Monday, 9 March 2015

ABD Enerji Politikasında Kaya Gazı Devrimi



abd-bayragi

ABD Enerji Politikasında Kaya Gazı Devrimi

Yasin KÜÇÜKKAYA
Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
Biz insanlar hayatta kalabilmek için beslenme ve barınmaya ihtiyaç duyarız. Hayatımızı idame ettirebilmemiz için gereken beslenme ve barınmaya hareket halinde olarak cevap veririz. Sözü geçen hareketin kendisine ihtiyaç duyduğu birincil faktöre “enerji” demekteyiz. Dolayısıyla yaşamsal faaliyetlerimizi öncelikli olarak enerji sonra da enerjiye olan ihtiyacımızın ölçüsü belirler.
İnsan topluluklarının oluşturduğu devlete, kendisini oluşturan insanların hizmetini üstlenen üst otorite olması bakımından birtakım görevler düşmektedir. Bu anlamda devletler, kendisine söz hakkı veren insanların enerji ihtiyacını karşılamak üzere “enerji politikaları” belirler.
Küresel bir güç olan ABD’nin, enerji tüketiminde zirvede olmasından ötürü belirleyeceği enerji politikaları, dünyanın geriye kalan kısmını da ilgilendiren bir durumdur. Diğer taraftan, doğalgazı bir çeşit silah olarak kullandığını her fırsatta hatırlatan Rusya, kendisinden doğalgaz ithal eden ülkeleri fiyatlar dengesinde oynamalar yaparak tehdit etmektedir. Dolayısıyla bu durum en çok ABD ve müttefiki olan AB ülkelerini sıkıntıya sokmaktadır. Nitekim “Ukrayna Krizi” ile beraber bu sıkıntılar adeta gözler önüne serilerek dile getirildiğinde tüm dünya kamuoyunun ilgisine yol açmıştır. Çevreye zararının oldukça az ve petrolden daha ucuz olması bakımından tercih edilen doğalgazın büyük çoğunluğunun Hazar Havza’sında olması, petrolün ise çoğunluğu Orta-Doğu olmak üzere Asya ve Kuzey Amerika kıtalarındaki dağılımı, enerjiye olan ihtiyacını kendi kaynaklarından sağlayamayan ABD’yi alternatif enerji kaynaklarına yöneltmiştir. Bu kaynakların başında yenilenebilir enerji kaynakları gelse de uzun vadede umut vadeden alternatif enerji kaynağı, kaya gazıdır.
Kaya gazı, şeyl kayacı* yataklarında bulunan konvansiyonel olmayan doğal gaz türüdür. Konvansiyonel gaz, geçirgenlik düzeyi yüksek rezervlerde bulunur ve rezerv içinde akışkan bir yapıda olduğundan, sondaj sırasında kuyuya kendiliğinden akar. Ancak konvansiyonel olmayan gaz, sıkı ve düşük geçirgenlik düzeyine sahip kaynaklardan elde edilir. Bu yüzden geçirgenlik düzeyini arttırmak  ve gazın kuyuya akışını kolaylaştırmak için rezervlerin yapay olarak indüklenmesi gerekir.[1]Kaya gazının çıkarılması için hidrolik kırma ve yatay sondaj yöntemleri kullanılır. Hidrolik kırma yöntemi, kum, su ve çeşitli kimyasallardan oluşan yüksek basınçlı bir karışımın kaya gazı oluşumlarında sıkışan gazı çıkarmak için pompalanması işlemidir. Bu sayede kayaçta çatlaklar açılarak, doğal gazın bu çatlaklardan kuyuya akması sağlanır.
İlk kaya gazı kuyuları 1821 yılında New York’ta açılmıştır. Bu kuyulardan genellikle aydınlatma amaçlı kullanılan az miktarda doğal gaz elde edilmiştir. Bunun yanı sıra kaya gazı oluşumlarında saha geliştirme çalışmaları bundan yaklaşık yüzyıl önce Ohio ve Kentucky’de başlatılmıştır. Hidrolik kırma yöntemi de nihayet 1950’li yıllarda gerçekleştirilmiştir. Ancak geniş çaplı kırma ve kaya gazı çalışmaları 1980’li yıllarda Teksas’taki Barnet sahasında başlatılabilmiştir.[2]
ABD’de kaya gazı devriminin önünü açan bir başka husus mülkiyet hakları rejimidir. Diğer ülkelerin aksine ABD’de bir ev sahibi, kendisine ait olan arazinin ve o arazideki yeraltı kaynaklarının da sahibidir. Şirketler ev sahipleriyle anlaşmalar yaparak o arazide sondaj çalışmaları başlatabilir. Bu da ev sahiplerinin arazilerinde sondaja izin vermeleri için mali bir teşvik niteliğindedir. Öte yandan ABD toplumu petrol ve gaz sondaj çalışmalarının onlarca yıldır yürütülüyor olmasından ötürü bu duruma alışkın olup, sondaj kulelerine ve tankerlere oldukça aşinadır.
Kaya gazı devriminin başlangıcından bu yana veriler, yaklaşık 1 trilyon dolarlık maliyetle 150.000 kuyu açıldığını göstermektedir ve bir kaya gazı kuyusunun açılmasının maliyeti 3 ila 12 milyon dolar arasında değişmektedir. Örneğin Japon Mitsubishi Corp şirketi gibi önde gelen denizaşırı şirketlerden birkaçı, düşük gaz fiyatları ve azalan rezervler sonucunda 600 milyon dolardan fazla zarar etmesine rağmen, ABD’de kaya gazı sektörüne yatırım yapmaya devam etmişlerdir. Çünkü bu şirketlerin birincil kaygısı kar elde etmek olmayıp, asıl kaygıları hidrolik kırma ve yatay sondaj çalışmaları hakkında bilgi toplamak olmuştur.
Her ne kadar 2013 yılında yavaşlamış olsa da, birçok uzman ABD’nin kaya gazı üretiminin gelecekte de artarak devam edeceğini belirtmektedir. ABD Ulusal Enerji Ajansı’nın, ABD’de gaz üretim miktarının 2011 yılında tahmini 650 milyar metreküpten 2035 yılında 840 milyar metreküpe çıkacağını öngörmektedir. Bu projeksiyon, ABD’yi en büyük gaz üreticisi olarak Rusya’nın ve en büyük hidrokarbon üreticisi olarak Suudi Arabistan’ın önüne taşımaktadır.[3]
Kaya gazındaki yükselişinin ABD’yi en büyük doğalgaz üreticisi haline getirerek Rusya’nın bir adım önüne geçireceği düşünülürken, kaya gazının sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) şeklinde ihracatının da yüksek oranda olması beklenmektedir.*LNG’nin elde edilmesi için doğalgazın soğutulması gerekir ve bu oldukça maliyetlidir fakat bu sayede doğalgazın taşınması için boru hatlarına ihtiyaç duyulmaz, deniz yolu taşımacılığıyla oldukça makul bedeller karşılığında taşınabilir.
Geçtiğimiz aylarda ABD’li meclis üyeleri, ABD’li şirketlerin doğalgaz üretimi yapması ve Amerika’nın müttefiklerine gaz ihraç etmesi için bürokratik formaliteleri azaltmayı amaçlayan Kuzey Atlantik Enerji Güvenliği Yasası’nı Senato’ya sunmuştur. Wall Street Journal’da yayınlanan, yasa tasarısını destekleyen Senatör John Hoeven ve Senatör John McCain’in ortak kaleme aldığı baş yazıda, yasanın amacı şu sözlerle özetlenmiştir: “Bugün ABD, müttefiklerimizi Rusya’nın Avrupa doğalgaz piyasası üzerindeki hakimiyetinden kurtarma gücüne sahiptir… Gücümüzü bilgece kullanmalıyız; müttefiklerimizin Rus baskılarına direnmesine yardım ederek ulusal ekonomimizi canlandırmalı ve ulusal güvenliğimizi güçlendirmeliyiz.”[4]

Dipnotlar:
* Genellikle çimento yapımında ve tarımda kullanılan şeyl tortul kayaç türlerinden biridir ve son yıllarda kaya gazı çalışmalarına ön ayak olarak enerji üretimine katkı sağlamıştır.
[1] U.S. Department of Energy (2009) “Modern Shale Gas Development in the United States: A Primer,” Oklahoma, 14-15.
[2] U.S. Department of Energy, “Modern Shale Gas Development” 13.
[3] I EA (2013), “World Energy Outlook 2013,” Paris, France, 108-109.
* LNG: Doğalgaz, atmosfer basıncında -162° C ye kadar soğutulduğunda yoğunlaşarak sıvı faza geçer ve “sıvı doğalgaz (LNG)” olarak adlandırılır. LNG renksizdir, kokusuzdur, zehirli değildir ve korozif özelliği yoktur.
[4] Hoeven, John and John McCain. 2014. “Putting America’s Energy Leverage to Use,” Wall Street Journal. (07/28)

No comments:

Post a Comment

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts