Sunday, 5 July 2015

Takdir yüce milletindir


Takdir yüce milletindir


  • 05 Temmuz 2015 Pazar
  • Sayın Cumhurbaşkanı Cuma akşamı Yeşilay iftarında yaptığı konuşmada ülkede “kaos katsayısını” yükselterek, “YÜRÜYEN TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYENLERE” adeta bir ders verdi ve net olarak çözümü ifade etti; “...Milletimiz 7 Haziran’da takdirini ortaya koydu. Bu tablodan bir hükümet çıkmazsa, çözüm merci yine milletimizin ta kendisidir”...
    Sevgili dostlar, “rol kapmak” için köşede bekleyen çakalların olduğu bir dönemde, % 52 ile seçilmiş, halkın desteğini her makamda alarak bugüne gelmiş bir ismin, Sayın Erdoğan’ın orada oturması Türkiye adına büyük bir şans. Son bir ayda yaşananlar ve özellikle bazı siyasi partilerin kapris ve hırçınlıkları şunu gösterdi ki; “Akil, sakin, akılcı, güçlü bir kaptan gemiyi yönetiyor ve bu gerçek herkesi rahatlatıyor”... İnanın kendisine en çok saldıran siyasetçi ve partiler dahi SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI’nın varlığına ve gücüne dayanarak bu kadar rahat sorumsuzluk yapabiliyorlar... Herkes rahat olsun DEVLET’in BAŞI yerinde sağlam duruyor ve Türkiye son çare olarak DEVLET BAŞKANI önderliğinde yine millete başvuracak... 
    Sevgili dostlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasından bazı satırları aktarmak istiyorum; “...Anayasaya göre Başkanlık Divanı’nın oluşumunun ardından hükümet kurma görevinin, 45 günlük süreci başlatmak üzere parlamentodan bir milletvekiline veriliyor... Teamül bugüne kadar en fazla oyu alan partinin genel başkanlarına bu görevin verilmesi... Bu süreci başlatacağım. Meclis’te çoğunluğa sahip bir hükümetin en kısa sürede kurulması temennimdir. Tüm siyasi partilerimizi bu konuda sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Türkiye’nin önünde çok ciddi sorunlar, alınması gereken çok önemli kararlar var. Bu yükün altından kalkabilecek güç, dirayet ve kararlılıkla bir hükümet kurulması arzusundayım. Azınlık hükümetinin böyle bir imkana sahip olamayacağına inanıyorum”...
    Bu satırlar dikkatli bakanlara çok önemli mesajlar barındırıyor... Teamüller, gerçekler ve gerekenler dengesi kuruluyor, çıkarımlar yapılıyor ve sonuç herkesi rahatlatacak şekilde ortaya konuyor...
    Uzun lafın kısası; felaket senaryoları pazarlayanların aksine SÜREÇ emin bir el tarafından yürütülüyor ve Türkiye bir koalisyona veya kurulamazsa TEKRAR SEÇİME doğru sorunsuz ilerliyor...
    Sonuç: Bazı medya organlarının pazarlamaya çalıştığı gibi ne siyasi, ne ekonomik, ne de sosyolojik olarak risk yok. Türkiye sakin bir şekilde “seçilmiş vekillerin” birbirlerine karşı akılcı, sorumlu, gerçekçi adımlar atmasını bekliyor...
    Attılar başımızın üstünde yerleri var, atmadılar MİLLET, SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANLIĞI liderliğinde gereken bütün adımları atacaktır... Sakin olun ve bekleyin...
    Son söz: Yatırım planlarınızdan, gelecek beklentilerinizden, almak ve yapmak istediklerinizden asla vazgeçmeyin... Türkiye bu süreçten GÜÇLENEREK ve çürüklerini kenara ayırıp safları sıklaştırarak hatta ekonomi ve savunma başta olmak üzere milli olma katsayısını yukarı çekerek çıkacak...


    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hükümet kurulmazsa çözüm millet


    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hükümet kurulmazsa çözüm millet

    • Giriş Tarihi: 03.07.2015 22:03 Güncelleme Tarihi: 03.07.2015 23:56
    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hükümet kurulmazsa çözüm millet

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeşilay iftar programında konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada koalisyon sürecini değerlendirerek, 'Eğer parlamento bu işi çözemiyorsa çözecek olan yine milletimizdir' dedi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen Yeşilay iftar programında, TBMM'nin başkanlık seçimini tamamladığını, sıranın Başkanlık Divanı'nın oluşturulmasında olduğunu hatırlattı.

    Anayasaya göre Başkanlık Divanı'nın oluşumunun ardından hükümet kurma görevinin, 45 günlük süreci başlatmak üzere parlamentodan bir milletvekiline verildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Teamül bugüne kadar en fazla oyu alan partinin genel başkanlarına bu görevin verilmesidir. Bu süreci başlatacağım. Meclis'te çoğunluğa sahip bir hükümetin en kısa sürede kurulması temennimdir. Tüm siyasi partilerimizi bu konuda sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Türkiye'nin önünde çok ciddi sorunlar, alınması gereken çok önemli kararlar var. Bu yükün altından kalkabilecek güç, dirayet ve kararlılıkla bir hükümet kurulması arzusundayım. Azınlık hükümetinin böyle bir imkana sahip olamayacağına inanıyorum"

    ÇÖZÜM MERCİ YİNE MİLLETİMİZİN TA KENDİSİ

    Dünyada ve bölgede hayati gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin hükümet meselesiyle uğraşmak zorunda kalmasını arzu etmediğini belirten Erdoğan, "Ama şartlar, ülkemizi bu noktaya getirdi. İnşallah bu dönemi de en kısa sürede ve en hayırlı şekilde geride bırakacağız. Milletimiz 7 Haziran'da takdirini ortaya koydu. Bu tablodan bir hükümet çıkmazsa, çözüm merci yine milletimizin ta kendisidir" ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer parlamento çözemiyorsa, çözecek olan milletimizin ta kendisidir. Yani kimse bu noktada milletimize gitmekten bir defa çekinmesin, kaçmasın. Biz uzun zamandır mevcut sistemimizdeki bu mahsurlara dikkat çekerek, alternatif tekliflerimizi dile getiriyoruz. Yaşanan her gelişme, bizim tespitlerimizi ve bu tespitlerin doğruluğunu bir kez daha teyit ediyor. İnşallah önümüzdeki dönem, bu sorunların çözümüyle ilgili tekliflerimiz sağduyulu bir şekilde tartışılır, değerlendirilir" diye konuştu.

    "MISIR'IN CUMHURBAŞKANI MURSİ'DİR"

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır'da evlerinde 13 Müslüman Kardeşler mensubunu başlarına kurşun sıkarak şehit edenleri de lanetleyerek, şöyle konuştu: "Zaman zaman Mısır'ın şu anda başındaki işgalci zatla ilgili bu şekilde konuşmamı eleştirenler çıkıyor. Eğer ben demokrasiye inanmışsam, halkın iradesine inanmışsam, halkın iradesini yok sayanlara karşı mücadelem devam edecektir. Bunu çok açık, net söylemek zorundayım. Zira benim nezdimde yine söylüyorum Mısır'ın Cumhurbaşkanı Mursi'dir. Halkın oylarıyla o gelmiştir. Yanında savunma bakanlığı yapan general, maalesef onu darbeyle indirmiştir. Neyin ne olduğunu çok iyi görmemiz lazım. Ama ne yazık ki dünya ikiyüzlü, samimi değil. Bu samimiyetsizlikler sebebiyle işte şu anda komşumuzda meydana gelenler de ortada. Daha farklı yerlerde meydana gelenler ortada. Eğer ilkeli, samimi duruşların hakim olduğu bir dünya olmuş olsa, bu insanlık bu sıkıntıları yaşamayacaktır. Ben buna inanıyorum.

    Karakash Abdülcelil:" Tayland türmiliridiki Uyghurlargha Sahib Chiqqan Türkiye Hökümitige Teshekkür!"



    "Tayland türmiliridiki Uyghurlargha Sahib Chiqqan Türkiye Hökümitige Teshekkür!"
    [ETIC'ning alahide bayanati]
    Türkiye awazi radiyosining 2015-07-01-künidiki xewirige qarighanda, Türkiy tilda sözlishidighan döletler jurnalistlar jemiyiti bashliqi Güngör Yawuzaslan Türkyening xelqara diplomatiye saheside yene bir chong utuqni qolgha keltürgenlikini, Tayland türmiliridiki Uyghur Türklirining Türkiyege kélishke bashilighanliqini éytqan. U élan qilghan bayanatida: «2014 – yilidin buyan Tayland türmilerde tutup turuluwatqan Uyghur Türkliri tünügün 30 – iyun kechte Türkiyege kélishke bashlighan. Deslepki basquchta ayallar we kichik balilardin terkip tapqan 173 kishilik guruppa Türkiyege kele'en. Türkiyening qanchilighan aylardin béri Tayland da'iriliri bilen ötküzüp kéliwatqan uchrishishliri we zor tirishchanliqliri netijiside Uyghur Türkliri ana weten Türkiyege gholibilik halda élip kélingen. Uyghur Türklirini istanbul ayrodurumida "sherqiy Türkistan medeniyet we hemkarliq jemiyiti" bashliqi siyit tümTürk ependining hemrahliqidiki alaqidar mesullar qarshi aldi» dégen.
    Bu munasiwet bilen Sherqiy Türkistan information merizining re'isi Abduljélil Qaraqash ependi jiddiy bayant bérip, Xitay zulumidin qéchip chiqip, Taylandiki turmilerde qamilip yatqan Sherqiy Türkistanliq qérindashlarning Türkiye xelqi we hökümitining destek chiqishi bilen , turmilerdin qutulup, Türkiye kelgenliki qizghin qarshi aldi we bütün Türkiye xelqi we hökümitige teshekkür éytti.
    Abduljélil ependim mundaq dédi; Sherqiy Türkistan mesilisi yildin yilgha éghirlishiwatidu, jiddiylishyiwatidu, Uyghurlar duch kelgen xewipler barghanche artip bériwatidu, Sherqiy Türkistan döliti Xitaylishsh xewipige duch kéliwatidu, Uyghurlar millet süpütide yoqutushqa uchurawatidu, buningha köz yumup, sukutte turushqa, qol qoshturup turushqa qet'iy bolmaydu, yalghuz Türkiyila emes belki bütün dunyaning Sherqiy Türkistan xelqi bilen bir septe turup, Xitay kommunist hakimiyitining zulumigha qarshi keskin inkas qayturdighan waqti keldi, eng axirda Uyghur mesilisige yéqindin köngül bölgen, qollighan barliq Türk qérindashlirimizgha yene bir qétim teshekkürümizni bildürümiz!
    Sherqiy Türkistan Information Merkezi


    Fransa, Ülkedeki Camileri Kapatma Kararı Aldı!



    Fransa, Ülkedeki Camileri Kapatma Kararı Aldı!


    Fransa otel saldırıları ardından ülkedeki 80 camiyi kapatma kararı alan eski sömürgesi Tunus’un peşinden gidiyor.
    Avrupada yaşanan saldırıların faturasını ülkesindeki Müslümanlara kesen Fransa şimdi de camileri kapatmayı tartışıyor. Son olarak Lyon kenti yakınlarındaki bir gaz üretim tesisinde düzenlenen ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan sonra ülke “aşırılıkla mücadele” adı altında Müslümanların ibadet özgürlüklerine ket vurmak için adım atıyor.
    GEREKTİĞİNDE KAPATIRIZ
    Fransa Başbakanı Manuel Valls bazı dernek ve camileri “terörle mücadele” kapsamında gerekmesi halinde kapatmaya hazır olduklarını söyledi. Ülkedeki aşırı sağ ve muhafazakar grupların baskısıyla cami kapatma isteklerini gündeme getiren Valls “İçişleri Bakanlığı kapatılmaları gerektiğinde camileri kapatmak üzere hareket ediyor ve edecektir” açıklamasını yaptı.
    BİRBİRLERİYLE YARIŞIYORLAR
    Tunus Başbakanı Habib Essid de turistik Susa kentindeki 5 yıldızlı iki otelin plajında 39 kişinin ölmesine yol açan ve IŞİD’in üstlendiği saldırı sonrası ‘şiddeti körüklemekle’ suçlanan 80 caminin kapatılacağını açıklamıştı. Tunus’ta yönetim daha önce de “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle 187 camiyi kapatma kararı almıştı. 

    Nerde görülmüştür ki münafıkların cezasını müminlerin çektiği, eğer Tunus ve Fransa bu hal üzere devam ederlerse aciz ve zelil duruma düşüp 2002 yılına kadar ki itibarı beş kuruş etmeyen eski Türkiye nin durumuna düşmek mi isterler ki kapatmak isterler. 

    Saturday, 4 July 2015

    Gürmaksan Makina Cnc



    Gürmaksan Makina Cnc

    Ankara İvedik organize sanayi bölgesinde üretim faaliyetlerini yürütmekte olan firma, 2005 yılında hizmet vermeye başlamıştır. 2012 yılında yeni üretim alanı ile daha sağlıklı koşullarda daha seri çalışma sahası kurmuştur.Seri ve hızlı çalışmayı prensip edinmiş olan çalışanlarımız ile birlikte daha teknolojik ve daha hassas üretimler yapmak hedeflenmiştir.Sürekli kendini yenileme hedefinde olan ve teknolojiye açık olan firmamız 8'' sürücülü cnc torna tezgahı ve cnc işleme merkezi tezgahlarını bünyesinde barındırmaktadır.Firmamız Türkiye'de bulunan özel kuruluşlar ve devlet kuruluşlarında birçok üretim yapmış ve bu üretimine devam etmektedir.
    Talaşlı imalat sektöründe müşteri beklentilerine karşı sorumlu, kendini sürekli geliştiren bütün iş sürecinde mükemmelliği hedefleyen firmamız standartlara uygun yüksek güvenilirlikte imalatı ile müşteri beklentilerini zamanında karşılamaktadır.

    Firma Yetkilisi:

    Satılmış GÜRBÜZ Telefon: 0 (312) 395 68 25 - 0536 339 62 09


    Yunus Emre 11. Bölüm - Tek Parça

    2 Tem 2015 tarihinde yayınlandı
    Yunus Emre 11. Bölüm - Tek Parça

    Friday, 3 July 2015

    Yeni Dönem Basın Bülteni


    Yeni Dönem Basın Bülteni

    TRT Belgesel yerli yapımlarla dünyaya açılıyor.
    Televizyon yayıncılığında ilklerin öncüsü Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu , belgesel kanalı TRT Belgesel ile yeni yayın döneminde ilkleri izleyiciyle buluşturacak. 4 Nisan 2015’de başlayan TRT Belgesel’in yeni yayın dönemi, Türkiye’deki belgeselciler için de bir dönüm noktası niteliğinde.
    Yurtiçinde ve yurtdışında  çekim yapan belgesel ekipleri;  farklı hayat öykülerini, doğayı, tarihi konu edinen belgeselleri ekrana taşıyacak.
    Türkiye’deki  belgeselcilerin  gözünden vahşi doğa belgeselleri.
    Türkiye, şimdiye kadar dünyayı hep başkalarının gözünden izledi.  TRT’nin yeni vizyonu ile  artık, dünya Türk yönetmenlerin gözünden de  anlatılacak. Son teknolojik gelişmeler ile sadece Afrika'nın doğal hayatına değil  Anadolu'daki vahşi hayata da tanıklık edilecek.
    Tarih belgeselleri nefes kesecek.
    Ünlü drama yönetmenleri desteğinde hazırlanılan setlerde çekilen tarih belgeselleri TRT Belgesel ’de izleyici ile buluşacak. Böylece sinema tadında belgeseller ile Türkiye’nin eşsiz tarihi yeniden hatırlanacak ve dünyaya tanıtılmış olacak.
    TRT Belgesel artık HD
    TRT Belgesel yeni yayın döneminde HD yayınları ile nefes kesecek. Vahşi doğa, sualtı, ekstrem sporlar, aksiyon macera, polisiye, bilim-teknik, sağlık, tarihi,dini ve dönem belgeselleri ile  TRT Belgesel, yeni yayın döneminde  adından çok söz ettirecek.
    “Referans belgesel kanalı olacağız”
    TRT Belgesel Kanal Koordinatörü Süleyman Tezgel, TRT Belgesel’in 4 Nisan’da başlayacak yeni yayın dönemi ile ilgili açıklamalar yaptı: “Yeni yayın dönemi ile Türkiye’nin belgesel kanalı olma çabasındayız. Türk belgeselciliğinin Afrika’dan Asya’ya ve Anadolu’nun farklı coğrafyalarına yüksek imkanlarla giderek Dünyayı bizim gözümüzle anlatan belgesellerle ekranlarımızda olacak.. Tarihi belgesellerle yeniden tarihimizle kucaklaşacağız. Gençleri yakalayacak ekran kahramanları, uygulamalı bilim, dramatik belgesellerle daha genç kanal, daha genç izleyici ile dünyada belgesel alanında referans kanal olma hedefindeyiz.”
    Süleyman TEZGEL TRT Belgesel Kanal Koord.

    Yeni Milli Savunma Bakanı belli oldu!



    Yeni Milli Savunma Bakanı belli oldu!

    Türk Ocakları'ndan 8 maddelik Doğu Türkistan çağrısı


    Türk Ocakları'ndan 8 maddelik Doğu Türkistan çağrısı

    Türk Ocakları, 5 Temmuz Urumçi Katliamı'nın yıl dönümü ve Doğu Türkistan'daki gelişmeler hakkında 8 maddelik sert bir çağrı mesajı yayınladı.

    İşte Türk Ocakları tarafından yapılan o çağrı:


    "Bütün İslam alemi için mübarek olan Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde, Türk Dünyası’nın en doğusundan acı çığlıklar yükselmekte, Iydgah Camii’nin minareleri sessiz kalkmakta, Kaşgarlı Mahmud’un aziz ruhu huzur bulamamaktadır. Urumçi yalnız kalmakta, Osman Batur’un hatırası yok sayılmaktadır. Hüzün coğrafyası Doğu Türkistan’da Çin zulmü her geçen gün daha da şiddetlenmektedir.

    Uzun zamandır esaret altında bağımsızlık mücadelesi vermekte olan Doğu Türkistan, İslamdan önce de İslamî devirde de Türk medeniyetinin en büyük merkezlerinden biri olmuş, pek çok alim ve devlet adamı yetiştirmiştir.

    1949 yılında Çin tarafından işgal edilen ve o zamandan beri işgal altında bulunan Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız Uygurlar ve diğer Türk soylu topluluklar Çin zulmü altında hayatta kalmaya çalışmaktadırlar. Asimilasyonun her metodu sistemli bir şekilde insanlık dışı şekillerde uygulanmakta, Doğu Türkistan’daki Türk nüfusu yok edilmeye çalışılmaktadır. İşgal sırasında yüzde 90 olan Müslüman Türk nüfusu bugün yüzde 40’lara doğru düşmektedir.

    Doğu Türkistan’daki Türk varlığına yapılan bu saldırılarından biri de 2009 yılının 5 Temmuz’unda gerçekleşmiştir. Çin kolluk kuvvetleri ve Çinlilerin Doğu Türkistan’daki zulmü protesto Uygurlara yaptıkları saldırı sonrasında çoğunluğu Uygur olmak üzere beş yüzün üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. Binlerce kişi ise yaralanmıştır. Yaklaşık dört bin kişinin gözaltına alınmış olup bunların bir kısmından bugüne kadar hâlâ hiçbir haber alınamamıştır.

    5 Temmuz Urumçi katliamı gibi pek çok olay Doğu Türkistan’da mutat olarak yaşanmaktadır. Uygurların dinî ve millî kimlikleri yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu Ramazan ayında da yasaklar şiddetlenmiş ve Müslüman Uygur toplumu ciddi baskılara maruz kalmıştır. Ramazan ayının başlamasıyla Çin devleti Uygurlara oruç tutmayı, topluca teravih namazı kılmayı, Kur’an-ı Kerim bulundurmayı yasaklamış, öğrencilere zorla oruçlarını bozdurma, ibadet yapanları tutuklama gibi eylemlere girişmiştir. Bu olayların en kanlı örneklerinden birinde, 22 Haziran 2015 tarihinde 28 Uygur Türkü Çin polisince katledilmiştir. Son günlerde alınan bir başka habere göre de 10 Uygur Türk’ü daha Çin polisince öldürülmüştür.

    Bu yaşananlarla birlikte Uygur toplumunun da önde gelen pek çok bilim, sanat, siyaset insanı hapishanelerde sonu belli olmayan cezalara çarptırılmaktadır. Bunun en yakın örneği Prof. Dr. İlham Tohti’dir. Tohti, uluslararası kamuoyunun dikkatini Doğu Türkistan meselesine çekmek için yazdığı yazılar sebebiyle ailesiyle birlikte göz altına alınmış ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Tohti gibi onlarca isim Çin cezaevlerinde bulunmaktadır.

    Türk Ocakları olarak, öncelikle 5 Temmuz Urumçi Katliamında, son günlerde yaşanan katliamlarda ve dünden bugüne Çin işgalinde hayatlarını kaybetmiş olan bütün Uygur Türklerini rahmetle anıyor, yaşanan bu insanlık dışı muameleyi şiddetle kınıyoruz.

    Türk Ocakları, dünyanın neresinde bir Türk varsa onunla ilgilenmeyi kendisine görev edinmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Bu bağlamda, Doğu Türkistan meselesi ile ilgilenmeyi de kendimize görev addediyor ve şu çağrıları yapıyoruz:

    1- Çin devleti bir an önce Doğu Türkistan’daki saldırılara, insan hakları ihlallerine ve asimilasyon politikalarına son vermeli, Uygur Türklerinin haklarını teslim etmelidir.

    2- Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere bütün Türk devletlerini, İslam âlemini ve dünyayı bu yaşanan insanlık dramına karşı gerekli adımları atmaya, Çin’e karşı gerekli diplomatik girişimleri uygulamaya davet ediyoruz.

    3- Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerinin Çin ile ilişkilerini düzenlerken öncelikli konu ve mesele olarak Doğu Türkistan meselesini masaya koymalarını talep ediyoruz.

    4- Doğu Türkistan Uygur toplumunun önde gelen isimlerinin Türkiye’ye rahatça giriş yapabilmesinin, Türkiye’de faaliyetlerini sürdürebilmesinin önünün açılmasını istiyoruz.

    5- Dünyanın pek çok yerinde yaşanan olaylara tepki veren insan hakları savunucularının Doğu Türkistan söz konusu olduğunda sessiz kalmaktan vazgeçmesini ve dünyanın pek çok yerinde zulüm altında olan Türk toplulukları için de artık seslerini çıkarmalarını talep ediyoruz.

    6- Yazılı ve görsel Türk Basınının Doğu Türkistan meselesine ve yaşanan olaylara yeterince, hatta hiç, yer vermediğini görüyor , bunu kınıyor, gerçek ve tarafsız haberciliğe davet ediyoruz.

    7- Doğu Türkistan’da ortaya çıkabilecek selefi, aşırıcı ve radikal hareketlerin en başta Uygur toplumuna zarar vermesinden, millî davanın meşruiyetine halel getirmesinden endişe ediyor ve hem Uygur sivil toplumunun hem de ilgili bütün kurum ve kuruluşlarının bu hususa gereken özeni göstermesine dikkati çekiyoruz.

    8-Türk milletini, sivil toplum kuruluşlarımızı ve bütün gönüldaşlarımızı, her platformda Doğu Türkistan davasına destek olmaya, Çin zulmünü kınamaya ve bunun gereği olan meşru her türlü eyleme katkıda bulunmaya davet ediyoruz.


    Kamuoyunun ve ilgililerin dikkatine sunarız.

    TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİ"

    Dmoz Nedir, Nasil Kayıt Olunur?



    Dmoz Nedir, Nasil Kayıt Olunur?


    Dmoz Nedir?
    Açılımı; The Open Directory Project olan ve Türkçe karşılığı “açık dizin projesi” olan Dmoz bir listeleme sitesi olarak tanımlanabilir. Dünyanın en önemli arama motorlarından en küçük arama motorlarına dek geniş bir yelpazesi olan DMOZ; AltaVista, A9, AOL, Clusty, Gigablast, Google, Lycos, MSN, Teoma, Yahoo gibi arama motorları bu dizin sisteminden yararlanmakta, Chache (önbellekleme) ve Scriptleri (böcekleri) bu internet üzerinden çalıştırmaktadır. Dünyanın en büyük ve en nitelikli listesine sahip web arşivi Dmoz kullanıldığında, PageRank’ten de faydalanmış olursunuz. Böylelikle, web sayfalarınıza daha fazla ziyaretçi çekebilirsiniz.

    Çalışma sistemi şu şekilde özetlenebilir; arama motorları Dmoz’un verilerine bağlanmaktadır ve böylelikle bilgi alışverişi yapılır. Dolayısı ile Dmoz’a kayıt yaptırdığınız zaman çoğu dünyanın önemli arama motorları arasında yer alan arama motorlarına da kayıt olmanızı sağlamaktadır. Doğru bilgilere ulaşmanın bir hayli güçleştiği internet ortamında Dmoz, bilgilerin en temiz halini sunmaktadır.
    Dmoz’a Nasıl Kayıt Olunur?
    SEO değerleri bir hayli yüksek olan Dmoz’a kayıt olmak için sitenizin bir takım özelliklere sahip olması gerekmektedir. Düzenli aralıklarla güncelleştirdiğiniz ve kendine özgün içerikler barındıran internet sitenizi Dmoz’a kayıt ettirmek için aşağıdaki adımları takip ediniz.

    1)     http://www.dmoz.org/ adresine giriniz.
    2)     Sitenize uygun bir kategori bulmak için ilgili kelimeyi yazarak “Search’e tıklayınız.
    3)     İlgili kategoriye tıklayarak “Adres Öner”e tıklayınız ve açılan sayfadan aşağıdaki bilgileri giriniz.
      
    a) Site Adresi:
    Bu bölüme internet sitenizin 
    web adresini eklemelisiniz.

    b) Site Başlığı:
    Site başlıkları arama düzeninde oldukça büyük öneme sahiptir, buna uygun seçimler yapmalı ve sözcüklerin yalnızca ilk harflerini büyük olarak kaydetmelisiniz.

    c) Site Açıklaması:
    Dmoz’a kayıt yaptırırken, internet sitenizin açıklamasını da girmelisiniz. İnternet sitenizin tanımı, amacı gibi bilgilerin yer alacağı açıklamada herhangi bir yazım, noktalama yanlışı olmamalıdır.

    d) E-posta Adresi:
    Son olarak Dmoz ile bağlantı kurabileceğiniz ve sürekli kullandığınız mail adresinizi yazıyorsunuz.

    Bu başvuru sonucunda, tamamı gönüllü olan editörler tarafından siteniz, en ince ayrıntılarına dek incelenmektedir. Dmoz’un kriterlerine uygun olup olmadığına karar verildikten sonra Dmoz’da uygun görüldüğü takdirde siteniz yer almaktadır.
    Dmoz’a Kaydolmak İçin Aranan Şartlar Nelerdir?
    Kaliteli bilgilere, kaliteli internet siteleri aracılığıyla ulaşmamızı sağlayan Dmoz’a kayıt yaptırmak için internet sayfanızın bir akım özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu doğrultuda, öncelikle sitenizde yer alan her unsurun özgün olması oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra internet sayfanızın tasarımı da oldukça büyük önem arz etmektedir. Sürekli olarak güncellenmesi, daha çok ziyaretçi çekmenize yardımcı olacak olan Dmoz için oldukça önemlidir. Dmoz’a kayıt olduktan sonra yine belirlenmiş olan kriterleri sürdürmeniz gerekmektedir. Dmoz editörleri, sürekli olarak kayıtlı web adreslerini de kontrol etmektedir.

    Bunların yanı sıra,
    Kayıt esnasında sitenizi tanımlayan yazı içerikleri, başlıklar da oldukça büyük öneme sahiptir. Bu açıklamalarda yer alan yazım yanlışları, noktalama işaretleri eksikliği, devrik ve anlamsız cümleler Dmoz kayıtları için engel oluşturmaktadır.
    Dmoz’un Avantajları Nelerdir?
    Gün geçtikçe bilgi çöplüğü haline dönüşen internet dünyasının en seçkin ve en doğru bilgileri sunan Dmoz, aynı zamanda kayıtlı sitelerine bir takım avantajlar sağlamaktadır. Özellikle arama motorları ile yakından ilişkiye sahip olan Dmoz, yüksek SEO değerleri taşımaktadır. Dolayısıyla internet sitenizin arama motorlarında ilk sıralarda yer almasını sağlarken, daha fazla ziyaretçinin dikkatini çeker hale gelmektedir.  Tamamen gönüllülerden oluşmuş yönetici ve editör kadrosuyla internet sitelerini, bloglarını yakından takip eden Dmoz, özellikle özgünlüğe büyük önem vermektedir.
    Dmoz’un ayrıştırdığı çöpler sayesinde, çok daha nitelikli bilgilere ulaşabilmekteyiz. Bu aynı zamanda internet sitenizin PageRank’ine katkı sağlamakta ve daha fazla ziyaretçi çekmektedir. En büyük arama motorlarından, en küçük arama motorları Dmoz’un dizinlerine göre sıralama yapmaktadır. En doğru bilgi, en doğru yoldan, en nitelikli şekilde evrensel olarak paylaşılmalıdır ilkesi ile yola çıkan Dmoz bilhassa SEO çalışmaları gerçekleştiren webmasterlar tarafından önemsenmektedir.
    Kaynak: http://www.ingilizceturkce.gen.tr/Blog/google-optimizasyon/131-dmoz-nedir
    http://www.ingilizceturkce.gen.tr/

    Featured post

    Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

      ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

    Popular Posts