Tuesday, 8 December 2015

Enerjide bağımlılığa yeni çözüm



Enerjide 

bağımlılığa yeni 

çözüm

Dünyada elektrik üretiminin yüzde 41'i kömürden sağlanıyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 28 seviyesinde. Türkiye'deki zengin linyit kaynakları kullanılarak kısa vadede enerjide dışa bağımlılığın önüne geçilebilir.



Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Niyazi Bilim, dünyada elektrik üretiminin yüzde 41'inin kömürden sağlandığını belirterek, Türkiye'deki zengin linyit kaynakları kullanılarak kısa vadede enerjide dışa bağımlılığın önüne geçilebileceğini söyledi.

Bilim, birçok gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkede kömürün halen elektrik enerjisi üretiminde birincil enerji kaynağı olarak kullanıldığını ifade etti.

Kömürün elektrik üretimindeki payının Çin'de yüzde 75,8, Almanya'da yüzde 47, ABD'de yüzde 40, Japonya'da yüzde 31,9 ve İngiltere'de yüzde 36,5 gibi çok büyük oranda olduğuna dikkati çeken Bilim, "Dünyada elektrik üretiminin yüzde 41'i kömürden sağlanıyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 28 seviyesinde. Bunun da yüzde 15'ini ithal kömür oluşturuyor" dedi.

Bilim, kömürden elektrik üretiminde linyit (birleşimindeki karbon oranı yüzde 60-70 olan, kahverengi veya siyah kömür) kaynaklarının yeterince kullanılmadığını belirterek, Türkiye'nin toplam 15,4 milyar ton kömür rezervi bulunduğuna, bunun 14,1 milyar tonuna karşılık gelen yüzde 92'sinin linyit rezervi olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de elektrik enerjisi üretiminde en büyük payın yüzde 41 ile doğalgaz olduğunu anlatan Doç. Dr. Bilim, "Doğalgazı yüzde 24 ile hidroelektrik ve yüzde 15 ile ithal kömürle çalışan termik santraller takip etmektedir. 2015 yılı elektrik enerjisi üretiminde üretim kaynaklarının yüzde 58'i dışa bağımlı olduğumuz kaynaklardan yani doğalgaz, fuel oil ve ithal kömürden elde edilmektedir" diye konuştu.

Bilim, elektrik enerjisi üretiminde yüzde 58 gibi büyük bir oranda dışa bağımlı olunan bir konumda, yeni elektrik enerjisi üretim santrallerinin acil olarak devreye alınması ve zengin kömür kaynaklarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini savunarak, "Bu sebeple kısa vadede dışa bağımlı olduğumuz kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisinin üretimdeki payları azaltılarak kendi öz kaynağımız linyitin üretimdeki payının artırılması büyük önem arz etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Bilim, hidroelektrik ve yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimdeki paylarının artırılmasının da önemli olduğunu vurguladı.

Dünyada nükleer santrallerden enerji elde edilmesinin giderek yaygınlaştığını ifade eden Bilim, gelişmiş ülkelerin fosil yakıtlar ve nükleer enerjiden elektrik enerjisi üretimi yapmasının bir manası olduğunu, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji santrallerinin dünya ve Türkiye'nin hem yeterli enerji üretimini karşılayabilecek kapasitelere ulaşamadığını hem de daha maliyetli enerji üretimine neden olduğunu dile getirdi.

Kısa vadede öz kaynaklar kullanılmalı

Elektrik enerjisinde dışa bağımlılığın azaltılması için kısa, orta ve uzun vadede planlar yapılmasının şart olduğunu anlatan Bilim, şunları kaydetti:

"Ortalama 20 yıllık, kısa vadede enerji açığımızı hızlı bir şekilde kapatacak öz kaynaklarımızla enerjimizi üretmek için politikalar geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 20'ler seviyesine çekildikten sonra da güneş ve rüzgar gibi kaynaklarımıza yönelerek fosil yakıtların ve nükleerin yerini alması sağlanmalıdır fakat bu uzun vadeli bir politika olmalıdır. Kısa vadede enerji açığımızın rüzgar ve güneş santralleri ile kapatılmasının imkanı bulunmamaktadır çünkü bu santrallerin dünyadaki kapasiteleri hala termik, nükleer ve hidroelektrik santrallere kıyasla çok düşük kalmaktadır."



Kırgızistan'daki Osmanlı Camisi'nin inşaatı tamamlandı



Kırgızistan'daki Osmanlı Camisi'nin inşaatı tamamlandı

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te ülkenin en büyük kubbeli camisi olma özelliğine sahip Abdulkerim Satuk Buğra Han Camisi'nin inşaatı tamamlandı.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te, ülkenin en büyük kubbeli camisi olma özelliğine sahip Abdulkerim Satuk Buğra Han'ın inşaatı tamamlanarak hizmete açıldı.
Türk hükümetinin 1995 yılında Bişkek'te kurduğu Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) kampüsünde inşa edilen caminin, üç şerefesi, yükseklikleri 59 metreyi bulan iki minaresi ve 26 metrekare çapında kubbesi bulunuyor.
Caminin yapımından sorumlu KTMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı ve merkezi Bişkek'te bulunan Avrasya Bilim ve Kültür Vakfı Başkanı Prof. Dr. Suat Cebeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin yapımını çevre düzenlemesiyle tamamlayarak ibadete açtıklarını söyledi.
Cebeci, "Türkiye'de yeni camilere genellikle padişahların ismi verilir. Biz de burada istedik ki camiye bu coğrafyanın eski devlet adamlarından Satuk Buğra Han'ın ismini verelim" dedi.
http://www.kaztr.com

Turkiye Gures Federasyonu Olimpiyat Hazirlik Komitesi Ankara' da toplandi.



Turkiye Gures Federasyonu Olimpiyat Hazirlik Komitesi Ankara' da toplandi.

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa AYDIN ; 2016 Yılı İçerisinde 3 tane Güreş Lisesi Açılacak!



Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa AYDIN ; 2016 Yılı İçerisinde 3 tane Güreş Lisesi Açılacak!
Öncelikle Kırşehir de Açılacak Olan Güreş Lisesinin 2016 Öğretim Yılına Yetiştirileceğini , Artvin - Arnuç' da ki Tesisin Orta Öğretim Güreş Okulu Olacağını Orada Yetişen Sporcuların Güreş Lisesine ve TOHM Merkezlerine Gönderileceğini , Edirne Valisi Dursun Ali ŞAHİN Beyden de; Edirne de Açılacak Olan Güreş Lisesi Sözünü Almış Olup 2016 Yılı İçerisinde Temel Atılacağını Bildirdi...

Thursday, 3 December 2015

Başqırdıstan



Başqırdıstan
Башҡортостан моделе «Азияның камиллыҡ гүзәле-2015» титулына эйә булды
ӨФӨ, 2015 йыл, 2 сентябрь. /«Башинформ» мәғлүмәт агентлығы/. Ҡытайҙа «Азия супер моделе-2015» Х халыҡ-ара реалити-шоуын төшөрөү тамамланды. Иҫегеҙгә төшөрәбеҙ, Башҡортостан исеменән унда «Һылыуҡай – Bashkirian Beauty» студияһы моделе Диана Зөбәйерова, «Ағиҙел» халыҡ бейеүҙәре ансамбле солисы Тимур Сәхәүетдинов һәм режиссер, «Һылыуҡай – Bashkirian Beauty» студияһы директоры Линара Таһирова ҡатнашты. Өс аҙна дауамында Япония, Малайзия, Корея, Таиланд, Ҡытай, Яңы Зеландия, Һиндостан, Рәсәй, Монголия илдәренән 20 модель көс, етеҙлек, уйлап табыу һәләте буйынса ярышты. Проектты Ҡытай ауылдарында, йәмле тауҙарҙа, сәй һөм дөгө плантацияларында, йәнле ҡала урамдарында төшөргәндәр. Бәйгенең финалы Гуанси-ТВ студияһында үткән. Конкурстың төп таждарын Ҡытай һәм Һиндостан вәкилдәре яулаған. Республика халыҡ ижады үҙәгенән хәбәр итеүҙәренсә, Башҡортостандан ҡатнашыусылар махсус наградаларға һәм номинацияларға лайыҡ булған. Тимур Сәхәүетдинов «Шоуҙың иң әүҙем ҡатнашыусыһы» номинацияһында диплом менән бүләкләнде. Диана Зөбәйерова иһә «Азияның камиллыҡ гүзәле-2015» титулына эйә булды. Ҡытайҙың модель агентлыҡтары уға килешеү төҙөргә тәҡдим итте. «Азияның супер моделе-2015» реалити-шоуының телевизион версияһы Ҡытай телевидениеһы экрандарына сентябрҙә сыға. Конкурсты ойоштороусыларҙың һүҙҙәренсә, квест-сериал өс ай дауам итәсәк.
 
Өфөлә Бөтә Рәсәй аграр форумы асыла
Башҡортостан, "Башинформ", 28 февраль 2012.
Бөгөн, 27 февралдә, Өфөлә Бөтә Рәсәй аграр форумы асыла. Унда ҡатнашыу өсөн барлыҡ Рәсәй субъекттарынан 800-ҙән ашыу делегат йыйыласаҡ. Форумда аграр тематикаға бәйле бөтә төр мәсьәләләр ҡараласаҡ, шулай уҡ ауылдағы социаль-иҡтисади сәйәсәттең төп проблемалары тикшереләсәк.
Форумдың тәүге көнөндә төрлө майҙансыҡтарҙа биш түңәрәк өҫтәл ойоштороу планлаштырылған. Шулай итеп, «Нефтсе» мәҙәниәт һарайында «Ауыл биләмәләренең тотороҡло үҫеше һәм агросәнәғәт комплексын кадрҙар менән тәьмин итеү», «Ауылда бәләкәй хужалыҡ формаларын һәм кооперацияны үҫтереү» кеүек темалар тикшереләсәк. БР Дәүләт Йыйылышы — Ҡоролтай бинаһында «Агросәнәғәт комплексын технологик яҡтан яңыртыу» һәм «Ауыл хужалығы страховкалауын үҫтереү» кеүек темаларға түңәрәк өҫтәлдәр үткәреләсәк. «Ауыл хужалығында ер мөнәсәбәттәрен көйләүгә бәйле хоҡуҡи мәсьәләләр» темаһы иһә БР Ауыл хужалығы министрлығында ҡараласаҡ.
Шишәмбе, 28 февралдә, Рәсәй ауыл хужалығы министры Елена Скрынник 2013-2020 йылдарға Ауыл хужалығын үҫтереү һәм ауыл хужалығы продукцияһы, сеймалы һәм аҙыҡ-түлек баҙарын көйләү дәүләт программаһы буйынса түңәрәк өҫтәл үткәрергә тейеш.
Форумдың пленар ултырышы Рәсәй Хөкүмәтенең беренсе вице-премьеры Виктор Зубков ҡатнашлығында көндөң икенсе яртыһында Конгресс-холда үтәсәк. Форум аҙағында резолюция ҡабул ителәсәк.
Бөтә Рәсәй аграр форумы сиктәрендә «Нефтсе» мәҙәниәт һарайындағы һәм Конгресс-холдағы күргәҙмәләрҙә Башҡортостан предприятиеларында етештерелгән тауарҙар экспозицияһы тәҡдим ителәсәк.
http://www.bashinform.ru/bash/437697/
 
Урал аръяғындағы Күлйорттау ятҡылығын тергеҙеү планлаштырыла
Башҡортостан, "Башинформ", 28 февраль 2012.
БР Тәбиғәттән файҙаланыу һәм экология министрлығы Башҡортостандың Урал аръяғында тормошҡа ашырыласаҡ пилот эко-проектын әҙерләне. Ул республиканың Баймаҡ районында урынлашҡан Күлйорттау ятҡылығының техноген сәбәптәр арҡаһында бысранған һәм элекке матурлығын юғалтҡан тәбиғи ландшафттарын тергеҙеүгә йүнәлтелгән.
— Яҡын арала был проектты «2011-2015 йылдарға Урал аръяғын иҡтисади үҫтереүҙең урта сроклы комплекслы программаһына» индереү планлаштырыла. Ошоноң арҡаһында Күлйорттау ятҡылығының ландшафттарын тергеҙеүгә китәсәк сығымдарҙы күҙаллау, бөтә Урал аръяғындағы техноген сәбәптәр арҡаһында боҙолған һәм бысранған тәбиғәт ландшафттарын тергеҙеү буйынса артабанғы стратегияны һәм тактиканы билдәләү мөмкин буласаҡ, — тип хәбәр итте төбәктең БР Тәбиғәттән файҙаланыу һәм экология министрлығы матбуғат секретары Нина Никандрова.
http://www.bashinform.ru/bash/437657/
 
Башҡортостанда Һаулыҡ һаҡлау ойошмалары ассамблеяһы булдырыласаҡ
Уфа, 20 февраль, Башинформю. Һаулыҡ һаҡлау ойошмалары ассамблеяһының тәүге ултырышы йома, 24 февралдә, Башҡортостан Республикаһының Дәүләт Йыйылышы – Ҡоролтайҙа үтәсәк.
Башҡорт дәүләт медицина университетының кафедра мөдире, БР Фәндәр академияһы ағза-корреспонденты, профессор Шамил Ганцев билдәләүенсә, яңы йәмәғәт ойошмаһы профессиональ берләшмәнең мәнфәғәттәрен яҡлау, һаулыҡ һаҡлауға ҡағылышлы закондарҙы тикшереүҙә әүҙем ҡатнашыу, тармаҡ эшмәкәрлеге сифатын һәм табиптарҙың эшләү шарттарын яҡшыртыу буйынса тәҡдимдәр булдырыу маҡсатында ойошторолған.
— Табиптар сәйәсәттән ситтә ҡалырға тейеш түгел, улар лидерҙарын үҙҙәре билдәләргә тейеш. Медицина берләшмәһенең дәүләт яҙмышын билдәләүсе кешеләр иҫәбендә булыуын теләр инем, — тип иҫәпләй Шамил Ганцев. – Бынан тыш, ыңғай процестарға тәьҫир итеү, төбәктә һаулыҡ һаҡлау өлкәһен үҫтереү сәйәсәтен билдәләү өсөн йәмәғәт ойошмаларының фекерен ишетеү зарур, был бик мөһим.
Әлеге сараны ойоштороусы БР Медицина лигаһы бөгөн һаулыҡ һаҡлау өлкәһендәге мәсьәләләрҙе хәл итә алырлыҡ ижтимағи-сәйәси инструмент булараҡ ойошторолдо: 2011 йылдан Рәсәйҙең һаулыҡ һаҡлау өлкәһе етди үҙгәрештәргә иҫәп тота. Бындай үҙгәрештәргә медицина һәм фармацевтика берләшмәһенең, дәүләт институттары һәм эшлекле даирәнең берлектәге тырышлыҡтарынан тыш өлгәшеп булмай. Бөгөн системалы процестарға йоғонто яһау, төҙәтмәләр индереү, Рәсәйҙең юғары һөҙөмтәле ышаныслы һәм абруйлы һаулыҡ һаҡлау системаһын булдырыуҙа әүҙем ҡатнашыу өсөн бөтә шарттар ҙа булдырылған.
БР Медицина лигаһы маҡсаттарына төбәк, Рәсәй һәм халыҡ-ара кимәлдәрҙә үткәрелгән ҙур саралар ярҙамында ирешмәксе. Был саралар араһында – съездар, форумдар, конгрестар, конференциялар; һаулыҡ һаҡлау өлкәһендә закондар сығарыу инициативаһы; закондар сығарыу һәм башҡарма власть органдарына үҙ кандидаттарын тәҡдим итеү.
Ассамблея сиктәрендә «Башҡортостан Республикаһында һаулыҡ һаҡлау индустрияһы. Киләсәккә ҡараш» күргәҙмәһе ойоштороласаҡ.
 
В Башкирии будет создана региональная Ассамблея организаций здравоохранения
Уфа, 20 февраля, Башинформ. Первое заседание Ассамблеи организаций здравоохранения «Медицина РБ 2012» пройдет в пятницу, 24 февраля, в Государственном Собрании — Курултае Республики Башкортостан.  
По мнению заведующего кафедрой хирургии и онкологии Башкирского государственного медицинского университета (БГМУ), члена-корреспондента Академии наук РБ, профессора Шамиля Ганцева, новая общественная организация призвана защищать интересы профессионального сообщества, активно участвовать в обсуждении законов, касающихся здравоохранения, разрабатывать свои предложения по улучшению качества работы отрасли и условий труда врачей и медсестер.
— Врачи, наши современники, не должны оставаться вне политики, они должны сами определять своих лидеров. Хотелось бы, чтобы медицинская общественность была в числе тех людей, которые определяют судьбу государства, — считает Шамиль Ганцев. – Кроме того, чтобы воздействовать на позитивные процессы, взвешенно определить политику развития здравоохранения на территории региона необходимо услышать мнение общественных организаций, это очень важно.
Медицинская Лига РБ, которая выступает организатором проведения данного мероприятия, учреждена как общественно-политический инструмент, позволяющий решить системные задачи здравоохранения сегодня: с 2011 года российское здравоохранение ориентировано на существенные изменения. Подобное реформирование невозможно без согласованных усилий медицинских и фармацевтических сообществ, государственных институтов и деловых кругов. Сегодня сформированы условия, при которых возможность влиять на системные процессы, вносить собственные коррективы, активно участвовать в создании новой высокоэффективной надежной и авторитетной российской системы здравоохранения становится все более реальной.
Медицинская Лига РБ намерена достигать своих целей через крупные события регионального, российского и международного уровня — съезды, форумы, конгрессы, конференции; общественную экспертизу и законотворческие инициативы в области здравоохранения; выдвижение и делегирование своих кандидатов в законодательные и исполнительные органы власти; содействие созданию структур, позволяющих решать системные задачи.
В рамках Ассамблеи будет проходить выставка «Индустрия здравоохранения в РБ. Взгляд в будущее».
 

Tataristan haberleri



Tataristan haberleri
Түбән Кама ТВ хезмәткәрләре “ТЭФИ-Регион” финалына чыкты
(Түбән Кама, 18 февраль, «Татар-информ», Сергей Толмацкий). “НТР” илнең иң дәрәҗәле “ТЭФИ-Төбәк” телевизион конкурсында финалга чыкты. Түбән Кама яңалыклары 300 меңгә кадәр кеше яши торган шәһәр-катнашучылар арасында “Көндәлек мәгълүмати программа” номинациясендә иң яхшылар өчлегенә кергән.

Түбән Кама ТВ хезмәткәрләренең җиңүе хакында кичә кич билгеле булды. Конкурс финалчыларын Уляновскида билгеләделәр. “НТР” телеканалының яңалыклар хезмәте командасы уңышларын Владимир Познер, Яна Поплавская, Эрнест Мацкявичюс һәм Елена Масюк бәяләде.
ТЭФИ статуэткасына ия булу хокукына көрәштә түбәнкамалыларның көндәшләре арасында илнең 81 төбәгеннән 160 телекомпания бар иде, гомумән алганда, 546 проект тәкъдим ителгән. “ТЭФИ-Регион” конкурсында җиңүчеләр апрель уртасында Таганрогта билгеләнәчәк.

Быел финалга узган “НТР” Татарстанның бердәнбер телекомпаниясе булуын билгеләп үтәргә кирәк. Бу канал 2003 елда иң яхшы яңалыклар өчен ТЭФИ статуэткасына ия булган иде.
 
FISU җитәкчелеге Казанның 2013 елгы Универсиадага әзерлеген югары бәяләде
(Казан, 18 февраль, «Татар-информ», Кристина Иванова). Казанга визит белән килгән Халыкара студентлар спорт федерациясенең беренче вице-президенты Клод-Луи Галльен Татарстан башкаласының 2013 елгы Бөтендөнья универсиадасында катнашучыларны кабул итәргә әзерлеген югары бәяләде.

“2013 елгы Универсиадага әзерлек дәрәҗәсен “бик югары” дип бәяләргә мөмкин, - дип белдерде бүген FISU ның беренче вице-президенты Казанда журналистларга биргән интервьюсында. – 2013 елгы Уеннарда Россия җыелма командасында Татарстан вәкилләре дә күп булыр дип уйлыйм – алар спорт һәм психологик яктан бик яхшы әзерләнгән”.

Искәртеп узабыз, Клод-Луи Галльенның Казанга визит белән килүенең төп максаты – Татарстан башкаласында FISU ның Халыкара белем бирү үзәген төзү концепциясе турында фикер алышу. Кичә ул әлеге уңайдан ТР Президенты Рөстәм Миңнеханов белән очрашты.
“Универсиада нибары ике атна дәвамында үтүгә карамастан, Уеннарның мирасы озак елларга калачак, - дип ассызыклады FISU ның беренче вице-президенты. - Әгәр без Казанда әлеге юнәлештә белем бирү үзәген булдыруга ирешсәк, бу бөтен дөньядагы студентлар өчен зур мөмкинлекләр ачачак”. Галльен әфәнденең сүзләренә караганда, нәкъ менә Казанның FISU ның Халыкара белем бирү үзәген төзү урыны итеп сайлануы очраклы түгел, чөнки ТР Президенты – спорт ягыннан бик әзерлекле кеше һәм ТР башкаласы уңайлы урында – “Ауропа белән Азия арасында” урнашкан.

Искәртеп узабыз, бүген Татарстан башкаласы кунакларының (Галльеннан тыш, Казанга FISU ның белем бирүне үстерү бүлеге директоры Коль Гжелошай да килде) эш көне XXVII Бөтендөнья җәйге студентлар уеннары объектлары белән танышудан башланды. Кунаклар “Ак Барс” Көрәш сарае һәм “Олимп” универсаль спорт комплексы залларын карады. Алга таба FISU җитәкчеләре Универсиада авылына килде, анда Бөтендөнья җәйге студентлар уеннары барышында 13,5 меңнән артык спортчы һәм делегация әгъзалары яшәячәк.
Уникаль студентлар шәһәренә визиты ахырында FISU ның беренче вице-президенты Универсиада авылының мактаулы кунаклар китабында истәлеккә язма калдырды. Кунаклар шулай ук “Буревестник” бассейнында һәм Теннис академиясендә булды.
 
Рөстәм Миңнеханов Иранның Казандагы Генераль консулы белән очрашты
(Казан, 8 февраль, «Татар-информ»). Бүген Татарстан Республикасы Президенты Рөстәм Миңнеханов Иран Ислам Республикасының Казандагы Генераль консулы Резо Багбан Кондори белән очрашты. Очрашуда сүз Генераль консулның икенче вазифага күчү сәбәпле, Татарстан Республикасында эше тәмамлану турында барды.

Рөстәм Миңнеханов Резо Багбан Кондорины 11 февральдә билгеләп үтелә торган Ислам инкыйлабы көне белән котлады. Республика башлыгы консул әфәндегә нәтиҗәле эше өчен рәхмәт белдерде. “Иран Ислам Республикасы белән мөнәсәбәтләрне ныгыту өчен күп эш башкардыгыз, - диде Рөстәм Миңнеханов. – Хәзер бу элемтәләрне сакларга һәм үстерегә кирәк. Ике яклы мөнәсәбәтләрне үстерү аларны перспективалы итәргә мөмкинлек бирә”.

Татарстан белән Иран арасында мәдәният, мәгариф өлкәсендә ныклы элемтәләр урнашты, аерым алганда, Иран Казанда уза торган мөселман киносы фестивалендә актив катнаша, дип белдерде ТР Президенты. Рөстәм Миңнеханов сүзләренә караганда, республика җитәкчелегенең Иран белән икътисади өлкәдә мөнәсәбәтләрне ныгыту теләге көчле.

Ул Резо Багбан Кондоринга уңышлы карьера теләде һәм яңа Иран Генераль консулы актив, Татарстан Республикасына карата җылы мөнәсәбәттә булуына өметләнүен белдерде.

Резо Багбан Кондори үз чиратында, Рөстәм Миңнехановка очрашу өчен рәхмәт белдерде. Ул Иранда Татарстанны Россия үзәгендә тибә торган ислам йөрәге итеп кабул итәләр дип белдерде. Казанда өч ел ярым дәвамында эшләү вакытында Татарстан белән Иран арасында тарих, мәдәният өлкәсендә уртаклыклар күп булуын күрдем, диде. Бу яңа дәрәҗәгә, икътисади мөнәсәбәтләргә чыгарга мөмкинлек бирә.

Аерым алганда, Генконсул Казан мотор төзелеше берләшмәсе белән Иранның өч предприятиесе арасында элемтәләр урнаштырылды, дип белдерде. Якындагы көннәрдә нефть компаниясе вәкилләренең Казанга визиты ниятләнә. Моннан тыш, консул әфәнде, Иранның 11 провинциясенә - губернаторларга, шулай ук илнең сәүдә-сәнәгать палаталарына Татарстан Республикасының икътисади потенциалы хакында мәгълүмат җибәрүен белдерде.

Резо Багбан Кондори Көнчыгыш Әзербайҗан провинциясе губернаторы белән очрашу нәтиҗәсендә, Казанда Иранның өч провинциясенең махсус күргәзмәләрен оештыру һәм үткәрү мөмкинлеге туды, дип белдерде. Күргәзмә, 2011 елның июнендә ислам бизнесы кысаларныда узар дип ниятләнә.
Якын арада мәгариф өлкәсендә хезмәттәшлек итү кысаларында Ираннан Татарстанга нефть-газ юнәлеше буенча укырга 9 студент киләчәк, дип искәртте ул. Татарстанга тагын 27 студент соңрак килер дип көтелә.

Иранның Казандагы Генераль консулы фарсы телен популярлаштыру буенча җитди эш башкарылды, дип билгеләп үтте. Аерым алганда, соңгы өч елда Татарстаннан 50 дән артык кеше фарсы телен өйрәнү курсларына җибәрелгән.

Резо Багбан Кондори Рөстәм Миңнехановка Туполев исемендәге Казан дәүләт техник университетында Иран студентларын укыту мәсъәләсен хәл итәргә булышуда катнашуын сорап мөрәҗәгать итте.

Ул шулай ук ТР сәнәгать һәм сәүдә министры Равил Зарипов җитәкчелегендә Татарстан Республикасы делегациясенең Иранның өч провинциясенә сәфәр оештырырга тәкъдим итте.
Резо Багбан Кондори Рөстәм Миңнехановны Иранга визит белән килергә чакырды. Аның сүзләренә караганда, сәфәрне 2011 елның беренче яртысында оештыру уңышлы булачак, дип хәбәр итә ТР Президенты матбугат хезмәте.
 
Бүген Президент Р.Миңнеханов җитәкчелегендәге ТР рәсми делегациясе Башкортстанда эш сәфәрендә
(Казан, 22 декабрь, “Татар-информ”). Бүген Президент Рөстәм Миңнеханов җитәкчелегендәге ТР рәсми делегациясе Башкортстанда эш сәфәрендә. Делегация составына министрлыклар, предприятие-оешмалар җитәкчеләре кергән.

Сәнәгать һәм сәүдә министрлыгыннан хәбәр итүләренчә, сәфәр программасына ТР Президенты Рөстәм Миңнехановның Башкортстан Президенты Рөстәм Хәмитов белән очрашуы, “Уфа моторлар төзү җитештерү берләшмәсе”ндә, Авиация технологияләре технопаркында булу каралган. Визит барышында шулай ук Татарстан һәм Башкортстан Республикалары арасында икътисади – сәүдә, фәнни-техник, социаль һәм мәдәни хезмәттәшлек турында Килешү, ике төбәк арасында хезмәттәшлекне үстерү чаралары планы имзаланачак. Программага татар иҗтимагый берләшмәләре активы белән очрашу, “Биатлон” спорт комплексында булу, Археология һәм этнография музее экспозицияләре белән танышу да кертелгән.

Сәнәгать һәм сәүдә министрлыгы хәбәрләренә караганда, узган ел ике күрше төбәк арасында товар әйләнеше күләме 15,3 млрд. сум тәшкил иткән.
 
Рөстәм Миңнеханов җитәкчелегендәге ТР делегациясе эш визиты белән Малайзиядә
(Казан, 14 декабрь, "Татар-информ"). Бүген Татарстан Республикасы Президенты Рөстәм Миңнеханов җитәкчелегендәге Татарстан Республикасы делегациясе эш визиты белән Малайзиядә.

Татарстан делегациясе составында ТР Президенты ярдәмчесе Искәндәр Мөфлиханов, “Ак Барс холдинг компаниясе” ААҖ генераль директоры Иван Егоров, “Линова” инвестиция-финанс компаниясе генераль директоры – Ислам бизнесын һәм финансларын үстерү коммерцияле булмаган фонды президенты Ленар Якупов, “Татнефть” ААҖнең финанс идарәсе башлыгы Евгений Тихтуров, “КАМАЗ” ААҖ генераль директоры урынбасары Евгений Пронин бар.
Визит кысаларында Малайзия җитәкчелеге белән очрашулар планлаштырылган.
Малайзия башкаласы Куала-Лумпурга сәфәр барышында Рөстәм Миңнеханов Россия-Малайзия мөнәсәбәтләре кысаларында Татарстан Республикасы һәм Малайзия арасында сәүдә-икътисади, сәнәгый һәм инвестицион хезмәттәшлекне үстерүгә бәйле мәсьәләләр буенча сөйләшүләр үткәрер дип көтелә.

Татарстан делегациясенең Малайзиягә визиты 2010 елның 15 декабренә кадәр дәвам итәчәк, дип хәбәр итә ТР Президентының матбугат хезмәте.
 

Kırım Haberleri



Kırım Haberleri
Dışişleri Bakanı Davutoğlu: ''Kırımoğlu’nu kimse itibarsızlaştıramaz''
BONN/KÖLN (QHA) - Ahmet Özay - Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Türklerinin Milli liderini hedef alan itibarsızlaştırma kampanyası konusunda bilgi alan Davudoğlu “Kırımoğlu, bir kaç insanın karalaması ile zarar görecek bir lider değildir. Onu bütün dünya tanıyor. Kimse onu itibarsızlaştıramaz.” dedi.

Almanya’nın Bonn şehrinde temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyete Kırım’da yaşanan son olaylar konusunda Kırım Tatar Milli Meclisi temsilcileri tarafından bilgi verildi. Kırım Türklerinin lideri Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu hedef alan itibarsızlaştırma kampanyası konusunu yorumlayan Bakan Ahmet Davudoğlu “Kırımoğlu bir kaç insanın karalaması ile zarar görecek bir lider değildir. Onu bütün dünya tanıyor. Kimse onu itibarsızlaştıramaz” dedi. Türkiye’nin Kırım’da yaşanan son gelişmleri yakından izlediğine dikkat çeken Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Başbakan Tayyip Erdoğan’nın “Ukrayna Türkiye ilişkilerinde Kırım ve Kırım Türkleri öncelikli öneme sahiptir.” sözlerine dikkat çektiler.

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Akmescit'te 21 Kasımda Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) yönetimine karşı eylem yapan bir grup Kırım Tatarı, KTMM Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu simgeleyen kuklayı yakmıştı.

ALMANYA’YA NEO-NAZİ TERÖRE KARŞI ORTAK TUTUM ÇAĞRISI


Beraberinde bir heyetle Uluslararası Afganistan zirvesi kapsamında Almanya’ya beş günlük bir ziyaret yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türk vatandaşlarını hedef alan neo-nazi eylemlerini, Afganistan ve Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.

Türklere yönelik suikast ve kundaklama olaylarını incelemek üzere geldiği Bonn’da Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile de ikili bir görüşme yapan ve akşam yemeği yiyen Dışişleri Bakanı Suriye’deki gelişmeleri de ele aldı. Alman mevkidaşı ile bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Davutoğlu Almanya ile Türkiye’nin neo-nazi şiddet eylemlerine karşı ortak bir tutum takınması konusunda çağrıda bulundu. Yaşanan terör ve şiddet eylemlerinin aydınlatılmısı konusunda “Alman sistemine güvendiklerini” ifade eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu cinayetlerin aydınlatılması konusunda işbirliği önerdi. Kurban yakınlarını da kabul eden Bakan Davudoğlu suikaste kurban giden sekiz Türkten biri olan Dortmund’ta öldürülen vatandaşımız Mehmet Kubaşık’ın ailesi ile görüştü.

KÖLN TEMSALARI


Ahmet Davutoğlu daha sonra yüz bin dolayında Türk’ün yaşadığı Köln kentine geçti.  Köln’de 2004 yılında Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) tarafından bombalandığı anlaşılan şehrin Türk caddesi olarak bilinen Keup Strasse’yi ziyaret eden Dışişleri Bakanı, Türk esnafla da bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ziyaretinde bir de ilk yaşandı. Almanya’da Türkiye kökenli süryani ve ortodoksların kilise ile cematleri ziyaret edildi, muharrem ayın nedeni ile Alevi cemaatine ait cemevinde yapılan “Matem Orucu İftranında” hazır bulunuldu.
İlk olarak Köln’de “Antakyalı Ermiş Demetrios” Kilisesi’nde Süryani vatandaşlarımızla görüşme yapan Dışişleri Bakanı daha sonra “Mor Petrus ve Mor Pavlus” Kilisesi’nde Ortodoks vatandaşlarımızla biraraya gelerek, Hıristiyan vatandaşlarımızın sorunlarını yerinde dinledi. Kiliye gelişinde Köln Antakya Ortodoks Cemaati Başkanı Musa Çiftçioğlu tarafından karşılanan Bakan Davutoğlu ‘Hangi etnik kökenden gelirse, hangi dine inanırsa inansın gurbetteki tüm vatandaşlarımız  bizim öz vatandaşlarımızdır’ dedi.

TÜRK CADDESİNDE


Yoğun güvenlik önlemleri altında Türk caddesi olarak bilinen Keup Strasse’ye gelen Dışileri Bakanı Ahmet Davudoğlunu burda Köln Anakent  Belediye Başkanı Jurgen Roters karşıladı. 9 Haziran 2004 tarihinde NSU tarafından gerçekleştirilen bombalama eyleminde 17 vatandaşımızın yaralandışı beber dükkanına Alman Belediye Başkanı ile gelen Davutoğlu “Bu olaylarda ölen ve yaralanan kurban yakınları olaylar sonrasında Alman makamları tarafından baskı gördüklerini söylüyorlar. Hem mağdurlar hemde suçlanıyorlar. Ama gerçekler örtülemiyor. Ben Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulf’a ve İçişleri Bakan Friedrichs’e bu konudaki hassasiyetimizi anlattım. Kimse merak etmesin sorumlular bulunulacak ve sonuna kadar gidilecek.” açıklamasını yaptı. Alman Belediye Başkanı Roters de Alman makamlarının ırkçı terörü zamanında tespit edemedikleri için tüm Türklerden özür diledi.

CEM EVİNİ ZİYARET ETTİ

Beraberindeki heyetle Köln’ün Mülheim semtindeki Köln Hacı Bektaş-ı Veli Alevi Cem Evi’ne gelen Bakan Davutoğlu burada Alevi cemaatinin önde gelenleri ile biraraya geldi. Cem Evine gelişinde Bakan Davutoğlu, Dede Cafer Kızgın tarafından karışılandı.
Köln’den ayrılmadan önce Ramada Otel’de Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na Türk dernek temsilcileri ülkede son yıllarda artan cinayet ve kundaklama eylemlerini anlatarak uğradıkları insan hakları ihlalleri konusunda bilgi verdiler.
 
KTMM, AHISKA TÜRKLERİNE HAKLARININ İADESİ KONUSUNDA GÜRCİSTAN'A DANIŞMANLIK YAPACAK
AKMESCİT/SİMFEROPİL, 19.09.2011 (QHA) – Kırım Tatar halkının sürgün yerlerinden anavatanı Kırım’a geri dönüşü konusunda geniş analitik bilgilere sahip olan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Ahıska Türklerinin sürgün yerlerinden anavatanına geri dönüş sürecini gerçekleştiren Gürcistan’a danışmanlık yardımında bulunacak.
Kırım Tatar Milli Meclisinin verdiği bilgiye göre KTMM Başkanı, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, bu konuyu 17 Eylülde Gürcistan Sürgünden Dönen Vatandaşlar, İşgal Edilmiş Bölgeler ve İskân Bakanlığı temsilcileriyle görüştü. Görüşmeye Gürcistan tarafından Gürcistan Sürgünden Dönen Vatandaşlar, İşgal Edilmiş Bölgeler ve İskan Bakanlığı Haklarının İadesi Müdürlüğü Başkanı İrakliy Kokayya, göçten sorumlu uzman Georgiy Ninua, göç ve hakların iadesinden sorumlu uzman Konstantin Petradze katıldı. KTMM tarafından görüşmede KTMM 1.Başkan Yardımcısı, Dünya Kırım Tatar Kongresi Başkanı Refat Çubarov, KTMM Dış İlişkiler Bölümü Başkanı Ali Hamzin ve KTMM Sekreterliği Başkanı Zair Smedlayev yer aldı.
İrakliy Kokayya, 1944 yılında Gürcistan’dan Orta Asya’ya sürgün edilen Ahıska Türklerine haklarının iadesi sürecinin Gürcistan’ın “1940’lı yıllarda SSCB’nin İktidarı Tarafından Sürgün Edilen Şahıslara Haklarının İadesi” kanununa göre geçekleştirdiğini söyledi. Kokayya, Ukrayna’nın, sürgünden dönen Kırım Tatar halkının vatana geri dönüşü, iskânı ve Ukrayna toplumuna entegrasyonu konusunda büyük tecrübeye sahip olduğunu dile getirdi. Gürcistan Sürgünden Dönen Vatandaşlar, İşgal Edilmiş Bölgeler ve İskan Bakanlığı Haklarının İadesi Müdürlüğü Başkanı İrakliy Kokayya, bu tecrübenin şu etapta Gürcistan tarafından analiz edilmesi ve Ahıska Türklerinin geri dönüşü sürecinde uygulanması açısından önemli olduğunu vurguladı.
KTMM Başkanı, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Gürcistan ve bu ülkenin şimdiki yönetiminin Ahıska Türklerinin Gürcistan’a geri dönüşü ve yerleşmesiyle ilgili sorunların çözüm yollarını arayış çabalarını takdirle karşıladığını dile getirdi. Kırımoğlu, Gürcistan’ın ihtiyaç duyması halinde Kırım Tatarlarının SSCB’nin dağılmasından sonra Ukrayna’ya geri dönüşü ile ilgili elde edilen analitik bilgiyi vermeye ve bağımsız uzman olarak danışmanlık yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
KTMM Başkanı, Kırım Tatarının, Ahıska Türkleri gibi başka vatanlarının olmadığına dikkat çekti. Kırımoğlu, “Bunun için 20. yüzyılda sürgün trajedisini yaşayan söz konusu halkların tarihi anavatanlarının içinde bulunduğu Ukrayna ve Gürcistan, bu halkların sorunlarının zor olduğunun farkına varıp Avrupa’nın kabul ettiği insan halkları, ulusal azınlıklar ve yerli halkların hakları normlarıyla ilgili sorunların çözümünde bu sorunların çözümünü öncelikli görev olarak görmeli.” dedi.
Dünya Kırım Tatar Kongresi Başkanı (DKTK) Refat Çubarov, 20.yüzyılda Sovyet İmparatorluğunun komünizm rejiminden eski SSCB’de bulunan tüm halkların zarar gördüğünü, bu rejimin işlediği en ağır suçlarından birisinin sürgün edilen halkların sorunları olduğunu kaydederken Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin sorunlarının 21. yüzyılda çözülmeyen sorunlar olarak kalmaya devam ettiğini söyledi.
Çubarov, Kırım Tatarlarının sürgünden geri dönmesi ve yerleşmesiyle ilgili sorunların çözümü konusundaki Ukrayna’nın tecrübesi hakkında bilgi verdi. DKTK Başkanı Çubarov, bu tecrübeyi olumlu olarak değerlendirdi. Kırım Tatarlarının dönüş ve iskanı konusunda en önemli unsurlar olan Ukrayna vatandaşlığına geçme ve ikamet olma sorunların Ukrayna mevzuatı çerçevesinde devamlı olarak çözüldüğünü belirten Çubarov bunun sürgünden dönen Kırım Tatarları için ilk etapta çıkan sorunların çözümünü sağladığını söyledi.
Refat Çubarov, Kırım Tatar Milli Meclisinin sürgünden dönen vatandaşlara haklarının iade edilmesine yönelik Sürgün Yasasının hazırlıklarına katılım tecrübesi hakkında bilgi verdi. Çubarov, bu yasanın Ukrayna için önemli olduğunu belirterek yasanın, 2004 yılında Ukrayna Parlamentosunun kabul ettikten sonra dönemin Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın (1994-2005) vetosuna takılan bu yasanın kabul edilmesiyle ilgili günümüz etabında var olan zorluklar hakkında bilgi verdi. DKTK Başkanı, Ahıska Türklerinin güvendiği halkın temsilcilerinin Ahıska Türklerine haklarının iadesi sorunlarının çözümüne dahil edilmesinin önemli olacağını dile getirdi.
KTMM Dış İlişkiler Bölümü Başkanı Ali Hamzin, Ukrayna’nın sürgünden dönen Kırım Tatarları ve onların torunlarına Ukrayna vatandaşlığının verilmesi konusunda olumlu tecrübeye sahip olduğunu ve bu tecrübesinin Gürcistan için değerli bir bilgi olacağını söyledi. “Soydaşlarımızın Ukrayna toplumuna entegrasyonu süreci için önemli olan vatandaşlık, herkesi kapsayan esaslarda, yasada belirtilen kökenine göre Ukrayna vatandaşlığı prensibine göre düzenlenmektedir. Kökenine göre Ukrayna vatandaşlığı, bir Kırım Tatarının Ukrayna kökenli olduğunu belgeleyen evrakların ibraz edilmesi üzerine verilir.” dedi. Hamzin, bu sorunun Kırım Tatarlarının Kırım’a geri dönüşünden sonra Ukrayna Anayasası, Ukrayna “Göç Kanunu” ve Ukrayna Vatandaşlığı kanunlarınca yeteri kadar yüksek düzeyde düzenlendiğini kaydetti. Hamzin, bu sayede Ukrayna mevzuatının üst düzey uluslararası teşkilatlar tarafından liberal ve demokratik olarak değerlendirildiği ve onlardan olumlu not aldığını söyledi.
Refat Çubarov, Ukrayna’nın “Ukrayna Vatandaşlı Yasası”nın daha etkili olması amacıyla 2003 yılında emsali olmayan bir adım atarak Özbekistan yönetimine 1996 yılında Ukrayna ile Özbekistan arasında imzalanan ve iki ülke arasında çifte vatandaşlık olaylarından kaçınılmasını öngören anlaşmanın iptal edilmesi konusunda başvurduğunu belirtti. Çubarov, Ukrayna yönetiminin bu adımı yorumlarken “Bu adım, Ukrayna’nın sürgün edilen Kırım Tatarlarının anavatanına geri dönüş hakkı konusunda sorumlu yaklaştığını gösteriyor.” dedi.
KTMM Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Günümüzde Ukrayna’da Kırım Tatarlarının Ukrayna’da haklarının iadesiyle ilgili bir takım zor sorunlar olsa bile, Kırım Tatar Milli Meclisi bundan dolayı Kırım Tatar halkının kaderi konusunda uluslararası forumun yapılması konusunda geniş danışmalar yapsa bile sürgünden dönen vatandaşların sorunlarının çözümü konusundaki Ukrayna’nın tecrübesi değerli bir tecrübedir ve Gürcistan bu konuda Ukrayna’daki uygulamalardan faydalanabilir” dedi.
Görüşmede Kırım Tatar halkının sorunları ve 2008 yılında meydana gelen Gürcistan-Rusya savaşından sonra Gürcistan’ın kalkınması ile ilgili bir takım sorunlar da ele alındı.
Osman Bayramaliyev
 
AKMESCİT'İN BÜYÜK CAMİSİ İÇİN HALK OYLAMASI 8 EYLÜLDE BAŞLIYOR
AKMESCİT/SİMFEROPİL, 07.09.2011 (QHA) – Akmescit’te inşa edilecek Büyük Cuma Camii için yapılan mimari tasarım yarışması kapsamında halk oylaması 8 Eylülde başlayacak.
Kırım Müftü Yardımcısı Ayder İsmailov’un verdiği bilgiye göre yarışmaya Kırımlı mimarlarının yanısıra Ukrayna, Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden 10 mimarın katıldığını söyledi. İsmailov, halk oylaması için projeler, bir sergi salonunda yerleştirecek ve oylamaya katılacak herkes form doldurarak beğendiği projeye oyunu verebilecek. İsmailov, projelerin sunulacağı sergi salonunun henüz seçilmediğini, alternatif olarak Akmescit’in İvan Franko Kütüphanesinin salonlarından birisinin görüşüldüğünü söyledi. İsmailov, yarışma katılımcılarının sunduğu projelerin 3 Eylülde yapılan cami inşaatından sorumlu izleme komitesi toplantısında görüşüldüğünü kaydetti. İsmailov, “Yarışmaya 10 kişi katıldı. Bütün projeler halk oylaması için sergi salonuna yerleştirilecek. Ziyaretçi formu doldurularak beğenilen proje için oy verilebilecek. Projeler sadece Kırımlı mimarlardan değil, Ukrayna, Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri mimarlardan da geldi. Oylamanın dürüst olması amacıyla biz şimdilik mimarların adlarını açıklamıyoruz” dedi.
Akmescit Belediye Şurası, Kırım Müftyülüğünün yıllar boyu sürdürdüğü mücadelenin sonunda 15 Şubat 2011 tarihinde Büyük Cuma Camii inşaatı için toprak ayırmıştı. 3 Mart 2011’de Büyük Cuma Camii’nin sembolik temeli atılmış, 22 Haziranda cami için mimari tasarım yarışması ilan edilmişti.
Evelina İlyasova - Osman Bayramaliyev
 
CAMİ İNŞAATINA YASAK
BİLA TSERKVA, 19.08.2011 (QHA) – Ukrayna'nın Kiev bölgesindeki Bila Tserkva Belediye Şurası, 18 Ağustosta aldığı kararla şehirde cami inşaatını yasakladı.
Aynı şura, bundan bir yıl önce Bila Tserkva Müslüman cemaatine cami inşaatı için gerekli olan proje hazırlama izni vermişti. Şura, aldığı son kararla önceki kararını iptal ederek cami inşaatını yasakladı. Ukrain dilinde beyaz kilise anlamına gelen Bila Tserkva’nın belediye şurası, son kararına gerekçe olarak şehir sakinlerinin cami inşaatına karşı olmasını gösterdi.
Bila Tserkva imamı Salman Sadayev, belediyenin kararını yorumlarken cami inşaatı izninin iptal edilmesi için hiçbir derekçenin olmadığını söyledi. Sadayev, “Bana göre bu karar, bazı şura üyelerinin sadece onlar için belli olan siyasi sebeplere dayanarak yaptıkları girişimle kabul edildi. Şehir sakinlerinin cami inşaatına karşı çıkmaları için hiçbir sebep yok. Ben 27 yıldır bu şehirde yaşıyorum ve bu zaman içinde bizimle şehrin Hıristiyan halkı arasında hiçbir sorun yaşanmadı” dedi.
Bila Tserkva Müslüman Cemiyeti resmi olarak 1993 yılında tescil edildi. Şehirde cami inşaatı konusu 2005 yılında gündeme getirildi. Yerel idare, geçen yıl Müslümanların cami inşaatı için teklif ettiği arsalar arasından bir tanesini seçti. Cami inşaatı için şehrin kenarında terk edilmiş okulun yanında bulunan boş alan seçilmişti. Ancak şura üyesi Lyudmila Drıgalo, Müslümanların şehirde tehdit oluşturabileceğini öne sürerken cami inşaatını yasaklama konusunu gündeme getirdi. Bila Tserkva Müslüman Cemiyeti, toplam nüfusun 200 bin olduğu bir şehirde yaşayan bin Müslümanın şehir için nasıl bir tehdit oluşturabileceği konusunda duyduğu şaşkınlığı dile getiriyor. Öte yandan cami inşaatının yasaklamasından duyduğu sevinci gizlemeyen Drıgalo, şehirde cami inşaatı girişiminden kimden geldiği ve cami inşaatı için izin verme kararının nasıl alındığı konusunda soruştuma başlatacağını söyledi. Drıgalo, “Ben, bu konuda birinin özel menfaatinin olmasından şüpheleniyorum” dedi.
Cami inşaatı için izin verme kararının alınmasında katkısı olan Bila Tserkva Belediye Başkanı Vasiliy Savçuk, cami inşaatını yasaklama kararını yorumlarken kararın halk toplantısı sonuçlarına göre alındığını söyledi. Savçuk, Müslümanların cami kurma hakkına sahip olduğunu ve bunun için yeni arsanın bulunması gerektiğini söyledi. Yerel Müslümanlar, yeni arsanın bulunmasının uzun süre devam edeceğini öne sürüyorlar.
Şu anda Bila Tserkva Müslümanları Cuma namazlarını kiraladığı binada kılmak zorunda kalıyor. Ancak çok kişi geldiği zaman insanlar binaya sığmıyor. Salman Sadayev, yerel Müslümanların Bila Tserkva halkını şehirde camiye sahip olma hakkına layık olduğu konusunda ikna etmeye çalışacağını söyledi.
Bila Tserkva Belediye Şurasının 18 Ağustosta aldığı karar, Ukrayna’da son hafta cami inşaatına engel olunduğu 2. karar oldu. Daha önce Hmelnitskiy Belediye Şurası Müslümanların cami inşaatı için toprak ayrılması başvurusunu reddetmişti.
İlyas Ali
 
KIRIM BAŞBAKANI VASİLİY CARTI HAYATINI KAYBETTİ
AKMESCİT/SİMFEROPOL, 17.08.2011 (QHA) – Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin Başbakanı Vasiliy Cartı 16 Ağustos’u 17’isine bağlayan gece hayatını kaybetti.

Cartı’nın Basın Sekreteri Violetta Lisina, “Vasiliy Cartı gece Kırım’da hayatını kaybetti” diyerek başbakanın ölüm haberini verdi. Lisina, Cartı ile vedalaşma töreninin 18 Ağustos’ta Ukrayna’nın Makeyevka şehrinde yapılacağını, Moskova Patriğine bağlı Akmescit ve Kırım metropoliti Lazar’in ise bugün Akmescit’te ayin düzenleyeceğini bildirdi.

Cartı, 19 Temmuz’da Moskova’da geçirdiği ameliyat sonrası rehabilitasyon gördüğü Kırım’ın Glitsiniya hotelinde yaşama veda ettiği belirtiliyor.

VASİLİY CARTI KİMDİR?

Urumlar olarak bilinen Türk dilli Hristiyan topluluğunun mensubu olan Vasiliy Cartı, 1958 yılında Ukrayna’nın Donetsk bölgesi Razdolnoye köyünde bir madenci ailesinde doğdu. 1981 yılında Donetsk Politekeknik Enstitüsü Otomotiv Bölümünü bitirdi. 2000 yılında Donetsk Devlet Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde yüksek lisans eğitimi aldı.

1975 yılında Makeyevka şehrinde Lenin maden ocağında çilingir çırağı olarak başladığı iş hayatında, birçok şirkette yönetici pozisyonunda çalıştı. 1998-2002 yılları arasında Makeyevka Gornyatsk Belediyesi Başkan yardımcısı, 2002-2005 arasında Donetsk vali yardımcısı, 2006-2007 döneminde Bölgeler Partisinde milletvekili oldu. Hükümette Ukrayna Çevre Bakanı olarak görev aldı. 2007 erken seçimlerinde yeniden Bölgeler Partisi listesinden milletvekili seçildi. Viktor Yanukoviç’in 2010 yılında cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Kırım Başbakanlığına getirildi ve bugüne dek görevini sürdürdü.

Cartı, başbakanlığı sırasında Cuma Camii için toprak ayırma ve genel olarak toprak meselesi gibi Kırım Tatarlarının sorunlarının çözümü için büyük katkı sağladı.

Evli ve 2 çocuk babasıydı.
 

KKTC Haberleri



KKTC Haberleri
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI’NDAN İLK KONSER
AKINCI: “İLKLER HEYECAN VERİCİDİR. ONDAN DAHA DA HEYECAN VERİCİ OLAN, ÇOCUK SAHİBİ OLANLARIN BİLDİĞİ BİR DUYGUDUR; BEBEKLE İLK BULUŞMA... İLK KOKLAŞMA…BÜYÜDÜĞÜNÜ GÖRME” “SİYASAL YAŞAMIMDA İKİNCİ KEZ BU DUYGUYU YAŞIYORUM…İLKİNİ 35 YIL ÖNCE LTB TİYATROSU KURULURKEN YAŞADIM” KOFALI: “MÜZİĞİN VE SANATIN, BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ KENDİNİ GÖSTERECEK… BÜYÜK EMEKLER VE ÇOK UZUN BEKLEYİŞLE BURALARA GELDİK, MUTLUYUZ” Lefkoşa, 29 Kasım 15 (T.A.K): Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ilk konserini dün akşam verdi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve eşi Meral Akıncı’nın da izlediği konserde Johann Sebastian Bach, Wolfgang Amadeus Mozart, Antonin Dvorak, Peter Ilyitch Tchaikovskyi, Kara Karayev, Gustav Holst ve Ali Hoca’nın eserleri çalındı. Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde (AKKM) saat 20.00’de gerçekleşen konserde Cumhurbaşkanı Akıncı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Koordinatörü Mustafa Kofalı birer konuşma yaptı. İlklerin her zaman heyecan verici olduğunu kaydeden Akıncı, “Ondan daha da heyecan verici olan çocuk sahibi olanların bildiği bir duygudur; bebekle ilk buluşma, ilk koklaşma. Onun büyüdüğünü görme. Siyasal yaşamımda ikinci kez bu duyguyu yaşıyorum. İlkini 35 yıl önce LTB tiyatrosu kurulurken yaşadım” ifadesine yer verdi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Koordinatörü Mustafa Kofalı ise konuşmasında müziğin ve sanatın birleştirici gücüne dikkat çekti. KOFALI: “EROĞLU ORKESTRANIN KURULUŞU İÇİN BENİ ÜLKEYE ÇAĞIRDI” Konserde ilk konuşmayı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Koordinatörü Mustafa Kofalı yaptı. Uzun yıllar mesleğini yurt dışında icra ettiğini anımsatan Kofalı, 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın kuruluşu için ülkeye davet edildiğini anımsattı. “AKINCI SÜRECE DÖRT ELLE SARILDI.. BÜYÜK EMEKLERLE VE UZUN BİR BEKLEYİŞLE BURALARA GELDİK” Kofalı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da göreve gelir gelmez sürece dört elle sarıldığına dikkat çekerek, orkestranın tüzüğün hazırlanmasında ve sınavlarda kendisinin de bulunduğunu söyledi. “Bu gece bizim için çok duygusal” diyen Kofalı şunları kaydetti: “Büyük emekler ve çok uzun bekleyişle buralara geldik. Bunda emeği olan herkese teşekkür ediyoruz. Müziğin ve sanatın, hele ki bugünlerde barış için çok yoğun görüşmelerin yapıldığı bir süreçte, birleştirici gücü kendini gösterecektir. Biz de elimizden geldiği kadar, orkestramızı bölge bölge dolaştırıp konserler yapacağız. İkinci dünya savaşı sonucu yerle bir olan Almanya, savaştan sonra ilk inşa ettiği yerler, tiyatro ve konser salonlarıydı. Bununla birlikte, Atatürk’ün sanatsız kalan bir milletin hayat damarları kopmuştur sözleri bizim ne kadar önemli bir iş yaptığımızın, bunun ne denli bir ihtiyaç olduğunun göstergesidir” Mustafa Kofalı konuşmasında ayrıca, orkestra için gerçekleştirilen istihdam sınavlarının Avrupa’daki şekliyle gerçekleştirildiğini belirterek, “Sınavlar, perde gerisinden kamera kaydıyla yapıldı” dedi. AKINCI: “EN BÜYÜK ALKIŞ DİNLEYİCİLERİN” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise sözlerine “Sevgili Mustafa Kofalı çok heyecanlı olduğunu söyledi. Ben yılların politikacısıyım, ben de en az onun kadar heyecanlıyım” diyerek başladı. Akıncı, en büyük alkışın ilk konsere büyük ilgi gösteren dinleyicilerin olduğunu da vurguladı. Konsere gösterilen ilgiden oldukça memnun olduğunu vurgulayan Akıncı, ilklerin her zaman heyecan verici olduğunu ifade etti. “SİYASAL YAŞAMIMDA İKİNCİ KEZ BU DUYGUYU YAŞIYORUM…” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konuşmasına şöyle devam etti: “İlkler heyecan vericidir. Ondan daha da heyecan verici olan, çocuk sahibi olanların bildiği bir duygudur; bebekle ilk buluşma... ilk koklaşma. Kucağınıza alıp onun büyümesini gözleme... İnsan yaşamında bundan daha güzel bir duygu yoktur. Ben siyasal yaşamımda ikinci kez bu duyguyu yaşıyorum. Birincisi belediye başkanıyken tam 35 yıl önce Lefkoşa Türk Belediyesi Tiyatrosu kurulurken oldu. O biraz kavgalı olmuştu. Çünkü ‘Vatandaş’ adlı oyunu sergiledikleri için tiyatrocular Devlet Tiyatrosu’ndan dışlanmışlardı. Oyun, günlük yaşamı hicveden mizahi bir oyundu. O günün koşullarında öyle olmuştu. 35 yıl sonra başka bir ilk buluşmayı heyecanla yaşıyoruz. Bu defaki kavgalı değil.” “VEFA, BİZDE EKSİK OLAN BİR DUYGU” “Vefa, bizde çok eksik olan bir duygudur” diye kaydeden Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizden önce atılmış bir adım var. Sevgili Mustafa Kofalı bunun gereğini yerine getirdi. Ben onun devamını getiriyorum. Ben göreve geldiğim zaman Sayın Derviş Eroğlu’ndan bana miras 3 değerli müzisyen buldum. Tabii, 3 kişiyle orkestra olmazdı. Ama yasası vardı. Tüzüğünü de biz yaptık ve ardından çok şeffaf ve adil bir sınav gerçekleştirerek kadro oluşturuldu.” “KADRODAKİ YETERLİ SAYIYI HIZLA TAMAMLAMAK…” Bu kadronun yeterli olmadığına dikkat çeken Akıncı, orkestranın sayısını artırmanın herkesin görevi olduğunun altını çizdi. “Bu sadece benim görevim değildir” diyen Cumhurbaşkanı, meclisin kadro açmasının önemli olduğunu fakat bunu talep etmenin ise daha da önemli olduğunu belirtti. "HALKIN TALEBİ ÖNEMLİ…” Önümüzdeki yıllarda gerekli sayıyı hızla tamamlamak gerektiğini kaydeden Akıncı, “Normal bir orkestranın sayısının yaklaşık 40 olduğunu öğrendim. Hiç olmazsa bu sayıya ulaşmak için halkın talebi önemli olacak. Sanıyorum bu akşam da bahsettiğim bu talep kendini gösterecektir” diye konuştu. “HİÇBİR KALKINMA, KÜLTÜRÜN BOYUTU OLMADAN KALKINMA SAYILAMAZ” “Ekonomik kalkınma elbette çok önemlidir” şeklinde konuşan Akıncı sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm toplumlar rakamlarla ilgilenir. Üretim, milli gelir önemlidir. Ama toplumsal kalkınma hiçbir zaman sadece rakamlarla ifade edilemez. Hiçbir kalkınma, kültürün boyutu olmadan kalkınma sayılamaz. Bu inançla bu güzel geceye katıldığınız için teşekkür ediyorum.” (RÇ/FEZ)
 
KIBRIS MÜZAKERE SÜRECİ…
ESKİ MÜZAKERECİLER OLGUN VE ERTUĞ’DAN CUMHURBAŞKANI AKINCI’NIN ALMANYA VE RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANLARIYLA İLGİLİ TAVRINA DESTEK ESKİ MÜZAKERECİLER: “ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK VE GÜVENLİĞİN ALTI DOLDURULMALI. 1977 VE 1979 DORUK ANLAŞMALARI İLE 11 ŞUBAT 2014 TARİHLİ ORTAK AÇIKLAMANIN YARATTIĞI ZEMİN KÜÇÜMSENMEMELİDİR” Lefkoşa, 29 Kasım 15 (T.A.K): Eski müzakereciler Ergün Olgun ile Osman Ertuğ, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Almanya ve Rusya Dışişleri Bakanlarına karşı “takındığı tavrı” doğru bulduğunu belirterek, sergilenen ilkeli tutumun devamını diledi. Eski müzakereciler Olgun ile Ertuğ, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, “Kıbrıs Türk halkının özgürlük, eşitlik ve güvenliğini koruyacak bir çözümü hedeflediğini” vurguladığını belirterek, “Vazgeçilmez gördüğümüz bu temel ilkelerin altının nasıl doldurulacağı büyük önem taşımaktadır. Sayın Akıncı’nın aynı duyarlılığı bu prensiplerin bir anlaşma metnine somut olarak nasıl derç edileceği ve pratikte nasıl uygulanacağı konusunda da göstereceğini ümit ediyoruz” dedi. Olgun ve Ertuğ, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “47 yıllık müzakere sürecinin son 5 ayında yıllardır sağlanamayan ilerlemeler sağlandı” şeklindeki açıklamasını da eleştirerek, “Mevcut sürecin varlığına olanak sağlayan, ona zemin teşkil eden 1977 ve 1979 Doruk Anlaşmaları ile 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama olduğu unutulmamalı, bunların yarattığı zemin küçümsenmemelidir” değerlendirmesini yaptı. Eski Müzakereciler Ergün Olgun ile Osman Ertuğ, ortak bir yazılı açıklama yaparak, müzakere süreci ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamaları ile icraatlarını değerlendirdi. Açıklamada, Akıncı’nın; halen devam etmekte bulunan ve kritik bir aşamaya ulaştığı ifade olunan görüşmeler süreciyle ilgili olarak yaptığı çeşitli açıklamalarda; “Kıbrıs Türk halkının özgürlük, eşitlik ve güvenliğini koruyacak bir çözümü hedeflediğini vurguladığı” belirtilerek, bu konuda şunlar kaydedildi: “Vazgeçilmez gördüğümüz bu temel ilkelerin altının nasıl doldurulacağı, yani hayata nasıl geçirileceği tabiatıyla büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, Sayın Akıncı'nın bu prensipleri ortaya koymakla gösterdiği duyarlılığın aynısını, söz konusu prensiplerin bir anlaşma metnine somut olarak nasıl derç edileceği ve pratikte nasıl uygulanacağı konusunda da göstereceğini ümit ediyoruz.” Açıklamada, son günlerde çeşitli ülke ve kuruluşlardan üst düzey yetkililerin adaya yaptığı ziyaretlerde iki taraf arasındaki “eşitlik” ilkesine riayet etmeleri konusunda Cumhurbaşkanı'nın takındığı tavrın da doğru bulunduğu belirtilerek, bu konuda sergilenen ilkeli tutumun devamı temenni edildi. “EŞİTLİK İLKESİNE RİAYET EDİLMESİ ELZEMDİR” Açıklamada, Federal Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “görüşmeler sürecine destek vermek ve tarafları uzlaşı konusunda teşvik etmek” maksadıyla yapıldığı söylenen bu ziyaretlerde, bir Birleşmiş Milletler parametresi olan ve BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonunun da zeminini teşkil eden “eşitlik” ilkesine riayet edilmesinin elzem olduğu vurgulandı. Açıklamada bu konuyla ilgili; “Silah zoruyla gasp etmiş bulundukları siyasi tanınma kalkanı arkasına saklanarak Kıbrıs Rum tarafının bu konuda gösterdiği tepki ve kopardığı gürültüye itibar edilmemeli, taraflara adil ve eşit muamelenin gerekleri yerine getirilmelidir. Aksi takdirde taraflar teşvik edilmiş değil, ancak bir tarafın uzlaşmazlığına prim verilmiş olur” denildi. “ORTAK AÇIKLAMA KÜÇÜMSENMEMELİ” Ortak açıklamada, masada halen görüşülmekte olan ve halkın üzerinde büyük bir hassasiyetle durduğu “mülkiyet” konusundaki kriterler görüşülürken; “40 yılı aşkın bir süre içerisinde özellikle Kuzey'de oluşmuş bulunan sosyo-ekonomik ve insani dokunun korunmasına, bunun sonucunda ortaya çıkan hakların gözetilmesine, iki kesimlilik ilkesinin gereklerinin yerine getirilmesine, halkın yeniden göçmen durumuna düşürülmemesine, yeniden mağdur edilmemesine ve bütün bunlara hukuki kesinlik kazandırılmasına öncelikli kriterler olarak yer verilmesinin önemi” vurgulandı. Eski müzakereciler Olgun ile Ertuğ açıklamaya şöyle devam etti: “İzlenimimiz; sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konularda hassasiyet gösterdiği doğrultusundadır. Kıbrıs'ın bu günlere Kıbrıs Türk halkının yaptıkları sonucu değil, Rum tarafının sürdürdüğü hegemonyacı girişimler ve silahlı saldırılar sonucu geldiği unutulmamalıdır. Bu girişimler ve saldırılar sonucudur ki iki taraf birbirinden ayrılmış, nüfus mübadelesi yapılmış ve iki kesimlilik bir BM parametresi olarak ortaya çıkmıştır. Bu zaman zarfında, 47 yılı aşkın bir süredir devam eden görüşmeler sürecinde süregelen çözümsüzlüğün sorumlusu da Kıbrıs Türk tarafı değildir ve bunu konuyu dürüstlükle ortaya koyma cesaretini gösteren eski Rum yetkililer ve kanaat önderleri de açıklıkla yazıp söylemektedir. Hal böyle iken ‘47 yıllık müzakere sürecinin son 5 ayında yıllardır sağlanamayan ilerlemeler sağlandı’ şeklinde, Kıbrıs Türk tarafına da çözümsüzlükte sorumluluk atfeden, son derece iddialı açıklamalar kafalarda soru işaretleri yaratmaktadır. Mevcut sürecin varlığına olanak sağlayan, ona zemin teşkil eden 1977 ve 1979 Doruk Anlaşmaları ile 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama olduğu unutulmamalı, bunların yarattığı zemin küçümsenmemelidir. Eğer gerçekten bir açılım teşkil eden ilerlemeler varsa bunların ne olduğunun da halkla paylaşılmasının zamanı gelmiştir. Liderler düzeyinde yapılan 6 görüşme sonrasında taraflar adına BM tarafından yapılan açıklama özle ilgili herhangi somut bir unsur içermemekte olup yeterli değildir.” ÇAVUŞOĞLU’NUN SÖZLERİ MEMNUNİYETLE KARŞILANDI Açıklamada, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun adaya yaptığı son ziyarette, görüşmeler sürecindeki mevcut aşamayı bir “son şans” olarak değerlendirmesini ve “belli bir takvime bağlanarak Kıbrıs sorununun her iki tarafın kabul edeceği, kalıcı, adil bir çözüme kavuşmasını ve bir an evvel referanduma gidilmesini istedikleri” şeklindeki sözlerinin de memnuniyetle karşılandı ve bunların Rum-Yunan tarafında da karşılık bulması temenni edildi. “KOTSİAS’IN SÖZLERİ ÇÖZÜM KONUSUNDA İYİMSERLİK BIRAKMAYACAK NİTELİKTE” Ancak adayı ziyaret eden Yunanistan Dışişleri Bakanı Kotsias’ın, müzakerelerin en son aşamasında Garantör Ülkelerin de katılımı ile ele alınacağı kararlaştırılan “garantiler” konusundaki kışkırtıcı ifadeleri ile Rum tarafının hidrokarbon yatakları konusunda tek yanlı girişim ve uygulamalara devam etmesinin, “maalesef erken çözüm konusunda iyimserliğe mahal bırakmayacak nitelikte” olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sayın Kotsias’ın beyanları karşısında mevcut garanti sisteminin devamının ve bunun yarattığı caydırıcılığın Kıbrıs'ta kalıcı barış ve istikrarın temelini oluşturduğunun altını çizmek isteriz. Garanti sisteminin amacının yaratılacak yeni anlaşma şartlarını korumak, gözetmek olduğu ve bu anlamda garantilerin varılacak anlaşmanın gözetilmesini isteyen gerek Kıbrıslı Türk gerekse Kıbrıslı Rumlara hizmet edeceği ortadadır. Kaldı ki son 52 yıldır Kıbrıs’ta yaşananlar en temel insan hakkı olan can güvenliğinin Kıbrıs Türk halkı açısından ancak Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devamıyla sağlanabileceğini ortaya koymuştur. Gerek bölgemizdeki kanlı çatışmalar ve bunların yarattığı insanlık trajedisi, gerekse Güney'de son günlerde Kıbrıslı Türklere karşı yapılan saldırılar, Kıbrıs Türkünün can ve mal güvenliği açısından garantilerin ne derece vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.” “KKTC’DE ETKİN İYİ YÖNETİM GEREKLİ” Açıklamada, son olarak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “ne kadar sağlam ayaklarımız üstünde durursak, Kıbrıs’ta kalıcı barışın temelleri o denli sağlam olacak” açıklaması değerlendirilerek, KKTC’de etkin, iyi yönetimin gerekliliğini ve ülkenin mevcut ekonomik kazanımları ile rekabet edebilirliğini ileri götürebilmenin önemine işaret edildi. Buna yönelik olarak 10 yıldan fazla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kendine vatan edinen, düzgün insanlar olarak yaşamın ve çalışma hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelen insanların da ayrımcılık yapılmadan KKTC vatandaşı yapılmalarının bir gereklilik olduğu savunulan açıklamada, bunun insan hakları ve uluslararası uygulamalar bakımından da elzem olduğunun ortada olduğu kaydedildi. (EMR/HÖ)
 
ABD’NİN GÜNEY’E SİLAH AMBARGOSUNU KALDIRMASI...
ÇOLAK: “ABD’DEN BİLGİ TALEP ETTİK” Lefkoşa, 29 Kasım 15 (T.A.K.): Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Kıbrıs’a silah ambargosunu kaldırma kararına ilişkin basında çıkan haberlerin ardından Dışişleri Bakanlığı açıklama yaptı. Dışişleri Bakanı Emine Çolak BRT’ye yaptığı açıklamada, konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak amacıyla ABD yetkililerinden bilgi talebinde bulunduklarını söyledi. Bakan Çolak, “Konunun netleştirilmesi açısından bilgi talep ettik. Gerekli istişarelerin ardından konuyla ilgili kamuoyunu daha detaylı bilgilendireceğiz” dedi.BRTK/HÖ)
 
CUMHURBAŞKANI AKINCI İLE ÇAVUŞOĞLU’NUN BASIN TOPLANTISI (SON)
ÇAVUŞOĞLU SORULARI YANITLADI…“SON BİR ŞANS YAKALANDI… ARTIK BUNU (KIBRIS SORUNU) SONUÇLANDIRMAK GEREKİYOR” “ANGAJMAN KURALLARIMIZ AÇIK… BUNLARI DAHA ÖNCE DE BİLDİRMİŞTİK…RUSYA’YLA GERGİNLİĞİ TIRMANDIRMAK İSTEMİYORUZ” Lefkoşa, 26 Kasım 15 (T.A.K): Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kıbrıs sorununda son bir şans yakalandığını ve bu son şansın iyi değerlendirilerek artık soruna bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, Rusya ile yaşanan kriz içinse hiçbir ülkenin hava sahasının defalarca ihlal edilmesine sessiz kalamayacağını belirterek, Türkiye’nin düşürülen uçağın milliyetini bilmeden düşürdüğünü kaydetti ve aynı uçaklardan Suriye’deki rejimin elinde de bulunduğunu söyledi. “GARANTÖRÜZ DİYE KIBRIS’TA SAVAŞ KAN VE GÖZYAŞI YOK” Yunanistan’ın Kıbrıs’ta garantörlüğe karşı çıkması hakkında sorulan soruya karşılık Çavuşoğlu, bölgedeki ülkelere bakıldığında savaş, kan ve gözyaşı görüldüğünü, Kıbrıs’ta bunun yaşanmamasının nedenininse Türkiye’nin garantörlüğü olduğunu söyledi. Çavuşoğlu şimdiden bu konuları gündeme getirmenin gereksiz ve süreci sulandırmaya yönelik olduğunu söyleyerek, Yunanistan’a Kıbrıs’taki sürece “en azından Türkiye’nin yarısı kadar faydalı ve aktif katkıda bulunması” çağrısında bulundu. “RUSYA’YLA GERİLİMİ TIRMANDIRMAK İSTEMİYORUZ” Düşürülen Rus uçağıyla ilgili soru sorulması üzerine Çavuşoğlu, Rusya’yla gerginliği tırmandırmak istemediklerini, Rusya’yla özel siyasi ve ekonomik ilişki içerisinde olunduğunu, Kırım’daki hassasiyete rağmen Avrupa Birliği (AB) ve Batının uyguladığı ambargolara katılmadıklarını ve Rusya’yla birçok alanda işbirliği de yaptıklarını söyledi. Rus uçaklarının 3-4 Ekim’de yine Türk hava sahasını ihlal ettiklerini hatırlatan Çavuşoğlu şunları kaydetti:“Bizim sınır güvenliği konusunda angajman kurallarımız net. Bunu tüm dünyaya duyurduğumuz gibi 3-4 Ekim’de Rus dostlarımızla, mevkidaşlarımızla paylaştık… G-20 zirvesinde Cumhurbaşkanımız bunu Sayın Putin’e de iletti. 24 Kasım’daki hepimizi üzen olayda da radarımız iki uçağın bizim hava sahamıza doğru ilerlediklerini tespit ettikten sonra 5 dakika içerisinde 10 kez uyardık. Aidiyeti belli olmayan uçak bunlar, çünkü aynı uçaktan rejimin elinde de var. Dolayısıyla bizim jetlerimiz yaklaşan ve hava kurallarımızı ihlal eden uçakları bir tehdit olarak gördü… Maalesef, hava sahamızı ihlal eden ve uyarılara rağmen hava sahamızı terk etmeyen bir uçağı bizim savaş uçaklarımız vurdu.” Bu olayın Rusya’yla ilişkileri bozmasını istemediklerini belirten Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Lavrov’la dün görüştüğünü, Türkiye’nin elindeki bilgileri paylaşmaya hazır olduğunu bildirdiğini ve Rus askeri ataşesinin davet edilerek bu bilgilerin kendisine verildiğini söyledi. Bugün Rusya’dan yapılan açıklamaların daha yapıcı açıklamalar olduğunu ve bu tutumun devam etmesini arzuladıklarını belirten Çavuşoğlu, Rusya-Türkiye ilişkilerinin bugüne dek birçok sınav atlattığını, 3-4 Ekim’den sonra Türkiye’nin diplomasi yolunu seçtiği gibi bundan sonra bunun olmasını istediklerini söyledi. Kendisinin Belgrad’da 3-4 Aralık’ta düzenlenecek AGİT toplantısında Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la yüzyüze görüşme fırsatı olacağını dile getiren Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’le görüşme fırsatı olacağını kaydetti ve sağduyu ve yapıcı yaklaşımla ilişkilerin yeniden rayına oturması gerektiğini ifade etti. “KIBRIS’TA ARTIK SON ŞANS…” Kıbrıs’taki görüşmeler için neden bir “son şanstan” bahsettiğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu daha önce Annan Planı’yla bir fırsat yakalandığını fakat Rum kesiminden buna olumsuz oy verildiğini hatırlattı. 1960’tan beri süregelen sorun için artık Adada adil, kalıcı ve iki tarafın haklarını koruyan bir çözüm istediklerini belirten Çavuşoğlu, bunun bir son fırsat olduğunu ve fırsatın kaçırılmaması gerektiğini sadece Türkiye’nin değil Birleşmiş Milletler’in (BM) de söylediğinin altını çizdi. “HAKLI OLDUĞUMUZ BİR KONUDA ÖZÜR DİLEMEMİZ GEREKMEZ” Rus yetkililerin Türkiye’den özür beklediğinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, “Haklı olduğumuz bir konuda özür dilememiz gerekmez. Dün bunu telefonda da söyledik, üzüntülerimizi belirttik. Lavrıov’a da söyledik, hiçbir ülke böylesi bir durumda hava sahasının defalarca ihlal edilmesini tolere etmez.” şeklinde konuştu. Uçağın vurulduğu esnada milliyetinin belli olmadığını yineleyen Çavuşoğlu, bu konuda gerekli açıklamaları yaptıklarını, diplomasi kanallarını açık tutarak da ellerindeki bilgileri Rusya’yla paylaşacaklarını ifade etti. “RUM TARAFINDAN DAHA ÖNCE GÖRMEDİĞİMİZ ŞEKİLDE YAPICI YAKLAŞIM VAR” “Rum tarafının Kıbrıs barış sürecine yeterli katkıyı yapıp yapmadığı” üzerine yöneltilen soruya Çavuşoğlu şu şekilde yanıt verdi: “Biraz önce Sayın Akıncı ve müzakere heyetinin samimiyetine vurgu yapmıştık, Rum tarafından da daha önce görmediğimiz şekilde yapıcı bir yaklaşın görüyor ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Özellikle Rum tarafının lideri benim kişisel dostum Anastasiadis ve AKEL lideri dostum Kiprianu’nun da desteğini görüyoruz, kendisini Türkiye’ye de davet edeceğim… Ama artık bunu sonuçlandırmak gerekiyor, bugüne kadarki adımlar, yaklaşımlar umutlu ama artık neticeyi almamız gerekiyor.” (RU/ŞEB)
 
TC DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU, KIBRIS SORUNUNUN, BİR ÇÖZÜME KAVUŞMASINI VE BİR AN EVVEL REFERANDUMA GİDİLMESİNİ İSTEDİKLERİNİ BELİRTTİ
ÇAVUŞOĞLU: “ÇÜNKÜ BU YAKALANAN SON BİR FIRSAT...BU FIRSATI KAÇIRMAK İSTEMİYORUZ” Lefkoşa, 26 Kasım 15 (T.A.K.): Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, belli bir takvime bağlanarak, Kıbrıs sorununun, her iki tarafın kabul edeceği, kalıcı, adil bir çözüme kavuşmasını ve bir an evvel referanduma gidilmesini istediklerini belirtti. Çavuşoğlu, “Çünkü bu yakalanan son bir fırsat. Bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz” dedi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanlığı’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, 64’üncü hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev aldıktan sonra ilk ziyaretini KKTC’ye gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu belirtti. KKTC’de bugün gerçekleştirdiği temaslarda; ikili ilişkilerin değerlendirildiğini, devam eden müzakere süreci konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyleyen Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da müzakerelerde gelinen nokta konusunda bilgi verdiğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti ve AK Parti iktidarının Kıbrıs’ta kalıcı çözüme destek verdiğini ve bundan sonra da en büyük destekçi olmaya devam edeceğini dile getiren Çavuşoğlu, müzakerelerde gelinen noktadan mutlu olduklarını vurguladı. Müzakerelerin devam etmesi, iki liderin ve müzakerecilerin bir araya gelmesi ve kat edilen aşamanın kendilerini umutlandırdığını söyleyen Çavuşoğlu, son bir ay içinde lider düzeyinde 6 görüşme yapıldığını anımsattı. Müzakerelerin belli bir takvime bağlanarak, Kıbrıs sorununun, her iki tarafın kabul edeceği, kalıcı, adil bir çözüme kavuşmasını ve bir an evvel referanduma gidilmesini istediklerini söyleyen Çavuşoğlu, “Çünkü bu yakalanan son bir fırsat. Bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz” dedi. Güven artırıcı önlemlerin uygulanması konusunda da Türkiye’nin her türlü desteği verdiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu anlamda her türlü samimiyeti gösteren Akıncı ve ekibine teşekkür etti. Güven artırıcı önlemler konusunda KKTC’nin adımları attığını, Türkiye’nin de gereken desteği verdiğini belirten Çavuşoğlu, iki toplumun yakınlaşması için güven artıcı önlemlerle ilgili desteklerinin devam edeceğini kaydetti. Çavuşoğlu, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 1 Aralık Salı günü ilk yurtdışı seyahatini KKTC’ye yapacağını söyledi. GÖZ/ÖK) EK VERİLECEK
 

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts