Thursday, 20 April 2017

Malezya'da Türkiye'deki halk oylaması konuşuldu


Malezya'da Türkiye'deki halk oylaması konuşuldu

Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da, Malezya Müslüman Gençlik Hareketi (ABIM) tarafından "Türkiye'de referandum ve başkanlık sistemi" konulu panel düzenlendi.
Malezyada Türkiyedeki halk oylaması konuşuldu
Ümmetin Aydınlanması Teşkilatı (WADAH) Başkanı Ahmet Azam, burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan anayasa değişikliği referandumunun Türkiye'de yeni bir sisteme geçilmesi anlamı taşıdığı için önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Türkiye'de yakın geçmişte başbakanlar ile cumhurbaşkanları arasında yaşanan görüş ayrılıklarının ülkeye vakit kaybettirdiğini belirten Azam, yeni dönemde gereksiz çatışmaların olmayacağını ve bunun yönetimde büyük bir avantaj anlamına geldiğini kaydetti.
Batı medyasının olumsuz propagandasının, İslamofobiden sonra "Türkofobi"ye ve hatta "Erdoğanofobi"ye evrildiğini anlatan Azam, buna rağmen Türkiye'de gözardı edilemeyecek olumlu gelişmeler yaşandığını dile getirdi.
Azam, "Bu sistemle Türkiye 2023 hedefini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım attı. Batı medyasının (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ı hedef alan söylemlerine rağmen İslam coğrafyasında, belki de yegane lider olan Erdoğan'ı daha da öne çıkaracaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin sadece Türkiye için değil, İslam dünyası için de kayda değer bir gelişme olduğuna vurgu yapan Azam, bu liderlik sayesinde Müslümanlar arasında birlik ruhunun yeniden dirilmekte olduğuna işaret etti.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Anadolu Ajansı Malezya Temsilcisi Mehmet Özay da Türkiye'de demokratikleşme süreçlerine tarihi perspektiften yaklaşmak gerektiğini hatırlatarak, Batı'nın bugün getirdiği eleştirilerde haksız olduğunu anlattı.
Özay, özellikle 2002 yılından bu yana yapılan parlamento ve yerel seçimler ile referandumlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a halkın teveccühünün sürekli yenilendiğini ve bunun yönetim ve halk arasında yakınlaşmanın aracı olduğunu söyledi.
Referandumla "Yeni Türkiye" yaklaşımının güç kazanacağını dile getiren Özay, "Bu durum, Türkiye'nin yakın çevresinden başlayarak uluslararası alanda önemli bir siyasi güç olarak ortaya çıkmasında rol oynayacaktır." diye konuştu.http://www.trthaber.com

Friday, 14 April 2017

Çocuklara özel tiyatro festivali



Çocuklara özel tiyatro festivali

“Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali” dünyadan ve Türkiye’den önemli çocuk oyunlarını 13’üncü kez Ankara’da minik sanatseverlerle buluşturuyor.

Çocuklara özel  tiyatro festivali

ANKARA (Anayurt) - Ankara Devlet Tiyatrosunun ev sahipliğinde, Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramından yola çıkılarak hazırlanan festival ile tiyatro sanatına katkıda bulunmak, Türk tiyatrosunun dünya çocukları yoluyla yurt dışına açılımını sağlamak ve yurt dışında bu daldaki gelişmeleri takip etmek amaçlanıyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 25-30 Nisan tarihleri arasında Ankara’da kutlanacak olan festivalde, Türkiye’den 15, yurtdışından 8 olmak üzere toplam 23 farklı oyun sahnelenecek. Festival, 25 Nisan Salı günü saat 11.00’de konuk tiyatro grupları, Devlet Tiyatroları sanatçıları, yöneticileri, basın mensupları ve farklı okullardan gelen yüzlerce minik sanatseverin Anıtkabir’i ziyareti ve saygı duruşu ile başlayacak.
DÜNYA TİYATROLARI BAŞKENTTE
Binlerce küçük hanım ve küçük beyin izleyeceği festivalde, İtalya, Rusya, İspanya, Kosova, Şili, ve Yunanistan’dan 8 yabancı grup ve Türkiye’den 10 yerli grup, 13 farklı sahnede 102 temsil verecek.
Festivalde bu yıl İtalya’dan ‘Kütük Ev’ ve ‘Hana ve Momo’, Rusya’dan ‘Mutabor Sirki’ ve ‘Mechanicus’, İspanya’dan ‘Guguklu Saat’, Kosava’dan Bu Benim’, Şili’den ‘Micromundo’ ve Yunanistan’dan ‘ Zürafa’ isimli çocuk oyunları sahnelenecek.
Türkiye’den ise hem Devlet Tiyatrolarının hem de Şehir Tiyatrolarının başarılı oyunlarının yer aldığı festivalde Ankara Devlet Tiyatrosu, ‘Tiyatro Makinesi’ni, ‘Alice Harikalar Diyarında’yı, ‘Fırtına’yı, ‘Canım Ailem’i, ‘Ben ve Sen’i ve ‘Arkadaş’ı İstanbul Devlet Tiyatrosu, ‘Savaş Çiçekleri’ni, İzmir Devlet Tiyatrosu, ‘Ayışığı Sirki’ni, Van Devlet Tiyatrosu, ‘İMBÖ’yü, Adana Devlet Tiyatrosu, ‘Ali Baba ve Kırk Haramileri’, Trabzon Devlet Tiyatrosu, ‘Define Adası’nı, Erzurum Devlet Tiyatrosu, ‘Sihirli Sirk’i, Bursa Devlet Tiyatrosu, ‘ Küçük Kara Balık’ı, Antalya Devlet Tiyatrosu, ‘Benim Güzel Pabuçlarım’ı ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Tiyatroları, ‘Hansel ile Gratel’i minik sanatseverlerin beğenisine sunacak.
Festivalde ayrıca kukla, gölge oyunu, dans tiyatrosu, opera ve bale, müzikal gibi farklı tekniklerin kullanıldığı çocuk oyunları, atölye çalışmaları gibi etkinlikler de gerçekleştirilecek.
FESTİVALİ BUGÜNE KADAR 250 BİN ÇOCUK İZLEDİ
Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali, geçtiğimiz 12 yılda 50 farklı ülkeden 102 farklı yabancı tiyatro grubunu, yerli ve yabancı binden fazla sanatçıyı ağırladı.
Festivalde, Türkiye’den özel tiyatrolar, şehir tiyatroları ve Devlet Tiyatrolarının sahnelediği oyunlar da dahil toplam 240 oyun ve 778 temsil gerçekleştirildi ve sahnelenen oyunları bugüne kadar 250 bin çocuk izledi.

Makedonyalı Müslüman liderden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek



Makedonyalı Müslüman liderden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek

Makedonya İslam Birliği Başkanı Recepi, 16 Nisan'daki halk oylamasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup gönderdi.

Makedonyalı Müslüman liderden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek
ÜSKÜP
Makedonya İslam Birliği (Diyanet İşleri Başkanlığı) Başkanı Süleyman Recepi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektupta, "Hazreti İbrahim'e su taşıyan karınca misali, tarafımızı belli etmek açısından, hem şahsım hem başında bulunduğum Makedonya İslam Birliği hem de Makedonya Müslümanları adına sonuna kadar sizinle beraber olduğumuzu ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Mektubunda, 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması öncesinde Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteğini belirten Recepi, başarıyla sonuçlanacağına inandığı halk oylamasının, gerçek anlamda özgürleşme adına Türkiye'ye, İslam alemine, Balkanlar'a ve dünyadaki tüm mazlumlara bir ümit ışığı ve rehber olması temennisinde bulundu.

"Bütün dünya hayretler içinde izledi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşuyla başta İslam alemi olmak üzere dünya üzerinde ne kadar ezilmiş ve hor görülmüş insan varsa hepsinin saygı duyduğu bir dünya lideri haline geldiğini vurgulayan Recepi, şöyle devam etti:
"Bu şartlar altında, selefinizden devraldığınız ve büyük buhranlar içinde kıvranan Türkiye Cumhuriyeti'ni, hem başbakan hem cumhurbaşkanı olarak kısa zamanda zirveye çıkardığınızı bütün dünya hayretler içinde izledi. Büyük bir kararlılık ve imanla ilerlediğiniz bu yolda, Türkiye'nin şahlanışını hazmedemeyen şer odakları, her fırsatta başta şahsınız olmak üzere Türkiye'yi yoğun saldırıların hedefi haline getirdi. Farklı şekil ve formlarda olan, 'üst akıl' tarafından hazırlandığı ve FETÖ tarafından uygulamaya koyulduğu bütün delilleriyle açıkça belli olan bu saldırıların en şiddetlisi, 15 Temmuz'daki darbe girişimidir."
Recepi, Türkiye'nin gerçek anlamda demokratikleşmesi ve bütün prangalarından kurtulması amacıyla 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte olduğunu belirterek, "Hazreti İbrahim'e su taşıyan karınca misali, tarafımızı belli etmek açısından, hem şahsım hem başında bulunduğum Makedonya İslam Birliği hem de Makedonya Müslümanları adına sonuna kadar sizinle beraber olduğumuzu ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Dzihat Aliju

TİM Başkanı Büyükekşi: Önümüzdeki günlerde 7 ülkeye Türk Ticaret Merkez açmayı planlıyoruz


TİM Başkanı Büyükekşi: Önümüzdeki günlerde 7 ülkeye Türk Ticaret Merkez açmayı planlıyoruz

TİM Başkanı Büyükekşi, önümüzdeki günlerde Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin, Endonezya ve Kenya'ya da Türk Ticaret Merkezleri açmayı planladıklarını söyledi.

TİM Başkanı Büyükekşi: Önümüzdeki günlerde 7 ülkeye Türk Ticaret Merkez açmayı planlıyoruz

ANTALYA
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ileriki günlerde Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin, Endonezya ve Kenya'ya Türk Ticaret Merkezleri açmayı planladıklarını bildirdi.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) tarafından düzenlenen, "İhracatın Yıldızları 2016 Ödül Töreni" ile geçen yıl Antalya, Isparta ve Burdur'da 21 farklı kategoride ihracat yapan başarılı firmalar ödüllendirildi.
Akra Barut Otel'de düzenlenen ödül töreninde konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Batı Akdeniz ihracatının son 10 yılda harikalar yarattığını, Isparta'nın ihracatının son 10 yılda 2 kat, Antalya'nın 3 kat, Burdur'un ise 4 kat arttığını söyledi. Bölgeden Türkiye ortalamasının üzerinde ihracat artışı gerçekleştiğini vurgulayan Büyükekşi, ihracata katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
İhracatçılara yeşil pasaport konusunu son 10 yıldır sürekli gündeme getirdiklerini kaydeden Büyükekşi, ihracatçıya yeşil pasaport hakkının artık yasalaştığını ve yaklaşık 14 bin ihracatçıya yeşil pasaport verileceğini bildirdi. Büyükekşi, "İnşallah yeşil pasaport ihracatçılarımızın dünyanın 4 bir tarafını vize problemi yaşamadan dolaşmalarını ve ihracatlarını daha fazla artırmalarını sağlayacak." diye konuştu.
İhracata verilen destekler hakkında bilgi veren Büyükekşi, geçen ay Ekonomi Bakanlığı tarafından ihracatçıya Türk Ticaret Merkezi konusunda bir destek daha verildiğini anımsattı. Büyükekşi, "İran'da 4 bin 500 metrekare büyüklüğünde bir Türk Ticaret Merkezi, Dubai'de, New York'ta, Chicago'da 4 ticaret merkezi açtık. İran'daki Türk Ticaret Merkezinde sadece 120, New York'ta 80'e yakın firma var. Önümüzdeki günlerde Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin, Endonezya ve Kenya'ya da Türk Ticaret Merkezleri açmayı planlıyoruz." açıklamasında bulundu.
Türk Ticaret Merkezlerinin masraflarının hedef ülkelerde yüzde 75'e, diğer ülkelerde yüzde 60'a varan oranda desteklendiğini, firmaların sadece yüzde 25 katkıda bulunduğunu kaydeden Büyükekşi, bunun ihracatçılar için büyük imkan olduğunu vurguladı.

2017 ihracat hedefi 155 milyar dolar

İhracatta 2017 yılını atılım yılı ilan ettiklerini belirten TİM Başkanı Büyükekşi, ilk 3 ayda ihracatın yüzde 10 arttığını dile getirdi. Büyükekşi, "2017 hedefi 153 milyar dolarlık ihracat, biz bu rakamın da üzerinde 155 milyar dolarlık ihracatı hedefliyoruz." dedi.
Katma değeri yüksek ürün ihracatının önemini her platformda konuştuklarını ifade eden Büyükekşi, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve marka konusuna çok önem verilmesi gerektiğini dile getirdi.
15 Temmuz hain darbe girişimiyle birlikte Türkiye'nin imajı konusunda yurt dışında olumsuz bir hava yayıldığını belirten Büyükekşi, bu algının düzeltilmesi için Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TİM olarak birlikte önemli bir kampanya başlattıklarını kaydetti. Büyükekşi, Almanya, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yürütülen kampanyanın televizyonlarda, gazetelerde, sosyal ve dijital medyada başlatıldığını, 17 CEO'nun reklam filminde oynatıldığını söyledi.
Büyükekşi, "2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat, dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedeflerimiz var. Bunları yapabilmek için huzur, güven ve istikrar çok önemli. Bundan sonraki adımlarımızı bu şekilde atmamız çok önemli." diye konuştu.

BAİB Başkanı Satıcı

BAİB Başkanı Mustafa Satıcı da 2016 yılında Batı Akdeniz'den yaklaşık 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, 2017 yılının ilk 3 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 21 arttığını dile getirdi.
Çin, Almanya, İran, Ukrayna ve ABD başta olmak üzere bölgeden 151 ülkeye ihracat yapıldığını belirten Satıcı, ihracatta en önemli sektörlerden birinin yaş meyve ve sebze sektörü olduğunu, Rusya ile yaşanan krizden bu sektörün ciddi şekilde etkilendiğini söyledi.
Rusya pazarının yarattığı açığı diğer pazarlara ağırlık vererek kapatmaya çalıştıklarını anlatan Satıcı, "Rusya tek başına ihracatın yüzde 45'ini yaptığımız bir ülkeydi. Buna rağmen geçen yılı yüzde 7 kayıpla bitirdik. Rusya'ya gönderemediğimiz ürünleri diğer ülkelere gönderdik. Rusya sorunun aşılması noktasında çok ciddi çalışmalar yürütülüyor. Umuyorum bu sorunu aşacağız. Çünkü her iki ülke için çok önemli. Rusya Federasyonu'na Türkiye'den daha kaliteli, daha uygun fiyata ve daha taze ürün tedarik edebilecek ikinci bir ülke yok." ifadelerini kullandı.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu da Batı Akdeniz'in ihracatında son 14 yılda ciddi artışlar meydana geldiğini, fakat 1,4 milyar dolarlık ihracatın da bölgenin potansiyelini yansıtmadığını, daha alınacak çok yol olduğunu dile getirdi. Karaloğlu, "İnşallah iş dünyamız çalışmaya biz de kamu olarak onların sorunlarını çözmeye devam edeceğiz." dedi.
Konuşmaların ardından 2016 yılında BAİB üzerinden en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 üyeye, yaş meyve ve sebze sektöründe ilk 10 firmaya, diğer 20 sektörde de en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 3 üyeye plaketleri, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve diğer katılımcılar tarafından verildi.
Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu


788 bin 509 kişinin istihdamı sağlandı



788 bin 509 kişinin istihdamı sağlandı

İstihdam seferberliği kapsamında, 1 Ocak-12 Nisan arasında 788 bin 509 kişinin istihdamı sağlandı.
 788 bin 509 kişinin istihdamı sağlandı

ANKARA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Türkiye'de işsizliğin azaltılması için yapılan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Bu kapsamda, 1 Ocak-12 Nisan arasında 788 bin 509 kişinin istihdamı gerçekleştirildi.
Muhabir: Mehmet Tosun


Tuesday, 11 April 2017

Güney Afrika'da Osmanlı Mirası : Ebubekir Efendi - Cape

Güney Afrika'da Osmanlı Mirası : Ebubekir Efendi - Cape

 Seyyid Ebubekir Efendi'nin mezarlığı- Cape Town'da bulunan Ebubekir Efendi adına yaptırılan cami- Ebubekir Efendi'nin Cape Town'daki müze olak kullanılan evi- Müze olarak kullanılan evin içinden detaylar Sultan Abdülaziz Han döneminde (1862) Ümit Burnu'na İslami ilimleri öğretmek, Müslümanların dini ve ictimai ihtilaflarını çözmek için gönderilen Osmanlı alimi Seyyid Ebubekir Efendi'nin (el-Emcedi) bıraktığı ilmi miras hala canlılığını koruyor.

Güney Afrika'da Osmanlı Mirası : Ebubekir Efendi - Cape
 Seyyid Ebubekir Efendi'nin mezarlığı- Cape Town'da bulunan Ebubekir Efendi adına yaptırılan cami- Ebubekir Efendi'nin Cape Town'daki müze olak kullanılan evi- Müze olarak kullanılan evin içinden detaylar Sultan Abdülaziz Han döneminde (1862) Ümit Burnu'na İslami ilimleri öğretmek, Müslümanların dini ve ictimai ihtilaflarını çözmek için gönderilen Osmanlı alimi Seyyid Ebubekir Efendi'nin (el-Emcedi) bıraktığı ilmi miras hala canlılığını koruyor. Hoşnav aşiretinden Kürt asıllı bir alim olan Ebubekir Efendi'nin baba tarafından "Seyyid" olduğu belirtiliyor. 17 yaşında Irak'tan Erzurum'a yerleşen Efendi, Güney Afrika'ya görevlendirildiğinde 48 yaşındaydı. 1880 yılında vefat eden Ebubekir Efendi'nin mezarı Cape Town'un öncü alimlerinin metfun olduğu kentin en eski mezarlığı Tana Baru'da bulunuyor.Ebubekir Efendi'nin Cape Town'daki evlerinden biri bugün Bo Kaap semtinde müze olarak faaliyet gösteriyor. Osmanlı Kız İlayihat Okulu olarak faaliyet gösteren okul ise, vefatından hemen sonra öğrencileri tarafından Nur'ul Hamidiye Camisine dönüştürüldü. Ebubekir Efendi'nin öğrencilerinin kurduğu Osmanlı Kriket Klübü ise kuruluşundan bu yana Cape Town'da faaliyetlerini sürdürüyor.

Ebubekir Efendi’nin izinde

Ebubekir Efendi’nin izinde

Kraliçe Victoria’nın Sultan Abdülaziz’e yazdığı mektup ve Dersaadet’ten Afrika’ya yola çıkan Kürt bir alimin değiştirdiği hayatlar. Al Jazeera Türk’ten Abdülkadir Konuksever Güney Afrika’nın başkentlerinden Cape Town’a giderek Ebubekir Efendi’nin izini sürdü.
Konular: AFRİKA 


ebubekirefendi
Ebubekir Efendi'nin tek fotoğrafı. (Ortada oturan siyah cüppeli) [FOTOĞRAF: AHMET UÇAR ARŞİVİ]
Ulağın eline uzattığı fermandaki padişahın tuğrasını gördüğünde içinin titrediğini hisseder. Sultan Abdülaziz derhal İstanbul’a gelmesini buyurmaktadır. Bir süreden beri Bağdat’ta müderrislik yapmaktadır ve zaman geçirmeksizin mutluluk kapısı anlamına gelen Dersaadet’e doğru yola çıkar. Lakin geçeceği kapının ona ne getireceğini bilmemektedir. Bir görev adamıdır ve görev her ne ise yerine getirilmelidir...
Kraliçe Victoria’dan Sultan Abdülaziz’e mektup
Ümit Burnu 1805 yılından itibaren İngiliz hâkimiyetindedir. Burada yaşayan Hindistan ve Malezya asıllı Müslümanlar İngilizlerden kaynaklanmasa bile kendi aralarında anlaşmazlığa düşmüşlerdir. Anlaşmazlığın nedeni İslami kuralların uygulanmasındaki ciddi farklılıklardır. Bu farklılıklar hacca giden bir kişinin yeni bilgilerle dönmesi üzerine kızışmış, şiddete varan çatışmalara yol açmıştır. Meselenin çatışmadan çıkıp iç savaşa dönüşeceğinden endişe eden Müslümanlar bir komisyon oluşturarak 16 Nisan 1862′de Osmanlı Fahri Konsolosu Roubaix ile birlikte İngiliz Valisine giderler. İngiltere Krallığı aracılığıyla dünya Müslümanlarının lideri olarak gördükleri Osmanlı Devleti'nden ve Müslümanların halifesinden, İslam'ı asli şekliyle anlatıp aralarındaki anlaşmazlığı giderecek bir din âlimi talebinde bulunurlar. Bunun üzerine Kraliçe Victoria, Sultan Abdülaziz'den Cape Town'a bir müftü göndermesini ister. Ebubekir Efendi’nin Dersaadet’e davet edilmesi bu nedenledir. Peki, kimdir Ebubekir Efendi?
Ebubekir Efendi
Araştırmacıların anlattıklarına göre Hoşnav aşiretine mensup Ebubekir Efendi 1823 yılında Şehrizor’un Hoşnav köyünde yani bugünkü Irak’ın kuzeyinde doğmuş. Hoşnav aşiretinden Kürt asıllı bir âlim olan Ebubekir Efendi,  baba tarafından şeceresine göre “Seyyid’dir. İlk tahsilini dedelerinden Emir Süleyman adına köyde kurulu medresede yaptıktan sonra Bağdat ve İstanbul’da okumuş. İstanbul’da okuduğu zaman memleketine hiç gitmemiş. Annesi kendisini ziyarete geldiği zaman oğlunun Bağdat’a müderris olarak atandığını öğrenmiş. O da Bağdat’a oğlunun ders verdiği medreseye gitmiş. Fakat burada da oğlunun kendisini derslere nasıl verdiğini görünce oğlunu uzaktan hayranlıkla seyretmiş ve konuşup görüşmeden köyüne dönmüş.
cape-town
Cape Town nüfusunun yüzde otuzu Müslüman.
Yolculuk
Başkente vardıktan sonra Padişahın emriyle Ahmet Cevdet Paşa tarafından görevi tevdi edilen Ebubekir Efendi vakit geçirmeksizin hazırlıklara başlar. Yanına öğrencisi Ömer Lütfi’yi alarak 1 Ekim 1863’te yola çıkar. Lakin yol uzun ve zorludur. Önce deniz yoluyla Fransa’nın Mersilya şehrine oradan da trenle Paris sonrasında ise Londra’ya varır. Gittiği yerlerde Osmanlı elçileri tarafından karşılanır. Bir süre Londra’da kaldıktan sonra Liverpool’a giderek onu Afrika’ya götürecek olan buharlı gemiye biner. Ocak ayının ortalarında Cape Town’a vardığı zaman aradan 3,5 ay geçmiştir. Gemi limana yanaştığında göndere Osmanlı bayrağı çekilir ve karadan üç pare top atışı yapılır. Ancak Ebubekir Efendi’yi davet eden İngilizler bölgede Osmanlı nüfuzunu arttıracağı endişesiyle kendisini bir otele yerleştirerek gizlemeye çalışsa da gazetelerin gelişini duyurmasıyla kentin her tarafından Müslümanlar otele akın ederler. Müslümanların arasındaki ayrılık ve cehaleti gidermek üzere Halife Abdülaziz tarafından gönderildiği haberi büyük heyecan yaratmıştır.
umitburnu
Ümit Burnu
Ümit Burnu’nda yeni ümitler
Cape Town’a gelir gelmez hemen görevine başlayan Ebubekir Efendi’nin işi tahmin ettiğinden daha zordur. Karşısında batıl gelenek ve görenekleri din haline getirmiş bir topluluk bulmuştu ve hem bunları düzeltmek hem de taraflar arasında uzlaşma sağlaması gerekiyordu. İlk iş olarak geniş bir ev tuttu. Burada hem yaşayacak hem de okul olarak kullanacaktı. Kısa sürede 3 yüzü aşkın kız ve erkek öğrenciyi okulunda toplarken akşamları da yetişkinlere de sohbet toplantıları ile ders vermeye başladı. Sahte hocalar ve şeyhlerle de kıyasıya bir mücadeleye girişti. Birbirleriyle çatışan Müslüman cemaatleri barıştırmayı başarınca işler kolaylaştı. Bu arada yerel dili öğrenmiş, üstelik temel dini eserleri çevirerek kaynak oluşturmuştu.
Kurduğu okulun öğrencileri üç yıllık eğitimin ardından mezun oldular. Kendi şehir ve eyaletlerine giderek yeni okullar açtılar. Bu sayede doğru bir İslam anlayışının Güney Afrika’da yayılmasını sağladılar. Ebubekir Efendi 29 Ağustos 1880 tarihinde 20 yıla yakın görev yaptığı Cape Town’da vefat etti. Arkasında pek çok cami, okul ve İslami bir anlayış bırakarak.
ebubekirefendi
Ebubekir Efendi'nin mezarı Cape Town'da.
Cape Town’da 'Selamün Aleyküm'
Türkiye’den yaklaşık 10 bin kilometre uzaklıktaki Cape Town’da Ebubekir Efendi’nin bıraktığı izlere rastlamak zor değil. 5 milyona yakın nüfusun yüzde otuz kadarı Müslüman. Kentin sokaklarında birbirlerini 'Selamün Aleyküm' diye selamlayan pek çok kişiyle karşılaşmak olası. Türkiye’den gelen ziyaretçilere de ayrı bir ihtimam gösteriliyor. Ebubekir Efendi’nin teşrifinin üzerinden 1,5 asır geçmesine karşın bu ihtimamda o günlerden kalma bir kadirşinaslık var.
‘Fedakarlık örneği’
Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığı’nda Afrika Uzmanı olarak görev yapan Mustafa Efe’ye göre Osmanlı Devleti son döneminde bile dünyadaki Müslümanların taleplerine cevap vermeye çalışmış. Efe, Ebubekir Efendi’nin Afrika’ya gönderilmesini bu minvalde değerlendiriyor.
“İmparatorluk en zayıf olduğu dönemlerde bile Müslümanların ve onların ihtiyaçlarının yanında durmuştur. Bu çerçevede hilafet merkezinden dünyanın çeşitli bölgelerine âlimler gönderilmiştir. Azmin, inancın, fedakârlığın ve misyon adamı olmanın sembol isimlerinden Ebubekir Efendi’nin Afrika’ya gönderilmesi de böyle gerçekleşmiştir.”
mustafa-efe
Mustafa Efe
Milli mücadeleye bağış
Ebubekir Efendi’den sonra Güney Afrika’da hutbelerin Osmanlı sultanları adına okunduğunu da belirten Mustafa Efe, buradan Hicaz Demiryolları ve Milli Mücadele için de kampanyayla para toplanmış olduğunu belirtiyor.
“Buradaki Müslümanlar tarafından açılan kampanyalarla Hicaz Demiryolu için binlerce sterlin toplandı. Yüzlerce Afrikalı 1911 Trablusgarp ve 1912 Balkan savaşlarında savaşmak için Harbiye Nezareti’ne müracaat ettiler. Milli Mücadele’de de Ankara’ya 17.634 lira ve 875 sterlin göndermişlerdir. İstiklâl Harbi şehitlerimiz için İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika’da mevlit ve hatimler okutmuşlardı.”
ebubekirefendi
Ebubekir Efendi için açılan müze Türkiye'den gidenler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
İstiratgâh
Bugün Cape Town’a yukarıdan bakan Tana Baru mezarlığında yatmakta olan Ebubekir Efendi’nin adına bir de müze bulunuyor. Güney Afrika’ya gelişinin 115. yılı olan 1978′de Güney Afrika Hükümeti tarafından açılan ‘Ebûbekir Efendi Müzesi’nde Ebûbekir Efendi ve ailesine ait belge, resim ve eşyalar sergileniyor. 
Kaynak : Al Jazeera, Ömer Lütfi-Ümitburnu Seyahatnamesi, Ahmet Uçar-Unutulmayan Miras: Güney Afrika’da Osmanlılar

Abdülkadir Konuksever

1971 yılında Diyarbakır'da doğdu. 1990 yılında gazeteciliğe başladı. Ulusal ve uluslararası yayın kuruluşlarında çalıştı. Basılı iki öykü kitabı bulunan Konuksever, Al Jazeera Türk Diyarbakır Ofisi Muhabiri olarak görev yapmaktadır.  Devamını oku







Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts