Monday, 27 June 2016

METRO PROPERTIES ve FİBA Group ortak yatırımı olan M1 Adana Alışveriş Merkezi, 2017 Nisan ayında tamamlanacak


REAL LOGO
METRO PROPERTIES ve FİBA Group ortak yatırımı olan M1 Adana Alışveriş Merkezi, 2017 Nisan ayında tamamlanacak olan büyüme ve yenilenme projesiyle ile 90 bin metrekare kiralanabilir alanda, 170 mağaza sayısına ulaşacak.
Benzersiz atmosferi, ziyaretçilerine sunduğu eğlenceli ve kültürel etkinlikleriyle daima yeniliklere imza atan M1 Adana Alışveriş Merkezi, tam 16 yıldır Adana halkının sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına cevap veriyor. Mağaza karması ile tüm ihtiyaçları tek bir çatı altında karşılayabilen M1 Adana Alışveriş Merkezi; yeni nesil AVM anlayışı ile ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor.

Adana’nın geleceğe dönük yüzü: M1 Adana Alışveriş Merkezi
2000 yılında açılan M1 Adana, şehrin alışveriş hayatına kazandırdığı bakış açısı ile, bölgenin en başarılı Alışveriş Merkezi oldu. 2009 yılında gerçekleştirdiği ilk büyüme ve sonrasında, müşterilerinin değişen ihtiyaçlarını her zaman göz önünde bulunduran bir alışveriş merkezi olarak, bölgenin çekim merkezi haline geldi.

Alışveriş Merkezleri sektöründe değişim ve dönüşüme öncülük eden ve tüketiciye gerek mağaza karması, gerekse mimari bütünlük açısından çağdaş Alışveriş Merkezileri sunmak amacı ile hareket eden METRO PROPERTIES ve FİBA Group, M1 Adana Alışveriş Merkezi ‘de 2017 Nisan ayında ziyaretçilerine modern yaşama uygun “yeni alanlar”, sunmaya hazırlanıyor. Gelişen şehre daha geniş çerçevede hizmet verme amacına yönelik bir dönüşüm hedefi ile çıkılan yolda, M1 Adana bir yaşam merkezi olmaya devam edecek.

METRO PROPERTIES ve FİBA Group ortak yatırımı olan M1 Adana Alışveriş Merkezi ‘nin büyüme ve yenilenmesi kapsamında, güçlü ulusal ve uluslararası markalarla, 90 bin metrekare kiralanabilir alanda 105 olan mağaza sayısı 170′e çıkaracak. Alışveriş Merkezi ‘nin yeni alanları 2017 yılının ilk yarısında hizmete girecek.

Açık havada eğlence ve alışveriş keyfi

Perakende mağazacılık mimarisine yeni bir soluk getiren M1 Adana, yeni bir mimari konsepte öncülük ediyor. Ziyaretçilerinin açık alanda rahat ve keyifli vakit geçirebilecekleri, su ve çocuk oyun alanları, dış mekan teraslı cafe-restoranlar ve modern Alışveriş Sokağı ile oluşturulan yeni yapı sayesinde, M1 Adana ziyaretçilerine hem Kapalı hem de Açık Alışveriş Merkezi konseptini bir arada sunacak.

Modern yaşama uygun olarak tasarlanan M1 Adana, yeşilin hakim olduğu, açık alanlarında nefes alınan, kapalı alanlarında ise, gün ışığından maksimum ölçüde faydalanılan yeni nesil bir alışveriş merkezi olarak dikkati çekiyor.

Yeni eklenen 13 bin metrekare mağaza alanı ile 20 bin metrekarelik açık sosyal alandan oluşan bir yapının mevcut komplekse entegre edildiği M1 Adana, sergiler, canlı performanslar gibi spor, kültür ve sanat etkinliklerinin yanı sıra, birbirinden farklı eğlenceli aktivitelerin de adresi olmaya devam edecek.

M1 Adana Alışveriş Merkezi’nde, ziyaretçiler bir alışveriş gününü; dinlenerek, sinemaya giderek, Etkinlik Meydanı’nda sosyal aktivitelere katılarak ve Lezzet Meydanı’nda yemeğini yiyerek, açık havadan keyifle yararlandığı keyifli bir gün haline getirebilecek.

Yıldız mimarlarla gelen standartlar

Mimarisini İspanyol L35 firmasının üstlendiği M1 Adana’nın mimari açıdan en çarpıcı özelliklerinden birisi, tek katta yer alan bir alışveriş ve yaşam şehri niteliğinde kurgulanmasıdır. Akdeniz mimarisinin yerel değerlerini göz önüne alan modern yaklaşımlarla şekillendirilmiş alışveriş kompleksi, şehrin yaşam alanı olarak tasarlanmıştır. M1 Adana’ın mimarisini gerçekleştiren bu yaratıcı ekip ünlü mimar Jos Galán’ın kurduğu Avrupa’nın en iyi mimarlık ofislerinden biridir. İkonik Real Madrid Stadyum ve Alışveriş kompleksi olan Santiago Bernabeu Stadyumu’nun tasarım ekibi olma ayrıcalığını 2014 yılında yarışma ile kazanmıştır. Puerto Venecia, Polygone Riviera, La Rocha Village, La Maquinista; Islazul gibi önemli alışveriş komplekslerine imza atan ofis, perakende sektöründe uluslararası mimarlık sahnesinin en iyilerindendir.

M1 Adana’daki dünya markaları

M1 Adana Alışveriş Merkezi, Adana’ya ilkleri kazandırırken, büyüme projesiyle birlikte yeşil alanlar, çocuk oyun bölümleri ve “Alışveriş Sokağı ile açık alanda alışveriş imkanı” ile, her dönem bölgenin en iyi alışveriş merkezi olma özelliğini koruyacaktır.

Dünyanın yıldız markalarına ev sahipliği yapmaya devam edecek olan M1 Adana’nın mağaza karmasına ilk olarak eklenen markalar arasında Chillbox, Anta Freddy, Matmazel, Suwen, Marka Park, The Coffee Shop Company, Naramaxx, IKEA, Kemal Tanca, Armağan ve Pamidor yer almaktadır.

M1 Adana Alışveriş Merkezi, şehrin ve bölgenin öncü Alışveriş Merkezi olma özelliğini, 2016 yılı sona ermeden açılması planlanan IKEA Sipariş ve Teslim Noktası ile bir kez daha vurguluyor.

IKEA Türkiye, ilkini Bodrum’da açtığı sipariş ve teslim noktalarının ikincisini M1 Adana’da açıyor. Diğer ülkelerde de giderek yaygınlaşan bu yeni alternatif satış modelinin dünya genelinde yaklaşık 30 örneği bulunuyor.

IKEA Sipariş ve Teslim Noktası’nda, yaklaşık 1.500 m2’lik alanda, markanın tüm ürün gruplarından bölgeye uygun olduğu düşünülen yaklaşık 2.500 adet IKEA ürünü sergilenecek ve bu ürünlerin yanı sıra, ziyaretçilerimiz IKEA mağazalarında satılan 8 bini aşkın mobilya ve ev aksesuarı arasından da dilediğini sipariş edebilecek.
Tüm siparişler, yalnızca 2-3 gün içerisinde Sipariş ve Teslim noktasından teslim alınabileceği gibi, adrese teslim ve montaj hizmetleri de sunulacak hizmetler arasında yer alacak.

Gündüz Bayer :
METRO PROPERTIES Gayrimenkul Yatırım A.Ş. Genel Müdürü ve Asya Bölge Müdürü Gündüz Bayer, yenilenme çalışmalarıyla ilgili olarak, “METRO PROPERTIES ve FİBA Group olarak, yaptığımız müşteri araştırmaları bizi yeni açılımlara, yepyeni bir alışveriş merkezi konseptine yönlendirdi. Yeni marka talepleri ve perakendecilerden gelen istekler, bu kararı vermemizde önemli bir etken oldu,” dedi.

“Alışveriş Merkezleri sektöründe son yıllarda sadece perakende değil, yaşam merkezi konsepti öne çıktı. Ziyaretçilerimizin değişen ihtiyaçları, dünyada gelişen yeni trendler, edindiğimiz deneyimler, teknolojik ve dijital yenilikler, alışveriş merkezlerini yeniden şekillendiriyor. Çevresindeki yapılardan farklılaşan büyük binalar değil, açık havayla bütünleşen yapılar ön plana çıkıyor, içinde sokaklar, meydanlar barındıran alışveriş merkezleri doğuyor.

Bir alışveriş merkezinin başarısının formülü; yer + alışveriş merkezi konsepti + perakendeci üçlüsünün (YAP) doğru kurgulanmasından geçiyor. Bu kurguyu, değişen zaman ve trendlere göre güncellemek gerekli. Her alışveriş merkezinin, bu çok önemli değişimi doğru okuyup, konsept ve mağaza karmasını, zamana ve ihtiyaçlara uygun olarak yenilemesi ve bir dönüşüm başlatması, başarının sürdürülebilir olmasını sağlar.
Biz de bugünün değil, geleceğin projelerini yaratma hedefi ile hareket ediyoruz; dolayısı ile gelişen şehre, daha geniş çerçevede hizmet verecek bir dönüşüm hedefi ile, M1 Adana büyüme ve yenilenme projesini geliştirdik.

Bütün bunlara ek olarak, mevcut markalarımızın performanslarını analiz ettiğimizde yatırımımızın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördük.” Bayer, ” Biz yeni bir açılış yapmıyoruz, var olan başarının daha fazlasını vaat ediyoruz.

Tüketici artık sadece ihtiyaçlarının karşılanması ile yetinmek istemiyor. Kaliteli ve keyifli zaman geçirmek, alışveriş merkezini hayatının bir parçası yapmak istiyor. Tüketici için alışveriş, artık bir ihtiyaç değil, bir macera,” dedi. M1 Adana’nın, perakendede bölgenin lideri konumunda bulunduğunu belirten Bayer, “Şehrin dokusuna uygun olarak tasarlanan, dikey değil yatay olarak inşa edilen M1 Adana, yeşilin hakim olduğu, açık alanlarında nefes alınan, kapalı alanlarında ise, gün ışığından maksimum ölçüde faydalanılan yeni nesil bir alışveriş merkezi olacak. Biz artık bugünün değil, geleceğin projelerini yaratmayı hedefliyoruz.”

Yurdaer Kahraman:

FİBA Alışveriş Merkezleri ve Ticari Gayrimenkul Yatırımları CEO’su Yurdaer Kahraman konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ” Biz güçlü ve sadık bir müşteri kitlesine sahibiz. Bizim çıkış yolumuz farklılaşmak ve ziyaretçilerimize daha iyi hizmet sunmak.

Biz, daima sürdürülebilir bir büyüme planı içindeyiz. Burada en önemli konu, doğru zamanda doğru kararları vererek, doğru konseptleri belirlemek, bunu bölgenin gelişmesi ve büyümesi ile bağdaştırarak, doğru yatırımları yapmaktır. Bu, başarının anahtarıdır. Bu bağlamda, Adana şehrine, tüm kiracılarımıza ve en önemlisi ziyaretçilerimize karşı büyük sorumluluk duyuyoruz.

Alışveriş Merkezi yatırımlarında trend; müşterinin yaşam merkezi olarak algılayabileceği, sadece ihtiyaçlarını karşılayan değil, keyif alıp zaman geçireceği konseptlere doğru ilerliyor. Adana büyük bir şehir, bu sebeple yapılacak her yatırımın, pazarın gelişimi açısından faydalı olacağını düşünüyoruz. Biz Adana’ya ilk başından beri inanıyor ve güveniyoruz,” dedi. M1 Adana Alışveriş Merkezi ‘nin öncü bir proje ve Adana’ya değer katan bir yatırım olduğunu belirten Kahraman, “Kuruluşumuzdan beri müşteri bağlılığı yüksek, müşterinin kendini konforlu hissettiği bir tarzımız var. Hedefimiz bu tarzımızı koruyarak daha dinamik, gelişen ihtiyaçlara cevap verebilecek bir yaşam merkezine dönüşmek. Cazip Alışveriş Sokağı, yeni meydanlar, modern mimari renkler ve farklı tasarım detayları ile, rahat ve keyifli bir atmosferde ziyaretçilerini karşılayan bir ortam hazırlıyoruz. Yeni eklenen 13 bin metrekare mağaza alanıyla, 20 bin metrekarelik açık sosyal alandan oluşan bir yapıyı mevcut komplekse entegre ederek, şu anki kapalı alışveriş merkezi konseptini daha modernize ederek, geleceğe taşıyacağız,” dedi.

Ernesto Klingenberg
L35 Konsept Tasarım Kurucu Ortağı

“M1, Adana’da önemli bir merkez konumunda ve daha uzun yıllar boyunca da öyle kalacağını umuyoruz. Tasarımcılar olarak amacımız, binanın daha kullanıcı dostu, daha heyecan verici ve kesinlikle daha eğlenceli bir hale gelmesi için şu anda eksik olan unsurları tamamlamak. Başında da söylediğim gibi, bu, köklü bir değişim.

Bu amaç doğrultusunda yeni M1′de kapalı ve açık alanları dengeleyecek, bu alanların rahat geçişlerle birbirine bağlanmasını sağlayacağız. İnsanların çevrelerine gerçek anlamda temas edebilmesi, gökyüzünün ve açık havanın tadını çıkarıp doğada olduğunu hissedebilmesi için açık hava deneyimi kesinlikle şart. İşte bu nedenle 20.000 m2′lik ek alanın neredeyse tamamı açık alışveriş mekânlarından oluşuyor; mağaza ve restoranlar doğrudan yürüyüş alanlarına ve bahçelere bağlanıyor.

M1′e bu yeni kimliğini kazandırmak için, dinlenme ve oyun alanlarıyla bahçelere uzanan yaya yolları ekleyerek daha yumuşak bir bina ortaya çıkardık. Mevcut tasarıma doğal olarak uyum sağlayacak güçlü ama sade hacimler ve şekillerle çalışmayı tercih ettik. Sade şekilleri sofistike detaylarla tamamladık. Ayrıca yeni M1′in yeni bir yüzü olacak; eski cephenin yerini doğal taşlar, alüminyum, ahşap ve yeşillik alacak.”

FİBA Group
FİBA Group,12 ülkede, 97 şirket ve 16.500 çalışanı ile finans ve finans dışı sektörlerde 30 yıla yakın deneyimini 20 yıllık bir gayrimenkul deneyimi ile birleştiriyor: FİBA Alışveriş Merkezleri bu sinerji sayesinde Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından biri olarak sektörü şekillendiriyor.

FİBA Alışveriş Merkezleri 4 farklı ülkede 8 alışveriş merkezi, ofis, rezidans, otel ve lüks öğrenci yurtları yatırım ve yönetimlerinin yanı sıra; gayrimenkul geliştirme ve yönetimi, kiralama, pazarlama, mimari ve varlık yönetimi alanlarında hizmet ve danışmanlık veriyor.

FİBA Group, Marks & Spencer, Aeropostale, GAP ve Banana Republic gibi dünya çapında markaların Türkiye, Rusya, Ukrayna franchise hakları da dahil olmak üzere perakende sektöründe uluslararası deneyimiyle öncü bir rol oynuyor.

METRO PROPERTIES
METRO GROUP’un gayrimenkul kuruluşu olan METRO PROPERTIES, perakende sektöründe sahip olduğu kapsamlı deneyimi, gayrimenkul alanındaki geniş tecrübesi ve istikrarlı uygulama becerileri ile fark yaratmaktadır. METRO PROPERTIES, yeni yatırımlarda olduğu kadar, modern toptan ve perakende mağazacılığın gelişiminin desteklenmesinde de iyi bir iş ortağıdır. METRO PROPERTIES, hem ulusal hem uluslararası düzeyde, aktif ve değer katan bir gayrimenkul yönetimi sunar. Yatırımcılar, kiracılar ve müşterileri METRO GROUP’un dünya çapında yer alan tüm lokasyonlarında, uzman bir destek ile karşılaşırlar. METRO PROPERTIES Almanya’daki genel merkezinden başka Polonya, Rusya ve Türkiye’de de hizmet vermektedir. Diğer ülkelerde şirketin bölgesel temsilcilikleri bulunmaktadır.

ADASO’DA GİRİŞİMCİLERİN SERTİFİKA SEVİNCİ


ADASO’DA GİRİŞİMCİLERİN SERTİFİKA SEVİNCİ
Adana Sanayi Odası (ADASO) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) işbirliğiyle gerçekleştirilen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” programını başarıyla tamamlayan girişimcilere sertifikaları törenle verildi.

ADASO Salonu’nda düzenlenen sertifika töreninde konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, girişimcilik ve yenilikçiliğin ekonomik büyümenin iki yapı taşı olduğunu, bu nedenle girişimci sayısını ve inovasyona yönelik girişimlerin artırılması gerektiğini söyledi. Ülkemizde her yıl 1 milyon kişiye iş bulunması gerektiğine dikkat çeken Kıvanç, “Hepimiz refah içerisinde yaşayan bir Türkiye istiyoruz. Bunu da hep birlikte çalışarak, üreterek başaracağız” dedi.

Adana Sanayi Odası olarak girişimciliğe ve kentin girişimci potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalara büyük önem verdiklerini ifade eden Kıvanç,  girişimcilerin gözlerindeki ışıltıyı gördükçe mutlu olduklarını vurguladı. Kıvanç, “Yapacağınız işleri daha büyük düşünün. İşinize farklılık katarak büyümeyi hedefleyin. Aranızdan geleceğin büyük sanayicileri ve işletme sahipleri çıkmasını umuyoruz. Yolunuz açık, bereketiniz bol olsun” görüşünü dile getirdi.

KOSGEB Adana Müdürü Hüseyin Şen, girişimci özelliklerini kanıtladıklarını, girişimcilik üzerine söz söyleyebilecek konuma geldiklerini belirterek, iş fikirlerini bir an önce olgunlaştırıp girişime başlamalarını istedi. Sertifikalarını alan girişimcilerin 50 bini hibe, 100 bini kredi olmak üzere toplam 150 bin liralık girişimci desteğinden yararlanabileceğini belirten Şen, “Başarılı işletmeler kuracağınıza inanıyorum. KOSGEB olarak her zaman yanınızda olacağız” dedi.

Törende, eğitim programında başarılı olan girişimcilere ADASO Başkanı Zeki Kıvanç,  KOSGEB Adana Müdürü Hüseyin Şen, ADASO Genel Sekreteri Bora Kocaman ve Uygulamalı Girişimcilik Kursu Eğitmeni Hüseyin Düzgün tarafından sertifikaları verildi.

BÜYÜKŞEHİR BORÇLANIYOR “HİZMET” ÜRETEMİYOR


Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, Ak Parti Grup Başkanvekili Ozan Gülaçtı, Büyükşehir Belediyesi’ni sert sözlerle eleştirirken, yapılacak her hizmetin de yanında olacaklarını, bir kez daha yineledi.

Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Ozan Gülaçtı ile gündemi değerlendirdik.
BİRİ GİTTİ ÖBÜRÜ GELDİ; DÜZEN SÜRÜYOR!
Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün, seçim döneminde “bir şey değişecek, her şey değişecek” sloganını kullandığını hatırlatarak, ancak değişen bir şeyin olmadığını vurguladı. Gülaçtı, yerel seçimlerden sonra Adana’da değişen tek şeyi net bir cümleyle şöyle özetledi: “Biri gitti öbürü geldi, kendisi gelmiş oldu, sistem, düzen devam ediyor”
BÜTÇESİ DEVASA AMA HİÇBİR HİZMETİ YOK
Büyükşehir Belediyesi’nin borçlanma politikasını da somut örnekleriyle net bir dille eleştiren Gülaçtı, temeli atıldığı iddia edilen Devlet Bahçeli Köprüsü’nün temelini bugüne kadar kendisinin bile göremediğini kaydetti. Gülaçtı, 1.4 milyar bütçeye sahip Büyükşehir Belediyesi’nin, “Adana’ya şunu yaptık” diyebileceği bir hizmeti bulunmadığını söyledi.
YÜREĞİR, ADANA’NIN İNCİSİ OLACAK
Gülaçtı, buna karşın, Yüreğir Belediyesi’nin çalışmalarından övgüyle bahsetti. Mahmut Çelikcan yönetimindeki Yüreğir Belediyesi’nin özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarıyla Yüreğir’i Adana’nın en kaliteli yaşam alanına çevirdiğini anlatan Gülaçtı, “AK Belediyeciliği Yüreğir'de. Yüreğir'i Adana'nın incisi, Yüreğirli hemşerilerimizi de Adana'nın en mutlu yaşayanları olma yolunda çalışıyoruz” dedi.
ADANA Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AK Parti Grup Başkanvekili Ozan Gülaçtı, Gazette’ye çok özel açıklamalarda bulundu. Kişisel yaşamından, gelecekteki hedeflerine, Adana’daki yerel yönetimlerin hizmetlerinden merkezi hükümetin kentimize yönelik yatırımları hakkında her şeyi, siz okurlarımız için sorduk, AK Partili Eczacı Ozan Gülaçtı, samimi bir dille cevapladı.
İşte o röportaj…

Gazette okurlarına kendinizden bahseder misiniz?
1978 doğumluyum, evli ve bir kız çocuğu sahibiyim. Eczacıyım, eşimde eczacı bizde aileden gelme bir meslek. Mesleğimizi yaparken büyüklerimiz, arkadaşlarımız sayesinde bir şekilde siyasete bir ucundan girdik. Tabi bu da ülke durumuna, ülke siyasetine, yerel siyasete ve toplumun ihtiyacına olan duyarlılığım her zaman vardı, merakım vardı. Bundan dolayı bir şekilde girdik. Yaklaşık 10 yıldır AK Parti'de faal olarak siyaset yapıyorum. İlk kez AK Parti'de siyaset yapmaya başladım bundan da memnunum. Böyle bir çatının altında üye olmaktan, siyaset yapmaktan belli görevlerde bulunup böyle bir çatının altında hizmet edebilmekten çok mutluyum. Şu anda da Adana Büyükşehir Belediyesi ve Yüreğir Belediyesi meclis üyesiyim. Aynı zamanda Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisinde  AK Parti Grup Başkan vekilliği görevini yürütmekteyim.
Geçtiğimiz hafta ASKİ Genel Kurulunda Adanalıların şikayetleri doğrultusunda rögar açma nedeniyle alınan yüksek ücretlere AK Parti Grubu olarak itiraz etmiş, indirilmesine yönelik talep de bulundunuz. Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve ASKİ Genel Müdürü Rahmi Pekar bu talebinize nasıl yanıt verdiler ya da verecekler?
Öncelikle biz Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti Grubu olarak iktidarda değiliz. MHP'li bir belediye başkanı var ve meclis çoğunluğu da Milliyetçi Hareket Partisi'nin elinde. Ancak biz oradaki görevimizin sorumluluğundayız. Her zaman hemşerilerimizin sorunlarını, sıkıntılarını orada dile getirip Belediye Başkanına ve yönetimine meclis kürsüsünden dile getirmek bizleri memnun ediyor. Çünkü bunun sonucunda onların bir nevi dili oluyoruz ve sorunlarını sıkıntılarını aktarmaktan mutluluk duyuyoruz. Geçen günde gene böyle bir sorunda hemşerilerimizden duyuyorduk. Rögar açma problemleri, bundan daha önce su fiyatlarıyla ilgili sıkıntıları gündeme getirmiştik. Bununla ilgili de güzel bir mesafe kat ettik. Bu rögar açma eskiden ücret alınmayan bir meseleydi. Çünkü kanalizasyon tıkanıklarını ASKİ'nin bir aracı gelir basınçlı bir hava basar ve bu tıkanıklığı açardı. Bu dönemde bir ücret, geçen dönem 6 ay önceki ASKİ Genel Kurulunda bir ücret tarifesine geçirildi. Ücret tarifesine biz zaten ret verdik AK Parti Grubu olarak. Fakat bizim ret vermemize rağmen meclis çoğunluğu tabiki demokratik bir ortam kabul edildi. Burada bu ücretlerde bir artış uygulandı. 47,50 Lira gibi bir rakamdan bahsedilmesine rağmen aslında ancak hemşerilerimizden çok yoğun bir şekilde bunun eskiden zaten ücretsiz olan bir şeyin 47,50 Lira değil, çok daha yüksek rakamlara 189 Lira 580 Liralara kadar ulaşan rakamlara fatura çıktığını gördük. Bunun üstüne bu rakamlar çok yüksek rakam. Bir hafta sonra bir bakıyorsunuz tekrar tıkanmış tekrar aynı bedellerle karşılaşıyorsunuz. Büyük bir yük, tabi ki bir hizmet yapıyorsunuz bunun bir bedeli olabilir. Ancak belediyenin, kamunun bazen öyle görevleri vardır ki vatandaş yararına bunları sübvanse etmesi gerekmektedir. Kaldı ki burada basılan basınçlı bir havanın bir maliyeti söz konusu değil. Sadece ASKI Genel Müdürü ile ben bu konuyu görüştüm. ASKI Genel Müdürü bu bedellerin almasının nedenlerini sürekli yaşanan bu tıkanıklıklara karşı hemşerilerimize birazcık dikkate sevketmek olduğunu söylediler. Ancak biz buna katılmıyoruz yüksek bir bedel karşılığında bunu alıp birilerini korkutmaksa derdimiz bu böyle olmaz. Bir bedelle belli bir toplum bilincini oluşturamayız. Bunu gerek yazılı gerek görsel yayınlarla, ilanlarla, reklam panolarıyla gerektiğinde çok rahat yapılabiliyor ve vatandaşlarımızı, hemşerilerimizi bilinçlendirerek bu konuyu çözebiliriz. Yüksek rakamlarla kimsenin cebine darbe indirmenin gerek olmadığını söyledim. Fakat bununla ilgili bir düzeltme yapılmayınca da meclis kürsüsünde belediye başkanının bulunduğu bir ortamda bunu dile getirdik AK Parti Grubu olarak. Belediye başkanımız böyle bir bedellerin çok çıkmayacağından bahsetmesine rağmen biz bu rakamları ortaya koyduk, incelettireceklerini söylediler. İnşallah bu konuyu düzelteceklerdir. Biz düzeltilene kadar takipçisi olacağız. Yapabildiğimiz şey bunu gündeme getirip bu konuda düzeltilmesi konusunda baskı yapmaktır. Ama sonuçta yetki yönetimin elindedir, yapacak kişi de onlardır, bizde takipçisi olacağız.
Bunu daha önce de çok gündeme getirdiniz. Fakat biz yine de sormak istiyoruz. Çünkü unutulmaması gereken, Adanalı sürekli hatırlamalı. Ve sorum;  Büyükşehir Belediyesi'nin başta Devlet Bahçeli Köprüsü ve daha birçok Adanalı'ya hizmet yapmak amacıyla gerçekleştirilen borçlanmanın son durumu nedir?
Büyükşehir Belediyesi 2014 yılından itibaren her yıl belediye meclisinin yetkisi dahilinde bir önceki yılın bütçesinin belli bir oranının dahilinde her yıl maalesef borçlandı. Toplam 3 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak 3 kez borçlandı. Biz AK Parti Grubu olarak bu 3 borçlanmanın birine evet oyu verdik. Bu da geçen yıl ki 2016 yılında yapılan borçlanmaydı. 110 Milyon Lira olan bir borçlanmaydı. Bunun da nedeni çünkü borçlanma önümüze geldiğinde bu borçlanmanın içeriğinin Adana'ya yapılacak olan bir köprü. İşte o set üstü dediğimiz öyle alternatif olacak, riskli bir yer orası acilen alternatifin yapılması gerektiğini düşündüğümüzden ve bu konuda devlet kurumlarının da Devlet Su İşlerinin de bir yazısı, belgesi olduğunu bildiğimizden de acilen yapılabilmesi için bu konuda 110 Milyonluk borçlanmayı bu köprünün yapımına harcanmak şartıyla o bölgede yapılması gerek kamulaştırmalar dahil olmak üzere verdik.
KÖPRÜ İLE İLGİLİ HİÇBİR ŞEY YAPILMADI
Biliyorsunuz Yüreğir Bölgesinde çok büyük hükümet yatırımları var. Büyük bir Şehir Hastanesi ve bu sadece Adana'nın değil bölgenin en büyük hastanesi olacak. Tüm bölgeye hitap edecek çok büyük bir şehir hastanesi. İçinde farklı 7 Hastaneden oluşan bir hastane. Onun haricinde bölge adliye mahkemesi, bölge ıslah mahkemeleri hepsi Yüreğir bölgesinde yapıldığı için bunların bitmesiyle beraber aşırı bir trafik akışı olacak oraya doğal olarak. Ve buna hazırlık için 2015 yılının başında biz bu borçlanmaya evet verdik ki bu köprü acilen yapılsın o bölgede köprülü kavşak çalışması var, köprülü kavşak çalışmasında da yapılması gereken bir köprülü kavşağı yapacak karayolları ancak altyapısını yapacak oradaki araştırmayı yapacak Büyükşehir belediyesi. Bu daha önce konuşulmuş protokole bağlanmış bir mevzu. Bununda acilen yapılmasıyla bu borçlanmaya kabul verdik. Ancak 2015 yılının sonlarına doğru geldiğimizde henüz daha hiç bir şey olmadığını hep beraber gördük. Maalesef konuşuldu, konuşuldu bir yılı aşkın 2014 yılının sonlarında konuşulmaya başlandı. Köprü ile ilgili hiç bir çalışma hiç bir adım atılmadı. 2015 yılının sonlarında bu köprü için ayrılan bedelin kullanılamayacağı anlaşıldığından başka birimlere aktarılmak üzere tekrar meclisten bir yetki istendi. Bizde zaten sadece köprü de kullansın diye verdiğimiz için bu yetkiye hayır dedik. Burada önemli olan bizim için köprü ve onun devamındaki köprülü kavşak yapımı çalışmasıydı. Acilen yapılması gereken hem vatandaşlarımızın güvenliği açısından, çünkü set üstü tehlike oluşturuyor. Asıl amacı onun trafik akışı için yapılmış bir şey değil hem de rahatlıkları açılacak olan tesislerin ulaşımı açısından acilen yapılması gerektiğini düşündüğümüzden biz buna ret verdik. 2016 Şubat ayında tekrar bir borçlanma geldi meclise. 100 Milyon civarında ve içerik maalesef geçen senenin içeriğiyle aynı maddelerdi. Biz geçen sene size bu yetkiyi verdik niçin kullanmadınız, geliyorsunuz tekrar aynı şeyi istiyorsunuz şeklinde itiraz ettik. Bu köprülü kavşak çok acil 15 milyon lirayı bunun için istiyorsunuz dedik ve bu parayı yediniz gördük. Ancak yine bir 15 milyon için yetki veririz geri kalan başka yerlerde kullanılacak para için yetki veremeyiz. Çünkü bizim bu borçlanma sonucunda verdiğimiz yetkiyle alınan bu borçlanmaların maalesef hizmete dönüşmediğini görüyoruz.
BİRŞEY DEĞİŞECEK DENİLDİ, HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ
Sadece belediye borçlanıyor ancak ortada bir şey olmayınca hizmete dönüşmeyen ben bile göremiyorum. Sadece ben değil tabi ki hemşerilerimizle iç içeyiz, siyaset yapıyoruz, Adanalı hemşerilerimizin hiçbiri göremiyor. Ortada yapılan bir hizmet yok. Basit günü geçiştiren, ufak çalışmalarla yapmak zorunda olduğu hizmetlerle gurur duyuluyor. Yani bir temizlik çalışması, asfalt çalışması, kanalizasyon çalışması Büyükşehir'in zaten zorunlu olduğu hizmetler. Ancak Büyükşehir Belediyeleri ilçe belediyelerinden farklı olarak büyük bir bütçeye sahipler. 2016 yılı bütçesi 1.4 milyar TL'dir. Böyle bir bütçeye sahip bir Büyükşehir Belediyesinin gerçek bir Büyükşehir Belediye projesini ortaya koyması gerekmektedir. Maalesef iki buçuk yıl oldu hala evet biz şöyle bir proje yapıyoruz, bu şehre bunu yapıyoruz diyebileceğimiz bir şeyi göremedik. Belediye başkanları seçilirken bir takım vaatlerle geliyorlar mevcut seçilen belediye başkanımız da birçok vaatle gelmiştir. Bir şey değişecek herşey değişecek denilmişti ama maalesef bugüne kadar değişmedi. Değişen sadece tek bir şey var, biri gitti öbürü geldi kendisi gelmiş oldu, sistem, düzen devam ediyor. Adanalıya yine hizmet yok, gene bir çalışma yok. Bir Adanalı olarak gezerken değişen bir şey göremiyorum. Yap-boz şeklinde yıkılıp yapılan aynı yerler. Kendilerinin söz verdiği uzay yolundan çıkma projelere dahil hiçbir alt yapı yapılamadı. Genel başkanın katılımıyla burada bir temel atma töreni yapıldı. Biz 2. yılın sonunda temelimizi atıyoruz diye bir görüntü çizmeye çalıştılar. Ancak ortaya maalesef söylüyorum bir komedi çıktı. Ortada da bir tören vardı da kimse o temeli göremedi. Aradan da 3 ay zaman geçti hala bir temel göremedik. Bir temel atıyorsanız devamında çalışmanın gelmesi lazım. Ama umudumuzu yitirmiyoruz, inşallah olacaktır, olmasını canı gönülden istiyoruz ve destekliyoruz. Çünkü bu bir hizmettir hizmetin nereden geldiğinin de bir önemi yoktur bizim için. Yeter ki hemşerilerimize hizmet gelsin. Sürekli konuşuluyor bu köprü henüz yapılamadı. Sadece bununla değil önümüzdeki günlerde Adana'ya farklı projelerde yapılacaktır. Belediye başkanının beyanatleri 2016 yılında Adana'ya bu köprüyle beraber iki farklı köprü daha kazandıracağı yönündedir.
Yaklaşık 2 yıl sonra yerel seçimler yenilecek. Son 3 yıldaki belediye başkanlarının çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana maalesef büyük bir şehir. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı net hizmet gözle görülür, hemşerilerimizin yaşam standartını arttıracak sosyal alanlar, trafikle ilgili çalışmalar olsun ya da yeşil alan olsun, geçen yıl faaliyet raporunda, faaliyet raporu belediyenin resmi raporudur bize verilen bir rapordur. Hedef olarak geniş bir alan, yeşil alan yapılması hedef konulmuş. 2015 yılında hiç bir yeşil alan oluşturulmamış. Ama faaliyet raporunda yeşil alan 0 metrekare oluşturulmuş. Yapılmış birşey maalesef yok geriye iki buçuk yıl gibi bir zaman kaldı. Bu dönem içinde çok büyük umudumuz maalesef yok. Çünkü aynı seçilmiş kişinin lafa bakılmaz. Laf çok ama icraatı maalesef göremiyoruz.
Yüreğir kentsel dönüşümü ve diğer ilçeler ile ilgili projelerden bahseder misiniz?
 Yüreğir Adana'da maalesef hep ikinci plana atılmış bir ilçe olmuş. Yıllarca Adana merkezli olmasına rağmen taşra gözüyle bakılmış. Ancak son 7 yıldır özellikle Belediye Başkanımız Mahmut Çelikcan'ın da belediye başkanlığı döneminde Yüreğir'e gerçekten büyük atılımlar, büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. Yüreğir artık Adana'nın kenar mahallesi değil Adana'nın birincisi olma yolunda ilerliyor. Hem yapılan hükümet yatırımları o bölgede de var, Seyhan'da da var, Sarıçam'da da var. Biliyorsunuz Sarıçam'da da çok büyük Adana'ya 33 bin kişilik kapasitede bir modern stadyum kazandırılıyor. Yüreğir'deki bu yatırımlarda Yüreğir'e hareket getiriyor. Yüreğir Belediye Başkanımız Mahmut Çelikcan kentsel dönüşüm konusuna çok önem veriyor, büyük özveri gösteriyor ve büyük çalışmalar yapıyor. Geçen dönem 2014 öncesinde başladığı Kışla Mahallesi kentsel dönüşüm çalışmasının 1. etabı tamamlandı. Gerçekten çok modern yaşam alanları olan, yeşil alanları olan, orada yaşayacak kişilerin ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceği çok modern bir alan oluşturuluyor, oluşturuldu bitti. Hak sahiplerine kuraları yapıldı ve teslim ediliyor. Bundan sonra Kışla mahallesinin 2. etabı ve 3. etabı olmak üzere Kışla mahallesinin tamamı kentsel dönüşümden geçecek. Gerçekten Seyhan Nehrinin hemen kenarında yer alan bu bölge Adana'nın suretini de değiştiriyor. Ve bu dönüşüm buradan başlayıp geriye doğru gidecek. Sadece Kışla mahallesinde değil Yüreğir'de yaklaşık 11 mahallede kentsel dönüşüm çalışmaları projelendirme aşamasında. Hilton Otelinin arkasında kalan Kozan Çarşısı dediğimiz bölge geçmiş dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı'mız sayın Demet hanım döneminde onaylandı ve bu bölgede kentsel dönüşüm çalışması hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ ve Yüreğir Belediyesi işbirliğiyle yapılıp çok modern alanlar oluşturulacak. Tabi devamında buranın Sinanpaşa var yapılması gereken bir yer. Ancak Sinanpaşa'ya yaklaşık 12 yıldır çivi çakılamıyor. Yaklaşık 10 yılı aşkın bir süre önce Büyükşehir Belediyesine verilen yetkiden dolayı Büyükşehir Belediyesinin burada bir çalışma yapması bekleniyor. Yüreğir Belediyesi bütün kentsel dönüşümleri başarıyla yaptığı için "niye Sinanpaşa'da yapmıyor Sözlü'ye bizi Yüreğir'i sorumlu tutuyor. "Ancak yetkiyi biz istedik Yüreğir Belediyesi olarak Büyükşehirden biz yapalım burayı da dedik kabul etmediler, vermediler yetkiyi. Biz yapacağız dediler bizde bekliyoruz. İnşallah Büyükşehir Belediyesi Sinanpaşa'yı da değiştirecek.
YÜREĞİRLİ ADANA’NIN EN MUTLU YAŞAYAN İNSANI OLACAK
Böylece orada bir hat tamamlanmış olacak. Sadece kentsel dönüşüm değil Yüreğir Belediyesi Kültür Evleriyle, taziye evleriyle şimdi yapacak olduğu kına evleri projesiyle gerçekten Yüreğir'in sosyal ve kültürel yaşamına da büyük bir katkı yapmıştır. Sayın başkanımız Mahmut Çelikcan eski bir Karayolları Genel Müdür Yardımcılığından geldiği için yol yapmayı, asfalt yapmayı iyi bildiği için büyük bir borcu olan belediyeyi devir aldığı için hem borcunu azaltmış hem de gerçekten Yüreğir'in yollarını, ara sokaklarına bile çok kaliteli balık sırtı, eğimli ve kenarları oluklu asfaltlarla mahalleleri döşemiş. Gerçekten bu konuda taraflı tarafsız herkesten tüm Yüreğirlilerden övgü almış bir belediye başkanıdır. AK Belediyeciliği Yüreğir'de, Yüreğir Belediyesinin bütçesi imkanları dahilinde elimizden gelenin fazlasıyla yapıp Yüreğir'e Adana'nın incisi, Yüreğirli hemşerilerimizi de Adana'nın en mutlu yaşayanları olma yolunda çalışıyoruz çalışmalarımıza da devam edeceğiz inşallah.
AK Parti'nin Adana'ya yönelik yatırımlarından ve planlarından bahsedebilir misiniz?
AK Parti olarak bizler Adana'ya birçok hükümet yatırımları yapıyoruz. Şimdi hükümetler ne yapar, hükümetler bir şehre yol getirir, otoban yapar var, havaalanları yapar, mevcutların yanısıra yenisi de yapılıyor, demiryolu getirir. İnşallah yüksek hızlı tren projesi de alındı. Adana da dahil edildi o da gelecek. Hastaneler yapar bölgenin en büyük hastanesini yapıyoruz, stadyum yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük 3. Adliyesi Adana'da bitmek üzere. Birçok projeye adım attık ve bunun haricinde eğitim de olsun, sağlık da olsun ufak ufak, çok fazla derslik sayısı artırılmıştır, okullar yapılmıştır, sağlık alanında polikinlikler, sağlık ocakları yatırımları yapılmıştır. Bunlar diğerleri gibi büyük, gözle görünmese de hemşerilerimizin yaşam kalitelerini çok artırmıştır. AK Parti döneminde yaklaşık 1550 yataklı entegre sağlık kampüsü bunun içinde Onkoloji Hastanesi, Kardiyoloji Hastanesi, Kadın Doğum Çocuk Hastanesi, Genel Hastane, Ortak Teşhis ve Tedavi Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Psikiyatri Hastanesi bulunuyor. Bir hasta için büyük bir kampüs bir hastane var. Adana Arena Statı 33 bin kişi kapasiteli. Sayın Bakanımız Ömer Çelik'in Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde Adana'ya başlanılan ve bitme aşamasına gelen eski Milli Mensucat Fabrikası’nın olduğu yerde Türkiye'nin en büyük müze kompleksi yapılıyor. Bu kompleks de 68 metrekarelik müze kompleksi. İçinde yine Arkeloji müzesi, Tarım müzesi, Adana tarihi müzesi gibi farklı bölümlerden oluşan bir müzemiz var. Yaklaşık 20 milyar civarında Adana'ya yapılan eğitim, sağlık alanlarında bir yatırım söz konusu. Ama bu tabi ki başlangıç, daha da yapmaya devam edeceğiz. Güney Kuşak Çevre Yolunun ihalesi yapıldı, sayın bakanımızın döneminde, onunda yapımına başlanacak. Adana'ya ileri ki dönemlerde daha büyük projeleri de inşallah getireceğiz. Ancak tabi ki bu projelerde yerel yönetimlerde ortak çalışmalar çok önemli. Siz bir şey yaparken yerel yönetimin desteklemesi ve ona göre hızlı davranması gerekiyor. Ama bir köprülü kavşaktaki kamulaştırmayı bile henüz yapamadığınız için köprülü kavşağa bile henüz başlayamadık. Bu uyumun olması çok önemli. İnşallah 2019'da ben bunu bir AK Parti'li olarak değil bir Adanalı olarak  olarak bakıyorum AK Parti'li bir belediyeyle AK Belediyecilikle tanışır. Yerel yönetimler hizmetlerinin nasıl yapılacağını biz göremedik. Komşu iller Antep, Konya, Kayseri, Maraş gördü yaşadı ve bu hizmetlerden faydalandı. Adanalı hemşerilerimizde 2019'da artık AK Belediyecilikle tanışıp gerçek manada hizmetin ne olacağını göreceklerine inanıyorum.
Yeni Başbakan'ımızın Binali Yıldırım olmasının ardından Başkanlık Sistemi daha çok gündeme gelmeye başladı. Başkanlık Sistemi Türkiye'nin önünü açar mı?
Başkanlık Sistemi Sayın Başbakan'ımız Binali Yıldırım döneminden önce de konuşulan bir sistemdi ve Sayın Başbakan'ımızın gelmesiyle de bu konuya önem vereceğini bizzat beyan etmiştir.
ACİLEN BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR
Aslında Başkanlık Sistemi tek başına olan bir sistem değil. Bir anayasa paketi çerçevesinde uygulanacak bir sistem. Türkiye'nin artık gelişmiş bir ülke kapasitesine tam girebilmesi için artık anayasasının da yenilenmesi, şartlara, döneme göre uyum sağlaması gerekmektedir. Başkanlık sistemini maalesef demokratik sistemden ayırmaya çalışıyorlar. Başkanlık sistemi aslında demokratik sistemin ta kendisidir. Sadece bir uygulama farklılığıdır. Hantallaşmış bir devlet yapısını fazla imzadan kurtarmak ve zaten altındaki parlementer sistemler tabi ki olacak bununla beraber tekelden daha hızlı, yatırımların daha kolay yapılabilmesi için, çalışmaların daha hızlanabilmesi için uygulanması gereken bir sistemdir. Türkiye'nin acilen yeni anayasaya ve başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacı vardır. Çünkü bölgedeki güçlü, güçlenen bir ülke olmasının sebebiyle artık bazı eskiyen ve hantal kalmış kurumlarında hızlandırabilmek, değiştirebilmek için yeni anayasayla birlikte başkanlık sisteminin acil gelmesi gerekmektedir. Bu konuda da sayın Başbakan'ımız ve Sayın Cumhurbaşkan'ımızın müteakip defalar, beyanları, anlatımları olmuştur. Maalesef muhalefet bunun kişiye özel bir sistem olmasını söylemesine rağmen şunu unutmaktadır; Başkanlık sistemi sonuçta bir seçim sonucu olacaktır, herkesin aday olma imkanı olacaktır, başkan olabilme imkanı olacaktır. Bu kesinlikle kişiye özel bir sistem değil, bu Türkiye'nin önünü açacak, güçlendirecek ve hızlandıracak bir sistemdir. Bunun acilen uygulanmasının anayasa değişikliğinin yapılmasının bizler farkındayız. Hemşerilerimiz de aslında farkında ancak muhalefet bu konuda direnip yeni anayasa paketinin ve başkanlık sisteminin önünü tıkayıp, aslında Türkiye'nin gelişmesinin de önünü tıkamaktadır.
Siyasi hedefleriniz nelerdir?
Ben yaklaşık 10 yıldır siyaset yapıyorum ve bundan da çok memnunum, gurur duyuyorum. Severek, istekle büyük bir hevesle ve ilk günkü heyecanla devam ettiriyorum. Şu anda Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve AK Parti Grup Başkan Vekilliğini yürütmekteyim. Hedeflerim arasında böyle bir hedefim yoktu. Siyasette biraz kısmet var, biraz gelişmelerin, durumun, ortamın sizi nereye götüreceği var.  Benim şahsım adıma tek amacım hizmet etmek AK Parti'de Türkiye için hizmet edebilmek, Adana için hizmet edebilmek. Bunu bugün Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olarak yapıyorum. Yarın sadece bir üye olarak yapabilirim, mahalle temsilcisi olarak yapabilirim. Hangi konumda olduğumun çok bir önemi yok. Ama benim tek bir siyasi hedefim var. Bu yaptığımız hizmeti AK Parti'deki bu çalışmalarıma inşallah uzun yıllar devam edip hangi alanda, hangi seviyede, hangi konumda olursa olsun devam ettirebilmek var. Tek bir siyasi hedefim bu.
Belediye başkan adayı olmayı düşünüyor musunuz?
Adaylık öyle sizin düşünmenizle, istemenizle olacak bir şey değil. Şartlar, durumlar bize ne getirir ne götürür inanın bilemiyorum kestiremiyorum. Şu an tek amacım, tek hedefim AK Parti Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili olarak meclis üyesi olarak 2019 yılında görevim sona erdiğinde evet Ozan Gülaçtı bugüne kadar görevini yaptı, layıkıyla, hakkıyla yaptı, Allah razı olsun dedirtebilmek. Onun dışında ne olacağını bende bilemiyorum, zaman gösterecek. Şu andaki tek amacım 2019'da görevimi bırakırken huzurlu, mutlu ve övgü alarak bırakabilmek.
Siz Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydınız nasıl bir Adana profili çizerdiniz?
Adana bölgemizin aslında en büyük şehriydi. Ancak hükümet yatırımlarının, hükümetler şehre bir takım şeyleri yapar gerisi yerel yönetimlerin işidir. Yerel yönetimlerdeki geri kalmışlık Adana'yı artık belli bir dönem sonra geriye götürdü ve şu an Adana eski gücünden, eski ekonomisinden, Adanalı hemşerilerimin de eski mutluluğundan bir eser kalmadı.
ADANA KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA CAZİBE MERKEZİ OLUR
Şu anda Adana'ya baktığımda artık 20 yıl önce nerdeyse şu anda aynı noktada kaldığını görüyorum, ilerleyemedi. Eskinin mirasını kullanıp üstüne bir şey koyamayan bir Adana var ortada. Ancak Adana'nın potansiyeli çok fazla. Bölgesel avantajlarının, toprak avantajlarının, iklim avantajlarının yanında Adanalıların da çalışma azmi, heyecanı ve bu şehre yükseltebileceği büyük bir cevher var. Ancak yerel yönetimler projeleri hazırlayıp şehrin gelişimine bir katkı sunamazsa, yatırımcıları bu şehirden kaçırırsa, yatırımın, sanayinin, ticaretin önünü açmazsa sadece imara dayalı imar değişikliklerine dayalı bir belediye anlayışı ortaya koyarsa maalesef Adana olduğu yerde sayar. Bugün geldiğimiz noktada da birçok ilin gerisine düştüğümüz gibi de böyle de devam ederiz. Adana'da bu cevheri değerlendirmek çok kolay. Yapılacak ufak projelerle Adana çok kolay ilerler ve çok kolay eski günlerine geri gelebilir. Ancak bu projeleri yapabilmek için özveri, dirayet ve istek lazım. İyi niyetli, kafasının arkasında bir düşünce olmadan başkanların bu çalışmaları yapıp sadece Adana'ya katkı sunmak adına projeler üretmeleri lazım. Sadece mimari projeleri değil, sosyal projeleri de geliştirmeleri lazım. Hafta sonları Adanalıların Adana çevresi illere Mersin'e ya da diğer illere gitmektense bizim bu illerden Adana'ya nüfusu çekebilecek yatırımları projeleri ortaya koyabilmemiz lazım. Çok güzel doğal zenginliklerimiz olmasına rağmen bunları kullanamıyoruz, sergileyemiyoruz. İnanın Mersin'in denizindense Adana'nın Seyhan Baraj Gölü çok daha ilgi çekici, sıcak bir ortama kavuşturulup çok güzel alanlarla güzel projelerle bir merkez haline gelir. Şehir hastanesi zaten bölgeden bir çekim yapacak Adana'ya. Ama bunların yanında sosyal projelerle Adana'yı bir çekim merkezi haline getirmek lazım. Adana gibi büyük bir şehrin bir hayvanat bahçesi yok. Yeşil alan, parktaki bizim anlayışımız maalesef bir kaç peyzaj uygulaması yapıp, bir iki şelale görünümlü suları akıttık mı biz park yaptık diyoruz. Oysa ki gelin bakın yurtdışına parklar hiçbir peyzaj uygulaması olmadan doğal ortamına bırakılmış parklardır. Biz de böyle bir alan oluşturulamadı henüz, oluşturulacak da çok yerimiz var.  Ama bununla ilgili bir temel, bir giriş, bir çivi bile çakamıyoruz. Adana'ya küçük dokunuşlarla çok büyük işler yapılır, çok başarılı işlere imza atılır. İnşallah 2019 AK Belediyeciliği vesilesiyle de bu farkı göreceğimizi de inanıyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
İnşallah sizlerin de sayesinde, sizler hakikaten siyasetçilerin dili oluyorsunuz bizlerin söylemek istediklerini sizler vasıtası ile hemşerilerimize duyurma imkanımız oluyor. Ben muhalefet olarak Büyükşehir Belediye Meclisinde muhalefet de olan bir partinin başkan vekili olarak hizmet için her zaman yapıcı muhalefet yapmaya devam edeceğimizi söylüyorum. Hizmetin yapıldığı yeri alkışlamasını biliriz ama yapılmadığı yerde de bunu en sert şekilde eleştirip yapılması için de hemşerilerimize hizmet gitmesi içinde bundan sonra her zaman Büyükşehir Belediye Başkanı ve yönetiminin peşinde olacağız.
Gazette ailesi olarak sorularımızı içtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederiz.

11 Temmuz’da, “Büyük Güç Türkiye” adıyla 81 ilde başlayacak olan AK Parti Siyaset Akademisi’ne kayıtların devam ediyor



AK Parti Adana İl Başkan Yardımcısı AR-GE Başkanı Serdar Göktekin, 11 Temmuz’da, “Büyük Güç Türkiye” adıyla 81 ilde başlayacak olan Siyaset Akademisi’ne kayıtların devam ettiğini bildirdi.
http://www.gazette.com.tr
Göktekin, 10 haftalık bir program kapsamında gerçekleştirilecek olan Siyaset Akademisi'nde, eğitim sunumlarının akademisyenler ve yerel yönetimler konusunda tecrübeli uzman siyasetçiler tarafından verileceğini kaydetti.
HEM SİYASAL HEM KÜLTÜREL DONANIM
İlk dersi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın belirlenecek bir ilde vereceğine dikkat çeken Serdar Göktekin, “Siyaset Akademisi, siyasete ilgi duyanları geleceğin Türkiye’sinin şekillenmesinde etkin rol üstlenecek bireyler olarak konumlandırıp, hem siyasal hem de kültürel donanım kazandırmak, bu sayede siyasi hassasiyetleri olan sorumluluk sahibi vatandaşlar kılabilmek adına kendine bir görev edinmiştir” şeklinde konuştu.
KAYITLAR  AK PARTİ İL BAŞKANLIĞINDA
İl Başkan Yardımcısı ve AR-GE Başkanı Serdar Göktekin, Siyaset Akademisi’ne kayıtların AK Parti İl Başkanlığı’nda devam ettiğini bildirdi. Göktekin, “Bu organizasyon, siyasi görüşü, cinsiyeti fark etmeksizin siyasete ilgi duyan, hangi siyasi görüşte olursa olsun herkese açıktır. Güç Türkiye programı adı altında düzenlenecek eğitimlerde kapsamlı bilgiye sahip olmak isteyen vatandaşlarımızı Siyaset Akademisi programımıza davet ediyoruz” dedi.
AK Parti Adana İl Başkan Yardımcısı AR-GE Başkanı Serdar Göktekin, AK Parti Genel Merkez AR-GE Başkanlığı tarafından yürütülen ve siyasete merak duyan kişilerin eğitimini amaçlayan Siyaset Akademisi’nde ‘Büyük Güç Türkiye’ programı olarak belirlenen 17'inci eğitim döneminin 11 Temmuz'da başlatılacağını söyledi.

AK Parti Adana İl Teşkilatı olarak Siyaset Akademisi için hazırlıkları sürdürdüklerini belirten Başkan Göktekin, Türk siyasi hayatına farklı bir yapı ve anlayış kazandıran Siyaset Akademisi’nde yeni dönemin ‘Büyük Güç Türkiye’ adıyla AK Parti Adana İl Başkanlığı’nda kayıtların devam ettiğini söyledi. Başkan Göktekin "AK Parti ARGE Başkanlığı, toplumsal sorunları tanımlayıp halkın beklenti ve ihtiyaçlarına göre çözümler geliştirmek ve bunu toplumdan uzak bir şekilde değil, toplumun içerisinde yer alan kişiler, kurumlar ve diğer aktörlerle birlikte yapmayı hedefleyen bir birim olarak kurulmuştur. Bu çerçevede partimizin bilgiye önem vermesi gereği her alanda her tür araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütmekteyiz. Bu yoğun ve hızla devam eden çalışmalarımız arasında önceliğe sahip olan Siyaset Akademisi, seçmenlerin partimizle bağını kuvvetlendirmek, siyasete yönelik toplumsal ilgiyi artırmak, katılımcıların tarih, siyasal, ekonomi, dış politika gibi alanlarda uzmanlar tarafından bilgilendirildiği Türkiye geneline teşkilatlarımız aracılığı ile yaygınlaştırdığımız eğitim faaliyetidir" dedi.

İLK DERS BAŞBAKAN YILDIRIM’DAN
Başkan Göktekin, Siyaset Akademisi’nin, 81 ilde yapılacağını ve ilk dersi belirlenecek bir ilde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın vereceğini söyledi. Başkan Göktekin, ayrıca Türk Siyasetine Giriş, Siyasal Sistemler ve İdeolojiler, Siyasal Strateji ve İdeolojiler, Siyasal Strateji ve İletişim Becerileri ve Deneyim Paylaşımları başlıklarında, konunun uzmanları tarafından dersler verileceğini ifade etti.

10 HAFTA SÜRECEK
10 haftalık bir program kapsamında gerçekleştirilecek olan Siyaset Akademisi'nde, eğitim sunumlarının akademisyenler ve yerel yönetimler konusunda tecrübeli uzman siyasetçiler tarafından verileceğini belirten Başkan Göktekin, “Siyaset Akademisi, siyasete ilgi duyanları geleceğin Türkiye’sinin şekillenmesinde etkin rol üstlenecek bireyler olarak konumlandırıp, hem siyasal hem de kültürel donanım kazandırmak, bu sayede siyasi hassasiyetleri olan sorumluluk sahibi vatandaşlar kılabilmek adına kendine bir görev edinmiştir.

SİYASİ GÖRÜŞ ARANMIYOR
Siyaset Akademisi eğitim programına tüm vatandaşlar katılabilir. Tüm halkımıza açıktır. Bu organizasyon, siyasi görüşü, cinsiyeti fark etmeksizin siyasete ilgi duyan, hangi siyasi görüşte olursa olsun herkese açıktır.
Siyaset Akademisi’ne katılmak isteyenlerin kayıt işlemleri AK Parti İl Başkanlığı’mızda yapılmaktadır. Büyük Güç Türkiye programı adı altında düzenlenecek eğitimlerde kapsamlı bilgiye sahip olmak isteyen vatandaşlarımızı Siyaset Akademisi programımıza davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

Çukurova GİAD’dan geleceğe yatırım



Kenti için çalışan Adana sevdalısı genç işadamlarının üye olduğu Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD), kentin en önde gelen sivil toplum örgütü olmanın sorumluluğuyla büyük bir organizasyon için bir kez daha kolları sıvadı. 
“Gençlere yatırım geleceğe yatırım” sloganıyla yola çıkan Çukurova GİAD, bu kez, üniversite son sınıf öğrencilerini veya üniversiteden yeni mezun olmuş gençleri iş hayatına kazandıracak Çukurova GİAD Akademi’yi hayata geçiriyor.
Geçen ay yapılan olağanüstü genel kurulda üniversiteli gençlere yönelik sertifika programı çalışmaları için tüzük değişikliği gerçekleştiren Çukurova GİAD, üniversite mezunlarına iş tecrübesi kazandıracak Çukurova GİAD Akademi’nin (Business & Management School) startını verdi. 3 ay sürecek olan Çukurova GİAD Akademi’ye üniversitelerin son sınıf öğrencileri veya 30 yaşını aşmamış üniversite mezunları kabul edilecek.  25 kişinin ücretsiz alınacağı Çukurova GİAD Akademi’den Çukurova GİAD üyesi, yöneticisi veya üyelerin referans olacağı adaylar olmak üzere 15 kişi de ücretli kabul edilecek.
SON BAŞVURU 15 EYLÜL
Çukurova GİAD Akademi’den yararlanmak isteyen üniversiteliler, öğrenimi devam edenlerden not ortalamalarını gösterir resmi belge, mezunlardan diploma ve not ortalamalarını gösterir resmi belge, resimli özgeçmiş, kariyer hedeflerini anlatan maksimim 200 kelimelik yazı, kimlik fotokopisi ve öğrenci belgesinden oluşacak başvuru evraklarını pdf formatında cugiad@cugiad.org adresine göndererek başvurularını yapabilecek. Başvurular Prof. Dr. Kerem Alkin ve program yöneticisi Altay Ayhan tarafından değerlendirilecek, mülakatlar da Prof. Dr. Kerem Alkin tarafından yapılacak. Çukurova GİAD Akademi’ye son başvuru 15 Eylül. Mülakatlar 21 Eylül’de yapılacak, Çukurova GİAD binasında verilecek derslere de 30 Eylül’de başlanacak.
PATRON ÇIRAKLIĞI
Öğrenimleri sırasında teorik, kısmen pratik dersler alabilen gençlerin, üniversite diplomalarını aldıktan sonra iş hayatına atıldıklarında sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Çukurova GİAD Başkanı Ömer Faruk Sakarya, “Hayata geçireceğimiz bu program geleceğimizin teminatı gençlere yapılacak en güzel yatırım olacak. İş dünyası, çalışacağı kişilerde  farklı bakış açıları, donanımlar, farklı vizyon görmek istiyor. Çukurova GİAD Akademi, iş dünyasının bu istediklerini gençlere kazandıracak.  3 ay sürecek program sırasında gençlerimiz staj da yapacaklar. Patron çıraklığı diye nitelendirdiğimiz bu süreçte iş hayatının gerçeklerini, beklentilerini, pratikliğini, yatırımın detaylarını, inceliklerini öğrenecekler. Bu gençler, devletimizin de desteğiyle belki geleceğimizin patronları olacaklar” dedi.
Akademiden mezun olacak katılımcılara sertifika verileceğini de bildiren Başkan Sakarya, “Çukurova GİAD ve üyeleri iş dünyası içinde önemli konuma sahiptir. Memleketine, ülkesine hizmet eden, milyarlarca lira cirosu olan üyeleri, binlerce kişiyi istihdam etmekte, yüzlerce milyon dolar ihracat yapmaktadır. Dolayısıyla, 3 aylık eğitim sonunda verilecek Çukurova GİAD Akademisi Sertifikası, katılımcıların iş başvurularında önemli bir referans olacak” diye konuştu.
KİMLER DERS VERECEK?
Akademide Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof . Dr. Beril Dedeoğlu, İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı,  Cumhurbaşkanlığı Akademik İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Akademik İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Azmi Yalçın, Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi, Bloomberg HT Yorumcusu Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Vahap Munyar, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran’ın da aralarında bulunduğu onlarca önemli isim ders verecek.  (Haber Merkezi)http://www.cukurovapress.com

Çukurova'da Türkiye'nin en zengin Botanik Bahçesi kuruldu



Tekfen Holding ve TEMA Vakfı Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit'in kuruculuğunu üstlendiği Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakfı'nın desteğiyle Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde Türkiye'nin en zengin endemik (yöresel, ülkeye özgü) bitki türlerinin yer aldığı Botanik Bahçesi kuruldu.


Tekfen Holding ve TEMA Vakfı Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit"in kuruculuğunu üstlendiği Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakfı"nın desteğiyle Adana"daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde Türkiye"nin en zengin endemik (yöresel, ülkeye özgü) bitki türlerinin yer aldığı Botanik Bahçesi kuruldu.

Tekfen Holding"in yanı sıra arkadaşı Hayrettin Karaca ile birlikte 11 Eylül 1992"de TEMA"yıkuran Ali Nihat Gökyiğit"in maddi ve manevi desteğiyle ÇÜ Balcalı Yerleşkesi"nde 200 dönümlük alanda kurulan bahçeye "Çukurova Üniversitesi Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi" adı verildi. Türkiye"nin en zengin endemik bitki türlerine sahip Çukurova Bölgesi"nde kurulan bahçe için açılış töreni düzenlendi. Törene Adana Valisi Mustafa Büyük, ÇÜ Rektörü Mustafa Kibar, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Akyürek ile çok sayıda öğrenci ve akademisyen katıldı. Rahatsızlığı nedeniyle Ali Nihat Gökyiğit"in katılamadığı törene gelen kardeşi Turgut Gökyiğit, gösterilen ilgiye teşekkür etti.

"ENDEMİK TÜRLER YAŞAYACAK"

Botanik Bahçesi"nin bağlı olduğu ÇÜ Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, Türkiye"de botanik bahçesi kurulması için en uygun yerin iklimi nedeniyle Çukurova Bölgesi olduğunu anlattı. Bahçenin kuruluşuyla ilgili bilgi veren Çakan, Botanik Bahçesi"ni insanların gezeceğini, ilgili öğrencilerin eğitim göreceğini, çocukların üretim ve hasat yapacağını aktardı. Aynı zamanda koruma altına alınan bitki türlerinin gelecek nesillere aktarılacağını da kaydeden Çakan, şunları kaydetti:

"Bahçemizde kaya, tıbbi ve aromatik bitkiler, palmiye, Doğal Akdeniz Vadisi gibi alt bahçelerimiz olacak. Botanik Bahçeleri bilimsel ve eğitsel amaçlı kurulur. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş olan yabancı egzotik türler ile endemik yani o yöreye ve ülkeye özgü türler bir arada bulunur. Bu tür alanlar, halka bitkileri tanıma ve doğa bilincini aşılama imkanı sunmaktadır. Ayrıca, konunun uzmanları ve öğrencileri ise burada gözlem yapma, inceleme, deneysel çalışmalarda bulunma ve hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan türleri koruma fırsatı sunar. Anavatanı Anadolu olan günümüz kültür bitkilerinin yabani atasal formlarının koleksiyonunu oluşturarak koruma altına almak görevimiz. Biz de sulak alanlar bakımından zengin olan Göksu Deltası, Çukurova Deltası gibi yakın alanlar sayesinde zengin bir sulak alan bitki koleksiyonu oluşturmak istiyoruz. İklimsel yapının uygunluğu sayesinde, görselliği ön plana çıkan zengin bir tropikal ve sub-tropikal bitki türü koleksiyonu oluşturmayı hedefliyoruz. Bahçemizin Türkiye"nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Çukurova içerisinde yer alması nedeniyle zengin bir ekonomik bitkiler koleksiyonu oluşturmayı amaçlıyoruz. Bahçemizin, ülkemizin endemik bitkiler bakımından zengin olan bölgeleri olan Toros ve Amanos dağları içerisinde yer alması nedeniyle endemik bitkilerin koleksiyonunu oluşturarak koruma altına alacağız. Çünkü Adana, botanik bahçesi kurulması için Türkiye" deki en ideal coğrafik ve iklim yapısına sahiptir."

ÇÜ Rektörü Mustafa Kibar ve Adana Valisi Mustafa Büyük de, bahçe için ANG Vakfı ve emek verenlere teşekkür etti. Açılış kurdelesini kesen protokol üyeleri, Botanik Bahçesi"ni gezerek yetkililerden bitki türleri hakkında bilgi aldı.

Türkiye'de ilk kez kurulacak, yapana iyi para kazandıracak


Türkiye'ye getirilen 8 Alpaka devesinin iklim koşullarına uyum sağlaması üzerine 500 baş hayvanla bir çiftlik kurulması hedefleniyor.SÜ Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esad Sami Polat, muhabirine yaptığı açıklamada, Alpakaların dünyanın en kaliteli yün üretilen türlerinden biri olduğunu söyledi.Türkiye"de yetiştiriciliği yapılmadığı için, iki yıl önce hayata geçirdikleri projeyle 8 Alpaka devesini ülkeye getirdiklerini aktaran Polat, hayvanlardan birinin doğum yapmasıyla sayının 9"a çıktığını dile getirdi.

AVUSTURALYA"YA GÖRE DAHA VERİMLİ OLDU

Alpakaların, hastalıklara karşı direnci, beslenme programları, iklim ve bitki örtüsüne uyumları ile diğer sosyal davranışlarını iki yıl boyunca gözlemdiklerini ifade eden Polat, "Alpakaların bölgeye uyum sağladığını gördük. Avustralya"daki işletmeye göre yün üretimi ve hayvanların canlı ağırlıklarının yüzde 20 arttığını tespit ettik. Bu durum çok önemli." diye konuştu. Alternatif hayvan yetiştiriciliği yönünden üzerilerine düşen görevi tamamladıklarını vurgulayan Polat, Türkiye"de Alpaka çiftlikleri kurulmasında herhangi bir sakınca görmediklerini kaydetti.


"TÜRKİYE SÖZ SAHİBİ OLABİLİR"

Polat, bu bağlamda bir çalışma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Üniversite rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin hocamız bu bölgede 500 başlık bir Alpakaçiftliği için öncülük yapıyor. Halkımızın da gelip ziyaret edebileceği sosyal ve ekolojik yönü olan Antalya yolu üzerinde 500 baş Alpaka"nın bulunduğu bir çiftliğin kurulması için start vermiş durumdayız. Çiftliğin giderlerini üniversitemiz karşılayacak. Hayvanlar, Avustralya"daki firma tarafından temin edilecek. Çiftlikteki üretimi ortaklaşa gerçekleştireceğiz. Ülkemiz açısından Alpaka yetiştiriciliğinin olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz."

Türkiye"de ciddi tekstil potansiyeli bulunduğunu dile getiren Polat, "Avustralyalı firmanın, Türkiye"yi tercih etme nedeni, ülkemizin güçlü bir tekstil üreticisi olması, Avrupa"ya yakınlığı, Alpaka yünü gibi kaliteli bir ürüne pazar temininde güçlüklerin aşılmasının kolay olacağının düşünülmesidir. Umuyoruz bundan sonra Alpaka yetiştiriciliği gelişerek devam eder. Türkiye Alpaka yününde söz sahibi olabilir." diye konuştu. 

http://www.adanaajans.net/gundem/turkiye-de-ilk-kez-kurulacak-yapana-iyi-para-kazandiracak


Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts