Wednesday, 2 July 2014

akşam haberleri

Anlık Rüzgar Enerjisi Üretimi

%05101520253035404550556065707580859095100
   
Türkiye rüzgar kurulu gücü:3103.6 MW
Anlık üretim:1088.98 MW
Bugün en çok:1088.98 MW
Bugün en az:946.86 MW
Kapasite kullanım oranı:35.09 %
Kaynak: Tübitak Ritm Projesi
kaynak: http://enerjienstitusu.com




Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü kuruluyor

52 Flares 52 Flares ×
akkuyu ngs 238778923
Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı, Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Enerji Verimliliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Tasarıya göre, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı, Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülecek.
Genel Müdürlük, ulusal nükleer enerji politikasının belirlenmesine yönelik çalışmalarda bulunacak, diğer kuruluşların bu kapsamda kendi görev alanlarıyla ilgili yürüttükleri çalışmaları izleyecek, değerlendirme ve işbirliği yapacak.
Ulusal nükleer enerji politikasına uygun olarak insan kaynakları planlaması yapmak ve insan kaynaklarını geliştirmeye yönelik her türlü çalışmaları yapmak veya yaptırmak, nükleer tesislerle ilgili azami yerli katkıyı ve teknoloji transferini sağlamak ve yerli nükleer tesislerle ilgili teknik kapasiteyi geliştirmek üzere gerekli çalışmaları yapmak veya yaptırmak da Genel Müdürlüğün görevleri arasında olacak.
Tasarıda, Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü’nün diğer görevleri ise şöyle sıralandı:
- Ülkemizin bilimsel, teknik ve ekonomik kalkınmasında nükleer enerjiden yararlanılmasını mümkün kılacak her türlü araştırma, geliştirme, inceleme ve çalışmayı teşvik etmek,
- Nükleer enerji ve nükleer tesislere ilişkin insan kaynakları, eğitim, sanayi ve teknoloji gibi alanlarda gerekli altyapının hazırlanması için kurumlar arası eşgüdümü sağlamak ve bu alanlarda gerekli çalışmaları yapmak veya yaptırmak,
- Nükleer enerji ve nükleer tesislere ilişkin olarak halkın bilgilendirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak veya yaptırmak,
- Görev alanına giren faaliyetlerle ilgili yerli ve yabancı araştırma kurumları ve araştırmacılarla her türlü bilimsel ve teknik işbirliği yapmak, ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalara katılmak,
- Görev alanına giren faaliyetlerle ilgili gerekli mevzuat hazırlıklarını yapmak ve bu alandaki çalışmaları koordine etmek,
- Görev alanına giren konularda ulusal ve uluslararası kongre, sempozyum, seminer, çalıştay gibi bilimsel toplantılar yapmak veya yaptırmak,
- Nükleer tesis projelerinin yürütülmesinde bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak,
- Bakanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
-64 kadro
Genel Müdürlüğe 64 kadro ihdas edilecek. Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı’na tahsis edilmiş kadrolar, Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü adına tahsis edilmiş sayılacak.
Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü’nün 2014 mali yılı harcamaları, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na istinaden Maliye Bakanlığı’nca yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı ödeneklerinden karşılanacak.
Tasarıyla Enerji Verimliliği Kanunu’nda da değişiklik yapılıyor. Buna göre, “Enerji tasarrufu performans sözleşmesi”nin tanımı, “Projeler sonrası sağlanan tasarrufların projeyi geliştiren ve uygulayan tarafından garanti edildiği ve yapılan harcamaların uygulama sonucu oluşacak tasarruflarla ödenmesi esasına dayanan sözleşmeler” şeklinde değiştiriliyor.
Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları Bakanlığın uygun görüşünü almak kaydıyla, yıllık toplam enerji tüketim miktarlarını en az yüzde 25 oranında düşürmek, sözleşme kapsamında yapılan harcamaları yıllara sari garanti edilen tasarruflarla sözleşmede belirlenen şartlar çerçevesinde ödemek ve süresi 10 yılı aşmamak üzere yıllara yaygın yüklenmeye girişebilecek şekilde bina, tesis ve işletmelerinde enerji tasarrufu performans sözleşmeleri yapabilecek. Bu kapsamda gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesi, ceza ve yasaklama hükümleri hariç, Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayacak.
Söz konusu sözleşmelerde tasarruf edilecek miktar, sözleşmenin imzalanmasından önceki son üç yıla ait enerji tüketim miktarlarının ortalaması olan referans enerji tüketim miktarı ile sözleşme dönemi boyunca cari yıl enerji tüketim miktarı karşılaştırılarak tespit edilecek. Yapılacak ödemeler, sözleşme kapsamında taahhüt edilen tasarruf miktarına karşılık gelen bedelden karşılanacak. Tasarruf sağlanamaması halinde hiçbir surette ödeme yapılmayacak.
Enerji tasarrufu performans sözleşmeleri gereğince yapılacak ödemeler, idarelerin sözleşme konusu enerji alım giderlerinin yapıldığı bütçe tertiplerinden gerçekleştirilecek. Enerji tüketim azaltım oranının yarısına kadar azaltmaya veya iki katına kadar artırmaya Bakanlık yetkili kılınıyor.
İhalelerin rekabet, şeffaflık, eşit muamele ve hesap verilebilirlik çerçevesinde yapılması esas olacak.
Bu madde kapsamında yapılacak ihalelere ilişkin usul ve esaslar ile taahhüde uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartlara, fiyat farkı ödemesine ve bu maddenin uygulanmasına dair diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu ihale Kurumu’nun uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından belirlenecek.


Ekonomi Haberleri
Vergi affında flaş gelişme
O cezanın affı yok
Mehmet Şimşek'ten Taraf uyarısı
"Türkiye'ye başkanlık sistemi yakışır"
Kayalar Kimya yangının yaralarını sarıyor
Cari açığa altın destek
En çok kredi Gaziantep'te
Rusya'dan Visa ve MasterCard'a alternatif
Türkiye yatırım çekmeye devam ediyor
Zam mı geliyor!
Irak krizinin üç yüzü
Cep telefonu kullanıcıları dikkat!
YHT'nin açılış tarihi belli oldu
Ünlü market zinciri satılıyor
Dış ticaret açığında hızlı düşüş
Başvuran parasını geri alıyor
Perakendeciler insan kaynağına yatırım yapacak
Üç ülkeye daha özel teşvik
Ramazan Bayramı tatili kaç gün olacak?
Elektrik ve doğalgaz fiyatları aynı kalacak
Çözüm paketi siyasi rüşvet değil
IŞİD Mobius'u da vurdu
Viking limanlarını Türkler işletecek
2023'te dünyanın 1 numarası
Faiz zulmünü reddediyorum
Japon devi Honda havalandı
Turizmde yeni rekor beklentisi
'Türkiye'yi model alın'
86 adet hurda gemiden 38 milyon liralık kaynak
Vergi borcu mektupları yeniden yola çıkıyor
Halk Bankası'na 3 yılda 400 bin genç başvurdu
Borç batağındaki hastanelere neş
Dul kadına afta iki yeni adım
Kuveyt Türk'ün sukuk ihracına 6.5 kat talep
Superonline son üç yılın en iyisi
Bank'O Card'tan KDV indirimi
Avea ve Akınsoft'tan yüzde 15 indirim
Ro-Ro taşıması beş ayda 174 bin araca ulaştı
Otoyolda halka arz modeli
Merkel kriptosu bir gün dayandı

MS hastalığı ilk belirtileri olarak, güçsüzlük, yorgunluk, karıncalanma, uyuşukluk, ağrı, görme bozuklukları ve kas fonksiyonları olarak biliniyor.
Bir MS hastası, hastalığını şu şekilde anlatıyor, "Elektrik kablolarını düşünün. Tellerin üzeri, yalıtımı sağlayan plastikle kaplıdır. Bir sebepten kabloların üzerindeki plastik sıyrılır veya yer yer açılır. Bu durumda çıplak teller birbirine değer ve kısa devre olur. İnsan vücudunda da binlerce kilometre sinir vardır ve bu sinirlerin üzeri miyelin denen yağlı bir madde ile çevrelidir. MS'te bu miyelin yer yer yok olur ve vücutta kısa devre oluşur."
Serdar Ortaç geçtiğimiz günlerde hayatını İrlandalı model Chloe ile birleştirmişti. Ünlü sanatçının mutlu günleri üzün sürmedi. Serdar Ortaç'ın rahatsızlanması dolayısı ile hastaneye gitmesi sonucu üzücü haber geldi. Serdar Ortaç'a MS hastalığı teşhisi konuldu.Bir süredir kas ağrılarından şikayet eden popçu, Cuma günü Maslak Acıbadem Hastanesi'ne giderek muayene oldu. MS teşhisi konan Ortaç'a kortizon tedavisi uygulanmaya başlandı.
Hastaneden Serdar Ortaç açıklaması
Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, şarkıcı Serdar Ortaç'ın sağlık durumuna ilişkin, Multipl Skleroz (MS) hastalığının atak ve düzelmelerle seyreden formunda, atakların oluşturduğu nörolojik belirtilerin kortizon tedavisiyle düzeltilebildiğini ve atakların gelmesinin çeşitli tedavi yöntemleriyle önlenebildiğini belirterek, Serdar Ortaç'ın atak tedavisinin sürdüğünü ve belirtilerinin büyük oranda düzeldiğini bildirdi.
Kocaman yaptığı yazılı açıklamada, MS'in bağışıklık sisteminin merkezi sinir sistemini etkilemesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu kaydetti.
Hastalığın farklı türleri olmakla birlikte en sık görülen türünün, atak ve düzelmelerle seyrettiğine işaret eden Kocaman, şu bilgileri verdi:
"MS'in atak ve düzelmelerle seyreden formunda, atakların oluşturduğu nörolojik belirtiler kortizon tedavisiyle düzeltilebilir ve atakların gelmesi de çeşitli tedavi yöntemleriyle önlenebilir. Hastalığın tedavisine yönelik geliştirilmiş ve çok iyi yanıt alınan ilaç tedavileri bulunmaktadır. Hastamız Serdar Ortaç'ın da atak tedavisi sürmekte ve belirtileri büyük oranda düzelmektedir. Kısa zamanda tekrar normal yaşamına devam edecektir."
Serdar Ortaç hasta yatağından seslendi
Ünlü popçu Serdar Ortaç, hayranlarına hasta yatağından mesaj yolladı.
Bir süredir kas ağrılarından şikayet eden popçu Serdar Ortaç, hastaneye giderek muayene oldu.

"TWİTTER'IM ÇALINMADI"
MS teşhisi konan Serdar Ortaç'a kortizon tedavisi uygulanmaya başlandı. MS hastası olduğunu doğrulayan ve tedavisine başlanan ünlü sanatçı, paylaştığı videoda hayranlarına, "Twitter hesabım çalınmadı" mesajı gönderdi.
Serdar Ortaç yürümekte zorluk çekiyor
Hakkında MS teşhisi konduğu haberleri çıkan Serdar Ortaç, önceki gün eşi Chloe Loughnan ile Nişantaşı’nda objektife takıldı.
Geçtiğimiz günlerde şiddetli kas ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede MS teşhisi konduğu haberleri çıkan ünlü popçu Serdar Ortaç, önceki gün eşi Chloe Loughnan ile Nişantaşı’nda görüntülendi.
SİGARAYI ÇOĞALTTI
Moralinin bozuk olduğu gözlenen Serdar Ortaç’ın, ağrıları nedeniyle yürümekte zorluk çektiği fark edildi. Serdar Ortaç yemek yedikleri mekanda sigara üstüne sigara yaktı.
"20 SENE ÖNCE SİNYAL VERMİŞ ANLAMAMIŞIZ"
Ağrılarından dolayı acı çeken ve eşine tutunarak yürüyen Ortaç, "İlk olarak MS teşhisi kondu ancak daha detaylı kontrol olduktan sonra ne olduğu ortaya çıkacak" dedi. Ortaç, "20 sene önce üveit yani göz iltihabı olmuştum meğer bu iltihap MS yaparmış. O zaman sinyal vermiş, anlamamışım" diye yazarak hastalığını bir kez daha kabul etti.

Serdar Ortaç programları tek tek iptal
Bodrum'da düzenlenen güzellik yarışmasında sahne alacak olan Serdar Ortaç, rahatsızlığı nedeniyle programa katılamadı.
Yalıkavak Palmarin marinada düzenlenen Miss Mr Fashion TV Türkiye güzellik yarışmasında sahne alacak olan ünlü sanatçı Serdar Ortaç, hastalığı nedeniyle programını iptal etti. Kısa bir süre önce MS hastalığı şüphesiyle doktorlar, Ortaç'ı tedavi altına aldı. Bu yüzden Bodrum'daki programını iptal eden Ortaç yarışmaya telefon ile sesli mesaj göndererek selamlarını sundu. Ortaç, "Fashion yarışması harika geçiyordur, eminim. Ben Serdar Ortaç, hastalandım gelemiyoruz. Eşim ile ben aranızda olmayı çok isterdik hepinizi selamlıyorum" dedi. Gecede sunuculuk yapan Vatan Şaşmaz ise tüm konuklardan büyük bir alkış isteyerek Serdar Ortaç'a sesli mesaj olarak gönderdi. Güzellik yarışmasında Ortaç'ın yerine Ömür Gedik sahne aldı. Ömür Gedik ise "Serdar Ortaç'ın hastalığı inşallah yanlış teşhistir" diyerek geçmiş olsun dileklerini sundu.
HASTALIĞIN NEDENİ BİLİNİYOR MU?
Hastalığın nedeni bilinmemekle birlikte birçok varsayım mevcuttur. Genel olarak MS otoimmün hastalık (bağışıklık sistemi hastalığı) olarak kabul edilmektedir. Vücut kendi hücrelerini yabancı ajanlardan ayırt edemeyerek saldırmakta, parçalamaya başlamaktadır. MS hastasında sinirlerin myelin kılıfı hastanın kendi beyaz kan
MS SEYRİ HER HASTADA AYNI MIDIR?
Hayır. MS’in hafif ya da ağır olması, hastalardaki gelişmesi kişiden kişiye büyük değişiklikler gösterebilir. Bazı hastalarda bu durum, hastalığın zaman zaman yaptığı ataklar, ya da şiddetlenme dönemleri ve bu dönemler arasında kısmen veya tamamen iyileşmeler şeklinde görülür. Biz buna MS’in “ataklar-düzelmelerle” seyreden şekli diyoruz. Bazı hastalarda bir-iki ataktan sonra yaşamının geri kalan kısmında herhangi bir belirti görülmeye bilirken bir başka grup hastada ise giderek ilerleyen ve düzelme olmayan bir seyir izlenmektedir. En şanssız grubu da bu hastalarımız oluşturmaktadır ki tesellimiz bu grubun oranının küçük olmasıdır.
MS, şimdilik bilinmeyenleri ve soru işaretleri hayli fazla bir hastalık olduğu için, hastanın yukarıdaki gruplardan hangisine girebileceği veya hastalığının gelecekte ne gibi gelişmeler gösterebileceği konusunda önceden birşey söylenememektedir.
HASTALIK KİMLERDE GÖRÜLÜR, YAŞLA VEYA CİNSİYET AYRIMIYLA İLGİLİ MİDİR?
Dünyada 3 milyon, ülkemizde ise 35 - 40 bin MS hastası olduğu tahmin edilmektedir. Gençler arasında en sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir. MS hastalarının büyük bir bölümü ilk ataklarını 20 - 40 yaşları arasında geçirmekle birlikte nadiren çocukluk veya ileri yaş gruplarında da ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak toplumda MS gelişme riski yaklaşık 1/1000 olarak tahmin edilmektedir. Hastalık kadınları 2 kat daha fazla etkilemektedir.
MS ÖLDÜRÜCÜ, BULAŞICI YA DA MİKROBİK BİR HASTALIK MIDIR?
Hayır. MS öldürücü, bulaşıcı ya da mikrobik bir hastalık değildir. Buna, akıl hastalığı olmadığını ve kalıtsal olmadığını da ekleyebiliriz. Ancak hastaların ailelerinde ve özellikle ikizlerinde daha sık görülmesi bazı kişilerin genetik olarak hastalığa yatkın olduklarını göstermektedir.
MS TANISI NASIL KONULMAKTADIR?
İlk belirtileri çok hafif olduğu için kişi doktora gitme ihtiyacı duymaz bu nedenle kesin tanın konulması yılları bulur. Ayrıca sinir sisteminin diğer hastalıkları da aynı uyarıcı belirtilerin bazılarını gösterirler. Öncelikli olarak hasta yakınmalarının MS düşündürdüğü hastalarda inceleme yapılmalıdır. MS tanısında Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) analizi ve Uyarılmış Potansiyel (UP) incelemelerinden yararlanılmaktadır. MRG ilk belirti görüldüğünde normal olabilmesine karşın kesin MS hastalarında %90 oranında anormallik saptanmaktadır. Kesin MS’li hastaların %95’inin MRG, BOS ve UP incelemelerinde anormallik bulunmaktadır.
MS NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
MS’in bugün için bilinen kesin bir tedavisi yok. Ama, MS’in belirtilerini giderebilmek ve insanların MS’le birlikte daha rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla birçok semptomatik (belirtilere yönelik) tedavi uygulanmaktadır. Öte yandan atak belirtilerin giderilmesinde kortikosteroidler, atak sıklığının azaltılmasında interferonlar kullanılmaktadır. MS patolojisinde ve nöroimmünolojideki gelişmeler sonucunda bugün farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Hatta birçok uluslararası çalışma da artık ülkemizden bazı merkezler de birer çalışma – araştırma merkezleri olmaya başlamışlardır ki bu ülkemiz tıbbının ulaştığı düzey hakkında iyi bir göstergedir.
Fizyoterapi yöntemleriyle hastaların atak dönemlerinin izleri silinmeye ve spazmlarının giderilmesine yardımcı olunmakta; kişisel ve grup terapileri ile hastalara ve ailelerine depresyon, korku ve MS’in yol açtığı sınırlamalarla mücadelede yardımcı olunmaya çalışılmaktadır.
MS TEDAVİSİNDEKİ SON GELİŞMELER NELERDİR ?
1990’larda MS ile ilgili çalışmalar hastalığın doğal seyrini olumlu anlamda etkileyebilecek yönde ilk meyvelerini vermişti. Bu çalışmalar ile hastalarımız için atak sıklığını azaltabilecek, atakların şiddetini düşürebilecek ve bilişsel yönden de koruyucu olma umudu veren ilaçlar gündeme girdi. Bunlar immün-modulatuar dediğimiz, hastalığı tetikleyici ve sürdürücü mekanizmaları olumlu yöne kaydırma potansiyeli taşıyan ilaçlardır. Erken dönemde sık atak geçiren ve özürlülük riski taşıyan hastalarımız için bu ilaçlar (Beta grubu interferonlar: Betaferon, Avonex ve Rebif ile Glatiramer asetat: Copaxone) kayda değer bir koruma adımı oluşturdu. Öte yandan MS alanında yürütülen araştırma çalışmaları da bu adımla hız kazandı. Altta yatan mekanizmaları daha iyi anlamaya başlandı.
Özellikle ilk yıllarda gidişi belirsizlikler taşıyan bir hastalık olması nedeniyle MS tedavisine yönelik çalışmalarda zaman çok önemlidir. MS ile mücadele hem kişisel düzeyde hem de toplumsal alanda sonucu alınacak bir mücadeledir.
Biyoteknolojideki ve MS immünolojisindeki gelişmeler, hastalığın altta yatan nedenlerine yönelik bilgilerimizin giderek artması MS’te tedavide birçok yeni hedefin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Gerçi hayvan deneylerinin sonuçlarını her zaman birebir insanlara taşıyamıyoruz ancak bütün bu çalışmalar tıbbın ve nöro-immünolojinin bu gerçekten çok karmaşık hastalığını yakın bir sürede çözebileceğimize dair umutlarımızı daha çok artırıyor.

MS merkezi sinir sistemini nasıl etkiler?
Merkezi sinir sistemi sinirler boyunca vücudun çeşitli bölgelerine elektriksel mesajlar gönderen bir telefon santralına benzer. Bu mesajlar bilinçli ve bilinçsiz tüm hareketlerimizi kontrol eder. Multipl Skleroz mesajların düzgün bir şekilde iletilmesini bozar. Sağlıklı sinir liflerinin çoğu mesajların iletilmesini kolaylaştıran miyelin denen yağlı bir madde ile çevrelenmiştir. MS'de miyelin parçalanır ve miyelinin yerini nedbeleşmiş (sertleşmiş) doku alır. Bu da mesajın geçişini saptırır ya da tümden bloke eder. Vücut fonksiyonları kontrol edilemez hale gelir, çünkü:
• Mesajlar gerektiği gibi iletilemez
• Mesajlar yanlış bölgeye gider
Multipl Skleroz'a yol açan nedir?
Bu, tıbbın en büyük sırlarından biridir.
• Sebep bilinmemektedir
• Bir tedavi bulunamamıştır
• Kimin MS'ye yakalanacağını önceden bilmek mümkün değildir

Ünlü şarkıcıya geçmiş olsun diyor ve umarız yakında sağlığına kavuşur..





Cumhurbaşkanlığı seçiminde logolar birbirine girdi!
Cumhurbaşkanlığı seçiminde logolar birbirine girdi!
Son güncelleme: 2 Temmuz 2014 12:37 Mynet haber bugün 50.457 defa, bu haber 15.423 defa okundu.
 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde logolar birbirine girdi!

Türkiye yaz sıcağında Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken logo ve sloganlar da polemik konusu olmaya başladı...

Başbakan , Köşk için yola çıkan son aday oldu. Erdoğan aynı zamanda adayların 'en organize olanı' olarak öne çıktı. Adaylığı bir törenle açıklanırken, seçim çalışmalarında kullanacağı logosu da ve sloganları da aynı anda kamuoyuna tanıtıldı. Sloganları, 'Milli irade, milli güç' ve 'Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan' olan Başbakan'ın adaylık açıklama konuşmasının başında Aşık Veysel'den alıntıladığı, 'uzun ince bir yol'
logonun iki temel unsurundan biri. Bir tepecik üzerinde uzanıp giden ve kim bilir belki de 'duble' olan yol, yarısı doğmuş güneşe gidiyor. Radikal'in haberine göre, bir küçük 'e' olan güneşin yarı doğmuş olması da 12 yıllık başbakanlığın ardından seçim kazanılırsa çıkılacak Köşk'te 'güneşin tamamını' göreceğimizin işareti olsa gerek...

Ancak Başbakan'ın yol ve güneşli logosu en çok ABD Başkanı Obama'nın 2008 seçimlerinde kullandığı logoya 'benzerliği' ile tartışıldı. Gerçekten de bir 'yol manzarası' sergileyen Obama'nın logosunda da 'O' harfi yarı doğmuş bir güneş olarak yer almıştı. Başbakan Erdoğan'ın bu kompozisyona 'katkısı' Aşık Veysel'in şiiri ile 'yerelleştirmek' olmuş gibi görünüyor...

Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçim logosu henüz açıklanmadı. Ancak Erdoğan'ın logosunun açıklanmasının ardından sosyal medyada bir 'çakma' logo dolaşmaya başladı. Başbakan'ın logosundan 'uyarlama' logoda güneşin yerine 'çatı' ilavesi var!

İhsanoğlu'nun kampanyasıyla ilgili gerçek olansa, 'Batıda ve Doğu'da Türkiye'nin aydın yüzü' ve 'Bozok Yaylası'nın yiğit evladı Ekmeleddin İhsanoğlu' sloganları oldu. Seçim çalışmalarına Yozgat'tan başlayan İhsanoğlu'na CHP ve MHP il teşkilatları tarafından yapılan karşılamada ise CHP şarkılarının yanı sıra 'Türkiyem' şarkısı da çalındı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin en genç adayı 'ın kampanyasında da bir logo krizi yaşandı. İki gündür kamuoyuna 'Demirtaş'ın seçim logosu' olarak yansıyan güvercin, zeytin dalı ve güneşli logo hakkında bugün HDP'den bir açıklama yapıldı.

Açıklamada logonun resmi kampanyayla ilgisi olmadığı, gerçek logonun yakında açıklanacağı duyuruldu. Ancak 'yalanlanan' bu logo hem barış sembolleri hem de Kürt siyasi hareketinin önceki logolarında özellikle 'önderliği' vurgulamak için kullandığı 'güneş'iyle aslında pek de yadırganmamıştı...




'Çok param var geceleri uyuyamıyorum!'

Asya’nın en zengin iş adamı Çinli Li-Ka-shing gelir eşitsizliğinden dolayı geceleri gözüne uyku girmediğini açıkladı.
'Çok param var geceleri uyuyamıyorum!'
Asya’nın en zengin işadamlarından Çinli Li-Ka-shing, ülkesindeki gelir eşitsizliğinin artması ve Çin halkının geleceğe dair umutsuzluğundan dolayı geceleri uyuyamadığını söyledi. Shantou Üniversitesi’nde konuşan işadamı, en büyük sıkıntısının ise ülkesinde zenginler ve fakirler arasındaki gelir farkının her geçen gün biraz daha artması olduğunu belirtti. 28 milyara dolara yakın kişisel serveti bulunan Li, gelir eşitsizliğine çözüm bulunmazsa, küresel ekonomide yeni bir normal olarak kabul edileceğini belirtti. İşadamı, Çin hükümetini bu soruna çözüm bulması için harekete de davet etti.

 

Türk gıda sektöründe dev bir satış daha

Türkiye'nin önde gelen süt ve peynir markalarından Moova, Koç Grubu şirketlerinden Tat Gıda'ya satıldı.
Türk gıda sektöründe dev bir satış daha
Moova'da üretim ortak arayışlarının olumsuz sonuçlanması üzerine iki ay önce durdurulmuştu. Öte yandan Tat Gıda da geçtiğimiz günlerde Maret'i Namet'e satmış ve bu satış çok ses getirmişti.

Türk gıda sektöründeki yeni ortaklık ve alım/satımlar hızla devam ediyor. Son haber ise bir süre önce üretimi durdurma kararı alan Moova'dan geldi. Eski TÜSİAD başkanlarından Muharrem Kayhan ile kardeşi Hilmi Kayhan'a ait olan Moova, Aralık 2013'te ortak arayışlarına başlamış, ancak Mayıs ayında ortak bulamadığı için üretim faaliyetlerine son vermişti. Ortaklık görüşmelerine devam eden şirket dün itibariyle Koç Grubu şirketlerinden Tat Gıda ile 32 milyon 271 bin lira karşılığında el sıkıştı.

Geçtiğimiz günlerde Maret'i Namet'e satarak işlenmiş et ürünleri sektöründen çıkan Tat Gıda, bu yeni satın alma ile peynir kategorisindeki varlığını güçlendirmeyi planlıyor. Tat Gıda süt sektöründe halen SEK ile varlığını sürdürüyor.


Söktaş'tan yapılan açıklamada, "Çeşitli yatırımcılarla yürütülmekte olan görüşmeler sonucunda, Ortaklığımızın 01 Temmuz 2014 tarihli Yönetim Kurulu kararı çerçevesinde, bağlı ortaklığımız Moova'da sahip olduğumuz yüzde 99.99 oranındaki hisselerin tamamının, Koç Topluluğu şirketlerinden Tat Gıda'ya satışına ve hisse devir sözleşmesi imzalanmasına karar verilmiştir" denildi.

No comments:

Post a Comment

Featured post

Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads

  ISTANBUL, JULY 2025   — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...

Popular Posts