Tuesday, 14 October 2014

ÇAVUŞOĞLU FRANCE 24’E MÜLAKAT VERDİ

ÇAVUŞOĞLU FRANCE 24’E MÜLAKAT VERDİ

France 24'ün 'Entretien' programının bugünkü konuğumuz oldukça meşgul bir kişi, Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bizimle bu mülakatı yaptığınız için çok teşekkürler.
ÇAVUŞOĞLU’NUN FRANCE 24’E MÜLAKATI
Yayın Organı : France 24
Yayın Tarihi : 13 Ekim 2014
Ülke : Fransa
Çeviri Şekli : Özet
Görsel Kaynak : AA
Künye Seçiniz : 
     SUNUCU: Merhaba, France 24'ün 'Entretien' programına hoş geldiniz. Bugünkü konuğumuz oldukça meşgul bir kişi, Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bizimle bu mülakatı yaptığınız için çok teşekkürler. Fransız mevkidaşınız Laurent Fabius ile görüştünüz, Orta Doğu ve Avrupa'daki meslektaşlarınız ile birlikte çalışıyorsunuz, işbirliği yapıyorsunuz. Bilhassa da Suriye'deki durumla ilgili olarak. Durum, Türkiye-Suriye sınırında bilhassa endişe verici. Kobani kenti İslam Devleti örgütü tarafından kuşatılmış durumda. Durum saat başı kötüye gidiyor. BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın Türkiye'ye, Türkiye topraklarına sığınmış olan mültecilerin Suriye'ye malzemeleri ile dönüp Kobani'de bir katliamın önüne geçmeye çalışmaları için müsaade etmesi yönündeki çağrısı konusunda değerlendirme yapmanızı arzu ederim. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
     MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Türkiye Dışişleri Bakanı): Aslına bakarsak Kobani'deki durum, bölgede oluşan bir dizi trajedinin bir diğer örneğidir. Bu hadiseyi çok yakından takip ettik. Hatta bu oldukça zor günlerde insani yardımımızı vermeye devam ettik. İslam Devleti örgütünden kaçan Suriye Kürtlerine yönelik açık kapı politikamıza devam ediyoruz. Şu ana kadar 180 binden fazla, yaklaşık 200 bin Suriyeli Kürde ev sahipliği yaptık ve bu rakam artıyor. Bahsettiğiniz açıklamayı takip etmedim ancak kim oraya dönmek istiyor? Onlar, ilk etapta teröristlerden, terörist gruplardan kaçmayı istemiş olan kişiler. Sivillerin oraya geri dönmek istediklerini düşünmüyorum. Türkiye sivilleri silahlandırıp onlardan terörist gruplara karşı savaşmalarını isteyemez. İnsanların hayatlarını öylece riske atamayız. Bu strateji yerine önceden belirlenmiş bir stratejiye, küresel bir stratejiye sahip olmak gerekir. İlk etapta İslam Devleti örgütünü ve diğer terörist grupları durdurmak, onların bölgede kökünü kazımak için.
     SUNUCU: Bu daha gerçekçi. Stratejiye gelmeden önce, özel temsilcinin söylediği şey konusunda...
     ÇAVUŞOĞLU: Hayır hayır, gerçekçi değil. Bu insanları kim silahlandıracak? Öncelikle, sivilleri savaşa göndermek bir suçtur. Bunu yapamayız.
     SUNUCU: Dolayısıyla Türkiye müdahale etmeye izin vermeyecek mi?
     ÇAVUŞOĞLU: Bölgede ilave bir trajedi yaratamayız. Terörden kaçmış, güvenli topraklarda bulunan bu mültecileri gönderemeyiz. Terörden kaçmak zorunda kalmış olan bu insanların bu bölgeye geri dönmek istediklerini sanmıyorum.
     SUNUCU: Peki şimdi strateji konusuna dönüyorum. Türkiye tampon bir bölge kurulması çağrısında bulunuyor. Uçuşa yasak bir bölge. Fransa'nın desteğinden istifade ettiniz. Amerika Birleşik Devletleri'nin yönetimindeki bazıları bunun incelenmesi gerektiğini düşünüyor, diğerleri ise buna karşı. Ankara'da yüksek rütbeli Amerikalı yetkililerle görüşmeler yaptınız. Bu konuda ilerleme var mı? Bunun gerçekleştiğini görme yönünde gerçekten bir şans var mı?
     ÇAVUŞOĞLU: Bu konu hakkındaki görüşlerimizi her fırsatta paylaştık. Cidde'de, burada, Paris'te, New York'ta hatta NATO zirvesi sırasında Galler ülkesinde çeşitli görüşmelere katıldım. Küresel stratejiye ihtiyacımız var. Kobani bölgede, Suriye'de olup bitenlerin yalnızca bir bölümü. Biz bu küresel stratejinin bütün unsurlarına baktık, askerî, siyasî ve aynı zamanda insani açıdan ama hava saldırıları bir şeye yaradı mı? Zannetmiyorum. Kobani bölgesine yapılan hava saldırıları İslam Devletini durdurabildi mi?
     SUNUCU: Başarısız oldular...
     ÇAVUŞOĞLU: Hayır, başarısız oldu. Dolayısıyla, hava saldırıları güç dengelerini biraz değiştirebilir ancak İslam Devleti örgütünü ve diğer terörist grupları durdurmaya ve köklerini kazımaya tek başına yeterli değil. Sivrisinekleri bir bir öldürmek, uygun strateji değildir. Bu durumun nedenlerinin kökünü kazımak gerekir ki bu da Irak'ta Maliki rejimiydi. Şimdi ise siyasi bir değişim oldu, biraz daha geniş bir birlik var. Suriye'de de tabii ki Esad rejimidir. Bu konuda Fransa ile mutabıkız.
     SUNUCU: Esad'ın gitmesi konusunda mı?
     ÇAVUŞOĞLU: Evet, Esad gitmelidir. Suriye'de siyasî bir değişim olmalıdır.
     SUNUCU: Onsuz...
     ÇAVUŞOĞLU: Evet onsuz ve Cenevre Bildirisi buna dayanak teşkil edebilir.
     SUNUCU: Obama yönetiminin hâlâ Esad'ın gitmesini arzu ettiğini düşünüyor musunuz? Çünkü ne Amerikalı yetkililerin ne de Avrupalı yetkililerin onun gidişine yönelik çağrıda bulunduklarını duyuyoruz. Onun kazandığını düşünüyorlar.
     ÇAVUŞOĞLU: Bu hakikaten de bir başka problem. Esad'ın savunucularının çok net bir politikası var. Onu kim savunuyor? İran ve Rusya. Müttefiklerin bu açıdan bakıldığında çok net bir stratejisi yok.
     SUNUCU: Durumu netleştirmelerini mi arzu ediyorsunuz?
     ÇAVUŞOĞLU: İşte bu sebepledir ki geçen dört yıl süresince durum yalnızca kötüye gitti. Esad'ın İslam Devleti örgütünden daha iyi olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu rejim 200 binden fazla insanı öldürdü. Kendi vatandaşlarını kimyasal bombalarla, bombalarla, gazla, hava saldırılarıyla öldürdü. Kendi insanlarını öldürmek noktasında hiçbir şeyden çekinmediler.
     SUNUCU: Peki ne olmalı? Bu tampon bölge, uçuşa yasak bölge haricinde ne olmalı? Hatta bir kara operasyonu talep ediyorsunuz çünkü hava saldırılarının yeterli olmadığını söylüyorsunuz.
     ÇAVUŞOĞLU: Daha önce de sorduğum gibi hava saldırıları İslam Devleti örgütünü durdurdu mu? Hayır.
     SUNUCU: Dolayısıyla kara kuvvetlerinin olması gerekiyor?
     ÇAVUŞOĞLU: Aynı zamanda kara kuvvetlerinin de olması gerekiyor. Siyasi boyut, sahadaki siyasi dönüşümler dâhil olmak üzere önceden belirlenmiş küresel bir stratejinin olması gerekiyor. Esad rejimi yerinde durdukça bu bölgede barışı, istikrarı, güvenliği yeniden tesis etmekten söz edemeyiz. Bugün İslam Devleti örgütü var. Daha önce kim vardı? El Kaide ve Hizbullah. Başka isimler de duyduk. Şimdi İslam Devleti örgütü. Yarın da benzer veya farklı ideolojilere sahip başka birileri olabilir.
     SUNUCU: Kara kuvvetlerini kim göndermeli? Türkiye kara kuvvetlerini göndermek istiyor mu ve bunu hangi koşullarda yapar?
     ÇAVUŞOĞLU: Üzerinde mutabık kalınan ortak bir strateji varsa Türkiye hakikaten de bu stratejiyi müttefiklerle birlikte uygulamaya koymayı düşünecektir.
     SUNUCU: Dolayısıyla Türkiye Suriye'ye kara kuvvetleri göndermeye hazır.
     ÇAVUŞOĞLU: Şayet strateji konusunda müttefiklerle mutabıksak.
     SUNUCU: Yani bu, müttefiklerin de böyle bir stratejiye katılmaları gerektiği anlamına geliyor.
     ÇAVUŞOĞLU: Bu kara operasyonlarını yalnızca Türkiye'den istemek doğru olmayacaktır. Bu gerçekçi olmayacaktır. Güvenli bölge olmaksızın ve uçuşa yasak bölge olmaksızın da gerçekçi olmayacaktır.
     SUNUCU: İstişareleriniz ışığında, müttefiklerin bir kara müdahalesine doğru yöneldiklerini düşünüyor musunuz?
     ÇAVUŞOĞLU: Yine söylüyorum, şu an için bir anlaşma mevcut değil.
     SUNUCU: Ancak ilerlemeler var mı?
     ÇAVUŞOĞLU: Evet, bir ilerleme var ve Fransa prensipte uçuşa yasak ve güvenlikli bölge konusunu destekliyor.
     SUNUCU: Kara kuvvetleri konusu?
     ÇAVUŞOĞLU: Kara birlikleri konusunda... Laurent Fabius bugün açık biçimde, İslam Devleti örgütünü ve diğer terörist örgütleri durdurmak, kökünü kazımak için hava saldırılarının yeterli gelmediğini söyledi.
     SUNUCU: Şimdi Türkiye'deki sonuçlarına gelmek istiyorum. Bugün 31 kişi ülkenizdeki çatışmalarda hayatını kaybetti çünkü Türkiye'deki Kürtler, en azından şunu söyleyebiliriz ki hoşnut değil. Hatta bazı vakalarda öfkeliler çünkü Türkiye'nin Kürt oldukları için müdahale etmeyerek onları cezalandırdığını düşünüyorlar. Dolayısıyla tepkilerini anlıyor musunuz?
     ÇAVUŞOĞLU: Hayır anlamıyorum. Burada bir çifte standart var. Fakat ben öncelikle insanlar konusunda ayrımcılık yapamayacağımızın altını çizmek istiyorum. Onların hepsi bizim komşularımız. Onlar bizim ailemizden insanlar. Erkek kardeşlerimiz, kız kardeşlerimiz. Ermenilere ev sahipliği yaptık, Yezidilere ev sahipliği yaptık, Sünnilere, Şiilere, Kürtlere, Araplara ev sahipliği yaptık. Geçen üç hafta boyunca neredeyse 200 bin Suriyeli Kürde ev sahipliği yaptık. Bunu daha önce de söyledim.
     SUNUCU: Maalesef az zamanımız kaldığı için son bir soru. Türkiye tarafından terörist grup olarak görülen PKK'dan bahsettiniz, Kürdistan İşçi Partisi. Bütün bunlara rağmen hükûmetiniz ve PKK arasındaki görüşmelerde PKK, şayet Kobani düşerse bu barış sürecinin sonu olur dedi. Bu barış sürecinin PKK ile sona ermekte olduğunu düşünüyor musunuz?
     ÇAVUŞOĞLU: İslam Devleti örgütü diğer bölgeleri ele geçirdiğinde neden hiçbir şey söylemediler peki?
     SUNUCU: Bu gerçek bir tehdit mi?
     ÇAVUŞOĞLU: İslam Devleti örgütü Türkmen nüfusun, Arap nüfusun yoğun olduğu yerleri veya kentleri de ele geçirdi. Biz bu problemi çözmek istiyoruz. Bir çözüm bulmak için hükûmetle elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Ancak bizim için PKK bir terör örgütü olarak kalmaya devam ediyor. Sadece bizim için de değil, Birleşmiş Milletler ve Avrupa için de teröristler listesinde bulunuyor.
     SUNUCU: Ama siz onlarla müzakere içerisindesiniz? Yine de bir mutabakata varmayı umuyor musunuz?
     ÇAVUŞOĞLU: Yalnızca onlarla görüşmeler yapmıyoruz. Yalnızca PKK ile görüşmüyoruz. Toplumun tüm unsurlarıyla bu sorunu görüşüyoruz ve hâlihazırda tedbirler alıyoruz. Ancak onlar henüz silahlarını bırakmış değil. Halen faaller. Terörist eylemlerine devam ediyorlar. Silahlarını tamamen bırakmadıkları ve terörist faaliyetlerine tamamen son vermedikleri takdirde bunlar teröristtir. Suriye konusunda da birbirleriyle savaşan farklı terörist gruplar var: PKK, PYD... İslam Devleti örgütü rejime karşı savaşıyor, bazen de iktidar için kendi aralarında savaşıyorlar. Dolayısıyla ikinci bir etapta şu terörist örgüt şundan veya bundan daha iyi diyebilir miyiz? Bu kötü bir stratejidir. Hepsi terörist gruplardır ve bizim teröristlerimiz iyi, sizinkiler kötü veya daha iyi diyemeyiz. Hayır, bu kötü bir stratejidir.
     SUNUCU: PKK ile artık görüşülmemesi gerektiğine, artık buna değmeyeceğine karar vereceğiniz zamana yakın zamanda gelecek miyiz?
     ÇAVUŞOĞLU: Hayır, bu süreci hiçbir zaman bırakmayacağız ve doğrusu, çözümlere ulaşmayı istiyoruz ve samimiyetle, bu konuda çok fazla çaba harcıyoruz. Ancak onların da kendilerinden beklediklerimizi yapmaları gerekiyor.
     SUNUCU: France 24'e bu röportajı verdiğiniz için çok teşekkürler Sayın Dışişleri Bakanı. France 24'te bizi izlediğiniz için teşekkürler.

     Tüm hakları saklıdır. Bu sitede yer alan yazı, haber, fotoğraf, video ve sair dokümanların, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen veya tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayımlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır.- http://www.byegm.gov.tr

No comments:

Post a Comment

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts