde gerçekleştirildi


Karataş Belediyesi Halk Günleri çarşı meydanında çay bahçesinde gerçekleştirildi

Karataş Belediyesi Halk Günlerini bu hafta çarşı meydanında çay bahçesinde gerçekleştirdi.Halkın yoğun ilgisi ile geçen halk gününde Belediye yönetimi birim amirleri ile birlikte halkın karşısında yapılan çalışmalar ve yapılacak çalışmalar ile projeler hakkında bilgilendirerek halkın taleplerini ve isteklerini dinledinyen Başkan Boğaçhan Ünal, yaptığı kısa konuşmada 


"Şeffat bir yönetim anlayışı ile çıktığımız yolda halkımızı daha fazla dinlemeye ve fikirlerini değerlendirmeye çalışıyoruz.Yapılan doğruların yanı sıra yanlışlarında bizlere ait olabileceğini bilerek birim amirlerimiz ile birlikte sizlerin karşısına çıktık ve eğer yapılan yanlış varsa dile getirilmesini istedik .Şeffat yönetim anlayışımız eminim ki halk ile bir bütünlük ve birliktelik sağlanması yönünde ciddi bir adım olacaktır. Halk günümüze ilgi gösteren tüm halkımıza teşekkür eder her cuma devam edecek olan halk gününde halkımız ile birlikte sorunları ve sıkıntılarımızı konuşmaya devam edeceğiz ."  ifadelerini kullandı.

İşte halk günuü görüntüleri:"


25.Dönem Gumushane Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Korkmaz ATALAY KOLPA KONSERINDE ÜNİVERSİTELİ GENÇLERE SESLENDİ



25.Dönem Gumushane Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Korkmaz ATALAY
KOLPA KONSERINDE ÜNİVERSİTELİ GENÇLERE SESLENDİ:" Biz bu şehrin sevdalısıyız"


Azerbaycan'dan Ermeni güçlerine ağır darbe




Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermeni ordusundan yaklaşık 20 askerin öldürüldüğünü veya yaralandığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ermeni basınında yer alan Azerbaycan tarafında tahribat yapıldığına ilişkin haberlerin gerçeğe aykırı olduğu bildirildi.
Cephe hattında bugün yoğun çatışma yaşandığı belirtilen açıklamada, "Azerbaycan ordusu, Ermeni güçlerine ağır darbe vurarak yaklaşık 20 askerini öldürdü veya yaraladı" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Erivan yönetiminin, halkın tepkisi nedeniyle cephedeki can kayıplarını sakladığı da savunuldu.
Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov da Ermeni askerlerinin ancak işgal ettikleri topraklardan çıkmaları halinde sağ kalacaklarını vurguladı.
Hasanov, Ermeni askerlerinin cephe hattında yapacakları her hangi bir girişime vurulacak darbenin ölümcül olacağını kaydetti.

TRT Avaz

KORKMAZ ATALAY’DAN NEVRUZ BAYRAMI MESAJI






25. Dönem Ak Parti Gümüşhane Milletvekili Aday Adayı Korkmaz ATALAY , 21 Mart Nevruz Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
Atalay mesajında şu görüşleri paylaştı :

" Selam sana dünyamıza barışı , içimize huzuru getiren , gönlümüze ab-ı hayat serinliği sunan baharın müjdecisi Nevruz!
Geleneksel kültürün en önemli öğelerinden biri olan Nevruz halk arasında birleştirici ve bütünleştirici etkisiyle bayram tadında etki bırakmaktadır.Bahar bayramı olarakta adlandırılan Nevruz ; tutulan dilekler , hazırlanan yemekler ve türlü etkinliklerle adeta şölen havasında kutlanmaktadır.
Karlı , yorucu kış günlerinin ardından , Nevruz’la müjdelenen baharla beraber , büyük küçük demeden tüm insanımızın canlanıp tazelenmesi ; şairin ifadesinde yer ettiği gibi gönlünde mor , sarı , eflatun renklerin hakim olduğu ‘navrız’ çiçeğinin toprağın bağrını yararak açması , içinden kuşların havalanması ve daha nice güzellikler bu zamanda mümkün olmaktadır.
Nevruz ; ahlak ve ruh temizliği… Nevruz yenilenme vakti… Bir bakıma yeniden doğuşun simgesi ; tüm milletimize kutlu olsun.
‘ Ey gece ve gündüzün tedbircisi , ey gözleri ve gönülleri başka hale çeviren , ey kudret ve halleri değiştiren! Halimizi en güzele çevir! ’
Bu dilek ve temennilerle tüm hemşerilerimin Nevruz bayramınızı kutlar , saygılar sunarım." dedi.

Sporda gündem, sadece futbol olmamalı!..



Sporda gündem, sadece futbol olmamalı!..

Spor dendiği zaman akla ilk futbol geliyor. Futbolun takipçisi de çok olunca (arz-talep) ister istemez yazılarımızın konusu da ‘sıkça’ o tarafa doğru kaymakta. ‘Dün akşam Beşiktaş ve Trabzonspor’un Avrupa’da oynadığı karşılaşmalarla ilgili bugün o maçları yorumlamak varken, siz kalkıp sporda bir başka konuyu gündem yapıyorsunuz’ şeklinde düşünülebileceği gibi. 
Haklı olabilirsiniz, düşüncenize saygılıyım. Bazen de kendi kendime ‘sesli’ düşünmeden edemiyorum. Yirmi beş yıla yakın ‘spor gazeteciliği’ uğraşımızda, iyiyi-doğruyu ‘yazmaya’ çalıştık. Sonuçlarına baktığımızda ise tıpkı alınan ‘anlık’ kararlar gibi paylaşılan maç yazıları-yorumlarının da içinde bulunduğu kısa sayılabilecek sürece ait oluyor. Tıpkı taşa değil de suya ‘yazı’ yazmak gibi bir şey… 
Tüm bu düşünceler ışığında ‘yerimiz’ elverdikçe sporun içinde ‘gündem’ oluşturabilecek, yaşanılan sürece olduğu gibi geleceğe fayda sağlayacak ‘gelişmelere’ dikkatinizi çekmeye çalışacağız. İnşallah, takdir edersiniz. 
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Biz sadece kendi düşüncemizi bu satırlara aktarmakla kalmamalıyız. Paylaştığınız takdirde sizlerin de düşüncelerinize yer vermek istiyoruz. Çünkü ortak düşünce ‘birliktelik’ demek ki bu da ‘doğru’ adına yapılacak çalışmayı anlamlı kılar…
KÜBA'NIN ‘BOKSU’ VE BİZ!
Anadolu Ajansı’nın ‘Küba’da gençler yoksulluğa karşı yumruk sallıyor’ başlıklı haber dikkatimi çekti. Haberin devamında, ülkedeki ekonomik darboğazın spor branşı ile nasıl bağdaştığını haberde geçen şu satırlardan daha iyi anlıyoruz; ‘İnsanların aylık ortalama 30-40 dolara çalıştığı başkent Havana’da, gençlerin ilgisini çeken sporların başında boks geliyor.’
Tabii, Küba örneğine baktığımızda, karşımıza spor tarihimizde en çok madalya kazandıran güreşle birlikte karate ve tekvando gibi uzak doğu sporları çıkmakta. Bu branşlarda derece yapan sporcuların aile hayatı, gelir düzeyi kısacası ekonomik-sosyal düzeyinde. Öyle ise yapılması gereken, ülkemizin en ücra köşesine dahi spor tesisleşmesini yaygınlaştırmak…
Sporda gündelik hayat olsun, diğer konular olsun, ‘örnekler’ her zaman yapılacak işlerde daha sağlam ve kısa zamanda yol almayı hızlandıracaktır. İşte size İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneği. Bugün İstanbul’u etkisi altın alan ‘karın’, günlük hayatta aksaklıklara neden olmaması için, belediye tüm imkânlarını seferber etmiş durumda… 
Konu açılmışken, metro ve Marmaray gibi toplu ulaşım araçlarının önemi ‘şimdilerde’ daha iyi anlaşılıyordur sanırım. ‘Ben o araçlara binmem’ diyenler her halde ‘evlerinde’ pinekliyorlardır. Eğer aksini yapıyorlarsa ‘vicdanları’ (varsa) affetse de, tarih affetmeyecek onları… Sahi nerden nereye geldik! Dediğimiz gibi, doğrunun karşısında yanlışı gördüğünde insan dayanamıyor…
SPORDA İBB ÖRNEĞİ…
Evet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) İstanbul’un dört bir yanına dağılmış tesislerinden bahsediyorduk. Silivri’den-Tuzla’ya kadar, hemen hemen her ilçede sadece bir değil, birkaç spor tesisi var. Bu şu anlama geliyor; ‘İstanbullu için spor artık günlük ‘hayatın’ da bir parçası.’ Bu sayede sporun kültürü oluşmaya-oluşturulmaya çalışılıyor. Sayın Kadir Topbaş başta olmak üzere, emeği geçen herkesi tebrik ederiz…
Tabii, belediye dediğimizde üzerinde durulması gereken diğer husus ise ilçe belediyeleri. Görevde bulunan AKP hükümeti yeni bir yasa çıkararak ilçelerde ‘Spor İşleri Müdürlüğü’ kurulmasını hayata geçirdi. Duyarlı ilçelerde bu konuda harekete geçip zabıta, temizlik vs. 20’ye aşkın müdürlüklerine sporu da eklediler. ‘Spor İşleri Müdürlükleri’ konusuna duyarlı olan belediyelerimizi spor camiası adına tebrik ederiz. Olmayanları da duyarlılığa davet ediyoruz. Ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Sporcu’ olduğundan, sanırım konunun ‘hassasiyeti’ daha da artmakta…
Sahi, sporun Meclis’e taşınması yolunda Haziran ayında yapılacak milletvekilliği seçimleri için değerli isimler Mehmet Atalay, Hamza Yerlikaya, Mehmet Baykan, Mehmet Genç, Korkmaz Atalay’ın aday adaylıkları hakkında düşüncelerimiz mi spor adına ‘umut’ verici, ayrıntılar mı? Daha sonraki yazılarımızda inşallah…

Full House at Day 2 of the IFMA MUWC



Full House at Day 2 of the IFMA MUWC

_DSC9354 sq
The arena was packed again at the IFMA Muaythai University World Cup, under patronage of FISU. There were many exciting bouts and many fights receive standing ovations for world-class performances. Team Thailand came back with strong support after losing on day 1, taking some important decision with wins over Russia, Turkmenistan, Vietnam, and Turkey. Despite coming away with impressive wins, they lost the main fight of the day, which was the female fight, one of the best fights of the day, against France.
Mongolia, Kazakhstan, Chinese Taipei, Russia, Uzbekistan, Ukraine, Poland, Israel, Morocco, and Belarus all had athletes who advanced to the next round. The ring is free for day 3, the quarterfinal day which will bring the athletes closer to medal standings, and everyone is looking forward to another electrifying evening of competition.

Day 2 Results
Results 19032015 Web

Thursday, 19 March 2015

"Bukalemun gibi renkten renge girebilen bir yapı"



"Bukalemun gibi renkten renge girebilen bir yapı"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Onlarca yıldır devlet içerisine çöreklenmiş her yolu mubah gören, bukalemun gibi renkten renge girebilen bir yapıdan bahsediyoruz" dedi.
19 Mart 2015 Perşembe 11:41
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, paralel yapının yurt dışındaki Türkiye aleyhtarı çalışmalarını "küresel psikolojik harekat" ve "küresel siyaset mühendisliği çabası" olarak nitelendirerek, "Buna karşı da elbette bizim mücadelemiz var. Biz de onların ne mal olduğunu herkese anlatıyoruz" dedi.
Akdoğan, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Paralel yapıyla mücadelede gelinen noktaya ilişkin soru üzerine Akdoğan, bunun uzun soluklu bir mücadele olduğunu belirtti.
- "Bukalemun gibi renkten renge girebilen bir yapı" -
"Onlarca yıldır devlet içerisine çöreklenmiş ve her yolu mubah gören, takiye vesaire, her yolu mubah gören, bukalemun gibi renkten renge girebilen bir yapıdan bahsediyoruz" diyen Akdoğan, bu nedenle bunun akşamdan sabaha bitecek bir süreç olmadığını söyledi.
Bu konuda çok kararlı bir iradenin olduğunu vurgulayan Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bu sadece bir hükümet meselesi değildir, AK Parti'nin herhangi bir yapıyla kavgası değildir. Bu bir devlet, ulusal güvenlik meselesidir. Devletin tüm aygıtları bu illegal yapılanmayla mücadele etmek durumundadır. Bu konuda ciddi mesafeler alınmıştır. Bu çalışmalar farklı alanları kapsayacak şekilde devam etmek durumundadır ve edecektir. Burada tabii bu sadece bir kurumda çöreklenmiş bir yapı değil. Farklı kurumlarda, alanlarda bugüne kadar güç bulmuş, güç devşirmiş bir yapı. Bütün bunlara dönük olarak da herhangi bir rehavete kapılmadan aynı mücadelenin kararlılıkla sürmesi gerekiyor. Önemli olan, burada öncelikli olarak bunların gerçek yüzünün ortaya çıkması, makyajının dökülmesi, bir farkındalık olması. Yani bunların deşifre olmaları, gerçek amaçlarının ne olduğunun ortaya çıkması. Hangi amaca hizmet ettiklerinin bir şekilde ortaya çıkmış olması, toplumda böyle bir farkındalık oluşması, ciddi bir güven sarsılmasını beraberinde getirmiştir. Bu önemli bir kazanımdır. Bundan sonra herhangi bir gevşemeye sebep olmadan bu mücadelenin sürmesi gerekmektedir."
- "Birçok noktada çöreklenmiş bir yapı" -
Paralel yapıyla mücadelenin emniyette hızla yürütülürken diğer kurumlarda daha yavaş yürütüldüğüne ilişkin iddialara yönelik değerlendirmesi sorulan Akdoğan, paralel yapıyı "birçok noktada çöreklenmiş bir yapı" olarak nitelendirdi.
Konuyla ilgili bütün bu alanlarda bu farkındalığın, belli bir duyarlılığın oluşmasıyla, mücadele iradesinin ortaya çıkmasıyla ciddi bir mesafe alındığını dile getiren Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bu yargıda da güvenlik güçlerinde de böyle. Türk Silahlı Kuvvetleri zaten her zaman, başından beri bu konuda yüksek duyarlılığa sahip bir kurumumuz olmuştur. Bu süreçte de ne tür iddia, ne kadar ihbar, suç duyurusu, şikayet varsa, yasalar çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri kendi usulüne, teamüllerine uygun olarak bunların üzerine gitmektedir, bunları araştırmaktadır. Bu noktada bu sadece bir hükümet meselesi değildir. Milli Güvenlik Kurulunda da değerlendirilen bir konudur, bir ulusal güvenlik meselesidir ve bütün kurumlarımız yasalar çerçevesinde üzerine düşen sorumluluğu üstlenmiştir, mücadeleyi yürütmektedir, aynı hassasiyete sahiptir."
- "Uluslararası zeminde mücadelemiz sürüyor" -
Paralel yapıya bağlı unsurların yurt dışında Türkiye aleyhine yürüttüğü faaliyetlere ilişkin soru üzerine Akdoğan, "Türkiye düşmanı birtakım lobiler olduğunu biliyoruz batıda. Farklı, marjinal birtakım örgütlerin yaptığı çalışmaları, tepkileri biliyoruz. İsim vermeyim farklı farklı kesimlerin birtakım Türkiye karşıtı çabalarını bugüne kadar görüyorduk" dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Ama uzunca bir zamandır paralel yapının Türkiye karşıtı bir organizasyon gibi birçok ülkede faaliyet yürüttüğünü, Türkiye'yi kötülediğini, 'Türkiye'nin teröristlere yardım eden bir ülke olduğunu, eksen kayması yaşadığını, otoriterleştiğini'... Aslında son dönemde Türkiye aleyhine oluşan havada bunların bir etkisi olduğunu görülüyor" ifadelerini kullandı.
Bunların argümanlarının, lobi çalışmalarının tesiriyle Türkiye aleyhine bir tablo oluşturulmak istendiğini vurgulayan Akdoğan, şunları söyledi:
"Bir küresel psikolojik harekat adeta, küresel siyaset mühendisliği çabasının bir parçası gibi, bunlar ortaya çıkıyor. Buna karşı da elbette bizim mücadelemiz var. Biz de onların ne mal olduğunu herkese anlatıyoruz. Yani Türkiye'de demokratik, seçilmiş bir iktidar var elle tutulur, gözle görülür, hesap verebilir, hukuk içinde hareket eden... Bir de bu tür asalak, hayalet yapılar var. Meşruiyeti kendinden menkul, tamamen illegal bir şekilde çeşitli yerleri işgal etmiş, devletin sırtından, devletin gücünü kullanarak, devlete operasyon çekmeye çalışan, hukuku katleden, hukuk mekanizması üzerinden vatandaşların hak ve özgürlüğünü ortadan kaldıran, herkese şantaj yapan, kumpas kuran, tertipler yapan bir istihbarat örgütü gibi davranan bir suç örgütü var. Bunların gerçek yüzünü de biz dünyaya anlatıyoruz. Bu daha iyi anlaşılmaya başlandı diye düşünüyorum. Ama Türkiye karşıtı olan çok eski zamanlardan beri olan birtakım odaklar, çevrelerle bir konsorsiyum şeklinde çalıştıklarını da görüyoruz. Bu konuda da uluslararası zeminde mücadelemiz sürüyor."
- "AA da kamu diplomasisi faaliyetinin önemli bir ayağıdır" -
ABD'de Türkiye karşıtı söylemlerde bulunan kongre üyelerinin paralel yapıyla da temaslarının olduğunun belirtilerek, kongre üyelerine yönelik Türkiye'yi anlatan bir çalışmayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Akdoğan, "Hem kurumlarımız, büyükelçiliğimiz bu konularda gerekli çalışmaları yürütüyor" karşılığını verdi.
Lobiciliği son dönemde daha profesyonel, kurumsallaşmış şekilde yaptıklarını belirten Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bunun ABD'de ayağı, uzantıları var. Türkiye adına bu çalışmaları yürüten sadece oradaki sivil toplum kuruluşlarımız, gönüllü kuruluşlarımız ve büyükelçiliğimiz değil, bütün profesyonel yapıların da Türkiye'yi daha doğru anlatmaya, tanıtmaya dönük çalışmaları var. Biz de kamu diplomasisi olarak, biliyorsunuz Basın Yayın ve Enformasyonu yeniden yapılandırdık, kamu diplomasisi faaliyeti yürütecek. Burada Türkiye'nin tezlerini bütün dünyaya anlatmak, bütün bu dezenformasyonlara karşı doğru duruşu ortaya koymak, doğru bilgilendirmeyi yapmak... Burada daha iyi bir noktadayız geçmişe göre. İnşallah bundan sonra tabii Anadolu Ajansı (AA) da aslında bu kamu diplomasisi faaliyetinin önemli bir ayağıdır, yurt dışı temsilcilikleriyle de öyle. Bunu hep birlikte başaracağız inşallah."


GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLER FEDERASYONU : HAYATA TUTUNMANIN BİR BAŞKA YOLU



Güçkobir Federasyonu İmkanı kısıtlı,negatif ayrımcılığa maruz kalmış çocuk ve gençleri topluma kazandırmayı amaçlar.Hedefimiz,çocuk ve gençlerin uğradığı negatif ayrımcılığın önüne geçmek,onlara fırsat eşitliği sunmak,toplumsal hayatın içinde aktif rol almalarını sağlamak,sosyalleştirmek,kendilerine olan özgüvenlerinin artmasını sağlamak,madde bağımlılığına başlamalarını engellemek,sportif,sosyal ve kültürel faaliyetler yolu ile onların
fizyolojik,biyolojik,psikolojik gelişimlerini sağlıklı şekilde tamamlamalarına yardımcı olmaktır.Toplumsal yapı taşlarının en önemli etmenleri olan çocuk ve gençlerin,sosyal ve kültürel açıdan bütünlük içinde yetişmelerini sağlayabilmek,toplumsal dışlanmışlık ve etnik köken ayrımcılığı ile mücadele etmektir.
Güçkobir'in temel vizyonu çocuk ve gençlerimizin bizlerin yerine geçerek kendi geleceklerini şekillendirmeleridir.Bunu gerçekleştirebilmek için çocuk ve gençlerimize öz güven,sağduyu ve yardımseverliğin yanı sıra grup normunu ve grup hareketinin önemini öğretiyoruz.
Federasyonumuz asıl amacı;Türkiye'nin 81 vilayetinde teşkilatlanarak tüm ülkedeki imkanı kısıtlı çocuk,genç ve onların aile üyelerine ulaşmaktır.
Güçkobir, bu çalışmalarını yürütürken hiç bir neferinden ücret talep etmez. Bir sivil toplum hareketi olan Güçkobir, toplum yararına çalışmalarını sürdürmekte ve sürdürecektir.
Güçkobiri tanımak,neler yaptığını anlayabilmek için ;sadece bakmak değil,daha yürekten görmek gerekir !
Saygılarımla...

Hakan Yıldız- GÜÇKOBİR GENEL SEKRETERİ


Featured post

Istanbul Mayor Ekrem İmamoğlu Sentenced to 20 Months for Insulting Prosecutor

  ISTANBUL, [16/07/2025]  – Istanbul’s opposition Mayor Ekrem İmamoğlu has been sentenced to 1 year and 8 months imprisonment for "insu...

Popular Posts