Thursday, 7 August 2014

Afrika Birleşik Devletleri: Hayal mi, gerçek mi?

http://06cedmuho.blogspot.com.tr

F. Martin Ramin/The Wall Street Journal
  • PETER WONACOTT
F. Martin Ramin/The Wall Street Journal, Set Styling by DSM
Gazeteci ve siyahi milliyetçi bir lider olan Marcus Garvey, Afrika'nın tek bir ülke olmasıyla ilgili bir şiir yazdı. Reggae'nin ustası Bob Marley, bu konuda şarkılar söyledi. Libyalı diktatör Muammer Kaddafi ise bunu gerçekleştirmek için petrolden elde ettiği tüm varlığını harcadı. Ancak hiçbiri Afrika Birleşik Devletleri'ni görecek kadar yaşamadı.
Hayalkırıklığına uğramış olan hayallerin tarihinin temelleri, ABD Devlet Başkanı Barack Obama'nın ağustos ayının başlarında Washington'da düzenleyeceği ABD – Afrika zirvesinde atılacak. Zirveye, Afrika'nın 54 liderinden hala ABD'nin hedef olarak gördüğü Zimbabwe Devlet Başkanı Robert Mugabe gibi birkaç isim davet edilmedi.
ABD, ağustos ayında düzenleyeceği zirvede güvenlik ve terörizm gibi Afrika kıtası genelinde sorun teşkil eden konuları tartışmak ve ortak elektrik kullanımı gibi bölgesel girişimleri teşvik etmek istiyor. Zirvenin amacına uymak ve olumsuz diplomatik duyguları bastırmak adına Başkan Obama, Afrikalı liderlerle bire bir görüşmek yerine hepsiyle toplu olarak görüşmeyi planlıyor.
Yoksul ülkelerin bir ara gelip tek bir ülke oluşturması, küresel ekonomi ve jeopolitik alanlarda kendini göstermesi hayalleri aktivistlerin, şairlerin ve politikacıların akıllarını uzun bir süre önce çalmıştı. Ancak günümüzde Afrika, aceleyle çizilmiş sınırları olan sömürge ülkelerine bölünmüş bir halde.
Engelleri aşmak kolay değil. 2012 yılında yayımlanan Dünya Bankası raporuna göre yumurta satan Kongolu kadınlar, ellerindeki ürünün bir kısmını yetkililere vermeden ve cinsel tacize uğramadan sınırdan geçemiyor. Güney Afrika, vatandaşlarına çok zor vize verdiği için Nijerya ve Kenya ile anlaşmazlık içinde, Malawi ve Tanzanya'yı birbirinden ayıran bir gölün yarattığı bölgesel sorun ise petrol araştırmalarına fırsat vermiyor.
Liderlerin ortak bir ekonomik geleceği fazlasıyla övdükleri Pan-Afrikanizm konulu zirvelerine katılan kıdemli bir banka memuru, "El ele tutuşup, birbirlerini öpüyorlar. Hatta bazen ağlıyorlar," diyor ve ekliyor, "Ancak pazartesi sabahı geldiğinde hiçbir şey kalmıyor. Hepsi unutuluyor."
Bazı Afrika uzmanları, Obama yönetiminin Afrika kıtasını tek bir ülke haline getirme çabasının hem diplomatik hem de stratejik açıdan zararlı olabileceği konusunda uyarılar yapıyor. Washinghton D.C'deki Corporate Council on Afrika adlı bir ticaret örgütünün başkanı Stepen Hayes, "Bu tamamen Amerikan, tamamen farklı bir düşünce. Ayrıca ardında büyük bir risk de var," diyor.
ABD, bu tip endişeleri önemsemiyor. Afrika bölgesinden sorumlu olan bakan yardımcısı Linda Thomas-Greenfield, bu ayın başlarında yaptığı bir açıklamada Başkan Obama'nın "zirve boyunca liderlere fazla zaman ayırma" düşüncesini bir kenara bırakacağını söyleyerek protokol ve güvelik durumlarının "Afrikalı liderlere saygı göstererek" gerçekleştirileceğini de ekledi.
Ancak burada sorulması gereken esas soru, bu yolun ABD'nin menfaatlerini elde etmesinin en iyi yolu olup olmadığı. Birkaç ABD rakip, tek bir ülkeden oluşan kıtanın uzun vadedeki imkanlarından ziyade Afrika'daki ülkelerdeki bireysel ihtiyaçları anında karşılamaya odaklanmış durumda.
Yardım bütçesinin 14,41 milyar dolarını Afrika kıtasına harcayan Çin, düzenli olarak Afrikalı devlet başkanlarını ağırlıyor. Geçtiğimiz haziran ayında Tokyo'daki Afrika zirvesinde Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin her Afrikalı liderle 15-20 dakikalık toplantılar yaptığı, Güney Afrika'daki iki Japon diplomat tarafından söylendi.
Tarihsel açıdan bakıldığında, tek bir ülkeden oluşan Afrika düşüncesi gerçekci bir manzaradan ziyade daha çok hayali bir atılımdam ibaret. Africa kıtası ABD, Hindistan, Japonya ve Avrupa'nın birleşiminden daha büyük bir kıta. Kuzeyindeki Tanca şehrinden güneyindeki Cape Town'a kadar uzanan 8 bin kilometrelik bölge, iki binden fazla dil konuşan bir milyardan fazla insana ev sahipliği yapıyor.
Reuters
Birleşik bir Afrika ülkesi kurma hayalinin romantikler, hayalperestler ya da her ikisi tarafından savunulduğunu söylemek şaşırtıcı olmaz. 1924 yılında yazdığı "Hail! United States of Africa" şiirinde Marcus Garyev, tek ülke olmanın Afrikalıları dış baskılardan kurtaracağını düşünüyordu. Garvey'nin biyografisini yazan Colin Grant, Garyev'in kendisini "Afrika'nın geçiçi devlet başkanı" olarak gördüğünü söyledi. Bu hayal, 1979 yılında Bob Marley'nin "Africa Unite" şarkısındaki "Ne kadar güzel ve sevindirici olur insanlar ve Tanrı için/Tüm Afrikalıların birlik olduğunu görmek" sözleriyle devam etti.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru sömürgeciliğin biterken pek çok Afrikalı yeni lider, Afrika'nın ekonomik ve sosyal gelişiminin politik bir birliktelik gerektirip gerektirmediğini tartışıyordu. 1963 yılında Afrikalı liderlerle düzenlenen bir zirvede, bağımsızlığını yeni kazanan Gana'nın devlet başkanı Kwame Nkrumah, eğer bu önemli ve tarihi fırsatı kaçırırlarsa Afrika'nın onları asla affetmemesine neden olacak daha büyük bir uyumsuzluk ve ayrıma boyun eğeceklerini söylemişti.
Muhtemelen Afrika'nın birleşmesinin en çok ses çıkaran destekçisi, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'ydi. 2011 yılında öldürülmesinden yaklaşık 10 ay önce, Libya'nın diktatör lideri Senegal'deki insanlara Afrika'nın korsanlıkla mücadele etmek adına ortak bir deniz donanmasını kullanması gerektiğini söylemişti. Kaddafi ayrıca ortak bir Afrika para birimi ve temeli Libya'da olan birleşik bir hükümet konularında konuşmuştu.
Kaddafi, para sıkıntısı çeken Afrikalı liderlerleri desteklediği için Afrika Birleşik Devletleri konusunda onay almıştı. Washinghton'un beyin takımı olan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin (Central for Strategic and International Studies) yaptığı bir araştırmada ise Kaddafi'nin Afrika Birliği'ndeki genel üyelik vergilerinin yüzde 15'ini aldığı belirtildi.
1991 yılında Nijerya'daki bir toplantıda Afrika liderleri, kıtadaki küçük bölgesel blokları birleştirmeyi kabul etmişti. Birkaç yıl sonra kabul edilen anlaşma 2028 yılına kadar serbest ticaret alanları, kıtaya ait bir gümrük birliği ve büyük bir piyasa için tek bir para birimi yaratma konusunda bir yol haritası çizdi.
Ancak Kaddafi daha büyük hırslara sahipti ve 2005 yılında Libya'da düzenlenen bir toplantıda Afrika lidelerinden oluşan bir gruba baskı yaparak Afrika Birleşik Devletleri'nin bir hükümet kurması için tarihi 2015 yılına çekmesini istemişti. Bu politik federasyon çabasından sorumlu olan Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni'nin sözcü Ofwono Opondo'nun söylediğine göre, kendisinin daha sonra konuyla ilgili duruşunu değiştirdiğini ve ekonomik bütünleşmeyi desteklediğini söyledi.
Tedarikçilerin ürünleri sınırlardan rahatlıkla geçiremediğini bir durumda, yabancı imalatçıların Afrika'nın "tek lokmada yutulabilecek" ekonominisine yatırım yapma konusunda pek istekli olmadıkları görülüyor. Brookings Enstitüsü'nden alınan verilere göre, Afrika'nın doğusundaki en büyük ekonomiye sahip olan Kenya, ABD'deki Washinghton, Madison'dan daha az bir yer kaplıyor.
Ayrıca birçoğunun ham madde satması ve çok az üretim yapması yüzünden Afrika'daki ülkeler de birbiriyle ticaret yapmıyor. Afrika Birliği verilerine göre Afrika içindeki ticaret yüzdesi, kıtanın toplam ticaret yüzdesinin yüzde 12'sine denk geliyor. Avrupa'da ise bu oran yüzde 60 iken, Kuzey Amerika'da yüzde 40.
Ancak "birlik olma" belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve bu düşünce daha büyük bir büyüme konusunda teşvik niteliğinde olabilir. Afrika'nın batısında bulunan sekiz ülke aynı para birimini ve merkez mankasını kullanırken Orta Afrika'da aynısını yapan altı ülke bulunuyor. Afrika'nın doğusundakiler artık yalnızca nüfus cüzdanlarını kullanarak Afrika'da seyahat edebiliyor. Doğu ve Güney Afrika'daki liderler gümrükten muaf bir ticaret alanı yaratmayı hedefliyor.
ABD-Afrika zirvesinin, uzmanların Afrika'nın geleceğinin temeli olarak gördüğü "Birlik olmak artık ideolojiyle değil, ekonomiyle alakalı bir durum" düşüncesini güçlendirmesi bekleniyor.
Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü yönetici müdürü Jakkie Cilliers, "Ekonominin kanının akacağı damarları yaratmak gerek," diyor ve ekliyor, "Hiçbir lider Afrika'yı birleşmesi için zorlayamaz. O günler geride kalmalıydı ve öyle de oldu."
- Bu makaleye Kampala, Uganda'daki Nicholas Bariyo; Nairobi, Kenya'daki Heidi Vogt ve Akra, Gana'daki Drew Hinshaw katkıda bulunmuştur.

No comments:

Post a Comment

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts