Sert faiz artırımına uzmanlar ne dedi?
Uzmanlar Merkez Bankası'nın faiz artırım kararını değerlendirdi.
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez'in faizleri artırmasını "Son derece tatmin edici" diye nitelendirdi ve "Banka yüzde 4,5'le yaptığı fonlamayı yüzde 10'a çekti. Temel olarak bu seviyenin üzerine kuruyor, bu da olumlu" dedi. Faiz koridorunun üst bandının yüzde 12, alt bandının ise yüzde 8 seviyesinde olmasını da olumlu olarak nitelendiren Altınsaç, fonlamanın yüzde 10'un üzerinde oluşacağını belirtti. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde uygulanan yüzde 9'luk faizin etkisiz kaldığını belirten Altınsaç, bunun bir sadeleşme olduğunu söyledi. Artan faizin ekonomi üzerinde baskı yaratacağını ifade eden Altınsaç, "Ama kurun yüksek olması da baskı yaratıyordu" dedi.
UZUN SÜRE GÜNDEME GELMEYECEK
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert konuya ilişkin değerlendirmesinde, yapılan faiz artırımının ortalama piyasa beklentisinin çok üzerinde olduğunu belirterek, bunun Türk lirası için oldukça olumlu olacağını söyledi. Faizlerde sadeleşme olmasının da yine olumlu algılanacak bir gelişme olduğuna dikkati çeken Cömert, "TCMB'nin bu denli güçlü bir artırım yapması ve yukarı tarafta da marjı koruyor olması nedeniyle muhtemelen uzun bir süre faiz artırımı konusu gündeme gelmeyecektir" dedi. Tahvil piyasasında son günlerde görülen ters eğimli verim eğrisinin aynen devam edeceğini ifade eden Cömert, hatta bu artış sonrasında kısa vadeler ile uzun vadeli tahviller arasındaki getiri farkının daha da açılacağını dile getirdi. Cömert, "Bu çerçevede 10 yıllık tahvil faizinin çift hane altına düşmesini beklerim. Ancak bankaların fonlama maliyeti artacağından mevduat ve kredi faizlerinin de artacağını hatırlatayım" değerlendirmesinde bulundu.
'TL İÇİN ÇOK ÖNEMLİ KARAR'
Odea Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, bu kararı olumlu bulduğunu belirtti. Kararın sürpriz etkisinin çok yüksek olduğunu söyleyen Sözer, "Karar sonrası anlıyoruz ki Merkez Bankası faiz koridorunu sadeleştiriyor. Yüzde 4.50'den yüzde 10'a çıkarılan 1 haftalık repo faizinden fonlama yapılacağını açıklaması TL için çok olumlu. Nitekim dolar 2.19 TL'ye kadar düşmüş görünüyor. Bu karar gösteriyor ki Merkez Bankası'nın 2014 yüzde 6.6 enflasyon tahminini bu faiz kararına göre yapmış. Bu kararın etkisi borsada bankacılık endeksine olumsuz etkisi olabilir. Ancak Merkez Bankası'nın attığı aktif adımın özellikle döviz borcu olan şirketler için iyi bir haber olduğunu belirtmek gerekir. Bu da borsada Sınai Endeksi'nin yükselişine yol açabilir" dedi.
"FED'İN OLUMSUZ ETKİSİNİ HAFİFLETİR"
Bahçeşehir Üniversitesi'nden İsmet Demirkol ise kararın dolar/TL'de aşağı yönlü etki yaratacağını ve FED'in tahvil alım azaltımı kararının negatif etkisini şu an için ortadan kaldırdığını belirtti. Demirkol, "Bu karar beklentilerim olan 300 baz puanın çok üzerinde. Alınan kararın döviz piyasasına etkisinin olumlu olacağını düşünüyorum. Merkez Bankası Mayıs 2013'de alması gereken kararı Ocak 2014'de almış oldu. Piyasalar açısından özellikle Dolar/TL de aşağı yönlü sert hareketler görmek mümkün olacak. Diğer yandan Borçlanma Faiz oranı nı yüzde 3.5'dan yüzde 8'e yükseltmesi, ve politika faizini de yüzde 4.5'den yüzde 10'a yükselterek Enflasyon ve fiyat istikrarı konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermiş oldu. Alınan bu karar, FED'in 10 milyar dolarlık tahvil azaltım kararının negatif etkisini şu an için ortadan kaldırmıştır diye düşünüyorum. Önümüzdeki süreçde FED'in tahvil azaltım miktarını 20- 30 milyar $ azaltması durumunda ise sermaye girişlerindeki azalmanın devam etmesi durumunda üst bandda % 14 seviyelerini görmemiz mümkün olabilir" diye konuştu.
"KREDİ MALİYETLERİNİ YÜKSELTECEK AMA..."
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Erhan Aslanoğlu kararı, "Bu karar başlangıçta kredi maliyetlerini yükseltecek. Tüketim ve yatırımlar üzerinde olumsuz bir etki yaratabilecektir. Öte yandan Merkez Bankası ironik şekilde daha fazla faiz artmaması için bu artırım kararını aldı. Özellikle kurun enflasyona etkisi azaldığında yıl içinde faizin daha fazla yükselmeyeceğini görebiliriz. Kısa vadede bazı olumsuz etkileri olsa da daha ciddi olumsuz riskleri azalttığından önemli bir karar" sözleriyle yorumladı.
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez'in faizleri artırmasını "Son derece tatmin edici" diye nitelendirdi ve "Banka yüzde 4,5'le yaptığı fonlamayı yüzde 10'a çekti. Temel olarak bu seviyenin üzerine kuruyor, bu da olumlu" dedi. Faiz koridorunun üst bandının yüzde 12, alt bandının ise yüzde 8 seviyesinde olmasını da olumlu olarak nitelendiren Altınsaç, fonlamanın yüzde 10'un üzerinde oluşacağını belirtti. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde uygulanan yüzde 9'luk faizin etkisiz kaldığını belirten Altınsaç, bunun bir sadeleşme olduğunu söyledi. Artan faizin ekonomi üzerinde baskı yaratacağını ifade eden Altınsaç, "Ama kurun yüksek olması da baskı yaratıyordu" dedi.
UZUN SÜRE GÜNDEME GELMEYECEK
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert konuya ilişkin değerlendirmesinde, yapılan faiz artırımının ortalama piyasa beklentisinin çok üzerinde olduğunu belirterek, bunun Türk lirası için oldukça olumlu olacağını söyledi. Faizlerde sadeleşme olmasının da yine olumlu algılanacak bir gelişme olduğuna dikkati çeken Cömert, "TCMB'nin bu denli güçlü bir artırım yapması ve yukarı tarafta da marjı koruyor olması nedeniyle muhtemelen uzun bir süre faiz artırımı konusu gündeme gelmeyecektir" dedi. Tahvil piyasasında son günlerde görülen ters eğimli verim eğrisinin aynen devam edeceğini ifade eden Cömert, hatta bu artış sonrasında kısa vadeler ile uzun vadeli tahviller arasındaki getiri farkının daha da açılacağını dile getirdi. Cömert, "Bu çerçevede 10 yıllık tahvil faizinin çift hane altına düşmesini beklerim. Ancak bankaların fonlama maliyeti artacağından mevduat ve kredi faizlerinin de artacağını hatırlatayım" değerlendirmesinde bulundu.
ALTINSAÇ: SON DERECE TATMİN EDİCİ
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez'in faizleri artırmasını "Son derece tatmin edici" diye nitelendirdi ve "Banka yüzde 4,5'le yaptığı fonlamayı yüzde 10'a çekti. Temel olarak bu seviyenin üzerine kuruyor, bu da olumlu" dedi. Faiz koridorunun üst bandının yüzde 12, alt bandının ise yüzde 8 seviyesinde olmasını da olumlu olarak nitelendiren Altınsaç, fonlamanın yüzde 10'un üzerinde oluşacağını belirtti. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde uygulanan yüzde 9'luk faizin etkisiz kaldığını belirten Altınsaç, bunun bir sadeleşme olduğunu söyledi. Artan faizin ekonomi üzerinde baskı yaratacağını ifade eden Altınsaç, "Ama kurun yüksek olması da baskı yaratıyordu" dedi.
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez'in faizleri artırmasını "Son derece tatmin edici" diye nitelendirdi ve "Banka yüzde 4,5'le yaptığı fonlamayı yüzde 10'a çekti. Temel olarak bu seviyenin üzerine kuruyor, bu da olumlu" dedi. Faiz koridorunun üst bandının yüzde 12, alt bandının ise yüzde 8 seviyesinde olmasını da olumlu olarak nitelendiren Altınsaç, fonlamanın yüzde 10'un üzerinde oluşacağını belirtti. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde uygulanan yüzde 9'luk faizin etkisiz kaldığını belirten Altınsaç, bunun bir sadeleşme olduğunu söyledi. Artan faizin ekonomi üzerinde baskı yaratacağını ifade eden Altınsaç, "Ama kurun yüksek olması da baskı yaratıyordu" dedi.
Odea Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, bu kararı olumlu bulduğunu belirtti. Kararın sürpriz etkisinin çok yüksek olduğunu söyleyen Sözer, "Karar sonrası anlıyoruz ki Merkez Bankası faiz koridorunu sadeleştiriyor. Yüzde 4.50'den yüzde 10'a çıkarılan 1 haftalık repo faizinden fonlama yapılacağını açıklaması TL için çok olumlu. Nitekim dolar 2.19 TL'ye kadar düşmüş görünüyor. Bu karar gösteriyor ki Merkez Bankası'nın 2014 yüzde 6.6 enflasyon tahminini bu faiz kararına göre yapmış. Bu kararın etkisi borsada bankacılık endeksine olumsuz etkisi olabilir. Ancak Merkez Bankası'nın attığı aktif adımın özellikle döviz borcu olan şirketler için iyi bir haber olduğunu belirtmek gerekir. Bu da borsada Sınai Endeksi'nin yükselişine yol açabilir" dedi.
"FED'İN OLUMSUZ ETKİSİNİ HAFİFLETİR"
Bahçeşehir Üniversitesi'nden İsmet Demirkol ise kararın dolar/TL'de aşağı yönlü etki yaratacağını ve FED'in tahvil alım azaltımı kararının negatif etkisini şu an için ortadan kaldırdığını belirtti. Demirkol, "Bu karar beklentilerim olan 300 baz puanın çok üzerinde. Alınan kararın döviz piyasasına etkisinin olumlu olacağını düşünüyorum. Merkez Bankası Mayıs 2013'de alması gereken kararı Ocak 2014'de almış oldu. Piyasalar açısından özellikle Dolar/TL de aşağı yönlü sert hareketler görmek mümkün olacak. Diğer yandan Borçlanma Faiz oranı nı yüzde 3.5'dan yüzde 8'e yükseltmesi, ve politika faizini de yüzde 4.5'den yüzde 10'a yükselterek Enflasyon ve fiyat istikrarı konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermiş oldu. Alınan bu karar, FED'in 10 milyar dolarlık tahvil azaltım kararının negatif etkisini şu an için ortadan kaldırmıştır diye düşünüyorum. Önümüzdeki süreçde FED'in tahvil azaltım miktarını 20- 30 milyar $ azaltması durumunda ise sermaye girişlerindeki azalmanın devam etmesi durumunda üst bandda % 14 seviyelerini görmemiz mümkün olabilir" diye konuştu.
"KREDİ MALİYETLERİNİ YÜKSELTECEK AMA..."
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Erhan Aslanoğlu kararı, "Bu karar başlangıçta kredi maliyetlerini yükseltecek. Tüketim ve yatırımlar üzerinde olumsuz bir etki yaratabilecektir. Öte yandan Merkez Bankası ironik şekilde daha fazla faiz artmaması için bu artırım kararını aldı. Özellikle kurun enflasyona etkisi azaldığında yıl içinde faizin daha fazla yükselmeyeceğini görebiliriz. Kısa vadede bazı olumsuz etkileri olsa da daha ciddi olumsuz riskleri azalttığından önemli bir karar" sözleriyle yorumladı.
"MERKEZ BANKASI TOKADI VURDU"
İntegral Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Egemen Candır ise, Merkez Bankası'nın bu kararla şahin bir politika benimsediğini belirterek, "Merkez Bankası tokadı vurdu. Ortalama faiz yüzde 10'u buldu dedi. Candır, "Merkez Bankası, bu uygulaması ile geçtiğimiz sene FED’in parasal genişlemede azaltma yapabileceği beklentilerini fiyatlamasından bu yana piyasalarda oluşan faiz artırımı beklentisini karşılamış oluyor. Bu şekilde, TCMB’nin normal günlerde yüzde 7,10 civarındaki bankalara uyguladığı ortalama borçlanma faizi de yüzde 10’un üzerine çıkmış oluyor. Bu ciddi anlamda TL lehine bir hareket olarak algılanabilir ve yarınki FED toplantısının yaratabileceği riski de bu şekilde TCMB fiyatlamanın içine almış oluyor" açıklamasını yaptı.
İntegral Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Egemen Candır ise, Merkez Bankası'nın bu kararla şahin bir politika benimsediğini belirterek, "Merkez Bankası tokadı vurdu. Ortalama faiz yüzde 10'u buldu dedi. Candır, "Merkez Bankası, bu uygulaması ile geçtiğimiz sene FED’in parasal genişlemede azaltma yapabileceği beklentilerini fiyatlamasından bu yana piyasalarda oluşan faiz artırımı beklentisini karşılamış oluyor. Bu şekilde, TCMB’nin normal günlerde yüzde 7,10 civarındaki bankalara uyguladığı ortalama borçlanma faizi de yüzde 10’un üzerine çıkmış oluyor. Bu ciddi anlamda TL lehine bir hareket olarak algılanabilir ve yarınki FED toplantısının yaratabileceği riski de bu şekilde TCMB fiyatlamanın içine almış oluyor" açıklamasını yaptı.
CESUR ADIMLAR
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı şu değerlendirmeyi yaptı:
“Merkez Bankası oldukça cesur bir adım attı. Daha da önemlisi piyasaları yönlendirici rolüne geri dönmüş gibi. Öte yandan, politika faizinin ne olduğu boş bırakılmıştı. Marjinal faiz oranı ön plana çıkıyordu. Tekrar bir haftalık repo oranına dönüyor. Daha kalıcı bir duruş sergiliyor. Para politikası daha anlaşılır oldu. Kura etkisi olacak. Öte yandan riskler bitmiş değil. Küresel risklerin yanı sıra içeride enflasyonda bozulma var. Ama kararlar Merkez’in kredibilitesi anlamında olumlu.
VARLIĞINI HİSSETTİRDİ
GCM Menkul Araş. Müdürü Erdoğan Turan'ın yorumu şöyle:
“Merkez Bankası piyasanın ‘Faiz artır’ şikayetini aldı. Ciddi bir faiz artışı yaptı. Piyasaya, Merkez Bankası’nın gerektiğinde aksiyon alabildiği yönünde varlığını hissettirdi. İlk tepki kurda hissedildi. Sabah 2.15 TL’den açılış olabilir. Öte yandan akşam FED’in kritik toplantısı var. Varlık azaltımı artmazsa, kurdaki hareket devam eder. Piyasanın üzerindeki köpük alındı. Öte yandan önümüzdeki dönemde faiz artırımının ekonomiye etkilerini konuşuyor olacağız. Bütün sorunları çözen hap yok. Merkez iki kötüden daha az kötüyü seçti.
BÜYÜME NASİBİNİ ALIR
ALB Menkul Araş. Müdürü Yeliz Karabulut PPK kararları için şunları söyledi:
Merkez Bankası radikal kararlar aldı. Piyasanın öngörüsünden de fazla bir faiz artışı oldu. Dolar/TL sert değer kaybetti. Artık 2.10’a doğru hareket bandı oluşturabilir. Para politikasındaki karmaşa da gitti. Artık fonlamayı bir haftalık repodan yapacak. 2014 yılı zor bir yıl olacak. Bu faiz artışından büyüme de nasibini alacak.
ŞAHİNÖZ: MERKEZ SIKINTILARI KALICI GÖRÜYOR
Tacirler Menkul Değerler Koordinatörü Erkin Şahinöz, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın enflasyon raporunu açıklarken son yaşananların geçici mi kalıcı mı bir türbülans olduğunu değerlendireceklerini söylediğini hatırlattı. Şahinöz, Başçı'nın yaşanan sorunların kalıcı olduğuna kanaat getirilmesi halinde bütün faizlere dokunabileceklerini söylediğini belirterek, "Merkez Bankası son dönemdeki sıkıntıları kalıcı görüyor" dedi. Sıkıntıların kalıcı olmasının iki faktöre bağlı olduğunu ifade eden Şahinöz, bunların Fed'in varlık alımlarını azaltarak normalleşme sürecine girmiş olması ve de Türkiye'de içeride süren siyasi gerilim olduğunu söyledi. Fed'in 2016'da faiz artırmayı planladığını hatırlatan Şahinöz, "Fed baskısı altında geçecek üç yıllık dönemde Merkez baskıları kalıcı görüyor" değerlendirmesinde bulundu. Şahinöz, kararla birlikte doların 2,25-2,40 bandından 2,07-2,25 bandına gerileyceğini ifade etti. Kurdaki düşüşün borsaya olumlu yansıyacağını düşünenlerin yanılacağını belirten Şahinöz, "Çünkü borsa faiz artışını sevmez" dedi.
'İLK YUMRUĞU SİZ ATIN'
"Kendinizden daha azılı bir rakiple kavga ediyorsanız ilk yumruğu siz atacaksınız, onu bitireceksiniz, yoksa onu daha çok sinirlendirirsiniz. Eğer merkez küçük bir adım atsaydı, kurdaki artış sürecekti" dedi. Kurdaki artışın sadece spekülatif olmadığını, dövize reel talebin de olduğunu kaydeden Şahinöz, "Son dönemde yurtiçi yerleşiklerin davranışı değişti. Geçmişte döviz yükselirken döviz satıp, döviz düşerken döviz alanlar, son dönemde döviz yükselirken de döviz almaya başladı. Bu da reel talep olduğunu gösteriyordu" şeklinde konuştu. Şahinöz, Merkez'in hem yurt içi yerleşikleri, hem açık pozisyonu olan özel sektörü rahatlatmak ve de yabancıya "Biz kurda 2,35in üzerine izin vermeyceğiz" mesajını vermek istediğini söyledi.
ASH: MB GÜÇLÜ BİR SİNYAL GÖNDERDİ
Standard Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Bölümü Müdürü Tim Ash, Merkez Bankası'nın kararını "İyi ve büyük bir hamle" olarak değerlendirdi. Ash, Merkez'in aldığı faiz artırım kararıyla piyasaya ve yabancı yatırımcılara TL'yi koruma ve enflasyon konularında ciddi olduğunu gösteren "güçlü bir sinyal" gönderdiğini söyledi.
PAKSOY: BAĞIMSIZLIĞINI KANITLADI
Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, faiz artırım kararını "Açık net olarak radikal bir karar, marjinal bir karar. Piyasaların beklentisinin ötesinde gelen bir karar" şeklinde niteledi. Faiz koridorunun bundan sonra aşağıda yüzde 10, yukarıda yüzde 12 olarak gerçekleşeceğini belirten Paksoy, "Merkez Bankası bu kararla piyasanın önüne geçti" dedi. Kararın kurda pozitif etkisinin görüldüğünü belirten Paksoy, "Bu yabancı algısının da kararlara desteğini gösteriyor. Merkez Bankası, uzun süredir Fed'in etkileri ve siyasi belirsizliklerin kura yansıması noktasında yöneltilen eleştirilerden kurtuldu. Paksoy, "Merkez Bankası bence güvenilir olduğunu ve her türlü radikal kararı alabileceğini gösterdi, siyasete rağmen. Seçimler yaklaşırken böyle bir karar almak bağımsızlığını kanıtladı" şeklinde konuştu.
'GEÇİCİ BİR MALİYET'
Kurda normalleşme oldukça, bant içine girdikçe, orada dalgalı kura girdikçe faizde de geri adım imkanı olacaktır" diyen Paksoy, "Bu geçici bir maliyettir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin cari açığını tolere etmek için fon girişi sağlamak zorunda olduğunu hatırlatan Paksoy, "Türkiye'nin belirli bir dönem fon girişinde sorun yaşamayacağı bir ortam sağlanmış oldu" dedi. Kararı başarılı bulduğunu vurgulayan Paksoy, "Sanayici öngörülebilir bir kur istiyordu, ona kavuştu" ifadelerini kullandı.
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı şu değerlendirmeyi yaptı:
“Merkez Bankası oldukça cesur bir adım attı. Daha da önemlisi piyasaları yönlendirici rolüne geri dönmüş gibi. Öte yandan, politika faizinin ne olduğu boş bırakılmıştı. Marjinal faiz oranı ön plana çıkıyordu. Tekrar bir haftalık repo oranına dönüyor. Daha kalıcı bir duruş sergiliyor. Para politikası daha anlaşılır oldu. Kura etkisi olacak. Öte yandan riskler bitmiş değil. Küresel risklerin yanı sıra içeride enflasyonda bozulma var. Ama kararlar Merkez’in kredibilitesi anlamında olumlu.
VARLIĞINI HİSSETTİRDİ
GCM Menkul Araş. Müdürü Erdoğan Turan'ın yorumu şöyle:
“Merkez Bankası piyasanın ‘Faiz artır’ şikayetini aldı. Ciddi bir faiz artışı yaptı. Piyasaya, Merkez Bankası’nın gerektiğinde aksiyon alabildiği yönünde varlığını hissettirdi. İlk tepki kurda hissedildi. Sabah 2.15 TL’den açılış olabilir. Öte yandan akşam FED’in kritik toplantısı var. Varlık azaltımı artmazsa, kurdaki hareket devam eder. Piyasanın üzerindeki köpük alındı. Öte yandan önümüzdeki dönemde faiz artırımının ekonomiye etkilerini konuşuyor olacağız. Bütün sorunları çözen hap yok. Merkez iki kötüden daha az kötüyü seçti.
BÜYÜME NASİBİNİ ALIR
ALB Menkul Araş. Müdürü Yeliz Karabulut PPK kararları için şunları söyledi:
Merkez Bankası radikal kararlar aldı. Piyasanın öngörüsünden de fazla bir faiz artışı oldu. Dolar/TL sert değer kaybetti. Artık 2.10’a doğru hareket bandı oluşturabilir. Para politikasındaki karmaşa da gitti. Artık fonlamayı bir haftalık repodan yapacak. 2014 yılı zor bir yıl olacak. Bu faiz artışından büyüme de nasibini alacak.
ŞAHİNÖZ: MERKEZ SIKINTILARI KALICI GÖRÜYOR
Tacirler Menkul Değerler Koordinatörü Erkin Şahinöz, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın enflasyon raporunu açıklarken son yaşananların geçici mi kalıcı mı bir türbülans olduğunu değerlendireceklerini söylediğini hatırlattı. Şahinöz, Başçı'nın yaşanan sorunların kalıcı olduğuna kanaat getirilmesi halinde bütün faizlere dokunabileceklerini söylediğini belirterek, "Merkez Bankası son dönemdeki sıkıntıları kalıcı görüyor" dedi. Sıkıntıların kalıcı olmasının iki faktöre bağlı olduğunu ifade eden Şahinöz, bunların Fed'in varlık alımlarını azaltarak normalleşme sürecine girmiş olması ve de Türkiye'de içeride süren siyasi gerilim olduğunu söyledi. Fed'in 2016'da faiz artırmayı planladığını hatırlatan Şahinöz, "Fed baskısı altında geçecek üç yıllık dönemde Merkez baskıları kalıcı görüyor" değerlendirmesinde bulundu. Şahinöz, kararla birlikte doların 2,25-2,40 bandından 2,07-2,25 bandına gerileyceğini ifade etti. Kurdaki düşüşün borsaya olumlu yansıyacağını düşünenlerin yanılacağını belirten Şahinöz, "Çünkü borsa faiz artışını sevmez" dedi.
'İLK YUMRUĞU SİZ ATIN'
"Kendinizden daha azılı bir rakiple kavga ediyorsanız ilk yumruğu siz atacaksınız, onu bitireceksiniz, yoksa onu daha çok sinirlendirirsiniz. Eğer merkez küçük bir adım atsaydı, kurdaki artış sürecekti" dedi. Kurdaki artışın sadece spekülatif olmadığını, dövize reel talebin de olduğunu kaydeden Şahinöz, "Son dönemde yurtiçi yerleşiklerin davranışı değişti. Geçmişte döviz yükselirken döviz satıp, döviz düşerken döviz alanlar, son dönemde döviz yükselirken de döviz almaya başladı. Bu da reel talep olduğunu gösteriyordu" şeklinde konuştu. Şahinöz, Merkez'in hem yurt içi yerleşikleri, hem açık pozisyonu olan özel sektörü rahatlatmak ve de yabancıya "Biz kurda 2,35in üzerine izin vermeyceğiz" mesajını vermek istediğini söyledi.
ASH: MB GÜÇLÜ BİR SİNYAL GÖNDERDİ
Standard Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Bölümü Müdürü Tim Ash, Merkez Bankası'nın kararını "İyi ve büyük bir hamle" olarak değerlendirdi. Ash, Merkez'in aldığı faiz artırım kararıyla piyasaya ve yabancı yatırımcılara TL'yi koruma ve enflasyon konularında ciddi olduğunu gösteren "güçlü bir sinyal" gönderdiğini söyledi.
PAKSOY: BAĞIMSIZLIĞINI KANITLADI
Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, faiz artırım kararını "Açık net olarak radikal bir karar, marjinal bir karar. Piyasaların beklentisinin ötesinde gelen bir karar" şeklinde niteledi. Faiz koridorunun bundan sonra aşağıda yüzde 10, yukarıda yüzde 12 olarak gerçekleşeceğini belirten Paksoy, "Merkez Bankası bu kararla piyasanın önüne geçti" dedi. Kararın kurda pozitif etkisinin görüldüğünü belirten Paksoy, "Bu yabancı algısının da kararlara desteğini gösteriyor. Merkez Bankası, uzun süredir Fed'in etkileri ve siyasi belirsizliklerin kura yansıması noktasında yöneltilen eleştirilerden kurtuldu. Paksoy, "Merkez Bankası bence güvenilir olduğunu ve her türlü radikal kararı alabileceğini gösterdi, siyasete rağmen. Seçimler yaklaşırken böyle bir karar almak bağımsızlığını kanıtladı" şeklinde konuştu.
'GEÇİCİ BİR MALİYET'
Kurda normalleşme oldukça, bant içine girdikçe, orada dalgalı kura girdikçe faizde de geri adım imkanı olacaktır" diyen Paksoy, "Bu geçici bir maliyettir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin cari açığını tolere etmek için fon girişi sağlamak zorunda olduğunu hatırlatan Paksoy, "Türkiye'nin belirli bir dönem fon girişinde sorun yaşamayacağı bir ortam sağlanmış oldu" dedi. Kararı başarılı bulduğunu vurgulayan Paksoy, "Sanayici öngörülebilir bir kur istiyordu, ona kavuştu" ifadelerini kullandı.
KERESTECİ: ÇOK İYİMSERLİĞE KAPILMAMAK LAZIM
HSBC Bank Hazine Sermaye Piyasaları Grup Başkanı Fatih Keresteci "Merkez Bankası uzunca bir süredir piyasaların arkasında gidiyordu, bugünkü kararı ile piyasaların önüne geçerek direksiyon koltuğuna oturdu. Kredibilite kaybını telafi edici bir adım olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Keresteci, Merkez Bankası'nın enflasyona karşı savaşta, uzunca bir süredir kullanmadığı faiz silahını, sert ve etkili bir şekilde kullanacak olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon beklentilerinde olumlu etkiye yol açacağını ifade etti. "Merkez Bankası'nın bu adımı ile son birkaç hafta içerisinde yaşanan negatif ayrışmanın yerini daha sağlıklı bir fiyatlama eğilimine terkedeceğini düşünüyoruz" diyen Keresteci, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kısa vadede bu eğilim hakim olacaktır. Ancak, piyasalar dengeye geldikten sonra dikkatler yeniden seçimler, Amerikan Merkez Bankası, vb faktörlere çevrileceğinden dolayı çok da iyimserliğe kapılmaması gerekiyor. Tavsiyemiz, bu iyimserliğin risklerin azaltılması yönünde kullanılması yönünde olacak."
FERMAN: YAPTIRIM GÜCÜNÜ DEKLARE ETTİ
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Ferman, "Merkez Bankası beklentileri aşan düzeyde olmak üzere faiz aracını devreye soktu. Bu suretle bir kere daha piyasalar üzerinde yaptırım gücünü deklere etti" dedi. Ferman, "Merkez Bankası, siyasi otoriteyi kurların geldiği seviye ile ihracata teklif verilmediği savından hareketle ikna etmiş görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bana kalırsa, bakaların fonlama maliyetlerinin artması hesabını iyi yapabilen vatandaşlara herhangibir olumsuz yada kar marjını düşürecek bir etken olarak değil yasal karşılık gideri olan vergiloer azaltılmadığı sürece yatırım ortamı ve iş gücü piyasaları rahatlamayacaktır. bu ilave iş ücü ekleme görevinin ekonomi yönetimince yerine getirilememesi demek olurki işsizliğin azalması,kredi geridönüşlerinin sekteye uraması vb. sıkıntıların sonucunda genel üretim miktarının ve genel fiyatlar tablosunun olumsuz etkilenmesine neden olur. Hükümet bir an önce geçici olarak getirilen vergileri kaldırmalı ve diğer vergilerde ise %5 e indirmeli. Çünkü bankaların fonlama maliyetlerinin artmasıneticesinde insanlar daha yüksek bir faiz oranıyla kredi kullanıcak ve daha fazla faiz ödeyerek tasarruf etme ve ya hayallerini gerçekleştirme planlarını birkaç yıldaha erteleyecekler.
HSBC Bank Hazine Sermaye Piyasaları Grup Başkanı Fatih Keresteci "Merkez Bankası uzunca bir süredir piyasaların arkasında gidiyordu, bugünkü kararı ile piyasaların önüne geçerek direksiyon koltuğuna oturdu. Kredibilite kaybını telafi edici bir adım olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Keresteci, Merkez Bankası'nın enflasyona karşı savaşta, uzunca bir süredir kullanmadığı faiz silahını, sert ve etkili bir şekilde kullanacak olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon beklentilerinde olumlu etkiye yol açacağını ifade etti. "Merkez Bankası'nın bu adımı ile son birkaç hafta içerisinde yaşanan negatif ayrışmanın yerini daha sağlıklı bir fiyatlama eğilimine terkedeceğini düşünüyoruz" diyen Keresteci, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kısa vadede bu eğilim hakim olacaktır. Ancak, piyasalar dengeye geldikten sonra dikkatler yeniden seçimler, Amerikan Merkez Bankası, vb faktörlere çevrileceğinden dolayı çok da iyimserliğe kapılmaması gerekiyor. Tavsiyemiz, bu iyimserliğin risklerin azaltılması yönünde kullanılması yönünde olacak."
FERMAN: YAPTIRIM GÜCÜNÜ DEKLARE ETTİ
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Ferman, "Merkez Bankası beklentileri aşan düzeyde olmak üzere faiz aracını devreye soktu. Bu suretle bir kere daha piyasalar üzerinde yaptırım gücünü deklere etti" dedi. Ferman, "Merkez Bankası, siyasi otoriteyi kurların geldiği seviye ile ihracata teklif verilmediği savından hareketle ikna etmiş görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bana kalırsa, bakaların fonlama maliyetlerinin artması hesabını iyi yapabilen vatandaşlara herhangibir olumsuz yada kar marjını düşürecek bir etken olarak değil yasal karşılık gideri olan vergiloer azaltılmadığı sürece yatırım ortamı ve iş gücü piyasaları rahatlamayacaktır. bu ilave iş ücü ekleme görevinin ekonomi yönetimince yerine getirilememesi demek olurki işsizliğin azalması,kredi geridönüşlerinin sekteye uraması vb. sıkıntıların sonucunda genel üretim miktarının ve genel fiyatlar tablosunun olumsuz etkilenmesine neden olur. Hükümet bir an önce geçici olarak getirilen vergileri kaldırmalı ve diğer vergilerde ise %5 e indirmeli. Çünkü bankaların fonlama maliyetlerinin artmasıneticesinde insanlar daha yüksek bir faiz oranıyla kredi kullanıcak ve daha fazla faiz ödeyerek tasarruf etme ve ya hayallerini gerçekleştirme planlarını birkaç yıldaha erteleyecekler.
No comments:
Post a Comment