Tuesday, 9 June 2015

Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Neden Bu Şekilde Yaşamaya Devam Ettiğinizi Sorgulayacaksınız!


Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Neden Bu Şekilde Yaşamaya Devam Ettiğinizi Sorgulayacaksınız!

Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Neden Bu Şekilde Yaşamaya Devam Ettiğinizi Sorgulayacaksınız!
Burası İsviçre Alplerinin en yüksek dağlarından Matterhorn'un tepeye çok yakın noktalarından biri.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Matterhorn'daki bu küçük noktanın adı da Solvayhütte.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Solvayhütte, İsviçre Alp Kulübü'ne ait küçük bir kulübe. Diğer kulübelerin tamamı tırmanışçıların barınak olarak kullanması amacıyla yapılmışken Solvayhütte sadece acil durumlarda kullanılmak üzere inşa edilmiş.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Solvayhütte tüm kulübeler arasında en yüksekte bulunanı: 4,003 metre
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
1915 yılında, sadece 5 günde inşa edilmiş.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
İsmini Belçikalı iş adamı ve kaşif Ernest Solvay'den almış.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Solvay kulübenin inşa sürecinde finansör olmuş.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Sadece acil durumlarda kullanılmak üzere inşa edilmiş olsa da burayı her yıl ziyaret eden pek çok turist var.
 
Bu Noktaya Dikkatli Bakın! Hiçbir Şey Yok Gibi Görünüyor Ama Yakından Baktığınızda dsf
Bu muhteşem manzarada dinleniyor ve dünyaya bir de buradan bakmanın tadını çıkarıyorlar.
Orada olmak, hayatını orada devam ettirmek istemeyen var mı?

2015 Tek Ders Sınavı Giriş Şartları Nelerdir?

Açıköğretim {AÖF} Öğrencileri Bilgi ve Ders Çalışma Platformu
Tek ders sınavı 27 Haziran 2015
2015 Tek Ders Sınavı Giriş Şartları Nelerdir?
1. Kayıtlı olduğu bölüm/programda tüm dersleri alan ve tek dersten başarısız olduğu için mezun olamayan öğrenciler tek ders sınavına girebilirler.
2. Öğrencinin sınava gireceği tek derse 2014-2015 öğretim yılı güz veya bahar döneminde kayıt yaptırmış olması gerekmektedir.
3. Başarısız olduğu tek dersten (DZ), (YZ) harf notu alan öğrencilere tek ders sınav hakkı verilmez.
4. Uygulamalı dersler (laboratuvar, pratik çalışma ve benzeri uygulamalı dersler) için tek ders sınav hakkı verilmez.
5. Tek ders sınav notu dönem sonu sınavı notu yerine geçer. Başarı notu, dönem içi notları ile tek ders sınav notunun yüzdelik bilgileri dikkate alınarak belirlenir.
6. Tek ders sınavı sonucunda hesaplanan başarı notuna göre öğrencinin harf notu, ilgili dönemde o dersten bağıl değerlendirme sonunda oluşan harf notu aralıkları dikkate alınarak belirlenecektir.
7. Her ne sebeple olursa olsun tek ders sınavına katılmayan veya katılamayan öğrenciler için mazeret sınavı yapılmaz. Tek ders sınavına girmeyen öğrencilerin dönem sonu harf notları geçerli olacaktır.
8. Tek ders sınavı 27 Haziran 2015 Pazar günü saat 14:00’de Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Samsun, Trabzon, Van illeri ile KKTC/Lefkoşa ve cezaevinde olup tek ders sınavına girebilecek öğrenciler için bulundukları illerdeki cezaevlerinde gerçekleştirilecektir.
9. 27 Haziran 2015 Pazar günü tek ders sınavının yapılacağı illerde ve KKTC/Lefkoşa’da bulunan AÖF büroları 10:00 – 15:00 saatleri arasında açık olacaktır.
10. Tek ders sınavına girecek öğrencilerin sistemimizde kayıtlı olan sınav merkezlerine göre sınav yapılacak illere atamaları aşağıda yer alan tablo kullanılarak Fakülte tarafından yapılacaktır. Öğrencilerimiz tek ders sınavına gireceği sınav ilini, bildirilen ilgili tarihlerde TC kimlik/öğrenci numaraları ve şifreleri ile(http://aof.anadolu.edu.tr/ adresi “Açıköğretim Öğrenci Otomasyonu” linkinden sayfalarına giriş yaparak, AÖF bürolarına bizzat giderek veya 444 10 26 nolu Öğrenci Etkileşim Merkezi’ni arayarak değiştirebilirler. Belirtilen tarihlerde değişiklik yapmayan öğrenciler Fakülte tarafından atandıkları sınav ilinde sınava girmek zorundadırlar.
11. Tek ders sınavı için sınava giriş belgeleri 20 Haziran 2015 tarihinden itibaren (http://aof.anadolu.edu.tr/ adresi “Açıköğretim Öğrenci Otomasyonu” linkinden ve AÖF bürolarından alınabilecektir.
Bununla ilgili duyuruyu aöf 1- güne yayınlayacaktır.
Takipte kalınız.


BM'den Eritre'ye insan hakları suçlaması





BM'den Eritre'ye insan hakları suçlaması

09 Haziran 2015 07:35 (Son güncelleme 09 Haziran 2015 07:46)

BM İnsan Hakları Konseyi, Eritre hükümetinin ülkede geniş çaplı insan hakları ihlalleri işlediğini bildirdi

 
BM İnsan Hakları Konseyi raporunda Eritre hükümetinin sistematik insan hakları ihlalleri işlediği ve çok sayıda Eritreli'nin ülkeden kaçmak zorunda kaldığı kaydedildi.
Merkezi Cenevre'de bulunan İnsan Hakları Konseyi tarafından oluşturulan bağımsız panelin, Afrika ülkesi Eritre'deki insan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı 500 sayfalık raporda, ülkede savaş suçu oluşturabilecek ihlallerin işlendiği belirtildi. 
Geniş çaplı sistematik insan hakları ihlallerinin "başka yerlerde nadiren şahit olunan büyüklükte" şeklinde nitelendirildiği raporda, insan hakları ihlallerinin yüz binlerce kişinin ülkeden kaçmasına, çok sayıda kişinin çalışma kamplarına ya da hapse girmesine neden olduğu vurgulandı.
İnsanların korku içinde yaşadıkları ya da ülkeden kaçtıkları kaydedilen raporda, 2014 ortasında ülkeden kaçanların sayısının 350 bini geçtiği belirtilerek, "İnsanlar umutsuzluk içinde çatışmalar yaşanan komşu ülkelere, çöllere ve deniz aşırı ülkelere gitmeye çalışıyor" ifadeleri kullanıldı.
Raporda, korku içinde yaşama, yargısız infazlar, işkence ve benzeri insan hakları ihlallerinin sonlandırılması istendi.

