Thursday, 31 March 2016

THY Ukrayna’da yedinci uçuş noktasını açtı



71d4889344bd0bbc16d41ed5a92d3404
Dönüş, ekonomi sınıfı, tüm vergiler dahil 99 dolardan başlayan fiyatlarla uçuyor. Ayrıca Miles&Smiles özel yolcu programı üyeleri, ilk 6 ayda yüzde 25 mil indirimi ile Ivano Frankivsk’e uçabilecek.
Her gün saat 09.05’te kalkacak THY uçağı, saat 11.05’e Ivano Frankivsk’e inecek. Aynı uçak saat 12.00’de kalkıp saat 14.05’te İstanbul Atatürk Havalimanı’na ulaşacak.

U16MilliTakımı 'nın İrlanda Cumhuriyeti ile 6 ve 8 Nisan'da deplasmanda oynayacağı maçların aday kadrosu-programı açıklandı




'nın İrlanda Cumhuriyeti ile 6 ve 8 Nisan'da deplasmanda oynayacağı maçların aday kadrosu-programı


T.C. Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı: "DOĞAKA 2016 Yılı Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantıları Devam Ediyor."



"DOĞAKA 2016 Yılı Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantıları Devam Ediyor."
Ajansımız tarafından ilan edilen 2016 yılı mali destek programlarının tanıtımına yönelik olarak tüm ilçelerimizde yapılması planlanan bilgilendirme toplantılarına 29 Mart 2016 tarihinde Türkoğlu, Göksun ve Andırın’da yapılan toplantılar ile devam edildi.
İlçe Kaymakamlıkları ve Ticaret ve Sanayi Odaları ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilen toplantılara Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları, kamu kurum ve kuruluşu yöneticileri ile sivil toplum ve özel sektör kuruluşu temsilcileri katıldı.
Ajansımız Program Yönetim Birimi uzmanları Tuğçe ALTUN DURGUN ve İbrahim YAŞAR tarafından gerçekleştirilen toplantılarda 2016 Yılı Sürdürülebilir Üretimin Geliştirilmesi ve Yenilikçilik Mali Destek Programı-3, 2016 Yılı İthalat Bağımlılığının Azaltılması ve İhracatın Geliştirilmesi Mali Destek Programı ve 2016 Yılı Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması Mali Destek Programı-3 hakkında tanıtım ve bilgilendirme sunumu yapılarak katılımcıların programlar hakkında soruları cevaplandı.
Kahramanmaraş’ın üç ilçesinde toplam 75 kişinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantılara Ajansımız internet sayfasında yayımlanan program doğrultusunda diğer ilçelerimizde devam edilecektir.

KANDIRA OKULLAR ARASI KROS İLÇE BİRİNCİLİĞİ YOĞUN KATILIMLA ÇOK GÜZEL BİR ATMOSFERDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.


Kocaeli Kandıra Ghsim:

"KANDIRA OKUL SPORLARI TERTİP KOMİTESİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN OKULLAR ARASI KROS İLÇE BİRİNCİLİĞİ YOĞUN KATILIMLA ÇOK GÜZEL BİR ATMOSFERDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ. ÖĞRENCİLERİN KIYASIYA YARIŞTIĞI FAALİYETTEN SONRA KATILIM BELGELERİ VERİLDİ, DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZİ TEBRİK EDİYOR, YARIŞMALARA KATILAN OKULLARA TEŞEKKÜR EDİYORUZ."

Wednesday, 30 March 2016

Keçiören Belediyesi :" Çanakkale Anıtı Açılış törenine tüm halkımız davetlidir."



Keçiören Belediyesi

Çanakkale Anıtı Açılış törenine tüm halkımız davetlidir.


FETÖ'nin uykularını kaçıran gelişme


'ABD, FETÖ'nün ipini mi çekiyor?'
Amerikan haber sitesi Huffington Post'un Anna Clark imzasıyla yayınlanan haberine göre ABD'deki Gülen okullarını eleştirel bir dille ele alan 'Killing Ed' (Öldüren Eğitim) isimli belgesel 28 Mart günü New York'un Cinema Village sahnesinde 4 günlük gösterime girdi. Mart ayının başlarında İspanyolca, Korece ve Vietnamca tercümelerle yayınlanan ve Clark'a göre ayakta alkışlanan belgeselde, ABD'deki paralel yapıya ait devlet destekli özel okullarda vatandaşın ödediği vergilerle grubun kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetler yürüttüğüne dair eleştiriler ciddi eleştiriler yer alıyor. ABD'deki FETÖ yapılanmasını ciddi şekilde rahatsız eden bu belgesel "ABD FETÖ'nün ipini çekiyor mu" tartışmasını başlattı.
ABD'deki FETÖ yapılanmasının karanlık yüzü bir belgesel ile yeniden gündeme geldi. Amerikan haber sitesi Huffington Post'un Anna Clark imzasıyla yayınlanan haberine göre ABD'deki Gülen okullarını eleştirel bir dille ele alan 'Killing Ed' (Öldüren Eğitim) isimli belgesel 28 Mart günü New York'un Cinema Village sahnesinde 4 günlük gösterime girdi.
FETÖ'NÜN İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARAN BELGESEL ABD'DE AYAKTA ALKIŞLANDI
Mart ayının başlarında İspanyolca, Korece ve Vietnamca tercümelerle yayınlanan ve Clark'a göre ayakta alkışlanan belgeselde, ABD'deki paralel yapıya ait devlet destekli özel okullarda vatandaşın ödediği vergilerle grubun kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetler yürüttüğüne dair eleştiriler ciddi eleştiriler yer alıyor. ABD'deki FETÖ yapılanmasını ciddi şekilde rahatsız eden bu belgesel "ABD FETÖ'nün ipini çekiyor mu" tartışmasını başlattı.                                                                                                                                                                    
ÜNLÜ HABER SİTESİ HUFFINGTON POST'TAN TARTIŞMA YARADAN FETÖ ANALİZİ
Huffington Post'un Anna Clark imzasıyla yayınlanan haberine göre, Paralel yapının ABD'de 150'nin üzerinde okulu bulunuyor. Charter okul sistemi olarak bilinen, devlet tarafından fonlanan ancak özel okul statüsünde bulunan bu okullar için paralel yapı Amerikan hükümetinden yıllık 500 milyon doların üzerinde yardım alıyor. Clark'ın da haberinde belirttiği üzere Amerikan istihbarat gücü FBI 4 ayrı eyalette konuyla ilgili soruşturma yürütüyor. Öte yandan, yapının, mevcut yıllık 60 bin öğrenci kapasitesi bulunan Gülen okullarına 12 yeni okulun eklenmesi ile ilgili başvurusu bulunuyor.
ÖĞRETMENLER YETERSİZ VE EĞİTİMSİZ!
Gülen okullarına yapılan tek eleştiri Amerikan hükümetinden sağladıkları fonlar değil. Amerika'daki charter okul zincirleri arasında en büyüğü Gülen okulları ve H1-B vizesi ile ülkeye sokulmuş yaklaşık 5 bin öğretmen bu okullarda eğitim veriyor. Sorgulanan kısım ise bu eğitmenlerin yeterliliği. Clark, haberinde Gülen okullarında görev yapan Türk öğretmenlerden yetersiz ve eğitimsiz olarak bahsediyor ve bu öğretmenlerin Amerikan çocuklarına eğitim veriyor olmasını sorguluyor.
ABD YÖNETİMİNİN FONLARI İLE DESTEKLENEN FETÖ OKULLARI DEVLETİ DOLANDIRIYOR
Clark ayrıca Gülen okulları tarafından vatandaşın ödediği vergilerden sağlanan desteklerle farklı harcamalar yapıldığına da dikkat çekiyor. Catering ve okul için mobilyalara yapılan harcamanın yanı sıra lobby faaliyetleri yürütmek ve medya organlarına gelir yaratmak için Gülen okullarının farklı etkinliklere sponsor oldukları da iddia ediliyor. En çarpıcı iddia ise şu; Belki de, Gülen cemaati hakkında bu kadar az raporlama yapılıyor olmasının sebebi, yapının daha önce yüzlerce kez politikacı ve gazetecilerin Türkiye seyahatlerine sponsor olmasıdır.
Parents Across America (Amerika'daki Ebebenyler) isimli derneğin kurucularından ve Gülen okulları uzmanı Sharon Higgins "Binlerce insan daha önce Türkiye'ye düzenlenen bu propaganda gezilerine katıldılar," diyerek durumu özetliyor.
ABD YÖNETİMİ FETÖ OKULLARINDAKİ YOLSUZLUKLARDAN HABERDAR DEĞİL!
Tallgrass Film Festivali yöneticilerinden Shan Jabara, Dallas Uluslararası Film Festvali'nde belgeselin yayınlanmasını talep ederken, yayınladığı notta ilk gösterimde izleyenler arasında daha önce paralel yapının misafiri olarak Türkiye'ye seyahat eden akademisyenlerin yer aldığını belirtiyor. Ancak Jabara'ya göre bu akademisyenler kendilerine çok iyi davranıldığına ve herhangi bir telkin söz konusu olmadığına o kadar inanmışlar ki, Gülen charter okullarının kendi vergileriyle finanse edildiğinin ve yolsuzluğun farkında bile değiller.
Clark belgeselin önemine atıfta bulunurken, Texas'ın dört büyük film festivali ve devlete bağlı medya organları tarafından es geçilmesini de eleştiriyor.
FETÖ BELGESELİN ABD'NİN FARKLI EYALETLERİNDE GÖSTERİLMESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR
Belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Mark Hall ise "Bu meselenin merkez üssü ve benim de doğduğum yer olan Texas'ta ilk gösterimi gerçekleştiremiyor olmak benim için hayak kırıklığı," diyerek Texas yönetimini eleştiriyor ve belgeselinin önündeki ana engeli açıklıyor; çünkü hiç kimse eğitimdeki reform hareketini eleştirmek istemiyor. Amerika'da gerçekleştirilen eğitim reformu ile okullara daha fazla fon sağlanırken, Gülen okulları gibi ideolojik yapıların fonlanması belgeselin temel eleştiri noktası. Yönetmen Hall, belgeselin çok sinematik olmasa da halkta farkındalık oluşturma açısından önemli olduğunu savunuyor. Öte yandan, Killing Ed, yakın zamanda düzenlenecek Julien Dubuque Uluslararası Film Festivalinde En İyi Belgsesel jüri ödülüne aday gösterilmiş.
Haber Kaynağı: Sabah

U 23 AVRUPA GÜREŞ ŞAMPİYONASINDA GREKOROMEN MİLLİ TAKIMIMIZ İLK GÜN 1 ALTIN 1 GÜMÜŞ MADALYA KAZANDI


U 23 AVRUPA GÜREŞ ŞAMPİYONASINDA GREKOROMEN MİLLİ TAKIMIMIZ İLK GÜN 1 ALTIN 1 GÜMÜŞ MADALYA KAZANDI
Bulgaristan'ın Ruscuk şehrinde bugün başlayan ve 18 ülkenin katıldığı, U 23 Grekoromen Stil Avrupa Güreş Şampiyonasının ilk gününde mindere 4 sporcumuz çıktı. 97 Kg da İbrahim Tığcı elenirken, Yunus Emre Başar ve Burhan Akbudak altın madalya için mindere çıktı.
Akşam seansında Grekoromen Stil 71 Kg Yunus Emre BASAR, rakibi Antonio KAMENJASEVIC (CRO) 8-0 Yenerek Avrupa Şampiyonu oldu.Ardından mindere çıkan Grekoromen Stil 80 Kg Burhan AKBUDAK rakibi Lasha GOBADZE'ye (GEO) yenilerek gümüş madalya ya sahip oldu
Yarın yapılacak olan müsabakalardaki eşleşmeler ...
130 kg Osman YILDIRIM (TUR) vs. Zurabi GEDEKHAURI (RUS)
85 kg Ali CENGIZ (TUR) vs. Andrii GLADKYKH (UKR)
75 kg Serkan AKKOYUN (TUR) vs. George Vlad MARIEA (ROU)
66 kg Enes BASAR (TUR) vs. Otto LOSONCZI (HUN)

Tuesday, 29 March 2016

Erdoğan Abdulhamit'e mi benziyor Osman Bey'e mi?



img

Şevki Karabekiroğlu

01 Şubat 2016 01:52

Erdoğan Abdulhamit'e mi benziyor Osman Bey'e mi?







İslam dünyası iki büyük istila yaşadı.
Birincisi 13 ve 14. asırdaki Moğol istilası, diğeri de 20 yüzyıldaki Batı istilası.
Her iki istila sonucunda da Müslümanlar mahvoldular.
Moğollar avuçlarına aldıkları İslam dünyası üzerinde öyle korkunç bir tahakküm kurdular ki artık Müslümanlar için her şey bitmiş gibi görünüyordu.
Seri katliamlara yaşanıyor, birkaç ay zarfında 200.000 Müslüman kılıçtan geçiriliyor, Bazı şehirler yıkılıyor yerine arpa ekiliyor, Bağdat alınıyor 500 yılda biriken tüm eserler yakılıyor yıkılıyor, halife bir çuvalın içine konup atların ayakları altında eziliyordu.
Başsız kalan İslam dünyası parça pörçük olmuştu.
Müslümanlar sadece Moğol çizmelerinin altında ezilmiyordu. Ardı ardına gelen Haçlı seferleri, Bizans’ın Anadolu üzerindeki baskısı artarak devam ediyordu.
Özellikle Moğollar İslam dünyasını rahat kontrol edebilmek için bu coğrafyayı olabildiğince milimetrik devletlere bölmüşler, sadece Anadolu’da 15 -20 tane beylik kurmuşlardı. İslam dünyasında toplam 40-50 devlet olmuştu ve başlarında halife yoktu.
Bu tablo tırpan yemiş ve tüm başakları yere düşmüş bir buğday tarlasına benziyordu…
Derken…
İslam büyükleri, alimler, meşayihler bazen zahiren bazen de manen bir araya gelip olaya el koydular. 
İslam dünyasının kurtuluşu Anadolu’dan başlayacaktı.
Horasan erenleri kalkıp Konya’ya geldiler.
Muhiddin Arabi Endülüs’ten yola çıktı Konya’ya geldi.
Medreseler ilmi inşa ederken tekkeler de irfanı inşa etmeye başladılar.
Karatay medresesi ve Konevi medresesi geceyi gündüze katıp ilim üretti.
Mevlana, Geyikli Baba, Kumral Hafız, Şeyh Edebali ise insanı terbiye ile meşgul oldular…
Bu arada gözden uzak, mütevazı bir tekke olan Şeyh Edebali külliyesi kurtuluş misyonunun mihveri oldu. 
Şeyh Edebali’nin adamaları Damadı Dursun Fakih, Oğlu Molla Mahmut, talabesi Cendereli Halil de Konya’ya gelip büyük bir aşk ve iştiyakla ilim ve irfan tahsiline başladılar. 
Buradan devsirdikleri ilmi Bilecik’e taşıdılar.
Kaderin üstünde bir kader sessiz sedasız kozası örüyordu.
Müslümanlar arasında bölünmüşlük, cehalet, fakirlik, bidat ve hurafeler alıp başını gitmişti.
Sonra sıra siyasete geldi.
Müslümanları birleştirecek bir irade, bir akıl bir deha lazımdı.
Mümin feraseti bunu çabucak keşfetti
Şeyh Edebali Osman Bey’i dergahına çağırdı.
Osman Bey Anadolu’daki diğer beyliklerle kıyaslanamazdı. Uç beyliği idi. En küçüğü idi. Ama büyük görev ona verildi…
Büyük görev ona verildi.
Hatta Şeyh Edebali kızı Rabia Bala hatunu Osman Bey ile evlendirdi. 
Ona bir yol haritası çizdi.
Dedi ki: 
Müslüman beylikler ile mümkün mertebe savaşma, Tüm gücünü Bizans üzerine topla ve Moğollara sakın bulaşma.
Dervişler devreye girdiler.
Bir kısmı İslam dünyasına açıldı ve herkesin kulağına “Osman Bey” adını fısıldadı.
Diğer bir kısmı ise Rumeli yollarına düştü ve Osman Bey’in istikametinden adaletinden, sehavetinden örnekler anlattı. Fethedilecek toprakların muhtemel direnci dervişler tarafından kırıldı.
Müslümanlar arasında bir hareket başladı. Gaziyan-ı Rum , Baciyan-ı Rum Abdalan-ı Rum, Horasan erenleri manevi bir işaret almışçasına Anadolu’ya ve Osman Bey istikametine doğru yola düştüler.
Osman Bey hızla büyüdü. Topladığı gücü Bizans üzerine saldı. Beyliklerle savaşmadan onları halkasına kattı.
Osman Bey döneminde toprağa düşen başaklar artık filiz vermeye başlamıştı.
Hızla büyüdüler.
Osmanlı oldular.
600 sene dünyaya hükmettiler.
Sonra izmihlal başladı. 
İslam dünyası yeni bir işgale uğradı.
Bu işgal ve istila öncekinden çok daha tehlikeli idi.
Çünkü Moğollar kültürel yönden bizden geri oldukları için kısa zamanda bize benzediler, Müslüman oldular ve tehlike olmaktan uzaklaştılar.
Yeni istila en tehlikeli şekliyle geldi. Hem topraklarımızı aldı, hem bizi parçaladı hem de kültürel üstünlük kurarak ruhumuza aşağılık kompleksi pompaladı.
Yeniden toparlanıp birleşeceğimize ve güçleneceğimize dair ümitlerimiz yıkıldı.
Moğollar adına Selçukluyu idare eden ajanlar vardı. Bunlardan en meşhuru Sadettin Köpekti.
İşte bu köpeklerden batı adına gönüllü ajanlık yapan milyonlar vardı ülkemizde.
Bizi öyle dağıtmışlardı ki toparlanmamız imkansızdı.
Tayyip Erdoğan. 
Nasıl ki Osman Bey Moğollara ile uzlaşma içinde götürdüyse o da Batı ile uzlaşma içinde götürdü.
Dağılan Müslüman devletleri birleştirmek için uğraştı.
Biz göremiyorsak da düşmanlarımız görüyor olmalı Neo Osmanlıyı.
Çünkü Suriye olayında Rusya, Çin ABD ve AB bize karşı birleştiler.
Gelen Osmanlı’nın ayak sesleri idi.
Bilmem anlatabildim mi Erdoğan niçin Osman Bey’e benziyor?

Bi Simit : IŞİD nedir, ne değildir !



Bi Simit : IŞİD nedir, ne değildir !

14 Kasım 2015


17 Eylül 2014...IŞİD nedir, ne değildir ?

Karşı mıyız, yanında mıyız?

Özeti şu arkadaşlar ;

1- IŞİD küresel güçler tarafından bir kaç amaç güdülerek kurulan bir örgüt. Tavanda ajanlar kol gezerken, tabanda samimi ama cahil müslümanlar bulunmakta. Ortaya ilk çıktığında zaten bir çok sünni örgütten destek alarak büyüdü. Daha sonra IŞİD’in harici olduğu anlaşılınca kaderine terk edildi.

2- Irak’ın merkezinden iyice koparak, özerk bir yapılanma içerisine giren, kendi ekonomisini yönetmeye soyunan, Türkiye ile işbirliği yaparak dünyaya açılmaya çalışan Barzani’yi, dolayısı ile Kuzey Irak’ı tamamen kontrol altına almak, dünyanın Filistin ve Suriyedeki katliamlar üzerindeki dikkatini dağıtmak, Üsame Bin Ladin ile beraber yok olan El Kaide ve anımsattığı “İslami Terörizm” ve “İslami Vahşet” terimlerini yeniden hortlatmak amacı ile kuruldu.

3- IŞİD Kuzey Irak’ı kontrol altına alabilsin diye Maliki’ye Musul’daki ordularını geri çekmesi emri verildi. Maliki ordusu ayrılırken silahlarını da IŞİD’e bırakacaktı. IŞİD kendi güçleri ve Maliki’nin bıraktığı silahlar ile Kerkük’e ağır bir saldırı yapacak ve Kuzey Irak tamamen IŞİD’in kontrolü altına girecekti. Bu şekilde Türkiye ile sınırda uluslararası terörist bir grup muhatap olacak. PKK’nın yerini IŞİD alacak. Barzani, Peşmergeler ve Türkiye ile barış sürecinde olan diğer kürtler yok edilecekti.

4- Bu planın farkında olan Dışişleri Bakanlığı ve MİT Suriye sınırında ÖSO’ya, Irak sınırında da Peşmerge ve Türkmenlere destek verdi. Silah ve ağır mühimmatlar tırlarla hem peşmergeye hem de Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırına yakın yerlerde koğuşlanan ÖSO birliklerine gönderildi. Her iki tarafa da IŞİD’e karşı mücadele etmeleri için tam destek verileceği mesajı verildi. IŞİD Türkiye ile asla sınır komşusu olmayacaktı. Bunun için ne gerekirse yapılacaktı.

5- IŞİD peşmerge ve türkmenlere yaptığı ilk saldırılarda başarı elde etse de daha sonra Türk İstihbaratının yardımı ile elindeki bölgeleri kaybetmeye başladı. Irak’ın kuzeyi ile merkezi arasında bir köşeye sıkıştı.

6- Asıl bomba madde bu ; Peşmergeler IŞİD’i yok edecek derecede köşeye sıkıştırdı ve Ankara’ya haber geldi. Ancak Ankara Barzani’ye IŞİD’i yok etmemesini emretti. Evet yanlış okumadınız, YOK etMEMEsini emretti. Barzani’ye IŞİD’i Irak’ın merkezi ile kuzeyi arasındaki bölgede tutmasını ve o bölgeye yerleşmesine müsaade etmesini emretti.

7- Bu emrin sebebi çok açıktı. Normalde Kuzey Irak’ı kontrol edemeyen küresel güçler (ABD,İNGİLTERE ve ARAPLAR) IŞİD’i Barzani’nin üzerine salıp Kuzey Irak’ı tamamen Irak’ın merkezine bağlamayı planlamışlardı. Ama Kuzey Irak’ı ele geçiremeyen IŞİD bu sefer tam tersine Irakın merkezi ile kuzeyini birbirinden iyice ayırmış oldu. Yani Kuzey Irak’ta Barzani yönetimi IŞİD’den sonra çok daha rahat hareket etmeye başladı.

8- Planların ters teptiğini fark eden Kürsel Güçler Kuzey Irak’ı bölgesel de olsa tekrar Irak’ın merkezine bağlamak için bu sefer oraya koydukları IŞİD’i yok etmek istediler. IŞİD kendisine verilen görevde başarısız olmuştu. Normalde IŞİD’in Kuzey Irak’ı tamamen kontrol altına alıp Patronlara teslim etmesi gerekiyordu. Ama Türkiye’nin desteğini hesaba katamayan IŞİD, Peşmerge’ye karşı duramadı ve Kuzey Irak’ı merkeze bağlayacağına iyice birbirinden ayırmış oldu.

9- Şimdi IŞİD’i yok etmek için tekrar bir araya gelen Küresel Güçler , Türkiye’nin de desteğini istedi. Ancak Türkiye imza atmadı. IŞİD’in varlığı Türkiye’nin Barzani ile olan hareket kabiliyetini arttıran bir unsurdu. Bu yüzden imza atmak aslında Türkiye’nin intiharı olacaktı.

10- Şimdi arka planda büyük patronlar Türkiye’ye de pay verirlerse, Türkiye’yi de oyuna dahil ederlerse Türkiye IŞİD’i yok etmelerine yardımcı olacak. Ancak Türkiye’yi görmezden gelirlerse, emin olun Türkiye IŞİD’i yok eden değil yönlendiren ülke olacaktır.

Son madde ile ilgili görüşmelerden çok önce Facebook sayfamda şu açıklamayı yapmıştım, bu da olayların seyri ile ilgili size ipucu olsun :

Haberseyret.com



Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts