Tuesday, 2 December 2014

İstanbul Üniversitesi | Tarihten Geleceğe Bilim Köprüsü - 1453




İstanbul Üniversitesi önlisans ve lisans programlarına yerleşmek için yabancı uyruklu veya orta öğrenimini yurtdışında tamamlamış Türk öğrenciler için Türkçe ve İngilizce dillerinde Uluslararası Öğrenci Sınavı yapmaktadır.
Sınav 16 Mayıs 2015 tarihinde İstanbul, Erzurum, Van, Gaziantep, Almatı, Amman, Aşkabat, Atina, Gümülcine, Bakü, Berlin, Köln, Bern, Beyrut, Bişkek, Cape Town, Dubai, Erbil, İslamabad, Kabil, Kahire, Kuala Lumpur, Hartum, Paris, Priştine, Riyad, Cidde, San’a, Saraybosna, Tahran, Tiflis, Üsküp ve Vaşinton’da yapılacaktır.
Ayrıntılı bilgi http://ogrenci.istanbul.edu.tr adresinden edinilebilir. İlgilenen tüm öğrencilere duyurulur.
------------------------------
Istanbul University is holding an “International Student Exam” aiming at both foreign and Turkish students who have completed their high school education abroad. The exam will be held on 16 May 2015 in Turkish and English languages.
Additional information can be obtained throughhttp://ogrenci.istanbul.edu.tr.
İstanbul Üniversitesi | Tarihten Geleceğe Bilim Köprüsü - 1453
OGRENCİ.İSTANBUL.EDU.TR|EKLEYEN: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANLIĞI

Dünya Bankası'nın desteği Türkiye'deki doğalgaz sektörü için büyük önem taşıyor



Dünya Bankası'nın desteği Türkiye'deki doğalgaz sektörü için büyük önem taşıyor

Dünya Bankası'nın 400 milyon dolarlık ek finansmanı mevcut bir yeraltı gaz depolama inşaatı projesine gidecek.
SES Türkiye için İstanbul'dan Menekşe Tokyay'ın haberi -- 30/07/14
Dünya Bankası yaklaşık dokuz yıldır Türkiye'deki doğalgaz sektörüne destek veriyor.
  • Tuz Gölü'nün genel görünüşü. Türkiye göl altındaki bir depolama inşaatı ile yıl boyunca artış gösteren doğal gaz talebini karşılamayı umuyor. [AFP]
    Tuz Gölü'nün genel görünüşü. Türkiye göl altındaki bir depolama inşaatı ile yıl boyunca artış gösteren doğal gaz talebini karşılamayı umuyor. [AFP]
Banka'nın kısa bir süre önce doğal gaz geliştirme projesinin devamlılığını desteklemek amacıyla Temmuz ayında onayladığı 400 milyon dolar değerindeki ek finansman, 2005 yılında başlayan projenin tamamlanması için bu desteğin önemli olduğunu söyleyen uzmanlar tarafından övgü ile karşılandı.
Banka yaptığı bir açıklamada ''Doğalgaz Sektörü Geliştirme Projesinin amacı, kritik olarak ihtiyaç duyulan doğalgaz depolama ve şebeke altyapısı yatırımlarının uygulanması yoluyla Türkiye'de gaz arz güvenliğini ve istikrarını artırmak ve BOTAŞ'ı finansal açıdan istikrarlı ve ticari olarak yönetilen bir şirket olarak güçlendirme çabalarını desteklemektir" ifadelerine yer verdi.
Proje kapsamında bir gaz depolama tesisi kurulacak. Projede ayrıca şebeke genişletmeye de yer verildi. Yeraltı tuz oluşumlarındaki depolama tesisleri en uygun ve diğer tüm depolama kategorilerine oranla gaz talebini en hızlı şekilde karşılayan tesisler olarak belirlendi.
Tesis tamamlandığında, 20 gün boyunca günde 40 milyon metreküp gaz sağlama kapasitesi olacak.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser tarafından verilen bilgiye göre Banka'nın doğalgaz sektöründeki mevcut çalışma programı üç aşamadan oluşuyor.
Birinci aşama kamu kuruluşu olan BOTAŞ'a Tuz Gölü Yeraltı Gaz Depolama Tesisi'nin tamamlanabilmesi için yapılacak finansal yardımı içeriyor.
Banka ikinci olarak Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülen ve Dünya Bankası'na ait bir vakıf fonu yoluyla Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir enerji sektörü teknik yardım programı sunuyor.
Banka üçüncü olarak ilgili yetkililere enerji alanında politik destek sağlıyor.
Uluslararası Enerji Birliği'ne göre dış kaynaklara olan doğalgaz bağımlılığı %98.6 oranında olan Türkiye için doğal gaz depolaması büyük önem taşıyor. Türkiye enerji ihtiyaçlarının %43'lük bir oranını doğalgazla karşılıyor.
Türkiye'de şu anda yapım aşamasında olan iki depolama tesisi bulunuyor. Bunlardan biri İstanbul'un Silivri bölgesinde diğeri ise Tuz Gölü'nde yer alıyor.
Ancak uzmanlar söz konusu iki projenin Türkiye'nin gaz depolama eksikliği ve mevsimsel denge sorunu ile başedebilmesi için yeterli olmadığını belirtti.
İngiltere'de bulunan Küresel Kaynaklar Gurubu Başkanı Mehmet Öğütçü Türkiye'nin yaşadığı gaz tedarik sorununun ulusal bir güvenlik problemi olduğunu söyledi.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Öğütçü ''Gazın konutların ısıtılması, sanayi ve ulaşım alanlarında da kullanımı dikkate alınırsa hâlihazırdaki depolama tesislerinin çok yetersiz olduğu görülür'' dedi.
Öğütçü, Uluslararası Enerji Ajansı kurallarına göre her üye ülkenin net ithalatın 90 günden aza denk gelmeyecek bir petrol stokuna sahip olmakla yükümlü olduğunu belirterek, gaz sektöründe oluşturulacak benzer bir mekanizmanın Türkiye'de gerçekleşebilecek muhtemel gaz kesintilerine karşı bir güvence sağlayabileceğini söyledi.
Öğütçü, ''Tuz Gölü'ndeki proje bu bakımdan yaşamsal önemdedir. Dünya Bankası finansmanı hem yerel hem de uluslararası yatırımcılara güven telkin edecek, projenin süratle tamamlanmasını sağlayacaktır. Bu önemli bir adımdır ama yeterli değildir. Daha büyük tesisler ile devamı getirilmelidir en az yıllık gereksinimin %10'luk kadarı depolanana kadar'' dedi.
Türkiye son yirmi yıl içerisinde doğal gaz tüketiminde büyük bir artışa tanık oldu.
Dünya Bankası'nın desteği doğal gaz fiyatlarını farklı mevsimler boyunca sabit tutulmasına yardımcı olmanın yanı sıra, ikmal güvenliği de sağlayacak.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Raiser ''Tüm bu adımlarla bizler Türkiye'nin Türk tüketicilere yönelik güvenilir, uygun maliyetli ve sürdürülebilir enerji tedarikine katkıda bulunabilecek etkili bir yerel gaz sektörü geliştirmesi için destek veriyor ve aynı zamanda Türk enerji sektörünün AB standartlarına uyumlu hale gelmesine yardımcı oluyoruz'' dedi.
Raiser aynı zamanda doğalgazın 1980'lerin sonlarında Türkiye'nin enerji pazarına giren doğalgazın sektörün dönüşümünde büyük bir rol oynadığını da belirtti.
Raiser, "BOTAŞ Türkiye'nin dört bir yanına ulaşan gaz iletim şebekesini genişletmek amacıyla başlattığı ulusal programı tamamlamak üzere. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) özel sektörü 60'ın üzerinde şehre gaz dağıtılmasını teşvik etmek amacıyla bir paralel program gerçekleştirdi. Bunlar en etkileyici başarılar'' dedi.
Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2008 yılında hazırlanan bir strateji planıyla gaz depolama kapasitesinin 2014 yılında 4 milyon metrekübe çıkarılması hedeflenmişti. Talebin %5'ini karşılayan 2.6 milyar metreküplük mevcut depolama kapasitesi hala sınırlı.
Türkiye'nin doğalgaz güvenlik politikasına göre doğal gaz ithalatçılarının beş yıllık süreçte yıllık gaz ithalatlarının %10'una denk gelen bir gaz depolama kapasitesine sahip olmaları gerekiyor.
Dünya Bankası tarafından gaz depolama kapasitesini artırmak amacıyla sağlanan desteği umut verici bulan İzmir Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü'nden Nurdan Yıldırım Özcan, daha fazlasının yapılması gerektiğini belirtti.
Özcan Türkiye'nin doğal gaz tüketiminde son on yıllık zaman diliminde en üst seviyeye ulaştığını ve artış gösteren talebin mevcut depolama gerçeğini karşılamadığını ve bunun da ülke için büyük riskler yarattığını belirtti.
SES Türkiye muhabirine açıklamada bulunan Özcan ''Depolama kapasitelerimizin ve teknolojilerinin geliştirilmesi için özellikle ülkemizdeki özel sektörün doğalgaz depolama konusunda yatırım yapmalarını sağlayacak yeni teşvik mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir'' dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
''Doğalgaza bu kadar bağımlı bir ülke konumundayken, anlık ve mevsimlik tüketim değişikliklerinde arz güvenliğini sağlamak, arz-talep arasındaki dengesizlikleri gidermek, pik talep durumundaki fiyat dalgalanmalarını optimize etmek ve sistemde oluşabilecek muhtemel arızalara karşı tedbir almak amacıyla kesintisiz doğalgaz iletiminin sağlanabilmesi için doğalgazın talebin düşük olduğu dönemlerde depolanması büyük önem taşımaktadır.''

