Bu ülkede bir gün herkes 'vatan haini' ilan edilmiş olacak. Hepimiz sıramızı bekliyoruz. Savcılar şüpheli, şüpheliler savcı oluyor sırasıyla. Hukuk yerine gücü hakim kılınca güç değiştiğinde haklı ve haksız da yer değiştiriyor. Bu ülkenin acilen nesnel ve herkese eşit bir şekilde uygulanan hukuk normlarına ve bunları uygulayacak güçlü kurumlara ihtiyacı var.
Dün Ulusalcılar, bugün cemaatçiler, yarın kimbilir kim? Aleviler, Kürtçüler, İslamcılar... Bu ülkede devlet silindirinin altında kalmaya kim kaldı?
Bugün devam eden sürece bakıyorum da, insanlar 5 yıl önce söyledikleri sözlerin tam tersini savunuyorlar. Geçmişte Balyoz ve Ergenekon davalarını hazırlayan, savunan ve yürüten kişiler ve erk dahi bugün o davalarda kullandığının tam tersini savunuyor. Dün 'katil' veya 'darbeci' denilen kişilerin sözlerinden medet umuluyor, manşetlere taşınıyor...
Herkesin durduğu yeri iyi bilmesi gerekir, ilke ve değerlerine sahip çıkması gerekir. Değişen rüzgarlara göre tutum belirleyenlerin bu ülkeye katacağı bir şey yoktur... Eğer değişmez ilke ve değerlerde anlaşabilirsek zamana ve zemine göre suçlar da değişmez. Aksi taktirde bugün alkış aldığımız ne varsa yarın karşımıza suçlama olarak çıkar. Bugün bizleri alkışlayanlar, yarın başımızdan taş yağdırırlar. Böylesine bir tutarsızlığa hiçbir can dayanmaz.
Mesele dün ulusalcılık meselesi değildi, bugün de cemaat meselesi olmamalıdır. Devlet intikam almamalı, her adımında hukuka bir bir bağlı olmalıdır. İster ihanet deyin, isterseniz darbe, hiçbir suç hukuksuz yöntemleri meşrulaştırmaz. Hukuku bilerek çiğneyen en büyük zararı kendisine verir. Çünkü o gün hasımlarına zarar veriyor görünse de uzun vadede itibarına ve güvenilirliğine zarar verir. İtimat ve güvenilirlik ise zor kazanılan, kolay kaybedilen bir sermayedir. Bu nedenle, Hükümet duygularının esiri olmamak zorundadır. karşısındaki kim olursa olsun, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü en temel ilkelerimiz olmalıdır. Çünkü bu iki ilkenin olmadığı bir yerde kazanılmış zaferler esasında en büyük yenilgilerdir. Hukuksuz bir siyaset ile hiçbir alanda varılabilecek bir hedef yoktur.
18 Aralık 2014
No comments:
Post a Comment