Adana’nın 'Küçük Halep'i... 700 metrelik caddede sadece 6 Türk esnaf var
Suriye’de süren iç savaştan kaçarak Adana’ya yerleşen mülteciler, yoğunlukta olarak yaşadıkları Seyhan ilçesi Mirzaçelebi Mahallesi’ni adeta ’Küçük Halep’e dönüştürdü. Kiraların yıllık 4 bin liradan 35 bin liraya kadar çıktığı mahallede iş yeri açan Suriyeli esnaf, ülkelerine dönmeyi düşünmüyor 21 Aralık 2017, PerşembeTürkiye’ye sığınan 3.5 milyon Suriyelinin sadece yüzde 35’i kamplarda kalırken, Adana’da 200 bin civarında mülteci yaşıyor. Mülteciler, yoğunlukta olarak yaşadıkları Seyhan ilçesi Mirzaçelebi Mahallesi’ni adeta ’Küçük Halep’e dönüştürdü.- Güney Kuşak Bulvarı’ndan 700 metre uzunluğundaki sokağa girildiğinde sadece 6 Türk esnaf yer alırken, Halepli tatlıcı, Şamlı dönerci, Lazkiyeli kahveci, ayakkabıcı, berber, balıkçı, kuyumcu, kasap, terzi, bakkal, nakliyeci, telefoncu, kozmetik, kişisel bakım ve ev eşyaları satan onlarca Suriyelinin dükkanı var.
Thursday, 21 December 2017
Adana’nın 'Küçük Halep'i...
Wednesday, 20 December 2017
Ey göz ve kalpleri Allah indinde mührlü olan mürtedler!
Ey göz ve kalpleri Allah indinde mührlü olan mürtedler!
Ömer Fahreddin
Türkkan'ın "hırsızlık" ile
suçlanması bir utanç vesilesidir. Eğer Türkkan ve yanındaki silah
arkadaşları olmasaydı belkide bu gün tavaf edip, şeytan taşlayacağımız bir
kabe-i muazzamamız oldurulmamaya çalışılacak hatta yıkılma ve yok etme teşebbüsü
ile karşıkarşıyakalacaktı. Bu tweet tamamen iftira ve hezayan ürünü gayri
müslimce bir yalandır. Bu tweet i atan ve reetveetliyen bedbaht lara
sesleniyorum bu yıl yayınlanan balfour
deklarasyonuna ( tramp ın konuşması- 6/12/2017 deki) sakın olaki güvenmeyin,
peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalip Efendi'nin surei kerim ede konu
olan cevabıyala cevap veriyorum sizlere
: " onu sahibinin koruyacağı" bir kutlu ev olan kabe-i muazzama
bugünün müşrik ve mürted lerinden de koruyacaktır. Lakin bu müdafaaya sıra
selmeden önce KUDÜS'ümüzü korumak ve kollamakla mükellefiz. Ey göz ve kalpleri Allah indinde mührlü olan
mürtedler! bilesiniz ki NE HİZCAZ'IMIZA NEDE KUDÜS'ÜMÜZE SAHİP
OLAMAYACAKSINIZ! Bir bakında görün Rabbimizin FİL suresine orda apaçık deliler bulacaksınız. Ebrehe nin akıbetine ugramak istemiyorsanız gittiginiz bu yoldan ve yoldaşlarınızdan ayrılın. Yoksa siz ALLAHIN gazabından korkmaz mısınız? halbuki o azap pek çetindir!
Ey göz ve kalpleri Allah indinde mührlü olan mürtedler! Rasulullahın mübarak ayak izlerinin olduğu o topraklarda düşmanlarımızla doslık antlaşmaları yapmayınız zararlı olan sizler olursunuz.
Fahreddin Paşa kimdir? Fahreddin Paşa'nın tarihteki önemi
Fahreddin Paşa kimdir? Fahreddin Paşa'nın tarihteki önemi
BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Medine Müdaafası kahramanı olarak bilinen Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan'ı 'hırsız' olarak niteleyen bir tweet'i retweet etmişti. Türkiye bu açıklamalara büyük tepki gösterdi. Peki Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed'in dil uzattığı Fahreddin Paşa kimdir? Atatürk Fahreddin Paşa hakkında neler söylemiştir? Gelin lakabı Çöl Kaplanı olan Fahreddin Paşa'yı yakından tanıyalım...
Ömer Fahreddin Türkkan (1868, Rusçuk-22 Kasım 1948, Eskişehir yakınları), Türk asker ve diplomat.
Özellikle I. Dünya Savaşı sırasında çıkan Şerif Hüseyin İsyanı'nda zor şartlar altında Medine'de yönettiği 2 yıl 7 ay süren Medine Müdafaası ile bilinmektedir.
"Medîne Müdâfii", "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla anılır.
Rusçuk'ta doğdu, 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirdi. Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni bitirdikten sonra 1891 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Balkan Savaşı'nda Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışında görev aldı.
Özellikle I. Dünya Savaşı sırasında çıkan Şerif Hüseyin İsyanı'nda zor şartlar altında Medine'de yönettiği 2 yıl 7 ay süren Medine Müdafaası ile bilinmektedir.
"Medîne Müdâfii", "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla anılır.
Rusçuk'ta doğdu, 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirdi. Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni bitirdikten sonra 1891 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Balkan Savaşı'nda Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışında görev aldı.
I. DÜNYA SAVAŞI
-I. Dünya Savaşı başladığında 4. Ordu'ya bağlı 12. Kolordu komutanı olarak Musul'da bulunuyordu. 1915 yılında 4. Ordu komutan vekilliğine getirildi.
-Bu bölgede iken hem tehcire tabi tutulan Ermenileri yerleştirmesiyle uğraştı aynı zamanda Urfa, Zeytun, Musadağı ve Haçin'deki Ermeni isyanlarını bastırdı.
-1916 yılında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'deki Hicaz Kuvve-i Seferiyesi komutanlığına atandı.
-İngilizlerin desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin ordusuna karşı, kısıtlı imkanlara rağmen yaptığı Medine Müdafaası büyük takdir topladı.
SAVAŞ SONRASI HAYATI
-Medine Kuşatması'ndan sonra savaş esiri olarak önce 27 Ocak 1919 tarihinde Mısır'a daha sonra da 5 Ağustos 1919 tarihinde Malta'ya sürgün edildi.
-Sürgün sırasında, savaş suçlularını yargılamak üzere İtilaf Devletleri tarafından İstanbul'da kurulan Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbi adı verilen mahkemece ölüme mahkûm edildi. Ancak Ankara Hükümeti'nin gayretleriyle 8 Nisan 1921 tarihinde Malta'dan kurtulduktan sonra Eylül 1921 tarihinde Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere Ankara'ya geldi.
-Başkomutan Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Güney Cephesi'nde Fransız Ordusu'na karşı savaşan Türk kuvvetlerini birleştirmekle görevlendirildi.
-Fransızlarla Ankara Antlaşması'nın imzalanmasıyla güneyde savaş sona erince 9 Kasım 1921 tarihinde TBMM tarafından Kabil Büyükelçiliği'ne atandı. Türk-Afgan dostluğunun gelişmesinde önemli rol oynadı.
-1936 yılında Ferik korgeneral rütbesi ile ordudan emekli oldu. 22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğu sırasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek vefat etti. Vasiyeti üzerine Aşiyan Mezarlığına defnedildi.
NASIL GÜNDEM OLDU?
BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Medine Müdaafası kahramanı olarak bilinen Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan'ı 'hırsız' olarak niteleyen bir tweet'i retweet etti.
"ERDOĞAN'IN DEDELERİNİN..."
Söz konusu tweette, "1916 yılında Türk Fahri Paşa'nın Medinetü'l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a 'Seferberlik' ilan ederek, Medine'deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz? İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu" ifadelerine yer verilmişti.
ATATÜRK, FAHREDDİN PAŞA İÇİN NE SÖYLEMİŞTİ?
Mustafa Kemal Paşa daha sağlığında kendisi için 'Fahreddin Paşa adını tarihe altın harflerle yazdıran bir komutandır' demiştir.
ÇEKİRGE OLAYI
Büyük komutan Fahrettin Paşa, bir taraftan Medine'nin geleceğini düşünürken diğer taraftan gıda sıkıntısına karşı çözüm yolları arıyordu… Hicaz Demiryolu'nun Medine'ye yakın istasyonlarının düşman eline geçmesi nedeniyle şehre erzak girişinin kesilmesi ve isyancıların Medine Kalesi'ni muhasara etmesi üzerine direnişin en zor günleri başlamıştı. Medine açlıkla boğuşurken çok ilginç bir olay yaşanır. Şehir çekirgeler tarafından istila edilmiştir. Herkes durumu endişe ile karşılarken Fahrettin Paşa, askerlerini toplayarak; Peygamber Efendimiz döneminde de Hicaz'da çekirge istilasının yaşandığını ve sahabenin çekirge yediğini söyleyerek durumu bir fırsata dönüştürmek istemiştir.
Askerlerine, Hz. Peygamber'in "İki ölünün ve iki kanlının yenmesi bize helal oldu." şeklindeki hadisini hatırlatan; "iki ölü balık ve çekirge, iki kanlı dalak ve karaciğerdir." diyen Fahrettin Paşa, çekirge yemenin sünnet olduğunun altını çizerek askerlerini buna alıştırmak için şu bildiriyi yayınlamıştı: "Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı var? Uçar, yeşilliklerle beslenir, temiz ve taze olan yiyecekleri yer… Hicaz, Yemen, Asir Araplarının başlıca gıdası çekirgedir. Bedeviler sağlamlık ve çevikliklerini çekirgelere borçludurlar… Hekimlerimiz de çekirgenin şifa verici ve besleyici olduğundan bahsediyorlar…" diyerek Peygamber Efendimiz'in kabrini düşmana teslim etmemek için yaşadıkları bu sıkıntı karşısında Allah'ın kendilerine bir lütufta bulunduğunu ifade etmiştir. Fahrettin Paşa'nın bu açıklamalarıyla askerimiz kavurma niyetine çekirge yemiş, çekirge unundan ekmek yapmış, çekirge kurusunu da çerez gibi yiyerek bir süre bu şekilde beslenmiştir.
Monday, 18 December 2017
Friday, 15 December 2017
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü: Arakan'da bir ayda 6 bin 700 Müslüman öldürüldü
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü: Arakan'da bir ayda 6 bin 700 Müslüman öldürüldü
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, ağustos ayında başlayan operasyonları izleyen bir ayda 6 bin 700 Arakanlı Müslüman'ın öldürüldüğüne inanıldığını açıkladı.
ANKARA
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Örgütü, Myanmar'da ordunun ağustos ayında operasyonlar başlattığıArakan eyaletinde ilk bir ay içinde en az 6 bin 700 Müslüman'ın öldürüldüğüne inanıldığını bildirdi.
BBC'nin haberine göre, MSF'nin Bangladeş'teki mültecilere ilişkin yaptığı araştırma, Myanmar'da 25 Ağustos-24 Eylül tarihleri arasında 9 bin Arakanlı Müslüman'ın öldüğünü, bu kişilerin "en iyi ihtimalle" 6 bin 700'ünün şiddet olaylarına kurban gittiğini ortaya koydu.
MSF, şiddet kurbanı 6 bin 700 Arakanlı Müslüman'ın yüzde 69'unun vurularak, yüzde 9'unun yakılarak, yüzde 5'inin dövülerek öldürüldüğünün tahmin edildiğini duyurdu.
Örgüt, öldürülen Arakanlı Müslümanların en az 730'unun 5 yaşından küçük olduğuna dikkati çekerek, bu çocukların yüzde 59'unun vurularak, yüzde 15'inin yakılarak, yüzde 7'sinin dövülerek ve yüzde 2'sinin mayına basarak yaşamını yitirdiği bilgisinin edinildiğini bildirdi.
Myanmar'dan Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslüman sayısının 647 bin olduğu bilgisini veren MSF, araştırma için Myanmarlı yetkililerin "başvurduğu yaygın şiddetin en açık emaresi" ifadesini kullandı.
MSF, Arakan eyaletine yardım kuruluşlarının çok sınırlı erişimi konusunda da uyarıda bulundu.
Myanmar ordusu, operasyonları izleyen ilk bir ayda çoğunu terörist olarak adlandırdığı 400 kadar kişinin öldüğünü açıklamıştı.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Birleşmiş Milletler raporlarına göre, 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar'da zulüm ve katliamlardan kaçarak Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanların sayısı 626 bine ulaştı. Köyleri tamamen yakılan Arakanlı Müslümanlardan binlercesinin katledildiği belirtiliyor.
Myanmar ordusunun etnik temizliğe dönüştürdüğü saldırılarda 300'e yakın köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 600 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden Bangladeş'e kaçtı, on binlercesi de kaçmanın yolunu arıyor. Arakan'da 1970'lerde yaklaşık 2 milyon Müslüman'ın yaşadığı tahmin edilirken, sistematik saldırılardan kaçış nedeniyle bu sayı 350 binin altına geriledi.
Muhabir: Gamze Türkoğlu Oğuz
Eşek Sırtında Güneş Enerjisi | Çoban Çantası
Eşek Sırtında Güneş Enerjisi |
Çoban Çantası
İzmir Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri Birliği, dağlık bölgede hayvancılık yapan üyelerine elektrik imkanı sunabilmek için oldukça yaratıcı bir sistem geliştirdi. Eşek sırtına yüklenen güneş enerji sistemi sayesinde çobanlar, telefon şarjı, aydınlatma, radyo dinleme ve televizyon izleme gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Detaylar haberimizde.
06.07.2014 tarihli yazı 10621 kez okunmuştur.
İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, dağlık bölgelerde hayvancılık yapanlaraelektrik enerjisi imkanı sağlamak için oldukça yaratıcı bir projeyi hayata geçirdi. Çoban çantası adını verdikleri taşınabilir güneş enerji sistemi ile elektrik şebekesinden uzak alanlarda hayvan yetiştiriciliği yapan kişilere elektrik enerjisi sunulabiliyor. Ayrıca bu sistem eşek sırtında taşınarak seyyar bir şekilde istenilen alanda kullanılabiliyor. Özellikle çobanlar için oldukça büyük bir avantaj sağlayan bu sistem sayesinde iletişim kesilmiyor, televizyon izleme ve cep telefonu şarjı gibi işlemler basitçe yapılabiliyor. Üstelik portatif bir yapıya sahip çoban çantasında eşeğin heybesine akü koyularak, semere de panel sarılıyor.
Videoda, İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin, "Eşek Gücü Neredeyse İnternet Orada" başlığıyla ele alıp teknoloji kategorisinde yayımladığı haberi izleyebilirsiniz.
Bölgede, hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan kişilerin 4-5 hatta 10 tane telefon bataryasının olduğunu belirtilen yetkililer, bu kişilerin belirli aralıklarla şehre inip şarj ihtiyacını karşıladığını, bu sistem sayesinde bu sorunun ortadan kalktığını belirttiler.
Üretim alanının büyüklüğüne ve ihtiyaca göre kurulan güneş panelleri ile 1-10 kw arasında elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Ağıllarda da faydalınan bu sistem sayesinde elde edilen enerji ile soğutma ve süt depolama tanklarıda kullanılmaya başlanmış durumda. Üreticiler, bu sistem sayesinde verimliliğin ve ürünlerinin kalitesinin artmasından oldukça memnun.
Sistem, “Çoban Çantası” “Göçer Set”, “Çiftlik Seti” gibi isimlerle adlandırılan 8 ayrı modele sahip. Yani sistem, “Çoban Çantası” modelinde yer alan 1-2 panel ve bataryasıyla beraber eşek sırtına yüklenip istenilen yere taşınabildiği gibi, “Çiftlik Set” ile ağıllara 4-5 panelliksistem kurulabiliyor. 3 bin lira civarında bir fiyata sahip olan Çoban Çantasında, şarj cihazı, radyo ve prizde mevcut. Kullanıcılar aküde depolanan enerjiyi kullanarak televizyon seyretme, telefonlarını şarj etme, radyo dinleme, aydınlatma gibi işlemler için rahatlıkla kullanabiliyorlar.
Kaynak:
►BBC
►Hürriyet
Subscribe to:
Posts (Atom)
Featured post
Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads
ISTANBUL, JULY 2025 — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...
Popular Posts
-
Ege Denizi'nde son dönemde artan sismik aktiviteler, bölgedeki deprem riskini ve olası arama kurtarma operasyonlarının önemini yeniden ...
-
1️⃣ YOU ARE BEING DECEIVED! Dear Istanbulites! 2️⃣ We would like to share with you a visual showing how our citizens in need benefited from ...
-
Zehirli Yalova'da amatör balıkçılık yapan Burak Ulusoy, oltasına takılan zehirli trakonya balığına temas ettiği için hastanede tedavi e...