ABD'de yaşayan Osmanlı hanedan üyesi Cengiz Nazım Osmanoğlu'na (Şehzade Cengiz Nazım Efendi) Türk kimlik kartı verildi.
ABD'de yaşayan Osmanlı hanedan üyesi 35. Osmanlı Padişahı Sultan Reşhad'ın torunu Cengiz Nazım Osmanoğlu (Şehzade Cengiz Nazım Efendi) 76. yaşında Türk kimliğine kavuştu.
Vatandaşlığa geçmek için başvuruda bulunan şehzade Cengiz Nazım Efendi, New York Başkonsolosluğu yoluyla Türk vatandaşı oldu.
Osmanlı padişahı Mehmet Reşad V.'in torunu Mehmed Nazım Efendi'nin üç oğlundan ilki olarak 1939 yılında Kahire'de doğan Cengiz Nazım Efendi, Türkiye Cumhuriyeti kimliğini New York Başkonsolosu Ertan Yalçın'ın elinden aldı.
Fransız, Lübnan ve Amerikan vatandaşlıklarından sonra Türk vatandaşlığına kabul edilen Cengiz Nazım Efendi, 263 dolar ödeyerek 10 yıllık Türk pasaportu için de başvuruda bulunurken, eşi Amerikalı Suzanne Hanım da Türk vatandaşlığına geçmek için resmi işlemleri başlattı.
Anadolu Ajansı muhabirinin soruların cevaplayan Cengiz Nazım Efendi, dönemin Dışişleri Bakanı Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Londra'da görüştüğünde vatandaşlık konusunda ilk müjdeyi aldığını belirtti.
Başvurduktan yaklaşık 1 yıla yakın bir süre sonra Türk vatandaşı olarak nüfuz cüzdanı aldığını belirten ve bundan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Şehzade Cengiz Nazım Efendi, Londra'daki kuzenin ve kardeşinin de kendisi gibi yeni Türk vatandaşı olduğunu bildirdi.
İŞGALE UĞRADIK AMA HİÇBİR ZAMAN MAĞLUP EDİLMEDİK
1915 yılında dedesi Sultan Reşad Han 35. Osmanlı padişahı olan Cengiz Nazım Efendi, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılıyla ilgili olarak düşüncelerini açıklarken, Türklerin ülkelerini savaşarak koruduğunu ve caydırıcı güçlerinin bir gerçek olduğunu ifade etti. Cengiz Nazım Efendi sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk silahlı kuvvetlerine çok büyük saygım var. Avustralyalılarla, İngilizlerle, Yeni Zelandalılarla savaştık. Bir çok halkla savaşmak zorunda kaldık."
Savaşların hiçbir zaman iyi bir şey olmadığını ve iki taraftan da çok kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Cengiz Nazım Efendi, "Çanakkale'de ölenleri anıyoruz. Ancak aynı zamanda işgale uğrayıp, hiçbir zaman yenilgiye uğramadığımızı da kutluyoruz." dedi.
1915 olaylarıyla ilgili olarak düşüncesini dile getiren Cengiz Nazım Efendi, "Bir hikayenin her zaman iki tarafı vardır. Bu hangi tarafı tutacağınıza bağlı. Bu konuda yapılacak en iyi şey, olanları geride bırakıp, bugüne taşımamaktır" ifadesini kullandı.
KALBİM ABD'DE RUHUM TÜRKİYE'DE
Amerika'yı çok sevdiğini belirten Şehzade Cengiz Efendi şunları söyledi:
"Çok zengin bir adam değilim ama ailemi burada kurdum, buraya çok şey borçluyum. Amerika'yı çok sevsem de Osmanlı ruhum Türkiye'dedir. Yani kalbim ABD'de, ruhum Türkiye'de" dedi.
Amerikan resmi makamlarını Türkiye ile ilgili derinlemesine bilgi sahibi olmamakla eleştiren Şehzade Cengiz Efendi, Türk yönetimleri için de buradaki sisteminin nasıl işlediğini anlamanın çok önemli olduğunu vurguladı.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
ABD'deki Başkanlık sisteminde güçler ayrılığı olduğunu belirten Şehzade Nazım Efendi yargının ayrı, Kongre'nin ve parlamentonun ayrı bir sesi olduğunu ifade ederken, Türkiye'de de Cumhurbaşkanı'nın halkın oyuyla seçildiğini hatırlattı.
Açıklamasında, "Osmanlı imparatorluğuyla dünyaya ilham kaynağıydık" diyen Nazım Efendi, "çok güçlü ve övgüyle söz edilen önemli bir geçmişimiz olduğunu hatırlatmak zorundayız" diye konuştu.
Türkiye'nin çok genç bir ülke olduğunu belirten Cengiz Nazım Efendi, "daha ileri gidebilmemiz için geçmişten öğreneceklerimiz var, zengin bir geçmişimiz var. Bu sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun adıyla bir tarih değildi, Osmanlı Türklerin imparatorluğuydu" diye konuştu.
ORTADOĞU
Ortadoğu'da bugün yaşanan sorunlara Batılı güçlerin neden olduğunu ifade eden Cengiz Nazım Efendi, bölgedeki sorunların büyük bir çoğunluğu İngiltere tarafından ekonomik nedenlerle çıkarıldığını petrolün önemli bir faktör olduğunu belirtti. Bugün bunların maliyetinin ödendiğini belirten Cengiz Nazım Efendi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim ve düzen olarak dünyaya çok şey verdiğini o dönemde bugünkü gibi savaş ortamının olmadığını kaydetti.
Amerikan medyasının İslamafobya'ya neden olduğunu ve buna DAEŞ gibi aşırılık yanlılarının çanak tutuğunu dile getiren Cengiz Nazım Efendi, Yahudi, Hristiyan, Müslüman aşırıların hiçbirini sevmediğini ve dini temsil etmediklerini ifade etti.
SÜRGÜNDEN DÖNÜP ANAVATANINDA ÖLEN İLK ŞEHZADE
Cengiz Nazım Efendi'nin babası Mehmet Nazım Efendi, sürgünden dönen Türkiye'de vefat eden ilk şehzade oldu. 1974'te çıkan kanunla 50 yıl devam eden sürgün bittiğinde, 37 Osmanoğlu'ndan hayatta kalan 10 kişinin biri olan Mehmet Nazım Efendi, kanun çıkar çıkmaz vatana döndü ve 10 sene sonra 1984'de yaşadığı İstanbul'da vefat etti.
Şehzade Cengiz Nazım Efendi'nin İstanbul'da yaşayan 1918 doğumlu annesi Emine Perizat Hanım ise daha sonra gazeteci Mithat Perin ile evlendi.
Bakanlar Kurulu'ndan alınan izinle dedesine ait Eyüp'teki Sultan Reşat Türbesi haziresine defnedilen Şehzade Mehmed Nazım Efendi dışında, sürgünden sonra vatanında vefat edip defnedilen diğer şehzade ise bir önceki Hanedan Reisi 1912 İstanbul doğumlu Osman Ertuğrul Efendi olmuştu. Sürgündeki 37 Osmanoğlundan biri olan ve 2009 yılında İstanbul'da vefat eden Osman Ertuğrul Efendi uzun süre eşi Zeynep Osmanoğlu (Tarzi) ile birlikte New York'ta yaşamıştı.
Şehzadenin babası Mehmed Nazım Efendi, 1918 yılında vefat eden Sultan Reşad'ın büyük oğlu Mehmed Ziyaeddin Efendi'nin 1910 yılında Dolmabahçe Sarayı'nda doğan oğluydu. Ziyaeddin Efendi kardeşi ile birlikte 14 yaşında 1924'te sürgüne tabi tutulan 37 Osmanoğlu'ndan biriydi.
Türkiye'ye ilk defa, Kahire'den Londra'ya, İstanbul üzerinden aktarmalı giderken 1960 yılında uğradığını bildiren Cengiz Nazım Efendi, daha sonra ABD vatandaşı olarak 1974'te Türkiye'yi ziyaret ettiğini ardından da rahatlıkla gidip geldiğini ifade etti.
ABD'DEKİ OSMANLI HANEDANI
24'ü şehzade, 15'i sultan, 23'ü sultanzade ve 13'ü de hanım sultandan oluşan toplam 75 kişilik Osmanlı Hanedanı 4 farklı kıtada bulunurken, ailenin en yaşlı üyesi ve aile reisi 1924 Paris doğumlu Osman Bayezid Efendi New York'ta yaşıyor.
Ertuğrul Ertuğrul Efendi'nin eşi Zeynep Tarzi da New York'ta hayatını devam ettirirken, Cengiz Nazım Osmanoğlu'nun kızı Kansas'ta, oğlu da Oklahoma'da çocuklarıyla birlikte yaşıyor.
91 sene önce Osmanoğulları için 3 Mart 1924'te, son padişah Sultan Mehmed Vahideddin Han, son halife Abdülmecid Efendi ve şehzade unvanını taşıyan 35 kişiyle birlikte ailenin toplam 37 erkek üyesinin sürgüne gönderilmesini öngören bir kanun çıkarılmıştı. Bir çoğu uzun dönem sefalet içinde yaşadıktan sonra ölen sürgündeki üyelerin çocukları ise bugün ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, Suriye, Mısır ve Lübnan'da yaşıyor.
Aradan yarım asır geçtikten sonra 15 Mayıs 1974′te hanedanın erkek üyeleri için vatana giriş izni verilirken, bugün, 91 sene önce tren ve gemilerle vatanı terk etmeye mecbur bırakılan 250 kişiden sadece Sultan Abdülmecid Han'ın torunu Fatma Zehra Sultan'ın kızı Bilun Hanımsultan hayatta. 1918 doğumlu olan Bilun Hanımsultan Beyrut'ta yaşıyor.
KAYNAK: AA
http://www.ajanshaber.com/
05 Nisan 2015 - 10:48
Vatandaşlığa geçmek için başvuruda bulunan şehzade Cengiz Nazım Efendi, New York Başkonsolosluğu yoluyla Türk vatandaşı oldu.
Osmanlı padişahı Mehmet Reşad V.'in torunu Mehmed Nazım Efendi'nin üç oğlundan ilki olarak 1939 yılında Kahire'de doğan Cengiz Nazım Efendi, Türkiye Cumhuriyeti kimliğini New York Başkonsolosu Ertan Yalçın'ın elinden aldı.
Fransız, Lübnan ve Amerikan vatandaşlıklarından sonra Türk vatandaşlığına kabul edilen Cengiz Nazım Efendi, 263 dolar ödeyerek 10 yıllık Türk pasaportu için de başvuruda bulunurken, eşi Amerikalı Suzanne Hanım da Türk vatandaşlığına geçmek için resmi işlemleri başlattı.
Anadolu Ajansı muhabirinin soruların cevaplayan Cengiz Nazım Efendi, dönemin Dışişleri Bakanı Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Londra'da görüştüğünde vatandaşlık konusunda ilk müjdeyi aldığını belirtti.
Başvurduktan yaklaşık 1 yıla yakın bir süre sonra Türk vatandaşı olarak nüfuz cüzdanı aldığını belirten ve bundan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Şehzade Cengiz Nazım Efendi, Londra'daki kuzenin ve kardeşinin de kendisi gibi yeni Türk vatandaşı olduğunu bildirdi.
İŞGALE UĞRADIK AMA HİÇBİR ZAMAN MAĞLUP EDİLMEDİK
1915 yılında dedesi Sultan Reşad Han 35. Osmanlı padişahı olan Cengiz Nazım Efendi, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılıyla ilgili olarak düşüncelerini açıklarken, Türklerin ülkelerini savaşarak koruduğunu ve caydırıcı güçlerinin bir gerçek olduğunu ifade etti. Cengiz Nazım Efendi sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk silahlı kuvvetlerine çok büyük saygım var. Avustralyalılarla, İngilizlerle, Yeni Zelandalılarla savaştık. Bir çok halkla savaşmak zorunda kaldık."
Savaşların hiçbir zaman iyi bir şey olmadığını ve iki taraftan da çok kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Cengiz Nazım Efendi, "Çanakkale'de ölenleri anıyoruz. Ancak aynı zamanda işgale uğrayıp, hiçbir zaman yenilgiye uğramadığımızı da kutluyoruz." dedi.
1915 olaylarıyla ilgili olarak düşüncesini dile getiren Cengiz Nazım Efendi, "Bir hikayenin her zaman iki tarafı vardır. Bu hangi tarafı tutacağınıza bağlı. Bu konuda yapılacak en iyi şey, olanları geride bırakıp, bugüne taşımamaktır" ifadesini kullandı.
KALBİM ABD'DE RUHUM TÜRKİYE'DE
Amerika'yı çok sevdiğini belirten Şehzade Cengiz Efendi şunları söyledi:
"Çok zengin bir adam değilim ama ailemi burada kurdum, buraya çok şey borçluyum. Amerika'yı çok sevsem de Osmanlı ruhum Türkiye'dedir. Yani kalbim ABD'de, ruhum Türkiye'de" dedi.
Amerikan resmi makamlarını Türkiye ile ilgili derinlemesine bilgi sahibi olmamakla eleştiren Şehzade Cengiz Efendi, Türk yönetimleri için de buradaki sisteminin nasıl işlediğini anlamanın çok önemli olduğunu vurguladı.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
ABD'deki Başkanlık sisteminde güçler ayrılığı olduğunu belirten Şehzade Nazım Efendi yargının ayrı, Kongre'nin ve parlamentonun ayrı bir sesi olduğunu ifade ederken, Türkiye'de de Cumhurbaşkanı'nın halkın oyuyla seçildiğini hatırlattı.
Açıklamasında, "Osmanlı imparatorluğuyla dünyaya ilham kaynağıydık" diyen Nazım Efendi, "çok güçlü ve övgüyle söz edilen önemli bir geçmişimiz olduğunu hatırlatmak zorundayız" diye konuştu.
Türkiye'nin çok genç bir ülke olduğunu belirten Cengiz Nazım Efendi, "daha ileri gidebilmemiz için geçmişten öğreneceklerimiz var, zengin bir geçmişimiz var. Bu sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun adıyla bir tarih değildi, Osmanlı Türklerin imparatorluğuydu" diye konuştu.
ORTADOĞU
Ortadoğu'da bugün yaşanan sorunlara Batılı güçlerin neden olduğunu ifade eden Cengiz Nazım Efendi, bölgedeki sorunların büyük bir çoğunluğu İngiltere tarafından ekonomik nedenlerle çıkarıldığını petrolün önemli bir faktör olduğunu belirtti. Bugün bunların maliyetinin ödendiğini belirten Cengiz Nazım Efendi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim ve düzen olarak dünyaya çok şey verdiğini o dönemde bugünkü gibi savaş ortamının olmadığını kaydetti.
Amerikan medyasının İslamafobya'ya neden olduğunu ve buna DAEŞ gibi aşırılık yanlılarının çanak tutuğunu dile getiren Cengiz Nazım Efendi, Yahudi, Hristiyan, Müslüman aşırıların hiçbirini sevmediğini ve dini temsil etmediklerini ifade etti.
SÜRGÜNDEN DÖNÜP ANAVATANINDA ÖLEN İLK ŞEHZADE
Cengiz Nazım Efendi'nin babası Mehmet Nazım Efendi, sürgünden dönen Türkiye'de vefat eden ilk şehzade oldu. 1974'te çıkan kanunla 50 yıl devam eden sürgün bittiğinde, 37 Osmanoğlu'ndan hayatta kalan 10 kişinin biri olan Mehmet Nazım Efendi, kanun çıkar çıkmaz vatana döndü ve 10 sene sonra 1984'de yaşadığı İstanbul'da vefat etti.
Şehzade Cengiz Nazım Efendi'nin İstanbul'da yaşayan 1918 doğumlu annesi Emine Perizat Hanım ise daha sonra gazeteci Mithat Perin ile evlendi.
Bakanlar Kurulu'ndan alınan izinle dedesine ait Eyüp'teki Sultan Reşat Türbesi haziresine defnedilen Şehzade Mehmed Nazım Efendi dışında, sürgünden sonra vatanında vefat edip defnedilen diğer şehzade ise bir önceki Hanedan Reisi 1912 İstanbul doğumlu Osman Ertuğrul Efendi olmuştu. Sürgündeki 37 Osmanoğlundan biri olan ve 2009 yılında İstanbul'da vefat eden Osman Ertuğrul Efendi uzun süre eşi Zeynep Osmanoğlu (Tarzi) ile birlikte New York'ta yaşamıştı.
Şehzadenin babası Mehmed Nazım Efendi, 1918 yılında vefat eden Sultan Reşad'ın büyük oğlu Mehmed Ziyaeddin Efendi'nin 1910 yılında Dolmabahçe Sarayı'nda doğan oğluydu. Ziyaeddin Efendi kardeşi ile birlikte 14 yaşında 1924'te sürgüne tabi tutulan 37 Osmanoğlu'ndan biriydi.
Türkiye'ye ilk defa, Kahire'den Londra'ya, İstanbul üzerinden aktarmalı giderken 1960 yılında uğradığını bildiren Cengiz Nazım Efendi, daha sonra ABD vatandaşı olarak 1974'te Türkiye'yi ziyaret ettiğini ardından da rahatlıkla gidip geldiğini ifade etti.
ABD'DEKİ OSMANLI HANEDANI
24'ü şehzade, 15'i sultan, 23'ü sultanzade ve 13'ü de hanım sultandan oluşan toplam 75 kişilik Osmanlı Hanedanı 4 farklı kıtada bulunurken, ailenin en yaşlı üyesi ve aile reisi 1924 Paris doğumlu Osman Bayezid Efendi New York'ta yaşıyor.
Ertuğrul Ertuğrul Efendi'nin eşi Zeynep Tarzi da New York'ta hayatını devam ettirirken, Cengiz Nazım Osmanoğlu'nun kızı Kansas'ta, oğlu da Oklahoma'da çocuklarıyla birlikte yaşıyor.
91 sene önce Osmanoğulları için 3 Mart 1924'te, son padişah Sultan Mehmed Vahideddin Han, son halife Abdülmecid Efendi ve şehzade unvanını taşıyan 35 kişiyle birlikte ailenin toplam 37 erkek üyesinin sürgüne gönderilmesini öngören bir kanun çıkarılmıştı. Bir çoğu uzun dönem sefalet içinde yaşadıktan sonra ölen sürgündeki üyelerin çocukları ise bugün ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, Suriye, Mısır ve Lübnan'da yaşıyor.
Aradan yarım asır geçtikten sonra 15 Mayıs 1974′te hanedanın erkek üyeleri için vatana giriş izni verilirken, bugün, 91 sene önce tren ve gemilerle vatanı terk etmeye mecbur bırakılan 250 kişiden sadece Sultan Abdülmecid Han'ın torunu Fatma Zehra Sultan'ın kızı Bilun Hanımsultan hayatta. 1918 doğumlu olan Bilun Hanımsultan Beyrut'ta yaşıyor.
KAYNAK: AA
http://www.ajanshaber.com/
No comments:
Post a Comment