Durmazlar Makina’nın Tercihi İmalatta Yerli Makina Kullanımı :İpekböceği ile raylı sistemler sektörüne giriş yapan Durmazlar; demir yolu sektöründe önemli çalışmalara imza atıyor. Talaşlı imalatın yoğun olarak gerçekleştiği gövde ve boji üreten Duray Ulaşım Sistemleri Genel Müdürü Soner Mutlu ile bir araya geldik. Arkalarında tamamen sac işleme konusunda Durmazlar`ın gücüyle fark yarattıklarını ifade eden Mutlu; üretim parkurunda yüzde 70`e varan yerli makina kullanımıyla imalat yaptıklarını ifade etti.
Durmazlar Holding bünyesinde 2012 yılında faaliyete başlayan Duray Ulaşım Sistemleri; raylı sistem araçlarının en temel parçası olan boji ve gövde karkası üretimini yapıyor. Yetenekli, gelişen ve kaliteden ödün vermeyen kadrosuyla yüksek hızlı tren, metro, tramvay gövde karkası ve boji üretiminde emin adımlarla, büyüyerek devam ediyor. Kurulduğu günden beri dünya devi boji üreticisi firmalarla yaptığı ortak çalışmalarla tecrübesini her geçen gün artıran Duray Ulaşım Sistemleri; sac kesim prosesinden, çatma, kaynak, işleme, kumlama ve boyama prosesine kadar tüm parçaların imalatının bütün aşamalarını sahip olduğu uluslararası sertifikalar ile bünyesinde gerçekleştiriyor.
Durmazlar olarak raylı sistem sektörüne ilk geçişiniz İpekböceği ile oldu… O süreci biraz anlatır mısınız?
Durmazlar’ın raylı sistem geçmişi 2009 yılına dayanıyor. Ancak Ar-Ge sonrası İpekböceği ile üretim sürecine geçiş 2012 yılına tekabül eder. Bu arada söz konusu araç, şu anda fiili olarak çalışan ülkemizdeki ilk yerli araç olma özelliğini de taşıyor. 2009-2012 arasındaki dönem, bizler için aslında üretimden ziyade tamamen Ar-Ge’nin yapıldığı yıllar oldu. Çalıştığımız kritik komponent tedarikçileri dünya bazında tüm global firmalara parça veren firmalardır. Çoğu firma aslında o dönemde bize parça dahi vermek istemediler. Vermeyi düşündükleri parçalar için de yüksek rakamları talep ettiler... Kendi markanız ile bir oyuncu olmanız çok kolay bir süreç değil. O günlerden şimdi geldiğimiz yere baktığımızda çok yol kat ettiğimiz ortada! Durmazlar artık çok farklı… Türkiye’de de raylı sistem pazarı bizimle paralel olarak inanılmaz gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Böyle olunca da bizim konumumuz da çok önemli bir noktaya geldi. 2009-2012 dönemiyle şu an geldiğimiz dönemde 180 derece fark var.
Peki, Duray markası olarak raylı sistemlerin genelinden bahseder misiniz?
Temelinde bizim raylı sistemlerde iki ana şirketimiz var. Birinin adı Durmaray, Durmazlar’ın Durma markasından geliyor. Durmaray araç alım ihalelerine katılan, nihai müşterisi araç işletmecileri olan ana yüklenici firmamızdır. Biz raylı sistemler sektörüne başladığımızda daha önce makina imalatı yapılan bir yerde, boş bir alanda üretim sistemi kurmamız gerekiyordu. Sektörde yavaş yavaş yer almaya başlayınca, Türkiye’deki pazarın da farkında olan bütün dünya şirketleri sizinle iş birliği yapma yoluna gitmeye başlıyor. Aslında bana göre raylı sistemler sektörünün otomotivden ayrıldığı en önemli noktalardan biri budur. Bir tarafta kıyasıya bir rekabet varken diğer tarafta ciddi iş birliktelikleri var. Dolayısıyla biz en başından bu yana Siemens, Alstom ve Bombardier gibi dünyanın büyük şirketleri ile de iş birlikleri yapmak adına fizibiliteler yaptık. Elbette onların da düşüncesi Türkiye’de ne şekilde pastadan pay alabilecekleri doğrultusundaydı. Aslında Duray markası Alstom ile iş birliğinden çıktı diyebilirim. Yola Alstom ile boji imalatında ortak şirket kurma hedefiyle çıktık. Sonrasında Türkiye’de raylı sistemler sektörünün gelişimi ve buna paralel olarak Durmazların bu sektördeki konumunun da değişimi ile bütün ana yüklenici firmalara hizmet eden bir şirket haline geldik. Duray’ın iki yönü var. Duray hem Durmaray’ın tedarikçisi yani bütün boji, gövde gibi kaynaklı imalatın tamamını yapıyor; hem de yurt dışı firmalarına da tedarik sağlıyor. Birinci sırada Alstom geliyor, diğer firmalar ise şimdilik Hyundai Rotem ve Siemens. Duray yapılanmasını ve stratejisini sadece yurtiçindeki projelere göre belirlemeyip, yurtdışındaki müşterilerine yine yurtdışındaki projeleri için de komponent üretiyor.
“DEMİR YOLUNUN POTANSİYELİ ARTIYOR”
“Raylı sistemler bir devlet politikası haline geldi” diyen Duray Ulaşım Sistemleri Genel Müdürü Soner Mutlu; üretim potansiyelinin arttığını söyledi. Bu kapsamda ciddi miktarda eleman alımı yapacaklarını belirten Mutlu; “Yapılacak yatırımların meblağları oldukça yüksek. Ülkemizde bu noktada çok ciddi bir pazar var. Durum böyle olunca sektörde alt yapı oluşturulması kaçınılmaz” dedi.
Duray’ın üretim parkuru nasıl işliyor?
Duray’ın İzmir yolundaki fabrikasına taşınmasının üzerinden hemen hemen bir yıl geçti. Burası 16 bin metrekarelik bir alan. Şu anda 170 civarında çalışanımız var. Ama bu yılın ilk çeyreğinin sonuna gelmeden 220’leri bulmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz yıldan bu yana ciromuz da çok yüksek oranda artış gösteriyor.
Sanırım diğer sektörler 2015 yılında oldukça ciddi problemler yaşarken demir yolu sektörü altın çağını yaşıyor gibi… Dolar/avro paritesi bu kadar düşerken ekonomide sorunlar yaşanırken, gerçekten demir yolu sektörü bundan etkilenmedi mi?
O noktada şu çok önemli: Aslında raylı sistemler bir devlet politikası haline geldi. Devletin demir yolu sektörüne bakış açısı da son beş yılda çok değişti. 2012’lerde bu yapılanlar söz iken, şu anda hakikaten İstanbul’da birkaç ayda bir yeni bir metro hattının tanıtımı yapılıyor. Sadece İstanbul’da değil, Ankara’da da çok fazla hareketlenme var. Daha küçük ölçekteki Kocaeli, Konya, Manisa, Samsun, Eskişehir, Adana gibi şehirlerde de raylı sistem alt yapısını güçlendirme çalışmaları var. Bizim Durmaray tarafındaki ekibimiz de bu şehirlere ciddi anlamda ziyaretler yapıyor. Yapılacak yatırımların meblağları da oldukça yüksek. Durum böyle olunca sektörde alt yapı oluşturmak kaçınılmaz oluyor. Ülkemizde bu noktada çok ciddi bir pazar var.
Demir yolu sektöründe aslında dikkatimi çeken bir başka konu da üretici her markanın sac işleme makinaları konusunda seçici olduğu bir marka var. Siz de elbette Durmazlar’ı tercih ediyorsunuz… Durmazlar ile çalışmanın size avantajı neler oluyor?
Aslında bizim üretimimizdeki prosesi üç temel bölüme ayırabiliriz. Detay parça hazırlığı, kaynak ve yüzey koruma, boya. Detay parça hazırlığı temelinde kaynak edilecek parçaların kesilmesi, kumlanması, kaynak ağzı açılması ve gerekli ise bükümüdür. Kesimde hem plazma, hem de lazer teknolojisini kullanıyoruz. İki makinamız da Durmazlar markadır. Onun haricinde konveyörlü parça kumlama hattımız var. Aslında birçok yerde parça sac halindeyken kumlama yapılır. Ama biz parçaları kestikten sonra bir sepetle beraber kumlama makinasından geçiriyoruz. Burada ufak metal taneciklerinin malzeme üzerinden belirli bir basınçla gönderilerek üzerindeki korozyonu kaldırıyoruz. Bursa’nın yerel firması BSM firmasıyla çalışıyoruz. Kumlama sonrasında tasarımın gerektirdiği sıra ile kaynak ağzı açımı ve büküm işlemlerimiz var. Talaşlı imalatta Okuma markasının tezgahlarını kullanıyoruz… Şu anda dört adet tezgahımızda sadece değişik açılarda kaynak ağzı açıyoruz. Onun dışında büküm tezgahlarımız var. Üç farklı abkantımız var. Onlar da Durmazlar markalıdır. Sonrasında kaynak prosesleri ve sonrasında da üçüncü proses olarak boyama geliyor.
Kaynak tarafınız diğer fabrikalara göre oldukça farklı sanıyorum…
Duray’ı Duray yapan taraf kaynak yeteneğidir. Aslında Durmazlar Makina’nın 60 yıllık sac şekil verme bilgisiyle Alstom’dan teknoloji transferiyle alınan kaynaklı birleştirme yeteneğinin birleşimidir Duray markası... Bizim yaptığımız kaynak herhangi bir kaynak değildir, nitelikli kaynaktır. Bünyemizde kaynak mühendislerimiz vardır. Kaynak mühendislerimize destek olan inspektörlerimiz bulunuyor. Onların bütün sertifikasyonları tamamlandı. Her türlü tahribatlı, tahribatsız, muayene sertifikaları ve hatta sadece yurt içi değil, yurt dışı eğitimleri de bulunuyor. Hatta içeride bir kaynak okulumuz var.
Fabrikanızın içerisinde kaynak okulunuz mu var?
Bursa gibi şehirlerde kaynakçı bulmak çok kolay olmuyor. Burada çok fazla kaynakçı istihdam eden firma var. Belirli bir yerden sonra artık kaynaklar tükeniyor. Mecburen sizde kendi kaynağınızı yaratmak durumunda kalıyorsunuz. Biz de baktık ki, istediğimiz kriterde insan bulamayınca kendimiz yetiştirmeye karar verdik. Kaynak konusunda belirli bir minimum düzeyde bilgisi olan insanları işe alıp, önce teorik, sonra pratik eğitim veriyoruz. Sertifika sınavlarına girmeden önce yeteneklerine göre en az iki ya da üç hafta eğitim alınıyor. Yaklaşık bir ay sonra da sertifikasyon süreçleri tamamlanıyor. Sonrasında belgesini alsa dahi kaynak istasyonlarında en az iki hafta kadar iş başı eğitimi alınıyor. Sadece yardımcı olarak gözlem yapıyor. Daha sonra kaynak yaptırabiliyoruz.
“KAYNAK TARAFIMIZ DURAY’I DURAY YAPAN KISIMDIR”
“Kaynak parametrelerimiz bizim için çok önemlidir” diyerek kaynak hatlarının farklılıklarını vurgulayan Soner Mutlu; bir bojide ortalama 170 saat kaynak yapıldığını söyledi: “Örneğin; biz hızlı tren bojileri üretiyoruz. Bir hızlı tren seti 7 vagondan oluşur. Bunun ortalama maliyeti 26-30 milyon avrodur. Bu 14 tane boji üzerinde ilerler, 900 tane insan taşır. Yaptığınız bir kaynakta çatlak oluşsa ve ilerlese bu felaket anlamına gelir.”
Neden bu konu bu kadar önemli?
Biz de ürün portföyü geniş; ama bir tanesinden örnek vereyim; örneğin biz hızlı tren bojileri üretiyoruz. Bir hızlı tren seti ortalama 7 vagondan oluşur. Bunun ortalama maliyeti 26-30 milyon avrodur. Bu 14 tane boji üzerinde ilerler, 900 tane insan taşır. Yaptığınız bir kaynakta çatlak oluşsa ve ilerlese bu felaket anlamına gelir. Yaptığımız iş riskli bir iş. Dolayısıyla kaynak parametrelerimiz bizim için çok önemlidir. Bizde kaynakçı keyfi kaynak yapmaz. Kaynak sıralamaları çok önemlidir. Kaynakçı çalışma talimatlarına birebir uymak zorundadır. Örneğin; bir bojide ortalama 170 saat kaynak yapılır. 170 saat kaynak, malzeme için ciddi bir ısıl girdidir ve ölçüsel çarpılmalara sebebiyet verir. Buradaki know-how kaynak çarpılmalarını istenen düzeyde tutmaktır. Kaynaklı üretimde manipülatörler, pozisyonerler kullanıyoruz. Sabit basit ayaklar üzerinde kaynak yapmıyoruz. Bizde 1,5 ton, 2 ton ağırlığındaki bojileri ve yaklaşık 5 ton ağırlığındaki gövdeleri X, Y, Z gibi istediğiniz koordinatlarda konumlandırabiliyorsunuz. Bir de platformlarımız var, kaynakçıları da aynı şekilde X, Y, Z gibi istediğiniz koordinatlarda konumlandırabiliyorsunuz. Bu sadece ergonomi değil, kaynağın kalitesiyle de alakalı bir durum.
Bu kadar kaynaktan söz etmişken hangi markanın ürünlerini kullanıyorsunuz?
Biz başından beri Fronuis kullanıyoruz. Bu markanın kaynak makinalarında en iyisidir diyebilirim. Zaman zaman başka markaları da denedik. Ama biz kalın malzeme kaynağından dolayı markaları ayrıştırmak durumunda kaldık. Lincoln de var; ama o biraz daha ince malzemelerde gövde üretiminde tercih ediyoruz. Bizim 50’ye yakın kaynak makinamız var ve alımlarımız devam ediyor.
Demir yolu aslında çok da seri üretimin olduğu bir alan değil; ama robotlu üretime geçiş size yarar sağlar mı?
Biz bu fizibiliteleri yaklaşık üç yıldır yapıyoruz. Robotun ilk yatırım maliyeti var; ama sonrasında sizin üretim zamanlamanızı ciddi anlamda kısaltıyor. Türkiye’de manuel kaynağa karşı fizibilite yaptığınızda belirli bir hacme gelmeniz gerektiğini görürsünüz. Biz bu yıla kadar kaynak robotu yatırımına gitmedik; ama geçtiğimiz yılın sonunda bunu bütçeledik. Nisan ayının başında birinci robotla birlikte başlayacağız. Entegratör olarak Teknodrom ile anlaştık. Bizim Durmazlar Makine tarafında da robotlu üretim vardır. Orada da beş robot Teknodrom vesilesiyle devreye alınmıştır.
Size bu yatırımın ne yönde avantajı olacak?
Öncelikle işin kalitesi artacak, ayrıca kaynakçıya olan ihtiyacı da azaltacak. Şu an için 80’ler dolayında kaynakçımız var. Ama hemen 110’lara çıkmamız lazım. Olur da robot yatırımımızı yapmamış olsaydık bu rakam 110’ların da çok daha üzerinde olabilirdi.
“ÜRETİM PARKURUMUZUN YÜZDE 70’İ YERLİ”
Bursa’nın en önemli sac işleme markalarından olan Durmazlar’ın da desteğiyle üretim kalitesini artıran Duray’ın makina parkurunda genellikle yerli makinacıların ürünleri bulunuyor. Özellikle yine Bursalı markalarla çalışmanın çok daha kolay olduğunu vurgulayan Mutlu; “Çözüm ortaklarınızla yakın yerde olmanız büyük bir avantaj” dedi.
Kaynaktan sonra neler yapılıyor?
Bir tanesi işleme; biz hem gövdeyi, hem de bojiyi kaynak prosesi sonrasında komple olarak işliyoruz. Kaynak ağzını açmada kullandığınız talaşlı imalat tezgahları küçük tezgahlardır. Ama burada 8 ya da 12 metre uzunluğunda olan tezgahları kullanıyoruz. Bizim bu noktada iş birliği sağladığımız marka Soraluce, İspanyol markadır. Aslında o proses çok özel bir prosestir. Örneğin; 17 saat işlemesi süren bojiler var.Isıl işlem şimdiye kadar outsource ediliyordu. Ama geçen yılın sonunda onunla da ilgili bir yatırım kararı aldık. Nisan ayında ışıl işlem fırını da devreye alacağız. Bunu da Sistem Teknik vesilesiyle gerçekleştiriyor olacağız.Boya prosesinde ise bizim işletmemizde iki adet boyahanemiz var. Biri boji boyahanesi; uzunluğu 7 metre olan kabinlerimiz diğeri gövde boyahanesi; uzunluğu 16 metre olan kabinlerimiz ile boya yapıyoruz. Her ikisinde de kumlama prosesi yine var. İşleme bittikten sonra işlenmiş yüzeyleri koruyarak boyaya hazırlık anlamında kumlama yapılıyor. Boya tesislerimizde de boji için Botersan, gövde için de Elsisan’dır.
Üretim parkurunuzda yüzde 70 yerlilik oranıyla çalıştığınızı söyleyebilir miyiz?
Makina parkımız için evet, bu şekilde deklare edebiliriz. Yani zaten Durmazlar tarafımız malumunuz… Durmazlar’ı tartışmaya gerek bile yok. Sac şekillendirmede açık ara lider bir markadır. Bir de tabi biz Durmazlar’ın bir şirketiyiz. Bizim bir arızamız olsa ya da bir duruş yaşasak herhangi bir başkasının tepkisine göre onların tepkisi çok daha farklı olur. Otomotivdeki gibi bir seri üretimimiz yok ama duruşlarımızın sebep vereceği maliyetler inanılmaz yüksek. Çünkü bizim ürettiğimiz komponentlerin kullanıldığı nihai ürünlerin satış fiyatları yüksek. O yüzden yaşayacağımız duruşların ana yüklenici firmalara etkisi çok büyük Biz Durmazlarla iç içeyiz. Mesela bir büküm prosesine karar vermeye çalışıyoruz. Durmazlar’da büküm makinasını tasarlayan kişiyle ortaklaşa çalışmalar yapabiliyoruz.
Diğer markalar için düşünceleriniz nelerdir?
Elsisan keza aynı şekilde… Bursa içerisinde olması büyük bir avantaj! Gövde kumlama tarafında Bursa dışında olan bir firmayla çalıştık. Mesela kapılarında sorun yaşadığımızda onların tepkisi birkaç günü buluyordu.
Makina alımlarınızda ne gibi başka yatırımlarınız oldu?
Ölçüm sistemlerinde biraz yatırım yaptık. Boji de daha küçük envolope sahip ölçüm sistemleri yeterli olurken, artık 12 metrelik gövdeler imal ediyoruz. Bu nedenle Leica marka ölçüm cihazı aldık.
2016 planlarınız arasında neler var?
2015 yılı Duray’ın İzmir Yolu’ndaki fabrikasına taşınıp müşteri portföyünü genişletmek için yaptığı çalışmalar ile geçti.2015’teki çalışmalarımızın karşılığını aldık. Bu sene Hyundai Rotem ile bir projeye başlıyoruz Siemens ile başladık, hacmin bu sene sonuna doğru daha da artmasını ve önümüzdeki yıllarda ciromuzda çok büyük pay almasını bekliyoruz, Alstom ile üretim miktarını daha yukarıya taşımaya çalışıyoruz. Raylı sistemler dışında nitelikli kaynak gerektiren diğer sektörleri de radarımızda tutuyoruz. Onun dışında Durmaray ile beraber yürüdüğümüz projelerimiz var. Türkiye’deki bütün raylı sistem projeleri içerisinde Duray ve Durmaray bir şekilde yer almaya çalışıyor. 2017 yılı bundan çok daha güçlü bir yıl yaşayacağız gibi gözüküyor.“Duray’ı, Duray yapan taraf kaynak tarafıdır. Aslında biz Durmazlar Makina’nın 60 yıllık sac şekil verme bilgisiyle bunu başardık. Bizim yaptığımız kaynak herhangi bir kaynak değildir, nitelikli kaynaktır. Hatta fabrikamızın içerisinde bir kaynak okulumuz var.”
SONER MUTLU KİMDİR?
Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 1999 yılında mezun oldu. Yine Gazi Üniversitesi’nde Makine Yüksek Lisansı yaptı. Son olarak ise Sabancı Üniversitesi Executive MBA derecesine sahip. Meslek hayatına yüksek lisans eğitimi süresince Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Öğretim Elemanı olarak başladı. Sonrasında Sabancı Holding’e bağlı Temsa Sanayi ve Ticaret A.Ş.de 2003 yılında “Proje Mühendisi” olarak göreve başladı. 10 yıl süresince Temsa’nın Adana, Gebze Tübitak MAM, Adapazarı ve İstanbul yerleşkelerinde Ar-Ge, proje yönetimi, üretim yönetimi, ürün yönetimi ve uluslararası satış-pazarlama konularında çalıştı. 2012 yılından bu yana Durmazlar ailesinin bir ferdi. Durmaray Operasyon Direktörlüğü ve sonrasında Duray’ın kurulumu ile önce Genel Müdür Yardımcılığı ve şimdilerde ise Genel Müdür pozisyonunda bulunuyor.