2. Rus Enerji Forumu, yarın AA sponsorluğunda İngiltere’nin başkenti Londra’da başlayacak.




2. Rus Enerji Forumu AA sponsorluğunda başlıyor

08 Haziran 2015 13:30 (Son güncelleme 08 Haziran 2015 13:32)

2. Rus Enerji Forumu, yarın AA sponsorluğunda İngiltere’nin başkenti Londra’da başlayacak.
Merkezi Londra'da bulunan Eurasian Dynamics tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı’nın medya sponsorluğunda gerçekleştirilecek "2. Rus Enerji Forumu: Finans ve Yatırım" etkinliğine, dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin, kamu ve özel sektör temsilcilerinin ve uzmanların katılımı bekleniyor.
Uluslararası enerji politikalarında söz sahibi çok sayıda katılımcının yer alması beklenen etkinlikte, sektör liderleri ve uzmanları tarafından, Rusya’nın son bir yıldır yaptırımlar altında devam ettirdiği enerji ilişkilerinin geleceği, enerji sektöründeki finansman koşulları, orta ve uzun vadede olası risk ve fırsatlar tartışılacak.
Forum gündeminin ele alınacak en önemli maddeleri arasında tüm dünyanın son dönemde yakından takip ettiğini Rusya ve Çin arasındaki enerji sektöründe gelişen ilişkiler ve Rus doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması projesi yer alıyor.
Uluslararası enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Gazprom, Novatek, Lukoil, Shell, Eni ve Total’in üst düzey yöneticilerinin foruma katılım göstermesi beklenirken UBS, Bank of America, Merrill Lynch, HSCB, Sberbank ve ING gibi uluslararası finans devlerinin temsilcileri de forumun önemli katılımcıları arasında bulunacak.
Geçen yıl düzenlenen foruma ilişkin değerlendirmede bulunan Oxford Institute for Energy Studies Kıdemli Araştırmacı Profesör Keun – Wook Paik, “Etkinlik enerji ve finans sektörlerinden karar verici mercilerden kıdemli isimlerin ilgisini çekti ve bakış açışının geliştirilmesi için bir fırsat oluşturdu. Tartışmaların temeli, AB-Rusya-Çin arasındaki gelecek döneme ilişkin anlaşmaların güvenceye alınması için devam eden müzakerelerin yüksek önemini yansıttı” dedi. 

Düşük Enflasyon, Likidite ve Balonlar….


Arda Coşar
Araştırma Uzmanı
16 Şubat 2015 14:01
ALB Menkul Değerler
www.albmenkul.com.tr

Düşük Enflasyon, Likidite ve Balonlar….

Avrupa Merkez  Bankası; toparlanmakta zayıf kalan Euro Bölgesi ekonomisi ve deflasyon  karşısında faizi yüzde 0,05’e indirmesi, negatif mevduat faizi uygulamaya koyması, ipotekli tahvil, varlığa dayalı menkul kıymet alımları ve son olarak Eylül 2016’ya kadar  1 trilyon 100 milyar Euro üzerine devlet ve özel sektör tahvil alım programı başlatarak bilançosunu yaklaşık 1 trilyon 500 milyar Euro artırarak gevşeme tedbirleri uyguluyor. Japonya Merkez Bankası, sıfıra yakın faiz politikası ve aylık 80 trilyon yen varlık alımlarına devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası, aylık 375 milyar Sterlin varlık alımı uygularken FED, faiz artırım süreci arifesinde olsa da küresel krizden bu yana, 800 milyar USD’den 4 trilyon USD üzerine  yükselttiği bilanço küresel ekonominin damarlarında gezinmeye devam ediyor. 2008 küresel krizinden sonra dünya ekonomileri likidite enjeksiyonu ile ayakta durdu ve artık buna bağımlı olduğu teşhisi rahatlıkla konulabilir. Zira FED’in varlık alımlarını sonlandırma süreci, faiz artırım sürecinin başında olması ve küresel piyasalarda oluşturduğu volatilite bunu gösteriyor.

2008 küresel krizinden bu yana uygulanan sıfıra yakın faiz  ve  likidite bolluğu politikasının etkilerine bakıldığında; ABD ve İngiltere ekonomisi toparlanma sürecine girerken, Euro Bölgesi ve Japonya’da toparlanmanın aksadığını görüyoruz. ABD’de işsizlik oranı küresel krizden bu yana yüzde 5,7’ye gerilerken, İngiltere  işsizlik oranı yüzde 5,8’e geriledi. Ayrıca her iki ülkenin de büyüme oranlarının yüzde 2,5 üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz.  Ancak Euro Bölgesi ve Japonya için durum böyle değil. Bu sebepten dolayı hem AMB hem de BOJ piyasaya likidite enjekte etmeye devam ediyor.  Gelişmelere bakıldığında ekonomiler esnek ve dinamik olmadıkça, piyasaya verilen likidite, tüketici talebi ve beraberinde  büyüme ve enflasyonu artırmakta yeteriz kalıyor.  Bu sebepten dolayı ABD ve İngiltere toparlanırken, Euro Bölgesi ve Japonya toparlanamıyor. Yani likidite enjeksiyonu ekonomileri canlandırmaya tek başına yeterli olmuyor. Ancak likidite bolluğunun direk etki ettiği bir alan varsa, o da varlık fiyatları.
Merkez Bankası politikalarının öne çıktığı 2009’dan bu yana bakıldığında  ara ara düzeltmeler gelse de dünya likidite stoğunda görülen artışla beraber varlık fiyatları hızla değer kazandı. Küresel bazda borsalar yeni zirveleri test ederken, gayrimenkul fiyatlarında hızlı yükseliş sürecinin , tahvil faizlerinde ise daha önce görülmemiş  dip seviyelerinin görülmesine sebep oldu.  Reel  ekonomileri canlandırmakta yetersiz kalan genişleme politikası, varlık fiyatlarını yükseltmede oldukça etkili oldu. Tabi bu durum uzun vadeli bir takım riskleri biriktirdi. Çin emlak piyasasında, Londra konut piyasasında , ABD borsalarında balon tartışmaları devam ederken, muhtemelen tarihin en büyük balonlarından biri Güney Avrupa ülkeleri tahvil piyasasında oluştu. Euro Bölgesinde sıfıra yakın enflasyon yanı sıra AMB’nin likidite enjeksiyonu; ekonomisi kırılgan, bankacılık sektörü sorunlu İtalya, İspanya ve Portekiz devlet tahvili faizlerinin dip seviyelere çekilmesine sebep oldu.  Öyle ki İtalya ve İspanya tahvil faizleri yüzde 1,6 ile küresel bazda en önemli güvenli liman olan ABD tahvil faizlerinden daha düşük seviyede işlem görüyor. Almanya gösterge tahvil faizi ise yüzde 0,27 ile dip yaptıktan sonra Yunanistan endişeleri ile yükselse de, aşağı yönlü eğilimini koruyor. Görülen o ki piyasalarda en büyük balonlardan biri Avrupa tahvil piyasalarında oluşuyor. Şu an itibariyle bu balon düşük enflasyon ve  yüksek likidite ile şişmeye devam ediyor, ancak likiditenin gücü balonu şişirmeye yetmediği zaman,  balonu patlatacak bir gelişme olduğunda, bu balonun patlaması sadece Avrupa değil, bütün küresel bazda varlık fiyatlarında sert düşüşlere sebep olacaktır. Şimdilik likidite tahvil piyasasını desteklemeye devam ediyor, ancak gelecek dönemlerde, küresel ekonomi için en önemli risklerden biri burada oluşmaktadır.

Erken Seçime Hazır Olun!


Aydın Eroğlu
Stratejist


Erken Seçime Hazır Olun!

  Koalisyonlar Dönemine Alışmalıyız! 
        13 yıldır unuttuğumuz siyasi krizler ve koalisyon hükümetleri dün itibarıyla yeniden gündemimize girmiştir. Türkiye bir süre ya da bir kaç seçim koalisyonlara hazır olmalıdır. Dün gerçekleşen seçim sonrasında Ak Parti % 40.8 ile 258 millet vekili çıkartarak birinci, CHP % 25 oy alarak 132 millet vekili çıkartarak ikinci, MHP % 16.4 oy ve 80 millet vekili ile üçüncü, HDP de % 13.1 oy alarak 80 millet vekili ile dördüncü parti olarak meclise girmeye hak kazanmış oldular. Seçimlerin kazanan ve kaybedenleri ile ilgili dün akşam görüşümü paylaşmıştım. Şimdi dün paylaştığım yazımın üstüne piyasalar ve sonraki süreç ile ilgili görüşlerimi paylaşmaya çalışacağım.

         BIST 86.700 üstüne çıkarken en az % 50 nakit ile seçim sonuçlarının görülmesinin tedbirli bir davranış olacağını yazmamın nedeni hakkındaki çekincelerim gerçekleşmiş oldu. Böyle bir tabloda özellikle Dolar kurunda yeni ataklar yaşanabileceğini yazıyordum ki, şu an Dolar 2,80 seviyesine dayanmış durumda. Her türlü siyasi belirsizlik nedeniyle baskı altına girecek olan kurun bu ve üstündeki seviyelerinin kalıcı olacağını düşünmediğimi belirtmek istiyorum. Ancak, TCMB'nın artık bağımsız bir kurum olduğunu hatırlayıp ona göre davranması gerekiyor! Bir önceki yazımda da bu konuya değindim. 2,80 kur seviyesi geçilip de kalıcı olacak duruma gelirse, özel sektörde bir çok döviz borçlusu kurum ciddi zorluk yaşarlar. Bu nedenle böyle bir kur ihtimalinde TCMB'nın faiz silahını kullanmasını beklerim. Bu yapılırsa kurlar sakinleşerek olası hükümet ya da erken seçim ihtimallerini izlemeye başlar. Ancak kur dediğim seviyeyi aşar, hükümet kurulamaz ve TCMB da bu kur artışına seyirci kalırsa, o zaman rating sorunu yaşayabiliriz. Bu tüm piyasalarımız için çok daha büyük bir risk yaratır. Kur baskısına karşılık TCMB'nın faiz artışına gitmesi halinde de, olası faiz artışı oranı bankaların karlarında o oranda düşüşler yaşanması demek olur. Bu risk BIST için olumsuz bir gelişme olur. Anlayacağınız BIST için risklerin her şekilde yüksek olduğu bir sürece girmiş durumdayız.

        Erken Seçime Hazır Olun!
        Bu seçim sonucuna bakınca aslında bir çok hükümet ihtimali görebilirsiniz. Ancak ben Ak Parti ile kurulabilecek azınlık ya da koalisyon hükümeti haricindeki ihtimalleri çok zayıf görüyorum. Çünkü partilere hükümet kurma yetkisini verecek cumhurbaşkanımızın siyasi duruşu buna engel olabilir diye düşünüyorum! 

        Ak Parti ile diğer üç partiden biri koalisyon kurarsa ya da Ak Parti'nin azınlık hükümeti desteklenecek olursa, bu ihtimal yeni bir hükümet için daha kuvvetli bir seçenek olacaktır. Ancak koalisyondan ziyade diğer partilerin AK Parti'nin azınlık hükümeti kurmasına destek vermesi zayıf bir ihtimal olur gibi duruyor. Çünkü liderleri buna destek vermeyeceklerini açıkladılar. Bu desteği bir takım isteklerinin karşılanması halinde HDP'nin vermesini daha güçlü görürüm. Ancak HDP, şu an için AK Parti azınlık hükümetine destek vermeyiz diyor. MHP'nin Ak Parti'nin azınlık hükümetine destek vermesi ihtimalini de zayıf görüyorum. Çünkü bu takdirde, olası bir erken seçim halinde oy kaybı yaşayabilir. Ak Parti'den oy çekerek MHP'ye oy veren kişiler bu oyunu bir daha MHP'ye vermeyebilirler.

        Bunun dışındaki Ak Parti'nin olmadığı hükümet ihtimallerinin farklı taraflar için farklı riskleri mevcuttur. Ak Parti bu seçimi tüm devlet gücünü arkasına alarak yaşamıştır. TRT gücünü tamamıyla kullanmıştır. Ak Parti'nin olmayacağı bir hükümetin kurulması halinde, bu hükümet kalıcı olmayıp, bir erken seçime gitmek zorunda kalsa bile, muhtemelen erken seçim kararı alınmadan önce, hükümet kurulur kurulmaz ilk yapacağı iş TRT genel müdürü, MİT başkanı, bir çok emniyet müdürü, valiler, kamu bankalarının genel müdürleri, milli eğitim kadroları gibi sayısız bürokratı değiştirmek olur. Meclisin yeniden faaliyetlerine başlaması ve Ak Parti'nin olmadığı yeni bir hükümet kurulması halinde yapılacak diğer öncelikli işlerden birisi de, adı şaibeye karışmış dört eski bakanın dava süreçlerinin başlatılması olabilir. Böyle bir sürecin yansımaları hem Ak Parti, hem de cumhurbaşkanı için olumsuz riskler taşıyacaktır. Bu nedenle cumhurbaşkanının Ak Parti dışında bir partinin liderine hükümeti kurma yetkisini vermesinin zor olacağı kanaatindeyim.

         Kısacası Ak Parti dışındaki her türlü hükümet seçeneğinde erken seçim zorunlu olsa bile, bu seçimlere yeni hükümetin bürokratik kadroları ile gidilecek olması, Ak Parti'nin dünkü seçime kadar kullandığı imkanlardan olması demek olur. Ak Parti'nin olmadığı bir hükümet her fırsatta Ak Parti ile ilgili bir çok konuda soruşturma açtıracaktır. İşte bu nedenle cumhurbaşkanının Ak Parti liderine hükümeti kurma görevini vermesinden sonra, Ak Partili bir hükümet kurulamazsa, yeni bir lidere hükümet yetkisini vermeden meclisi fesh ederek, erken seçimi gündeme getirmesini bekliyorum. 

         Maalesef siyasetçilerimizin kendilerini her zaman partisinin üzerinde görme alışkanlığı bu tabloyu yaratıyor. Eskiden beri bir çok liderimiz cumhurbaşkanı olduktan sonra, bu alışkanlıklarını bırakmadıkları için partileri çözülme sürecine girdiler. Cumhurbaşkanımız da, benzer bir davranışı göstermemiş olsaydı, Ak Parti daha çok oy alırdı diye düşünüyorum. Almasa bile artık tarafsız bir konuma geldiği için, seçimden çıkan diğer seçenekleri de hiç çekinmeden devreye sokabilirdi. Ülkemiz de yukarıda yazdığım riskleri yaşamazdı. Maalesef artık önümüzde önemli bir siyasi risk durmaktadır. İşte yukarıda dikkat çektiğim hususlar nedeniyle içinde bulunduğumuz siyasi riskin koalisyon ile sonuçlanmasından daha çok, yeni bir erken seçim kararı ile sonuçlanmasını bekliyorum.

         Ak Parti Genel Başkan Değiştirebilir!
         Olası bir erken seçim kararı halinde başbakan sayın Davutoğlu ile yeni bir erken seçime gidilmesini beklemiyorum. İşte bir belirsizlik de bu konuda karşımıza çıkmıştır! Böyle bir durumda Ak Parti'nin yeni lideri kim olacaktır? Yeni olası genel başkan partinin ilk kurucusu, ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı olan Sayın Gül'ün de onayladığı, Erdoğan ve Gül'ün ortak seçecekleri bir aday olmazsa, o zaman bu süreç ciddi bölünme riskleri içerecektir. Böyle bir ortamda cumhurbaşkanı partisinin başına bile dönerek seçime girmeyi düşünür mü ihtimali de göz ardı edilmemelidir!

          BIST'in Akıbeti Ne Olur?
          Her şekilde yeni bir hükümet kurulursa BIST...Yazının Devamı

          NOT: Yazı 08/06 tarihinde 09:17'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır!           

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts