Monday, 6 February 2017

Muaythai Federasyonu'ndan önemli Duyuru


ÖNEMLİ DUYURU

Muaythai de herhangi bir Khan Denkliği bulunmamaktadır. Muaythai Türkiye Şampiyonasında yayınlanan Talimatımız Geçerlidir, Khan Sicil Sistemine Giriş Yapabilmek için en az Yerel Vize Ücreti Yatırma Zorunluluğu Vardır. Yerel Vize Ücreti 250 TL dir. İLGİLİLERE DUYRULUR

Türkiye Muaythai federasyonu Şehit Polis Fethi Sekin Büyükler ve Gençler Türkiye Şampiyonası ile öncesi yapılacak olan İl Birinciliklerinde mağduriyetlerin yaşanmaması için Khan Sicil Sistemi açılacaktır.
Faaliyetlere katılabilmek için Sicil Sistemde kaydı olmayan sporcuların Federasyonumuzca belirlenen ücretlerin her sporcu için (75,00 TL) yatırılarak Khan Sicil Sistemine kaydedilmesi ve buna göre İl Birinciliklerine katılmaları gereklidir,

Not: Kayıtlar yapılırken özellikle dikkat edilmesi gereken husus KAYITLARDA VESİKALIK FOTOĞRAFIN MUTLAKA SİSTEME YÜKLENMİŞ olması;Aksini yapanların sicil sisteminde kayıtları onaylanmayacak olup sistemden silinecektir.

Khan Sicil Sistemi 30 Mart 2017 tarihine kadar açık kalacak olup, daha sonra sistem gereği yıl içerisinde Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında açılacaktır.
Khan Ücreti ve Talimatı ektedir.

www.muayThai.gow.tr

NİLHAN SULTAN ENDERUN EĞİTİMİ ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ



NİLHAN SULTAN ENDERUN EĞİTİMİ ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Yaşadığımız dünyada müşahede ettiğimiz menfi yahut müspet tüm vak'aların temelinde insan; insanın var olduğu hayat döngüsünde onun kainata kattıklarıysa eğitimle doğrudan ilgilidir.

Çok köklü ve şanlı bir tarihin mimarları olan ecdadımızın; Anadolu topraklarını yurt edindiği Selçuklu döneminden başlayıp ve cihana hükmettiği Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle I. Murad Hüdavendigar döneminde devam eden zamanın modern eğitim anlayışını, kendi yaşadığı asırlarda Avrupa toplumlarını hayran bırakacak düzeyde ileri bir tedrisatla yürüttüğünü; dönemin pek çok yabancı ressam, yazar, siyasetçi, müzisyen, bilim adamları ve kaşifinin bu eğitim sistemini yerinde görmek, incelemek ve araştırmak maksadıyla İmparatorluğu ziyaret edip kültürümüze hayran kaldıklarını yerli ve yabancı tarihi vesikalardan öğreniyoruz. 

Hala hazırda günümüzde de ülkemizde ve dünyada müşahede ettiğimiz pek çok sorunun temelinde ferdlerin gerektiği gibi yetiştirilip eğitilmemesi durumu vardır.
Bu bağlamda Nilhan Sultan Enderun Eğitimi ve Araştırma Derneği , eğitim tarihimizde yeri doldurulamayan Enderun Eğitim sistemini araştırıp incelemek ve uygulamak maksadı ile milli ve manevi değerlerine bağlı yönetimi ve üyeleri ile bünyesinde;

- Kuran-ı Kerim, Tefsir, Hadis, Kelam gibi İslami derslerin yanında Osmanlıca, Arapça ve Farsça gibi dil eğitimleri ile, Edebiyat, Tarih, Matematik, Coğrafya ve Mantık gibi ilimler öğreterek,

- Osmanlı Devletinin sosyal ve kültürel yapısı göz önüne alınarak, Saray Gelenekleri ve Adabı, Osmanlı Ahlakı ve Ahilik ile ilgili araştırmalar yapıp bu araştırmaların neticesinde bu bilgileri dernek bünyesindeki üyelerle paylaşarak,

- Selçuklu ve Osmanlı devletinden günümüze miras kalan sanat ve kültür hazinelerine sahip çıkarak bu değerlerle ilgili çeşitli eğitim ve öğretim faaliyetleri yürütüp, Minyatür, Tezhip, Hat Sanatı, Bakırcılık, Naht Sanatı, Sedefkarlık gibi ecdat mirası sanatlarla ilgili kurslar açıp çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetler yürüterek,

- Konferans, seminer, münazara ve panel gibi her türlü ilmi, dini ve kültürel etkinlikler tertip ederek,

- Osmanlı tarihi ve İslami sahalarda yapılan araştırmalara öncelik vermek sureti ile, kitap telif ve tercüme ettirerek neşretmek ve yayın evleri açarak mecmua, dergi ve gazete çıkararak,

- Dini, İlmi, kültürel ve sanatsal çalışmalar ile edebiyat ve tarih sahalarında ödüller vermek ve yarışmalar düzenleyerek, Selçuklu Devletinden Osmanlı Devletine kadar Türk toplumunun benimsediği  Türk-İslam ahlak ve şuurunu, bu hazinelerin mirasçısı, Milli ve manevi değerlerine bağlı genç nesillere aktarmak derneğin en mühim amacıdır.

Yaşadığı dünyaya kültürü, eğitim anlayışı, dili, sanatı ve hayat tarzıyla ışık olan ecdadımızın bizlere bıraktığı en büyük servet dünya tarih sayfasında kapladığı bu büyük yerdir.

Adem oğullarının kainata zarar vermek değil, Allah'ın yarattığı en şerefli mahluk olarak yaşadığı çevreye katma değer sağlayarak şereflendirmek gibi bir vazifesi olduğuna inanan derneğimiz tüm hedeflerini bu ideallere ulaşma doğrultusundaki prensipleriyle amaç edinerek yola çıkmıştır.

Çünkü NİLHAN SULTAN ENDERUN EĞİTİMİ ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ olarak biliyoruz ki dünyayı değiştirmek bir insanı eğitmekle başlar...

Şehirciliğimiz!



Şehirciliğimiz!

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Şehircilik Şurası'nda yaptığı konuşmada şehirleşme konusunda yaşadığımız sıkıntıların bize mahsus olmadığını, dünyada 10 milyonun üzerinde 34 şehir bulunduğunu ve hızla yenilerinin geldiğini, ülkemizde de şehirlerde yaşayanların %90'lara ulaştığını söyledi. Şu çok önemli tespitleri yaptı:
“Medeniyet kavramının insanların bir arada yaşadıkları şehirleri ifade eden geniş bir anlam dünyası vardır. Bizim medeniyetimizde şehirler, sokaklar, mahalleler, insanın yaratıcısına yönelten simgelerdir. Bizim şehirlerimiz var olan çeşitliliği, farklılığı bir arada yaşatabilme özelliğine sahiptir. Binaların, meydanların bir kimliği, şahsiyeti vardır. Özellikle Batı ülkelerinde tek tipçi bir mimari anlayış hâkimdir. Düzenli, karakteri olmayan şehirleşme bizim idealimiz, modelimiz olamaz…
TOKİ binaları başta olmak üzere, artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, hayat tarzına uygun binalar dönemi gelmiştir. Sadece beton, demir, tuğla yığınlarından oluşan o yapılar yaylalarımızı, kıyılarımızı işgal etmeye başlamıştır… Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle, gecekondu yapıların istilalarından kurtulurken, şahsiyetsiz projelere de teslim olmamalıdır. Sadece rant, kar, kazanç odaklı anlayışla böyle bir şehir inşası gerçekleştiremeyiz. İnsanlara huzur değil, gerginlik veren bir şehir sorunlu bir şehirdir… Kazanmak istiyorum derken, şehre ihanet ediyorsun. İnsanın şehirler üzerinde hakkı olduğu gibi şehrinde insanlar üzerinde hakkı vardır.”
Çevre ve şehircilik sorunları, artık dünya ölçeğinde, tüm insanlığı ilgilendiriyor. Ne ki özellikle İslam dünyasında modern zamanlarda dertler çok daha büyük, ideallerle gerçekler arasındaki uçurum giderek açılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, medeniyetimizde insan-tabiat ve mekan ilişkilerinin farklılığına ve çoğulcu özelliğiyle tek-biçimli Batı medeniyetinden üstünlüğüne vurgu yapıyor ama maalesef bugün medeni mirasımızla gurur duymakla yetinecek durumda değiliz. Şehircilik manzaralarımızın en göze çarpan özelliği, muhteşem mirasımızdan eser kalmaması ve batılıları taklitten ibaret. Bu gerçeklerle yüzleşmeyi, derinlemesine tefekkür edip hızla çözümler ortaya koyabilmeyi başaramazsak, farklı ve alternatif bir medeniyet iddiamız, bırakın iddiayı uzak bir hayal bile olamayacak. Tıpkısının aynısı taklitler üretsek bile, onlara benzedikçe, özgünlüğümüzü yitirecek, kendimizden uzaklaşacağız.
Çevre psikolojisinde, insanın fiziki mekânla ilişkisi çalışmaları, şunları söylememize elveriyor. Yer ya da mekân, insanın yoğun tecrübelerine sahne olan ve her kişi için özel anlamlar taşıyan, doğrudan doğruya hayatı etkileyen ve biçimlendiren alanlar. Yaşadığımız mekân, duygusal yatırımlardan arî değil. Doğumumuzdan başlayarak duygularımızı kendi bedenimize, sevdiğimiz varlıklara, insanlara ve eşyaya yatırırız. Hayat tarzımızı, ideallerimizi, özlemlerimizi, mutluluğumuzu, kederimizi bu duygusal yatırımlar şekillendirir.
“Yaşam çevremiz”, kimlik duygumuzun sürekliliği ve istikrarına katkıda bulunan, “benim” dediğimiz; kişiselleştirilmiş, tanıdık kılınmış olmaları sebebiyle korumaya çalıştığımız eşyaları ve yerleri ifade eder. Bu psikolojik yapının merkezinde “ait olma” yatar. Bir şehre, sokaklara, meydanlara mülk olarak sahip olamasak da oralar bizimdir. Biz de onlara kendimizden bir şeyler katabilir; oralarda kök salabiliriz. Bu aşinalık ilişkisi sayesine, hem oraların hem bizim kimliğimiz tanımlanır. Hayatımızın bir parçası haline gelmiş olan mekân, giderek adeta ikinci bedenimiz haline dönüşür, orayı kendimizin haline getiririz. Sahiplenerek iç-dünyamıza aldığımız, kendimizin haline getirdiğimiz her yer, her kişi artık bizim bir parçamızdır.
Velhasıl, tabiatla, bulunduğumuz mekanla ilişkilerimiz, insan ilişkileri kadar önemli. Farklı bir medeniyet mirasımızın bulunduğundan bahsedeceksek mutlaka bu farklılığın insan ilişkilerine, insan-tabiat ve mekân ilişkilerine uzanan, özgün bir estetik zevk tarafından biçimlenen ve şehrin hem panoramasında hem ince ayrıntılarında bir bakışta görülebilen yanları olmalı. Eğri oturup doğru konuşalım bugün, farklılıktan ziyade, şehirlerimizin ve şehir yaşantımızın giderek Batı'daki manzaraların uzantıları haline geldiğini, onların pek başarılı olmayan kopyaları olduğunu görüyoruz.
Kabul; modernlik, tarihin en hegemonik uygarlığı, farklılıkları tuz buz ediyor, her şeyi tek-biçimli hale getiriyor. İslam medeniyetine dahil olduğumuzda Asya derinliklerinden, Çin'den, Hint'ten, İran'dan getirdiklerimizi nakletme fırsatını modernlikle karşılaşmamızda bulma imkânımız şimdi yok. Ama bu kadar da kolay teslim olmayıp direnebilirdik, direnebiliriz. Umut, direnişten fışkırır!


Friday, 3 February 2017

Zorunlu açıklama Galatasaray Spor Kulübü :"Bu tip doğru olmayan haberlere itibar edilmemesi rica ederiz."



Zorunlu açıklama
Zorunlu açıklama
Sözcü ve Açık Mert Korkusuz gazetelerinde yer alan teknik direktörümüz Jan Olde Riekerink’in profesyonel futbolcumuz Sabri Sarıoğlu'nu sezon başında takımda istemediği yönündeki haberin gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Bu tip doğru olmayan haberlere itibar edilmemesi rica ederiz.

ABD'de Musevi Bir Grup Şehirdeki Tek Cami Yanınca Sinagogun Anahtarını Müslüman Vatandaşlara Verdi


ABD'de Musevi Bir Grup Şehirdeki Tek Cami Yanınca Sinagogun Anahtarını Müslüman Vatandaşlara Verdi

ABD'de Donald Trump yönetimi devraldıktan kısa bir süre sonra 7 Müslüman ülkeden gelen vatandaşların ani bir kararnameyle ülkeye giriş yapamayacağının açıklanması; ülkeyi çalkantıya sürükledi. Çeşitli eyaletlerdeki protestolar sürerken, geçtiğimiz Cumartesi akşamı Teksas'ın Victoria kasabasında bulunan tek cami bir yangınla yerle bir oldu. Yangında ölen ya da yaralanan olmadı ve federal polis durumla ilgili soruşturmayı sürdürüyor. 

Şehirlerindeki Müslüman vatandaşların tek ibadethanesi yok olunca, bir grup iyi yürekli Musevi kasaba sakini bir araya geldi ve sinagogun anahtarını cami kurucularından birine teslim etti...

ABD'nin Teksas eyaletinde bulunan küçük bir kentin Musevi sakinleri, yerleşim yerinde bulunan tek cami yangında yerle bir olunca sinagogun anahtarını Müslüman vatandaşlara verdi.

ABD'nin Teksas eyaletinde bulunan küçük bir kentin Musevi sakinleri, yerleşim yerinde bulunan tek cami yangında yerle bir olunca sinagogun anahtarını Müslüman vatandaşlara verdi.

Daha önce de bir hırsızlık olayı yaşamış olan cami geçtiğimiz Cumartesi günü yandı, yangının sebebi ile ilgili federal soruşturma hala sürüyor.

Daha önce de bir hırsızlık olayı yaşamış olan cami geçtiğimiz Cumartesi günü yandı, yangının sebebi ile ilgili federal soruşturma hala sürüyor.
Fakat Musevi komşularının bu düşünceli davranışı sayesinde; kentin tek camisinin yanmasıyla mağduriyet yaşayan Müslümanlar bir ibadethaneye kavuştular. 
İsrail B'nai Kilisesi başkanı Robert Loeb, "Herkes herkesi tanıyor, caminin mensuplarından birçoğunu tanıyorum ve onlar için üzüldük. Bunun gibi bir facia olduğu zaman, omuz omuza durmalıyız."

"Victoria'da muhtemelen 25 ile 30 arası Yahudiyiz, Müslümanlar da 100 kadar. Bu kadar az sayıda Yahudi için fazla binamız var."

The Independent'in haberine göre caminin kurucularından biri olan Shahid Hashmi olayı şöyle anlattı, "Yahudi topluluğunun üyeleri evime geldiler ve bana sinagogun bir anahtarını verdiler."

2000 yılında yapılmış olan cami için bağış toplama çalışmaları ise dört bir koldan sürüyor. Toplamda elde edilen gelir 900.000 dolardan fazla...

2000 yılında yapılmış olan cami için bağış toplama çalışmaları ise dört bir koldan sürüyor. Toplamda elde edilen gelir 900.000 dolardan fazla...

Cumartesi sabaha karşı 2 sularında bir market görevlisi tarafından fark edilen yangının söndürülme çalışmaları 2 saat sürmüş, olayda yaralanan veya hayatını kaybeden kimse olmamıştı.

Cumartesi sabaha karşı 2 sularında bir market görevlisi tarafından fark edilen yangının söndürülme çalışmaları 2 saat sürmüş, olayda yaralanan veya hayatını kaybeden kimse olmamıştı.

Yangın Başkan Donald Trump'ın 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişlerini yasakladığını açıklamasından birkaç saat sonra sonra çıktı.

İnternet üzerinden yardım toplanması için kampanya başlatan Omar Rachid ise duygularını şöyle ifade etti;

İnternet üzerinden yardım toplanması için kampanya başlatan Omar Rachid ise duygularını şöyle ifade etti;

 "Aldığımız devasa destek dolayısıyla kalplerimiz şükranla dolu. Oluşan sevgi seli, gelen nezaket sözcükleri, destek, yardım uzatan eller ve maddi katkılar gerçek Amerikan ruhunun örneğidir."


Thursday, 2 February 2017

Deutsche Bank batıyor



Dolar spekülasyonlarıyla Türkiye'ye tuzak kurmaya çalışan Deutsche Bank batıyor

Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank son zamanlarda mali sıkıntı yaşıyor. 2015'i zararla kapayan kuruluş, bu yıl da beklenenin üzerinde zarar etti.


Daha önce Türkiye'nin batacağı yönünde rapor hazırlayan Deutsche Bank'ın 4. çeyrek net zararı 1.89 milyar euro oldu. Medyan analist beklentisi ise 1.38 milyar euro seviyesindeydi.
 
Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 2.12 milyar euro zarar eden Deutsche Bank'ın CEO'su karlılığı artırman ve sermayeyi güçlendirmek adına çalışanların bonuslarında indirime giderken binlerce çalışanı işten çıkarıyor.
 
'HALA SERMAYE AÇIĞI VAR'
 
Landesbank Baden-Wurttemberg analisti Ingo Frommen, "Cryan, Deutsche Bank'ın hukuki giderleriyle ilgili ilerleme kaydetme sözünü tutuyor. Deutsche Bank'ın hala sermaye açığı var ve beklenmedik olaylar hala banka için büyük problemler haline gelebilir" dedi.
 
* Ayırca, geçtiğimiz günlerde Deutsche Bank'ın, müşterilerinin ABD ve İngiltere'de kara para aklamalarına sebep olduğu gerekçesiyle bu iki ülkeye yaklaşık 630 milyon dolar ceza ödemesine karar verildi.

06cedmuho: TEMEL KAMU PERSONELİ KANUNU TASARISI TASLAĞI

06cedmuho: TEMEL KAMU PERSONELİ KANUNU TASARISI TASLAĞI:  TEMEL KAMU PERSONELİ KANUNU TASARISI TASLAĞI BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Tanımlar ve Temel İlkele...

Tuesday, 31 January 2017

TP ocakta üretim rekoru kırdı


TP ocakta üretim rekoru kırdı

TP, ocak ayında günlük 110 bin varil petrol eş değeri üretime ulaşarak rekor kırdı. Şirket, 2023 yılında günlük üretimini 190 bin varile çıkarmayı hedefliyor.

TP ocakta üretim rekoru kırdı
Fotoğraf: AA/Mehmet Fatih Aslan

ANKARA 
Türkiye Petrolleri (TP), ocak ayı içinde günlük 110 bin varil petrol eşdeğeri üretim yaparak bugüne kadarki en yüksek üretim seviyesine ulaştı.
TP'nin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, şirket ocakta yurt içinde 34 bin varil, yurt dışında ise 43 bin varil petrol üretti.
Bu ayda, TP'nin doğalgaz üretimi ise yurt içinde 775 bin metreküp, yurt dışında da 4 milyon 700 bin metreküp oldu. Böylece şirket, söz konusu ayda toplam 33 bin varil petrol eşdeğeri üretime denk gelen 5 milyon 475 bin metreküp doğalgaz üretimi gerçekleştirdi.
TP ocak ayında günlük 110 bin varil petrol eşdeğeri üretimine ulaşarak kendi üretim rekorunu da kırmış oldu.

Üretim artışındaki en büyük pay yurt dışından

Açıklamada, şirketin son 10 yılda 28 milyar liralık yatırımla rezervlerini ciddi oranda artırdığı, üretim artışındaki en büyük payın da yurt dışı projelerinden geldiği kaydedildi. 
TP'nin 2015 yılında 1,6 milyar dolar ile Türkiye'de yurt dışına en çok yatırım yapan şirket olduğu belirtilen açıklamada, yurt dışı üretim faaliyetlerinde 77'lik bir oranla ilk sırayı Azerbaycan projelerinin aldığı ve onu sırasıyla Irak ve Rusya'daki projelerin takip ettiği bildirildi.
Açıklamada, şirketin toplam üretiminin yüzde 65'lik bölümünün yurt dışında gerçekleştirildiği vurgulanarak, yerli ve milli enerji politikasına uygun olarak yurt içindeki hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerine de hız verildiğinin altı çizildi.
Yeni keşfedilen sahalar ve üretim artışını destekleyen Ar-Ge projeleriyle yurt içi üretimin artırıldığının kaydedildiği açıklamada, yurt içi üretimin Batman, Adıyaman ve Trakya Bölgesi'nde yapıldığı ifade edildi.

Üretimde 2023 için 190 bin varil hedefi

TP'nin sektördeki küresel belirsizliklere rağmen son 10 yılda yurt içi ve yurt dışında toplam 12,5 milyar dolar yatırım yaptığı ve şirketin bu dönemde mevcut rezervinin de ikiye katladığı belirtildi.
Bu dönemde TP'nin hazine ve maliyeye toplam 7 milyar dolarlık kaynak aktardığı, şirketin 2023'te günlük üretimini 190 bin varile çıkarmayı hedeflediği kaydedildi.
Açıklamada, 2014 yılından bu yana petrol fiyatlarındaki sert düşüşle küresel petrol sektöründe toplam kaybın 2 trilyon doların üzerine çıktığı hatırlatılarak, varlık satışlarının hız kazandığı bu dönemde, ankonvansiyonel ve derin deniz aramacılığı yatırımlarında büyük çaplı düşüşler yaşandığı ifade edildi.
Muhabir: Dilara Zengin

Basketbolda Türkiye Kupası eşleşmeleri belli oldu



Basketbolda Türkiye Kupası eşleşmeleri belli oldu

Basketbolda 15-19 Şubat'ta Ankara'da düzenlenecek İntegral Forex Türkiye Kupası'nda kura çekimi yapıldı.

Basketbolda Türkiye Kupası eşleşmeleri belli oldu
Fotoğraf: AA/Erhan Elaldı
İSTANBUL
İntegral Forex Türkiye Kupası için gerçekleştirilen kura çekiminde Anadolu Efes ile FenerbahçeGalatasaray Odeabank ile Darüşşafaka Doğuş, Beşiktaş Sompo Japan ile Banvit ve Yeşilgiresun Belediyespor ile Pınar Karşıyaka eşleşti.
Kura çekimine Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, TBF Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Onan, TBF'nin yönetim kurulu üyeleri ile Spor Toto Basketbol Süper Ligi'nde ilk 15 haftayı ilk 8'de bitirerek Türkiye Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanan takımların temsilcileri katıldı.

850 bin lira ödül dağıtılacak

Düzenlenen törende açıklamada bulunan Ömer Onan, Türkiye Kupası'nda bu sezon 850 bin lira ödül dağıtılacağını belirterek, "Geçen sezon 400 bin lira ödül dağıtılmıştı. Bu sezon, 650 bin lira ödül dağıtalım istedik. Bunu başkanımıza sunduğumuzda kendisi bir jest daha yaptı ve rakamı 850 bin liraya yükseltti. Katılan 8 takımımız, maçlar oynanmadan ellişer bin lira alacak. Yarı finale çıkan 4 takım ellişer, final oynayan iki takım yetmiş beşer bin lira alacak. Şampiyon takımımız da ekstra 100 bin lira ödülün sahibi olacak. Maçların heyecanlı geçmesini istiyoruz." dedi.
Konuşmaların ardından, Ömer Onan ve kupanın isim sponsoru Ulukartal Holding'in yönetim kurulu başkanı Cenk Ulukartal, sponsorluk sözleşmesini imzaladı.

Türkoğlu: Çok çekişmeli geçecek

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, kura çekimi sonrasında AA muhabirine açıklamada bulunan Türkoğlu, "Çeyrek finalden başlayan çok çekişmeli bir Türkiye Kupası izleyeceğiz. Tüm takımlara başarılar diliyorum. İnşallah keyifli ve heyecanlı bir Türkiye Kupası olur." dedi.
Türkiye Kupası'nda mücadele edecek takımlara başarı dileyen Kurtoğlu, şöyle konuştu:
"Bizi Avrupa'da temsil eden çok başarılı takımlarımız var. Geçirdikleri yarı sezondaki performanslarıyla burada bulunmayı hak ediyorlar. Hepsine sağlıklı, kazasız ve belasız bir turnuva diliyorum. Değerli kulüplerimiz, Türkiye ve Avrupa'daki yoğun tempoda Türkiye Kupası'na da zaman ayırıyorlar. Bundan dolayı bizim için çok değerli."
Muhabir: Emrah Oktay

Rojaye İslam Birliği Başkanı Ernad Ramaoviç Başkan Hasan Can’ı Ziyaret Etti



Karadağ-Rojaye İslam Birliği Başkanı Ernad Ramaoviç, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ı makamında ziyaret etti.
Ziyarette Başkan Hasan Can’a Ümraniye Belediye Başkan Yardımları Mesut Özdemir ve Av. Mahmut Eminmollaoğlu eşlik etti. Karadağ-Rojaye İslam Birliği Başkanı Ernad Ramaoviç, Başkan Hasan Can’a misafirperverliğinden ötürü teşekkürlerini sundu.
Başkan Hasan Can ise; nazik ziyaretlerinden dolayı Karadağ-Rojaye İslam Birliği Başkanı Ernad Ramaoviç’e teşekkür ederek, kendisine Meslek Edindirme Kurslarında yapılan yaldız işlemeli cam tabak hediye etti.
http://www.umraniye.bel.tr/tr/main/news/rojaye-islam-birligi-baskani-ernad-ramaovic-b/4865

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts