İngiliz Matbaa Sektörüne Dijital Değişim Darbesi
Peterborough, İngiltere - Geleneksel basılı medya yöneticilerinin dijital geleceğe nasıl hazırlandıkları etraflıca biliniyor. Peki ya matbaalarla daha da içli dışlı olan yöneticiler, yani büyük basım şirketlerini yöneten insanlar? İngi ltere'nin en büyük matbaacılık şirketlerinden biri olan şahıs şirketi Wyndeham'ın 55 yaşındaki operasyon direktörü Roy Kingston, badireyi atlatanlardan biri. Fakat sektördeki herkes, The Economist ile Men's Health dergilerinin İngiltere basımlarını da gerçekleştiren bu şirket kadar talihli değil. Kingston, Wyndeham' ın Peterborough matbaasındaki antika konferans masasında otururken, "Buralarda değişmeyen belki de tek şey, yönetim kurulu toplantılarının yapıldığı oda" diyor. Basım işi birçok bakımdan dijitalleşti. Endüstriyel lazer yazıcılar sayesinde büyük tesisler küçük çaplı basım işlerini hızla ve ucuza çıkarabiliyor. Wyndeham'ın dev ofset makineleri bile o kadar otomatikleşmiş ki, bütün işleri on küsur kadar personel yürütebiliyor. "Bu iş artık neredeyse insansız bir hale geldi" diyor Kingston. "Bu tesiste bir ara 350 çal ışanımız vardı. Şimdi sayımız 114. Oysa yapılan iş ikiden fazlaya katlandı." Sektörde ayakta kalanlar biraz da basılı medya işinin ötesine geçerek, örneğin etiket gibi ürünlerle bunu başarıyor. Bununla ilgili olarak Kingston, süpermarket müşteri lerinin satın alma kararlarında etiketin genellikle fiyattan daha etkili olduğunu saptayan İsveçlilerin bir araştırmasını anıyor ve şöyle diyor, "Birçok insan paketlemeye ve önlerinde asılı duran şeye bakarak, hakkında hiçbir şey bilmediği ürünleri alıyor." Wyndeham "emagine" adında bir ürün geliştirdi. Bu ürün medya kuruluşlarının basım ve çevrimiçi teslimat işlerinde kul lanabi lecekleri üret im yönetimiyle ilgili bir yazılım. Şirket ayrıca çevrimiçi medya uygulamalarına odaklanan bir bölüm de kurdu. Dijital matbaacılık sayesinde perakendeciler, müşterilerin bireysel satın alma tercihlerine hitap eden katalog ve reklamları da basabilir hale geldi. Kingston, 1990'larda üç matbaa makinesiyle bir saat içinde 32 sayfalık bir yayını 20 bin adet basabildiklerini belirtiyor. Şimdi iki makineyle bu miktarın üç katını çıkarabiliyorlar. 2001'de İngiliz matbaacılığında 200 bin kadar çalışan vardı. İngiliz Matbaa Endüstrileri Federasyonu'na göre bu sayı bugün 125 binden az. İngi liz matbaacı l ığı gelir bakımından ABD, Çin, Japonya ve Almanya'nın ardından beşinci sırada geliyor. Araştırma firması Key Note'a göre 2017'de gelirlerin 10 milyar pounda (17 milyar dolar) kadar gerilemesi bekleniyor. Oysa 1990'larda matbaacılığın geliri 15 milyar pound idi. Araştırma kuruluşu Smithers Pira'ya göre, geçen yıl tahmini 880 milyar dolar gelir üreten dünya matbaacılığı gelişen piyasaların etkisiyle 2018'e kadar yılda yüzde 2 civarında büyüyecek. Yine aynı kuruluş, dünyanın en büyük basım piyasası olarak Çin'in bu yıl belki de ABD'yi geçeceğini ve Hindistan'ın 2018'e kadar İngiltere'yi geride bırakacağını belirtiyor. Avrupalı matbaacılar, bölgedeki ekonomik durgunluktan ötürü özellikle zor bir dönemden geçiyor. İşgücünde sendikaların büyük ağırlığı olan İngiltere de rekabete karşı savunmasız. Oxford Üniversitesi profesörü Robert G. Picard'ın sözleriyle, "İtalyanlar çok yüksek kalitenin yanında düşük fiyat da sunabiliyor, çünkü orada emeğin maliyeti daha düşük." Martta Londra'daki ExCel fuar merkezinde gerçekleştirilen Ipex uluslararası matbaacılık buluşması, sektörde nasıl kökten bir değişim yaşandığını gözler önüne seriyordu. PrintWeek dergisine göre bu yılki etkinlikte, 2010'daki fuar için ihtiyaç duyulan alanın yalnızca yüzde 30'u kullanıldı. 1980'lerden beri Ipex'e katılan Kingston bu değişim karşısında büyük şaşkınl ık yaşadığını söylüyor ve "Daha dört yıl önce tamamını ancak bir günde gezebildiğiniz bir fuarı bir saat içinde bitirebiliyordunuz. Kahvenizin soğumasına bile fırsat kalmıyordu" diyor.GEORGI KANTCHEV-http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2014/04/27/ingiliz-matbaa-sektorune-dijital-degisim-darbesi
No comments:
Post a Comment