Enerji tartışmaları Kıbrıs'ta dikkatleri üzerine çekiyor



Enerji tartışmaları Kıbrıs'ta dikkatleri üzerine çekiyor


Uzmanlar, bölgesel işbirliğinin en iyi uzun vadeli çözüm olduğunu belirtiyor.
SES Türkiye için İstanbul'dan Berkhan Karaduman'ın haberi - 14/11/14
Türkiye ve Kıbrıs, adanın denizlerdeki doğal gaz rezervlerinin kaderi hakkında yeni bir anlaşmazlık içinde ve uzmanlar, Avrupa merkezli uluslararası aracılı bir çözüm için çağrıda bulunuyor.
  • Uzmanlar, Kıbrıs ve Türkiye'nin ada kıyılarında doğal gaz çıkarılmasıyla ilgili anlaşmazlıklarına işbirliği içinde bir çözüm bulmasına, AB'nin yardım etmesi gerektiğini belirttiler.
    Uzmanlar, Kıbrıs ve Türkiye'nin ada kıyılarında doğal gaz çıkarılmasıyla ilgili anlaşmazlıklarına işbirliği içinde bir çözüm bulmasına, AB'nin yardım etmesi gerektiğini belirttiler.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades, Türkiye'nin Nicosia'nın hak iddia ettiği bir bölgede doğal gaz aramayı planlamasına tepki olarak, geçtiğimiz ay birleşme görüşmelerine son verdi. Türkiye daha sonra denizaltındaki doğal gaz rezervleri için sismik veri toplamak üzere bir gemi gönderdi, bu olay üzerine Nicosia "siyasi, diplomatik ve hukuki" misillemede bulunacaklarını" tehdidinde bulundu.
Anlaşmazlık derinleşirken, SES Türkiye'nin görüştüğü uzmanlar, Nicosia ve Ankara'nın doğalgaz çıkarma imtiyazlarını paylaşmanın ve Kıbrıs'ın doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırmanın bir yolunu bulurlarsa, adanın devasa enerji rezervlerinin bölge barışı için bir katalizör olabileceğini söylediler.
Ankara merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'ndan Fatma Yılmaz Elmas SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada, "Reel politika açısından, müzakereler sürerken tırmandırılan enerji geriliminin, müzakereleri bir yere vardırmayacağını tarafların bilmesi gerekirdi. Sürecin verimliliği ve işlevselliği halihazırda uzunca bir süredir zaten sorgulanır durumdaydı. Sondaj çalışmaları sırasında tarafların pozisyonlarını katılaştıran adımlar atmaları, doğal olarak, mevcut güven bunalımını daha da derinleştiriyor" dedi.
Kıbrıs'ın güneyinde 2011 yılında yaklaşık 5 trilyon metre küp doğal gaz bulunması, sondaj hakları için bölge genelinde bir tartışmaya sebep oldu. Giresun Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörü Göktürk Tüysüzoğlu "An itibarıyla Afrodit sahasında ulaşılan doğalgaz rezervinin 147 milyar metreküp olduğu ifade edilmektedir. Bu miktar Kıbrıslı Rumların 100 yıllık ihtiyacını karşılayabilecekken, Türkiye'nin 3-4 yıllık gaz ihtiyacını karşılayabilecek büyüklüktedir" dedi.
Kıbrıs, enerji ihracatlarının çok ihtiyaç duydukları geliri sağlamasını umarken, Türkiye de istikrarsız dış enerji tedarikçilerine olan bağımlılığını azaltmak için sabırsızlanıyor. Tüysüzoğlu, Türkiye'nin rezervleri aç uluslararası piyasalara taşımada kritik bir rol oynayabileceğini, bunun da tüm tarafların yararına bir çözüm olacağını ifade etti.
Tüysüzoğlu SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada, "AB, Kıbrıs'tan çıkarılacak doğalgaz ve hatta petrolün en kolay, güvenli ve maliyetsiz olarak Türkiye üzerinden kendisine aktarılabileceğinin bilincindedir" dedi.
Anastasiades kısa süre önce, görüşmelerin mevcut enerji anlaşmazlığı çözüldüğünde yeniden başlayabileceğini söyledi. Türkiye ve Kıbrıs tek taraflı adımlardan kaçınarak anlaşma için zemin hazırlayabilir.
Tüysüzoğlu, "Ortadoğu'da artan güvenlik riskleri ortada iken, bu kaynakların en kolay, güvenli ve maliyetsiz olarak Türkiye üzerinden AB pazarına girebilecek olması, AB yetkililerini ve AB'nin sistemsel müttefiki ABD'yi, Kıbrıs Sorunu'nun çözümü yolunda taraflara baskı yapmaya itebilecektir. Bu bağlamda mevcut durumun çok uzun sürmeyeceğini ve çok uzak olmayan bir gelecekte Kıbrıs Sorunu'na ilişkin müzakerelerin tekrar başlayacağını düşünüyorum" dedi.
Tüysüzoğlu, BM'nin görüşmelerde taraf olarak, bir enerji anlaşmasına varılmasını sağlayabileceğini de sözlerine ekledi.
"Enerji kaynaklarından her iki tarafın da eşit olarak yararlanmasının sağlanabilmesi noktasında, BM gözetiminde ortak bir bütçe oluşturularak, adanın sahip olduğu enerji zenginliğinin çıkarılıp pazarlanmasından elde edilecek gelirin taraflara hakça dağıtılması sağlanabilir."
Brüksel merkezli International Crisis Group'un kısa süre önce yayınladığı bir raporda, işbirliğine dayalı bir enerji çözümünün Kıbrıs Türk Kesimi'nin izolasyonunu azaltacağı ve Rum tarafının ekonomik durumunu düzelteceği belirtildi.
Raporda, bir anlaşmaya varılmaması halinde "Kıbrıs Türk kesimi haksız bir izolasyonla yaşamaya devam edecektir" ifadesini kullanarak şunları belirtti: "Ve Kıbrıs Rumları daha derin bir ekonomik bunalımdan, mülkiyet haklarından daha uzun süre mahrum kalmaktan, doğalgaz geliştirmeye çalışırken maliyetli engellerle karşılaşmaktan, Türkiye'ye karşı manivela gücünün azalmasından ve belki de en kötüsü sonsuz belirsizlikten zarar görecektir."

Feza Güzeloğlu'ndan İHANET BİLDİRİSİ!



Feza Güzeloğlu'ndan İHANET BİLDİRİSİ!

KIBRIS TÜRKLERİ'NE "BUNLARI BİZ KURTARDIK! NANKÖRLER !" DİYE İKİDE BİRDE FACE'E YAZIP BİZİLERE KÜFÜR EDİP DURAN TÜRKİYE'LİLERİ 1974 ÖNCESİ VE SONRASI İLE İLGİLİ OLARAK KISACA BİLGİLENDİRMEK İSTERİM !
RUMLAR HİÇ 1 TARİHTE NE KADINLARIMIZA NE KIZLARIMIZA -DEĞİL TECAVÜZ ETMEK- 1 KEZ DAHİ BİZİM KAPIMIZI ÇALMIŞ DEĞİLLERDİR ! KIBRIS'TA OLAN BİTEN NEYDİ ? 1974 ÖNCESİ YERALTI TEŞKİLATLARI -RUMLARIN EOKA VE bizim DE TMT'nin-, 1 TARAFTAN ADAYI YUNANİSTAN'A BAĞLAMAK İSTEYEN YUNAN CUNTASININ EOKA'YA, DİĞER YANDAN İSE KENDİNE BAĞLAMAK İSTEYEN TÜRKİYE'NİN TMT'YE DESTEĞİ VE KIŞKIRTMLARI İLE BU YERALTI TEŞKİLATLARININ ADADA YAPTIĞI TEDHİŞ HAREKETLERİ İDİ OLAN BU ADADA !
TÜRKİYE'LİLER TABİİ SADECE HAYAL MAHSULÜ UYDURUK SENARYOLARLA YAPIMCILIĞINI TÜRKİYELİ SENARİSTLERİN HAZIRLADIĞI FİLMLERİ İZLEYE İZLEYE RUMLARIN GERÇEKTEN BİZLERE TECAVÜZ ETME HİKAYELERİNE İNANDIRILMIŞLARDIR!
(BANYODA ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARI BİLE "RUMLAR HUNHARCA ÖLDÜRMÜŞ !" DİYE YALAN SENARYOLAR YAZIP İNSANLARI KANDIRDILAR! OYSA OLAYLAR SIRASINDA SINIRDA BULUNAN LOJMANDA BANYODA SAKLANAN ANNE VE ÇOCUKLAR, ÜZERLERİNE 1 BATTANİYE ALIP KÜVETİN İÇİNE SAKLANMIŞLARDI ! EVE GELEN YERALTI ÖRGÜTÜMÜZÜN ADAMLARI, BATTANİYENİN KIBIRDADIĞINI GÖRÜNCE ALTTA ÇOCUKLAR VE ANNELERİNİN SAKLANMIŞ OLDUKLARINI ANLAYAMAMIŞ VE ATEŞ ETMİŞLER VE DAHA SONRA BATTANİYEYİ KALDIRINCA "BANYODA RUMLAR TARAFINDAN ACIMASIZCA ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR!" DİYE YALAN 1 KURGU İLE (RESİMLERİNİ DE ÇEKİP) MİLLETE YUTTURDULAR ! VE DAHA NE SENARYOLAR YAZILIP OYNANDI BU ADADA !
1974'TE İSE YUNAN CUNTASININ 15 TEMMUZDA ADAYI YUNANİSTAN'A BAĞLAMAK İÇİN DARBE YAPMASI ÜZERİNE GARANTÖRÜMÜZ TÜRK ASKERİ 20 TEMMUZ GÜNÜ ADAYA AYAK BASMIŞ, KAÇABİLEN RUMLAR EVLERİNİ, YERLERİNİ, EŞYALARINI BIRAKIP ÜZERLERİNDEKİ PİJAMALARI İLE GÜNEY KIBRIS'A KAÇMIŞ, KAÇAMAYANLAR İSE TÜRK ASKERİNİN KATLİAMINA MARUZ KALMIŞLARDI MAALESEF! SOKAKLARIN İÇİNDE YATAN ÖLÜ SİVİL RUM CESETLERİNİ KÜMESLERDEN KAÇAN TAVUKLAR KAKALIYORLARDI ! VE YUNAN ASKERLERİ BU VAHŞET NEDENİYLE DELİRMİŞ VE AĞUSTOS 1974'TE "KISASA KISAS!" DEYİP BİZLERİN MURATAĞA, ATLILAR, SANDALLAR KÖYLERİMİZDE KATLİAM YAPMIŞTI !. ŞİMDİ BİZİMKİLER GÖSTERİR DA GÖSTERİR SADECE BU 3 TÜRK KÖYÜMÜZÜN KATLİAMINI GÖSTERİR TV'LARINDA! AMA RUMLARIN KATLEDİLDİKLERİNDEN HİÇ BAHSETMEZLER NEDENSE ! HEM DE TARİHLERE DİKKAT EDİNİZ LÜTFEN! TEMMUZ 1974'TE TÜRK ASKERİ RUMLARI KATLEDİYOR ! DAHA SONRA DA AĞUSTOS 1974'TE YUNAN 3 TÜRK KÖYÜNÜ!.. DEDİM YA BU ADADA YAZILAN VE OYNANAN SENARYOLARI BİLEN SİVİL TÜRKİYE'Lİ YOK DİYE! ONUN İÇİN ATIP TUTARLAR ! YOK BİZLERİ KURTARMIŞLARMIŞMIŞ! YOK RUMLAR KADINLARIMIZA KIZLARIMIZA TECAVÜZ EDECEKMİŞ! YOK BİZLER RUM TOHUMU İMİŞİZ !. YOK ZART YOK ZURT !..
TABİİ 1974'TEN SONRA OLAN BİTENİ DE BİRKAÇ CÜMLE İLE DİLLENDİRMEK ŞART ! ADANIN ESASEN YUNANİSTAN'A BAĞLANMASINI (ENOSİS'İ) ENGELLEMEK İÇİN ADAYA GELEN TÜRK ASKERİNİ MÜTEAKİBEN, ADADAN TONLARCA ALTIN VE SAİR GANİMET TÜRKİYE'YE TAŞINMIŞ VE DAHA SONRA DA TÜRKİYE'DEN ADAYA SÜREKLİ SİVİL NÜFUS TAŞINIP DURMUŞTUR! VE ADADA 1974 ÖNCESİ KAPILARIMIZ PENCERELERİMİZ AÇIK YATAN BİZLER O GÜN BUGÜNDÜR, CİNAYETLER, HIRSIZLIKLAR, TECAVÜZLER, SAPIKLIKLAR, SOYGUNLAR, KERHANELER, KUMARHANELERLE TANIŞTIRILDIK!  1 GÜN DAHİ GÜN YÜZÜ GÖREMEZ OLDUK!..) KENDİ ÖZ ÇOCUĞUNA TECAVÜZ EDİP ÖLDÜRÜP ÇÖPLÜĞE ATAN TÜRKİYE'LİLER, TAVUĞA CİNSEL UZVUNU SOKUP RESTORANT MÜŞTERİLERİNE YEDİREN VE FİLME ALIP FACE'E KOYAN TÜRKİYE'LİLER VE BU ADANIN SUÇLULAR YATAĞI OLDUĞUNU GÖRDÜK !. TÜRKİYE'LİLER BURAYA GELELİ BERİ GÜZEL YURDUM, GÜZEL KIBRIS'IM, BU GÜZEL ADA SUÇLULAR YATAĞI, KERHANELER, KUMARHANELER YATAĞI OLDU ! 
ŞİMDİ SİZLERE SORUYORUM ! SİZCE BİZLER KURTULDUK MU YANİ ?!

T.C. Mainz Başkonsolosluğu'ndan 2013-2014 öğretim yılında Rheinland-Pfalz ve Saarland eyaletlerinde mezuniyet ödülleri


2013-2014 öğretim yılında Rheinland-Pfalz ve Saarland eyaletlerindeki Gymnasiumlardan en yüksek not ortalaması ile mezun olan bir kız ve bir erkek öğrencimiz tablet bilgisayarla ödüllendirilecektir.
Başvuracak adayların, Abitur belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisinin yanı sıra aşağıdaki bilgileri doldurmuş olarak 19 Aralık Cuma 2014 tarihine kadar Başkonsolosluğumuz Eğitim Ataşeliğine şahsen ya da e-posta adresine iletmeleri gerekmektedir.
Adı Soyadı:
Doğum Tarihi:
Mezun olduğu Okul:
Not ortalaması:
Halen Devam Ettiği Okul:
E-posta Adresi:
Cep Telefonu:
Adres:
Başvuru adresi:
T.C. Mainz Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği
Adres : An der Karlsschanze 7, 55131 Mainz
Tel. : 06131/831784 veya 586 27 63
Fax : 06131/5862764
E-Posta: mainz@meb.gov.tr
Generalkonsulat der Republik Türkei Mainz
Referat für Schulwesen
Adres : An der Karlsschanze 7, 55131 Mainz
Tel. : 06131/831784 veya 586 27 63
Fax : 06131/5862764
E-Posta: mainz@meb.gov.tr

ÜLKEMİZDE SPORTİF KAOS VAR!-3




ÜLKEMİZDE SPORTİF KAOS VAR!-3

Mevzu hükümeti protesto etmek değil mevzu belki de sayıları birkaç bini bulan biletin rantının önüne giçlmeye çalışılması ve bu yolla ekonominin içine entegre edilemeyen bilet paralarının federasyon aracılığıyla ekonomiye kazandırılmasına karşı çıkılması ve bunda bazı futbol baronlarınında çıkarlarının olmasıdır. Yoksa olay ne Akp ne de diğer partilerle ilişkili değildir. Kaldıki eğer siyaset kurumunu spora müdahale etmek zorunda bırakılıyorsa FUTBOL BARON VE SPORTİF TERÖRİSTLERİNİN KABAHATİDİR.

muhittin çiftçi-http://06cedmuho.blogspot.com.tr

Monday, 1 December 2014

Uluslararası Nakliyeciler Derneği' den GÜRBULAK açıklaması

Uluslararası Nakliyeciler Derneği' den  GÜRBULAK açıklaması

Bilindiği üzere İran, 1 Aralık 2014 tarihi itibariyle Türk araçlarına mazot satışının durdurulacağını ve mühürleme işlemlerine başlanacağını bildirmiş ve söz konusu bilgilendirme Üyelerimiz ile paylaşılmış idi.
Bugün itibariyle, İran, Türk araçlarına mazot satışını durdurarak mühürleme işlemlerine başlamıştır. İkili ve transit tüm taşımalar için başlatılan uygulama Türkmen-İran sınır kapıları dahil tüm sınır kapılarında uygulanmaktadır. Bu sebeple Gürbulak-Bazargan sınır kapısından giriş-çıkışlar durmuş bulunmaktadır. İran-Türkmen sınırlarında da Türk araçları bekletilmekte olup İran’a girişlerine izin verilmemektedir.
İranlı yetkililerin, mazot deposu mühürleme işlemlerinde uygulanması mümkün olmayan 3 ayrı noktadan (depo kapağı, şamandıra ve tahliye vanası) mühürleme yapılmasını talep ettiği duyumları Derneğimize ulaşmaktadır.
Diğer yandan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Talat Aydın ve Kalkınma Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyetin önümüzdeki günlerde İran’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecekleri de Derneğimize ulaşan bilgiler arasındadır.
Bu uygulama nedeniyle, İran sınır kapılarında içinde bulunduğumuz günlerde bir kaos yaşanabileceği öngörülmektedir.
Yaşanabilecek beklemeleri önlemek amacıyla İran üzeri her iki yöndeki transit taşımalarda Sarp ve Türkgözü Sınır Kapıları üzerinden Gürcistan-Azerbaycan Güzergâhının kullanılması önerilmektedir.
Olası gelişmelerin Üyelerimizle paylaşılacağını belirtiriz.

"İnsan canını tercih etmek durumundayım"

"İnsan canını tercih etmek durumundayım"

“LAVAŞ” KAVGASI LAVAŞ’I ERMENİ MUTFAĞI ÜRÜNÜ LİSTESİNE ALAN UNESCO GERİ ADIM ATTI




“LAVAŞ” KAVGASI
LAVAŞ’I ERMENİ MUTFAĞI ÜRÜNÜ LİSTESİNE ALAN UNESCO GERİ ADIM ATTI
.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında ekmek kavgası…
Türk dünyasının ortak ekmeği Lavaş’ın UNESCO'nun “Somut Olmayan Kültürel Miras Listesine” Ermeni mutfağı ürünü olarak alınmasına Azerbaycan’ın tepkisi sert oldu.
Azerbaycan’ın itirazı üzerine, UNESCO geri adım attı.
Türk mutfağının geleneksel ürünü lavaş’ın dünyaya Ermeni mutfağı ürünü olarak tanıtılması,UNESCO nezdinde sert tartışmalara yolaçtı.
Deyim yerinde ise Azerbaycan ile Ermenistan arasında “ekmek kavgası” yaşandı…Ve, Ermenistan’ın bu girişimi, Azerbaycan’ın sert tepkisiyle engellendi.
Ermenistan'ın başvurusu üzerine, 27 Kasım'da Lavaş Ekmeği, Ermeni mutfağına has bir gıda olarak UNESCO'nun somut olmayan kültürel miras listesine alınmıştı.
Türk mutfağının bir ürünü olan lavaşın, Ermenistan ekmeği olarak tanıtılması ise Azerbaycan'da tepkilere yol açtı.
Azerbaycan’ın itirazı üzerine UNESCO’da dosyanın ismi değiştirildi ve böylece lavaş, Ermeni mutfağına has bir gıda türü olmaktan çıktı.
Değişiklikten sonra "Ermeni mutfağının ayrılmaz bir parçasını oluşturan ince ekmek" isimli dosya "- Lavaş , geleneksel ekmeğin hazırlanması , içeriği ve görüntüsü - Ermenistan'da kültürün ifadesi " olarak onaylandı.
UNESCO kararında Lavaş'ın daha geniş bir bölgede paylaşıldığı ve listeye dahil edilmesinin sadece Ermenilere ait olduğu anlamına gelmediği de vurgulandı.
Azerbaycan Kültür Bakanlığı, “Komitede yapılan toplantı neticesinde, bir yiyecek türünün, Ermenistan topraklarında pişse bile Ermeni halkına has sayılamayacağı sonucuna vardık” açıklaması yaptı.
Azerbaycan’ın UNESCO temsilciliği ise önümüzdeki yıl Lavaş’ın tüm bölgenin kültür mirası olarak listeye girmesini isteyecek.

TÜRKİYE MUAY THAİ FEDERASYONU 2.MALİ GENEL KURULU 2014 YAPILDI

TÜRKİYE MUAY THAİ FEDERASYONU 2.MALİ GENEL KURULU 2014 YAPILDI


TÜRKİYE MUAY THAİ FEDERASYONU 2.MALİ GENEL KURULU 2014 YAPILDI
Türkiye Muaythai Federasyonu Ana Satatüsü gereğince yapılması gereken 2. Olağan Mali Genel Kurulu 22 Kasım 2014 tarihinde 11:00’da İLCİ RESİDENCE OTEL’de Yapıldı.
İlk gün yapılan yoklama ardından çoğunluğun sağlanması ile gerçekleştirilen 2.Olağan Mali Genel Kurulu Türkiye Muaythai Federasyonu Başkanı Halil Durna’nın açılış konuşması ile başladı,
Gündem gereği Saygı duruşu ve İstiklal Marşı, ardından 2. Mali Genel Kurul Başkanlık divanı oluşturulması için Genel Kurul üyelerine Divan başkanlığına Av. Sebahattin Çetin, Divan başkan yrd. Av. Canan Klavuz katip üyeliğe Medine Ötün önerildi kabul edildi, divan teşekkülü ardından gündem oylandı ve kabul edildi.
Federasyon Başkanı Halil Durna konuşmasında; Türkiye Muaythai Federasyonu olarak 2006 Yılında kurulmuş olduğundan bu yana, Federasyona başkanlık ettiğini kendisini ve mevcut yönetimi hala faal ve aynı heyecanla Hasan Yıldız ile birlikte mevcut yönetimle bu görevi layık gören camiaya teşekkür ederim.
Başkan Durna sözlerinin devamında; Dünden bugüne çok küçük bütçelerle başladıklarını, Muaythai sporunun dışarıdan bakıldığında sert ve tehlikeli görtüsü algısı yaratığından bunu spor makamlarına, bürkrasi zor kabul ettirdiklerini, ancak toplumda çok sevildiğini, sporun içindeki saygı sevgi örf ve adet anlayışına sahip bir spor olma otesinde sanatı barındırdığını bu sebeple 2007 yılından bu yana 3-5 bin sporcu lisansından 55.000 lisasnslı sporcuya ulaşıldığını, Federasyon olarak bakanlığın genel müdürlüğün en az bütçe alan federasyonlardan biri olmamıza rağmen, hiçbir faaliyeti iptal etmeden yapmaya çalıştıklarını, bölgesel, ulusal ve uluslar arası faaliyetleri en az giderle başaran nadir federasyonlardan biri olduğumuz açıkçe belirtiyorum, bu başarılı çalışmaların yürütlmesinde ve yapılmasından en etkin rol Başta İcra Kurulu Başkan vekili Hasan Yıldız ve yönetimde görev yapan arkadaşların özel çabasıyla buralara kadar gelindiğini bundan dolayı teşekkür ettiğini ifade etti.
Gündemde yer alan Dönem Faaliyet Raporlarının okunması için Türkiye Muaythai Federasyonu İcra Kurulu Başkan Vekili Hasan Yıldız kürsüye davet edildi;
Türkiye Muaythai Federasyonu İcra Kurulu Başkan vekili Hasan Yıldız konuşmasında; Muaythai Sporunun 2002 yılında MDK kararı ile Karate’ye bağlandığından bu yana Sayın Federasyon Başkanımız Halil Durna’nın buna babalık yaptığını hep gelişmesi için önünü açtığını bundan dolayı önce ona teşekkür etmek istediğini ifade etti.
Başkan vekili Hasan Yıldız konuşmasının devamında; Türkiye Muaythai Federasyonu olarak kurumsal kimlik ve alt yapısının tamamlandığını, Türkiye Muaythai Federasyonunun Yönetim, İcra Kurulu, Merkez Yürütme ve Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanlıkları ile sorumlu Asbaşkanlıklar oluşturulduğunu, Doğu’dan batıya Bölgesel Yürütme ve Koordinatörlükler ile İletişim ağının oluşturulduğunu, Federasyonun iletişim için 18 Hat kulandığını, her bölgede alt ve üst düzeyde yönetim ve koordinasyon sağlandığını kurumsallaşan nadir federasyonlardan biri olduğumuz tartışılmaz ortadadır, Kurumsal alt yapı ve faaliyet uygulamasında bu kadar az bütçelere rağmen, doğu ve güney doğudan doğu ve batı Marmara’ya kadar her yıl faaliyet yapmaktayız, Futbol Federasyonu hariç bize benze iletişim ağı kuran ve faaliyetleri bu kadar yaygın yapan federasyon olduğunu sanmıyorum. Demin Başkanımız Halil Durna’nın da ifade ettiği gibi 55.000 Sporcu lisansına ulaşıldığını, bu kadar sert görünen Muaythai sporunun gelişmesinin en iyi sebebinin doğudan batıya bölgesel yerel faaliyetler, Süper Lig faaliyetleri, Euro Lig ve Uluslar arası faaliyetler Tv ve Basında yer alan etkinlikler, Genç ve hiper aktif İl Temislciliklerimizdir bunlara teşekkür ederim.
Hasan Yıldız Faaliyet Raporunda 2013 ve 2014’dü özetledi; Federasyon olarak 2013 yılında 8 Bölge Şampiyonası, 1 Genel 1. Bayanlar bir Üniversiteler olmak üzere 3 Türkiye Şampiyonası, İlk defa Dünya Çocuklar Gençler Şampiyonasına ev sahipliği Yaptık, Büyükler Avrupa ve Dünya Şampiyonasına katıldı. 11 tane Süper Lig Faaliyeti Yaptık, 28 Tane Hakem, Antrenör, Kurs seminer, kamp ve eğitim faaliyeti gerçekleştirdik. 2014 Yılında ise Doğudan batıya Bölge Şampiyonaları yapıldığını, Türkiye Şampiyonasının Hedeflenen şekilde yapıldığını, kampların yapılarak Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonasına katılındığını, Üniversitelerde 5. Türkiye Şampiyonasının yapıldığını, 2015 yılında Dünya Kupasına katılınacağını, 2016 Üniversiteliler Dünya Şampiyonasına ev sahipliği düşünüldüğünü, Süper Lig Faaliyetlerini 6 ayağının yapıldığını 1 ayak daha yapılarak bitirileceğinin, Bu yıl bize verilen ve kurucusu olduğumuz 68 Kg, 72 Kg. ve 76 Kg Euro Lig Finalini gerçekleştirdiklerini, planda olan Balkan Şampiyonasının yapılması için start aldıklarını ifade etti,
Hasan Yıldız Konuşmasının sonunda; Federasyonun Hedefin 50.000 lisans olduğu, şaun hedefe ulaşıldığını hatta geçildiğini bundan sonra elit ve kaliteli sporcu, antrenör ve hakem yetiştirme amacında olacaklarını, eğitim ve alt yapı projelerine önem verilmesinin planlandığını, bunu şuan gerçekleşmeye başladığını, Halil Durna’nın desteği ile Proje Koordinasyon Kurulu oluşturularak Turkiye Muaythai Federasyonun ulusal kalkınma ajansından akreditasyon yapıldığını, Projeleri Genel Koordinatör Korkmaz Atalay, Anakra İl Temsilcimiz Hakan Yıldız ve Sosyal Hizmet Danışmanı Murat Berksun hocamızın desteği ile gelecek yıldan itibaren Eresamus Plus dahil gerçekleştirmek istediklerini ifade etti
Genel Kurulda gündem gereği okunan faaliyet raporu ardından oylamaya sunundu sıfıra karşı oyla kabul edildi ve ibra edildi,
Genel Kurulun gündeminde olan; Denetim Kurulu Dönem Faaliyet Raporlarını okunması oylanması ve ibrası ile ilgili konuşma yapmak üzere Divan’a çıkan Türkiye Muaythai Federasyonu Denetim Kurulu Başkanı İlhan Kahraman; SGM Yönergenin 1 inci maddesinde belirtildiği şekilde Muhasebe Görevlisi olarak bir daimi personelin hizmet ettiği, muhasebe bilgisayar programı, Muhasebe İzleme Merkezi ile haberleşme ağı veya internet bağlantısı faal olan, bunun için de gerekli donanıma sahip bir muhasebe servisi oluşturulduğu ve bilgilerin düzenli olarak Muhasebe İzleme Merkezine iletildiği görülmüştür.
Türkiye Muay Thai Federasyonunun 01.01.2014-31.10.2014 dönemi kayıt ve işlemlerinin denetimi ile ilgili hesaplar ve belgeler üzerinde yaptığımız çalışmalar mali, iş ve sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde, genel kabul görmüş denetim ilke, esas ve standartlar ile Özerk Spor Federasyonları ve İlgili Mevzuat İncelemesine (Yönerge Eki-C) göre yapılmıştır.
İncelememiz neticesinde;
1- Türkiye Muay Thai Federasyonunun kayıtları 3289 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile
yürürlükte olan tek düzen muhasebe mevzuatı ve ilkelerine uygun olarak düzenlenmiş
belgelere dayanmakta olup, bunların belgelerle uyumlu olduğu ve gerçeği yansıttığı ve defter
kayıtlarının genelolarak kayıt nizamına ve tek düzen muhasebe uygulama genel tebliğlerinde
belirtilen muhasebe ilkelerine uygun olduğu,
2- Raporun hesap inceleme bölümünde detaylı olarak belirtildiği üzere Türkiye Muay Thai
Federasyonunun inceleme döneminde toplam gelirinin 1.089.942,43 TL olduğu,
3- Türkiye Muay Thai Federasyonunun inceleme döneminde toplam gider ve harcamalarının
1.557.560,25 TL olduğu,
4- Türkiye Muay Thai Federasyonunun 01.01.2014-31.10.2014 dönemi gelir tablosunda yer alan gelirleri ve giderleri arasındaki fark olan gider fazlasının 467.617,82 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlhan Kahraman ; GELİRLER; SGM Yardımı 400.000,00, SPOR TOTO geliri 400.000,00, KATILIM PAYI BAŞVURU HARÇ gelirleri 3.000,00, İTİRAZ GELİRLERİ 2.400,00, Hasan Yıldız’ın desteği ile SPONSORLUK GELİRLERİ 28.000,00, EGİTİM GELİRLERİ 243.176,00, HESAP MUTABAKATI 1.366.00, ÖZEL GALA İZİN Gelirleri 12.000,00 TOPLAM 1.089.942,43, Gelir elde edildiği,
GİDERLER; YURTİÇİ FAALİYET GiDERLERi 365.20,00, YURTDIŞI FAALiYET GiDERLERi 470.454,13, YURTİÇİ KAMP GiDERLERi 48.762,85, EGiTiM GiDERLERi 54.268,36, SPOR MALZEMESi GiDERLERi 17.728,00, PERSONEL GiDERLERi 150.000.00, TOPLANTı GiDERLERi 9.083,97, DiGER ORGANiZASYON VE FAALiYET GiDERLER 25.400,02, BÜRO GiDERLERi 68.427,14, ÖNCEKi DÖNEM GiDERLERi 13.213,00, 2013 YILI DEVREDEN BORÇLARDAN 334.801,27, HESAP MUTABAKATI 210,31, TOPLAM 1.557.560,25 gider yapıldığı,
Yapılan kontroller sonucunda yukarıdaki hesaplamaların gerçeği yansıttığı sonucuna varılmıştır. Durumu saygılarımızla Genel Kurul'un bilgilerine ve takdirlerine arz ederiz. Dedi,
Rapor tarihi itibariyle SGM/den 100.000,00 TL ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığından 100.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL alacak ödenek görünmektedir. Federasyon Başkanlığı tarafından 400.000 TL ek ödenek istenmiştir.
Yapılan oylama sonucunda herhangi bir itiraz olmaksızın Denetim Kurulu raporu okundu oya sunuldu ibra edildi.
Genel Kurulun Gündemin gereğince Türkiye Muaythai Federasyonu Ana Statüsü, değişiklileri taslağının görüşülmesi ve karar bağlanması düzeltme ve redaksiyon yapılması ve resmi gazetede ilanı hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi, okundu oylandı ve kabul edildi, Gündem gereği Gelecek dönem tahmini bütçelerinin okunması müzakeresi ve oylaması yapıldı ve kabul edildi, Bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik yapma ve uluslararası federasyonlara mali taahhütlerde bulunma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi oylandı kabul edildi, Dilek ve Temenniler bölümünde Milli Takım Teknik direktörlerinden ve Bayanlar Teknik Kurul Başkanı Teslime Çelik bir şiirle temenisini ve güzel sözleriyle genel kurula renk kattı, kapanış öncesi Divan Başkanlığını yapan Av. Sebahattin Çetin federasyonun başarılı çalışmalarından dolayı tüm camiayı tebrik ettiğini ifade etti ve genel kurulun kapanışı ardından berber yemek yenerek sona erdi.

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts