YOU ARE BEING DECEIVED! Dear Istanbulites!

1️⃣ YOU ARE BEING DECEIVED! Dear Istanbulites!

2️⃣ We would like to share with you a visual showing how our citizens in need benefited from soup kitchen services in Istanbul during the AK Party and CHP periods.

3️⃣ During the AK Party period, an average of 1 million 462 thousand people benefited from soup kitchen services free of charge in 6 months.

4️⃣ The six-month figure under the CHP administration is 469 thousand people.

5️⃣ While no paid sales were made to citizens during the AK Party period, during the CHP period, paid sales were made to citizens under the name of City Restaurants.

6️⃣ Moreover, academics, bankers and jewelers who are not in more need than those in need and who earn salaries at the upper levels of society can also use these city restaurants.

Yalova'da amatör balıkçı trakonya balığı yüzden Hastaneye kaldırıldı

Zehirli 

Yalova'da amatör balıkçılık yapan Burak Ulusoy, oltasına takılan zehirli trakonya balığına temas ettiği için hastanede tedavi edildi.

[Fotograf: AA]  Dereağzı mevkisinden arkadaşları ile tekneyle Marmara Denizi'ne açılan 31 yaşındaki Ulusoy, oltasına takılan trakonya balığının dikeni parmağına batınca fenalaştı.

Önce parmağı, daha sonra vücudunun sol tarafı uyuşan Ulusoy, arkadaşları tarafından Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. İğne yapılması ve serum verilmesiyle kendine gelebilen Ulusoy, daha sonra taburcu edildi.

Burak Ulusoy, yıllardır denize girdiğini, balık tuttuğunu ancak ilk kez böyle bir olayla karşılaştığını söyledi.

Trakonya balığını daha önce hiç görmediğini belirten Ulusoy, şöyle devam etti:

"Balığın zehirli olmasından şüphelendim. Aslında ona temas etmedim, balık teknenin içine düştü. Ben onu almak için eğildiğim sırada parmağımı soktu. Müthiş bir acı yaşadım, tarif edece kelime bulamıyorum. Sol tarafım komple uyuşmaya başladı. Hastaneye giderken daha da kötüleşmeye başladım, mide bulantısı filan oldu. Hastaneye gittik serum bağladılar, alerjik iğne yaptılar."

"Tekne sahiplerinin kesinlikle amonyak bulundurması gerekiyor"

Ulusoy, ilk gördüğünde balığı mezgit zannettiğini anlattı.

Trakonya'nın başının üstünde, vücudunun yanlarında pek görünmeyen iğnelerinin bulunduğunu dile getiren Ulusoy, direkt sinirlere etki ettiği için sakat bırakabilen hatta öldürebilen bu balığa temas edenlerin hemen en yakın hastaneye gitmesi gerektiğini vurguladı.

Toplumda trakonya balığının yol açabileceği tehlikelerin pek bilinmediğini söyleyen Ulusoy, şöyle konuştu:

"Denizde bu balık, genelde ağa gelirmiş ve kumun altında oluyormuş. Bunu başıma gelen olaydan sonra benden yaşlı balıkçı ağabeylerimle sohbetim esnasında öğrendim. İnsanlar kumda yürürken, denize girme esnasında ayaklarına veya vücuduna batma, onların sokması şeklinde bu olay yaşanıyor veya bizim gibi amatör balıkçılar, balığı bilmeyerek ona temas etmeleri halinde bu durumu yaşatıyor. Tekne sahiplerinin kesinlikle amonyak bulundurması gerekiyor. Çünkü denizden çıkmanızın belirli bir süresi var. Acil olarak müdahale edilmesi gerekiyor. Denizden gelene kadar en azından amonyakla müdahale edilmesi gerekiyor. Bunları öğrendim. Başıma böyle bir olay geldi. Tecrübe edindik, öğrenmiş olduk. Hastaneye gittiğimde acilde açıkçası çalışanlar şaşırdı. Onlar da bu durumu çok sık yaşamıyorlarmış." 

EFF Association South Africa World Bank and IMF statement

 🇿🇦Tunapongeza ushujaa wa waandamanaji wa Kenya na kusimama nao katika maandamano yao ya amani dhidi ya pendekezo la Benki ya Dunia na IMF kwa Serikali ya Kenya kuweka sheria za kinyonyaji zinazolenga kutoza ushuru unaolemaza - Chama cha EFF Afrika Kusini

Mehmet Yiğiner'den Manifesto Gibi Açıklama

Değerli Başkanlarım,Yönetim Kurulu Üyelerim, Kıymetli Meslektaşlarım;

Hepinizin bildiği gibi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonumuz yaşanan yolsuzluk nedeniyle Mahkeme kararıyla olağanüstü genel kurula gitmektedir. 

Yıllardır Devletimizin tüm kademelerine ulaşarak şoför esnafımızın bir çok sorununun çözümü için gayret etmiş, çözüm üretilmesine direk katkı vermiş ve tüm konuları yakından takip eden bir meslektaşınız olarak TŞOF’a adaylığımı açıkladım. 

Ne olduysa bundan sonra oldu. 2018 ve 2022 olağan genel kurullarından önce Sn Fevzi APAYDIN bizzat gelip şahsıma “aday olma birlikte mesai yapalım” diyerek yönetim kurulu listesinde yer vermiş olmasına rağmen sizlere gönderdiği bildirilerde neredeyse beni dünyanın en kötü adamı ilan etmiştir. 

Şimdi kendilerine soruyorum;

-Ben bu kadar olumsuz biriysem neden iki dönemdir beni yönetim kuruluna ısrarla davet ettiniz.

-Şoför esnafımızın bunca sorununa rağmen çözüm için çalışmak yerine neden sadece şahsımı hedef alıyorsunuz?

-Oda Başkanlarımız ve yöneticilerimiz bırakın maaş almayı genel sekreterlerin maaşlarını, SGK primlerini, rutin giderlerini bile karşılayamıyorken buna çözüm üretmek yerine neden beni karalıyorsunuz?

-Plaka basmak için kalıbı, boyası, bilgisayarı olmayan odalarımız perişan haldeyken tek gündeminiz neden benim?

-Esnaflarımızın bunca sorunu varken, bunlarla ilgili neler yapacağınızı anlatmak yerine ve odaların bu hale gelmesinde ağır sorumluluğunuz olmasına rağmen neden kolay olanı tercih ederek çamur atıyorsunuz?

-Asılsız iddialarınız karşısında size soruyorum; 

Ankara’da sırasıyla, 1999 yılı itibarı ile Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanlığı 9 yıl, halen devam eden Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ankara Şoförler ve Otomobilciler Odası, Ankara Şoförler Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanlıklarına, iddialarınız doğruysa Ankara esnaflarımız neden şahsımı layık görmektedirler?

Özetle; 

Keşke toplanıp bana nasıl iftira atacağınızı planlamada harcadığınız enerjiyi, Odalarımızın ve esnaflarımızın sorunlarını çözmeye harcayabilseydiniz. 

İşte biz bütün mesaimizi sorun çözmek için harcayacağız ve aramızdaki en büyük farkın da bu olduğunu kıymetli teşkilatımızın görmesi için var gücümüzle çalışacağız.

Esnaf Teşkilatımızın yıllardır içinde bulunan bir arkadaşınız olarak hakkımda yapılan asılsız iddialara, yanlış algılara itibar etmeyeceğinize yürekten inanıyor, her birinize ayrı ayrı selam ve saygılarımı sunuyorum.