Tecrübe Katsayınızı Artırın
İnsanı ilk
doğguğunda düşünün ne kadar saf ve temiz hiç bir şey bilmiyor ancak böyle kalma
şansı olmadığını hemen anlıyorsunuz daha ilk aylarınızda herkes size bir şeyler
öğretmeye çalışıyor önce anne-baba demeyi öğretiyorlar. Biraz daha büyüyünce
merdivenden çıkmayı,tuvaletinizi yapmayı,bisiklet binmeyi,yemek yemeyi,okumayı
ve yazmayı öğreniyorsunuz. Bu saydıklarımın hepsi insandaki tecrübe katsayısını
artırır.Tecrübe katsayısı mı o da ne bu benim kafamda oluşturduğum bir sözcük
aslında ama dünyanın en önemli olayı bence bu olay tecrübe katsayınız ne kadar
yüksekse bu dünyada o kadar sevilir ve kalıcı olursunuz...
Çok tecrübeli insanlar hayatta her zaman bir adım önde
olurlar... Diğer insanlardan daha bilgili, daha çekici, daha cesur, daha çok
insan olur. Bu insanları gözlerinden anlayabilirsiniz. Gözlerinin içi parım
parım parlar. Diğer insanlarda olmayan bir karizma vardır onlarda. İsterseniz
araştırın hiç bir zaman çocukluğu ve gençliği sade,tekdüze geçen bir birey
ileride insanlar üzerinde çok bir etki bırakamamıştır..Büyük bir adam
olamamıştır. Adını bildiğiniz bütü büyük isimlerin hayatına baktığımızda
bunların çocukluklarında diğer çocuklardan farklı yaşantılar gördüğünü farklı
acılar veya mutluluklar hissettiğini görürüz.Bu acılar,mutluluklar,farklı
yaşantılar,kısaca tecrübeler insana inanılmaz bir değer katar ve fiziksel ve
ruhsal görünümünü etkiler. Her zaman tecrübeli insanlar birkaç adım öndedirler.
Bu demek değildir ki illa ki yaşlandıkça tecrübe kazanırız. Ben daha 15
yaşındaki bir çocukta 30 yaşındaki bir adamdan daha fazla birikim ve hayat
tecrübesi gördüm. Bunun yaşla alakası var ama tamamen yaşla alakalı bir durum
değil. Eğer siz hayatı 'en'leriyle yaşarsanız yani yaşadığınız bir olayı
en koyu şekilde yaşarsanız çok kısa zamanda tecrübenin parıltısına
ulaşırsınız... Peki nedir hayatı 'en'leriyle yaşamak? En kısa anlamıyla
seyirci değil oyuncu olmaktır. Siz hiç bir boks maçında seyircilerden birinin
maçı kazandığını gördünüz mü? Peki gözlerin boksa maçındaki boksçularda değilde
seyirciler arasında oldğnu hiç gördün mü? Peki en karizmatik hangisi seyirci mi
yoksa ringdeki dövüşçü mü? Siz ne demek istediğimi anladınız hayatı pencereden
seyretmeyi bırakın gidi ne savaşın ancak bu şekilde hayat denilen engebeli
yollarda kendinizi bir 4*4 bir jip'e dönüştürebilirsiniz...
No comments:
Post a Comment