Biraz mantık!
Hükümeti Hırsızlık yapmakla suçluyorlar!
Hırsız diyorlar!
Eğer bir ülkenin kasası soyuluyor ise o ülke de devlet eli ile verilen hizmetler asgari seviyenin dahi altında olur ya da sosyal devletçilik anlayışından asla söz edilemez.
2002 öncesi Türkiye'yi hatırlayalım!
Hastanelerde uzun kuyruklar!
El arabası ile hastanelere taşınan vatandaşlarımız.
Kara yollarının hali perişan!
Tek şeritli ve birbirine teğet geçen araçlar.
Yol, Köprü ve Tünel yapımlarını rüyamızda bile göremezdik.
İlaç almak büyük bir başarıydı.
Sabahın 5'inde hastane yolunu tutarsanız, ilacınızı almanız mümkündü.
Çocuk parası, Süt parası vs. bunları yaz aylarında gurbetçi kardeşlerimizden dinler, "Elin Almanına bak!" derdik..
Özürlü kardeşlerimize aylık maaş mı?
Bunu sadece gurbetçi kardeşlerimizden duyardık!
Çocuklarımıza dergi, kitap vs parası yetiştirmek için mesailere kalırdık.
Sosyal güvencesi ya da emekliliği olmayan vatandaşlarımızın hali Allah'a emanetti...
Bu bahsettiklerim 2002 öncesi bu topraklarda yaşananların sadece %biridir.
Kimse o dönemlerde hükümeti Hırsızlık vs. ile suçlamazdı!
Ne gariptir ki;
Bugün sosyal güvencesi ve emekliliği olmayan vatandaşlarımıza devletimiz maaş bağlıyor.
Aynı şekilde özürlü kardeşlerimizde artık ailesinin eline bakmıyor!
Devletimiz, gereken tüm yardımları yapıyor.
Çocuğu ilköğretimde okuyan annelerimize devletimiz her yıl düzenli ödeme yapıyor.
Kitap, dergi parası vs. hepsi devletimizden!
İlaç almak için sabah namazında hastanenin yolunu tutmak yerine dilediğiniz saat, dilediğiniz eczaneden ilacınızı çok cüzzi rakamlarla alabiliyorsunuz.
Yapılan duble yolları anlatmamıza gerek yok!
Yine yapılan Köprüler, Tüneller ve Barajlar ortada!
Hastanelerimize alınan Hava ambulanslar...
Hırsızlık yapılan bir ülke de tüm bunlar hangi para ile yapılıyor?
Kasası boşaltılan bir ülke nasıl oluyor da Tarihte ilk defa kendi helikopterini, tankını, füzesini, topunu ve silahını üretiyor.
Üstelik IMF'yi bile ülkesinden göndermişken...
Binlerce yatalak hastamıza aylık düzenli maaşlar ödeniyor.
Yetmiyor bu kardeşlerimizin bakımını yapan Annelerimize de maaş veriliyor.
Bu da yetmiyor, evine doktor gönderiliyor ve her ay düzenli bir şekilde telefon ile durumu hakkında bilgiler alınıyor.
Biz bu hizmetleri Avrupa'da yaşayan gurbetçi kardeşlerimizden duyardık!
Biraz mantık!
Sempatizanlığı ve ideolojileri bir kenara bırakarak düşünelim!
Hırsızlık yapılan bir ülke de tüm bunlar nasıl ve hangi para ile yapılıyor?
Fatih Keleş
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Featured post
Five Years After Reconversion: Hagia Sophia Embodies Turkey’s Cultural Crossroads
ISTANBUL, JULY 2025 — Half a decade has passed since the iconic Hagia Sophia resumed its role as a working mosque, marking a watershed m...
Popular Posts
-
Ege Denizi'nde son dönemde artan sismik aktiviteler, bölgedeki deprem riskini ve olası arama kurtarma operasyonlarının önemini yeniden ...
-
1️⃣ YOU ARE BEING DECEIVED! Dear Istanbulites! 2️⃣ We would like to share with you a visual showing how our citizens in need benefited from ...
-
Zehirli Yalova'da amatör balıkçılık yapan Burak Ulusoy, oltasına takılan zehirli trakonya balığına temas ettiği için hastanede tedavi e...
No comments:
Post a Comment