Dünya Bankası'nın desteği Türkiye'deki doğalgaz sektörü için büyük önem taşıyor
Dünya Bankası'nın 400 milyon dolarlık ek finansmanı mevcut bir yeraltı gaz depolama inşaatı projesine gidecek.
SES Türkiye için İstanbul'dan Menekşe Tokyay'ın haberi -- 30/07/14
Dünya Bankası yaklaşık dokuz yıldır Türkiye'deki doğalgaz sektörüne destek veriyor.
- Tuz Gölü'nün genel görünüşü. Türkiye göl altındaki bir depolama inşaatı ile yıl boyunca artış gösteren doğal gaz talebini karşılamayı umuyor. [AFP]
Banka'nın kısa bir süre önce doğal gaz geliştirme projesinin devamlılığını desteklemek amacıyla Temmuz ayında onayladığı 400 milyon dolar değerindeki ek finansman, 2005 yılında başlayan projenin tamamlanması için bu desteğin önemli olduğunu söyleyen uzmanlar tarafından övgü ile karşılandı.
Banka yaptığı bir açıklamada ''Doğalgaz Sektörü Geliştirme Projesinin amacı, kritik olarak ihtiyaç duyulan doğalgaz depolama ve şebeke altyapısı yatırımlarının uygulanması yoluyla Türkiye'de gaz arz güvenliğini ve istikrarını artırmak ve BOTAŞ'ı finansal açıdan istikrarlı ve ticari olarak yönetilen bir şirket olarak güçlendirme çabalarını desteklemektir" ifadelerine yer verdi.
Proje kapsamında bir gaz depolama tesisi kurulacak. Projede ayrıca şebeke genişletmeye de yer verildi. Yeraltı tuz oluşumlarındaki depolama tesisleri en uygun ve diğer tüm depolama kategorilerine oranla gaz talebini en hızlı şekilde karşılayan tesisler olarak belirlendi.
Tesis tamamlandığında, 20 gün boyunca günde 40 milyon metreküp gaz sağlama kapasitesi olacak.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser tarafından verilen bilgiye göre Banka'nın doğalgaz sektöründeki mevcut çalışma programı üç aşamadan oluşuyor.
Birinci aşama kamu kuruluşu olan BOTAŞ'a Tuz Gölü Yeraltı Gaz Depolama Tesisi'nin tamamlanabilmesi için yapılacak finansal yardımı içeriyor.
Banka ikinci olarak Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülen ve Dünya Bankası'na ait bir vakıf fonu yoluyla Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir enerji sektörü teknik yardım programı sunuyor.
Banka üçüncü olarak ilgili yetkililere enerji alanında politik destek sağlıyor.
Uluslararası Enerji Birliği'ne göre dış kaynaklara olan doğalgaz bağımlılığı %98.6 oranında olan Türkiye için doğal gaz depolaması büyük önem taşıyor. Türkiye enerji ihtiyaçlarının %43'lük bir oranını doğalgazla karşılıyor.
Türkiye'de şu anda yapım aşamasında olan iki depolama tesisi bulunuyor. Bunlardan biri İstanbul'un Silivri bölgesinde diğeri ise Tuz Gölü'nde yer alıyor.
Ancak uzmanlar söz konusu iki projenin Türkiye'nin gaz depolama eksikliği ve mevsimsel denge sorunu ile başedebilmesi için yeterli olmadığını belirtti.
İngiltere'de bulunan Küresel Kaynaklar Gurubu Başkanı Mehmet Öğütçü Türkiye'nin yaşadığı gaz tedarik sorununun ulusal bir güvenlik problemi olduğunu söyledi.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Öğütçü ''Gazın konutların ısıtılması, sanayi ve ulaşım alanlarında da kullanımı dikkate alınırsa hâlihazırdaki depolama tesislerinin çok yetersiz olduğu görülür'' dedi.
Öğütçü, Uluslararası Enerji Ajansı kurallarına göre her üye ülkenin net ithalatın 90 günden aza denk gelmeyecek bir petrol stokuna sahip olmakla yükümlü olduğunu belirterek, gaz sektöründe oluşturulacak benzer bir mekanizmanın Türkiye'de gerçekleşebilecek muhtemel gaz kesintilerine karşı bir güvence sağlayabileceğini söyledi.
Öğütçü, ''Tuz Gölü'ndeki proje bu bakımdan yaşamsal önemdedir. Dünya Bankası finansmanı hem yerel hem de uluslararası yatırımcılara güven telkin edecek, projenin süratle tamamlanmasını sağlayacaktır. Bu önemli bir adımdır ama yeterli değildir. Daha büyük tesisler ile devamı getirilmelidir en az yıllık gereksinimin %10'luk kadarı depolanana kadar'' dedi.
Türkiye son yirmi yıl içerisinde doğal gaz tüketiminde büyük bir artışa tanık oldu.
Dünya Bankası'nın desteği doğal gaz fiyatlarını farklı mevsimler boyunca sabit tutulmasına yardımcı olmanın yanı sıra, ikmal güvenliği de sağlayacak.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Raiser ''Tüm bu adımlarla bizler Türkiye'nin Türk tüketicilere yönelik güvenilir, uygun maliyetli ve sürdürülebilir enerji tedarikine katkıda bulunabilecek etkili bir yerel gaz sektörü geliştirmesi için destek veriyor ve aynı zamanda Türk enerji sektörünün AB standartlarına uyumlu hale gelmesine yardımcı oluyoruz'' dedi.
Raiser aynı zamanda doğalgazın 1980'lerin sonlarında Türkiye'nin enerji pazarına giren doğalgazın sektörün dönüşümünde büyük bir rol oynadığını da belirtti.
Raiser, "BOTAŞ Türkiye'nin dört bir yanına ulaşan gaz iletim şebekesini genişletmek amacıyla başlattığı ulusal programı tamamlamak üzere. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) özel sektörü 60'ın üzerinde şehre gaz dağıtılmasını teşvik etmek amacıyla bir paralel program gerçekleştirdi. Bunlar en etkileyici başarılar'' dedi.
Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2008 yılında hazırlanan bir strateji planıyla gaz depolama kapasitesinin 2014 yılında 4 milyon metrekübe çıkarılması hedeflenmişti. Talebin %5'ini karşılayan 2.6 milyar metreküplük mevcut depolama kapasitesi hala sınırlı.
Türkiye'nin doğalgaz güvenlik politikasına göre doğal gaz ithalatçılarının beş yıllık süreçte yıllık gaz ithalatlarının %10'una denk gelen bir gaz depolama kapasitesine sahip olmaları gerekiyor.
Dünya Bankası tarafından gaz depolama kapasitesini artırmak amacıyla sağlanan desteği umut verici bulan İzmir Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü'nden Nurdan Yıldırım Özcan, daha fazlasının yapılması gerektiğini belirtti.
Özcan Türkiye'nin doğal gaz tüketiminde son on yıllık zaman diliminde en üst seviyeye ulaştığını ve artış gösteren talebin mevcut depolama gerçeğini karşılamadığını ve bunun da ülke için büyük riskler yarattığını belirtti.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Özcan ''Depolama kapasitelerimizin ve teknolojilerinin geliştirilmesi için özellikle ülkemizdeki özel sektörün doğalgaz depolama konusunda yatırım yapmalarını sağlayacak yeni teşvik mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir'' dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
''Doğalgaza bu kadar bağımlı bir ülke konumundayken, anlık ve mevsimlik tüketim değişikliklerinde arz güvenliğini sağlamak, arz-talep arasındaki dengesizlikleri gidermek, pik talep durumundaki fiyat dalgalanmalarını optimize etmek ve sistemde oluşabilecek muhtemel arızalara karşı tedbir almak amacıyla kesintisiz doğalgaz iletiminin sağlanabilmesi için doğalgazın talebin düşük olduğu dönemlerde depolanması büyük önem taşımaktadır.''
No comments:
Post a Comment