Güney Kafkasya Ülkeleri İle İlişkiler
Doğu ve Batı, Kuzey ve Güney arasında geçiş bölgesi olan Güney Kafkasya, Avrasya’nın önemli enerji ve ulaştırma koridorlarının kesiştiği noktada yer almaktadır. Türkiye’nin Güney Kafkasya bölgesi ile köklü tarihi ve kültürel bağları mevcuttur. Bu bağlamda, Güney Kafkasya bölgesinin istikrar, barış ve refahı Türkiye için özel önem taşımaktadır.
Türkiye, SSCB'nin dağılmasının ardından bölge ülkelerinin bağımsızlıklarını ayırım gözetmeksizin hemen tanımış, Azerbaycan ve Gürcistan'la diplomatik ilişkiler tesis etmiş ve bu ülkelere ekonomik destek sağlamıştır.
Türkiye’nin Azerbaycan ve Gürcistan ile yakın dostluk ilişkileri ve kapsamlı işbirliği giderek güçlenmektedir. Düzenli karşılıklı üst düzey ziyaretler, anılan ülkelerle mevcut iyi komşuluk ilişkilerimizin önemli bir boyutunu teşkil etmektedir.
Ermenistan ile 2009 yılında Zürih’de imzalanan iki protokol, bu ülkeyle normalleşme sürecinde önemli bir aşama oluşturmuştur. Protokoller, TBMM’nin gündeminde bulunmaya devam etmektedir. Ancak, Ermenistan, Protokollerin onay sürecini askıya aldığını açıklamış bulunmaktadır.
Türkiye'nin Güney Kafkasya'ya yaklaşımı, bölge ülkelerinin katılımıyla kapsamlı işbirliğinin kurulması arzusuyla şekillenmektedir. Bu çerçevede Türkiye, sözkonusu ülkelerin bağımsızlıklarının pekiştirilmesi, toprak bütünlüklerinin korunması ve ekonomik potansiyellerinin hayata geçirilmesine önem atfetmektedir. Türkiye, ayrıca bölge ülkelerinin Avrupa-Atlantik örgütleriyle bütünleşmelerini aktif biçimde desteklemektedir.
2006 yılında faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC), 3 Temmuz 2007’de faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı (BTE) ve Gürcistan bölümünün temeli 21 Kasım 2007’de atılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı (BTK) gibi projeler sayesinde bölgenin stratejik konumu daha da gelişmiş ve bölge tüm Avrasya’da istikrar ve refahın tesisi açısından da giderek artan bir öneme sahip olmuştur.
Güney Kafkasya’daki çözümlenememiş ihtilafları oluşturan Yukarı Karabağ, Güney Osetya ve Abhazya ihtilafları, hem bu bölgenin hem de Avrasya’nın güvenliği açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye, Kafkasya ülkelerindeki tüm ihtilafların barışçı yollardan çözümünün bu ülkelerdeki siyasi istikrara ve ekonomik refaha katkıda bulunacağına, ayrıca ikili ve bölgesel işbirliği için yeni ufuklar açacağına inanmaktadır.
Türkiye, SSCB'nin dağılmasının ardından bölge ülkelerinin bağımsızlıklarını ayırım gözetmeksizin hemen tanımış, Azerbaycan ve Gürcistan'la diplomatik ilişkiler tesis etmiş ve bu ülkelere ekonomik destek sağlamıştır.
Türkiye’nin Azerbaycan ve Gürcistan ile yakın dostluk ilişkileri ve kapsamlı işbirliği giderek güçlenmektedir. Düzenli karşılıklı üst düzey ziyaretler, anılan ülkelerle mevcut iyi komşuluk ilişkilerimizin önemli bir boyutunu teşkil etmektedir.
Ermenistan ile 2009 yılında Zürih’de imzalanan iki protokol, bu ülkeyle normalleşme sürecinde önemli bir aşama oluşturmuştur. Protokoller, TBMM’nin gündeminde bulunmaya devam etmektedir. Ancak, Ermenistan, Protokollerin onay sürecini askıya aldığını açıklamış bulunmaktadır.
Türkiye'nin Güney Kafkasya'ya yaklaşımı, bölge ülkelerinin katılımıyla kapsamlı işbirliğinin kurulması arzusuyla şekillenmektedir. Bu çerçevede Türkiye, sözkonusu ülkelerin bağımsızlıklarının pekiştirilmesi, toprak bütünlüklerinin korunması ve ekonomik potansiyellerinin hayata geçirilmesine önem atfetmektedir. Türkiye, ayrıca bölge ülkelerinin Avrupa-Atlantik örgütleriyle bütünleşmelerini aktif biçimde desteklemektedir.
2006 yılında faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC), 3 Temmuz 2007’de faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı (BTE) ve Gürcistan bölümünün temeli 21 Kasım 2007’de atılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı (BTK) gibi projeler sayesinde bölgenin stratejik konumu daha da gelişmiş ve bölge tüm Avrasya’da istikrar ve refahın tesisi açısından da giderek artan bir öneme sahip olmuştur.
Güney Kafkasya’daki çözümlenememiş ihtilafları oluşturan Yukarı Karabağ, Güney Osetya ve Abhazya ihtilafları, hem bu bölgenin hem de Avrasya’nın güvenliği açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye, Kafkasya ülkelerindeki tüm ihtilafların barışçı yollardan çözümünün bu ülkelerdeki siyasi istikrara ve ekonomik refaha katkıda bulunacağına, ayrıca ikili ve bölgesel işbirliği için yeni ufuklar açacağına inanmaktadır.
No comments:
Post a Comment